- 16 Haziran 2010
- 190.916
- 133.683
- 6.478
Özer BAYRAK yazdı...
SAHADA dün 2 ayrı G.Saray vardı… İlk yarıda ne etkili şekilde paslaşabildi ne de gol dışında kaleyi bulan bir şut atabildi. Asıl mevkii sağ bekte bile performansı yetersiz olan Veysel, stoperde oynamasına rağmen bu fırsatı değerlendiremedi. Kolay gol yemeyi alışkanlık haline getiren G.Saray savunması ise tam anlamıyla evlere şenlikti. Öyle ki ligde maç başına çektiği şut ortalaması 11 olan Kasımpaşa, ilk 45 dakikada tam 13 şut çekti. Bunların 5’i kaleyi buldu. Muslera’nın kritik hamleleri oyunun ilk yarıda kopmasını engelledi.
Cimbom’un ikinci yarıya Umut – Bilal değişikliğiyle başlaması maçın kaderini değiştirdi. Umut ileride yaptığı baskıyla takımın rakip yarı sahaya yerleşmesini sağladı. Maça ileri uçta başlayan Podolski biraz daha geri çekilerek rahat oynama şansı buldu. Bu dakikadan sonra Alman yıldız, özlenen performansını ortaya koydu. Oyunu adeta satranç gibi, üç hamle sonrasını hesaplayarak oynadı. Doğru yerlere koştu, doğru yerlere pas attı ve 2 gol buldu. Başta Selçuk olmak üzere takımın geri kalanı da ona ayak uydurunca G.Saray’ın bu sezonki en iyi performanslarından biri ortaya çıktı.
7 hafta sonra 3 puan alan takım, sıralamada iki basamak birden yükselerek yeniden Avrupa potasına girmiş oldu. İlk yarıda G.Saray’ın golünü ve Kasımpaşa’nın penaltısını vermeyen hakem Barış Şimşek de skoru doğrudan etkiledi. Ama Rıza Çalımbay’ın hataları da unutulmamalı. Kendi takımına odaklanıp rakibi analiz edemeyen Riekerink, Eren gibi ligin en iyi hava hâkimiyeti olan isimlerden birinin karşısına Semih ve Koray gibi iki kısa stoperle çıktı. Rıza Hoca, Tunay ve Adem’i almak için 70’e dek beklemese, Riekerink’in bu hatasına ağır fatura kesebilirdi.
AMK SPOR
