İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"

Hasan Yıldız

Parçalı Üye
Katılım
6 Temmuz 2009
Mesajlar
3.615
Tepkime puanı
0
Puan
286
F.Bahçe’nin 2000-2001 yılında kazandığı şampiyonlukta teşvik primi verdiği ortaya çıktı.



Fenerbahçe'nin 2000-2001 sezonu kazandığı şampiyonlukta teşvik primi ortaya çıktı. O sezon Ankaragücü'nün teknik direktörlüğünü yapan Yanal herşeyi birbir itiraf etti.



Tarih: 15 Kasım 2004... Yer: Milli Takım'ın kamp yaptığı Polat Renaissance Oteli'nin lobisi... Milli Takım, 2 gün sonra Servet'in Shevchenko kabusu yaşadığı Ukrayna maçına çıkacak.



Vatan Spor Servisi Müdürü İbrahim Seten kampı ziyaret ediyor. Seten, Ersun Yanal, zaman zaman menajer Can Çobanoğlu ve mentör Turgay Biçer'in de katıldığı sohbet saat 22.00 sularında başlıyor, bittiğinde saatler 2.00'yi gösteriyor. O sıralarda Beşiktaş-İstanbulspor maçında teşvik primi gönderildiği söylentileri var. Seten bu konudaki bilgileri Yanal'a anlatıyor. Yanal, "Bak birader" deyip söze giriyor. "Benim başımdan öyle bir şey geçti ki, senin anlattıkların solda sıfır. Türkiye'de bu iş bitmiş. Sana bunları anlatırım ama bana söz ver, eğer bir gün Türkiye'de bu işlerin temizlenmesiyle ilgili bir kamuoyu oluşursa bunu kullan. Yoksa bizi kimseye kurban etme."



Ve bizzat yaşadığı teşvik skandalını başlıyor anlatmaya:



"2000-2001 sezonu... F.Bahçe ile G.Saray kıran kırana bir şampiyonluk yarışı içinde. G.Saray, üst üste 5. şampiyonluğa koşuyor. F.Bahçe ise Mustafa Denizli ile onlara yetişmeye çalışıyor... G.Saray puan kaybetmezse de F.Bahçe'nin şansı hiç yok... Son haftalara girildikçe, bizim gibi (teknik direktörü olduğu AGücü'nü kastediyor) takımlarla iki kulübün oynadığı maçlar önem kazandı...



13 Mayıs'ta, yani ligin bitmesine 3 maç kala G.Saray ile Ali Sami Yen'de karşılaşacağız. Hafta boyunca bana F.Bahçe Kulübü'nden bizim futbolculara teşvik primi gönderileceği yolunda duyumlar ulaştı... Takımı toplayıp sert bir konuşma yaptım:



'Teşvik primi alanı bu takımda yaşatmam. Helal olmayan bir parayı almak, insanın ailesini satmasıyla eş anlam taşır. G.Saray'ı yenmek için F.Bahçeliler'in sizinle bağlantı kurmaya çalıştığı dedikodusu ayyuka çıktı. Sakın bu yollara girmeyin, primi alanı affetmem. Hepiniz ayağınızı denk alın.'



Johnson-Kennedy bağlantısı



Tabii bu konuşma oldu ama ben hepsini sonradan öğreniyorum, 2 takım futbolcuları kendi aralarında işi pişirmişler. Mesela o sırada F.Bahçe'de oynayan Johnson, A.Gücü'nün yabancılarından Kennedy ve Augustine'le konuşmuş, onlar para konusunda anlaşmışlar. Bu ikisi takımdaki diğer yabancılar kaleci Da Silva ve stoper Rogerio'yu da ayarlamışlar. Yani zaten 4 oyuncu teşvik primine kendiliğinden 'okey' vermiş. Cafer'le ayrı bağlantı kurulmuş, Hakan Keleş'le ayrı... Takım, kendi kendine F.Bahçeliler'den teşvik alma konusunda uzlaşma sağlamış.



Ben maçtan önce soyunma odasında yaptığım konuşmada herkesi son defa uyardım. Neyse sahaya çıktık, olağanüstü oynadık. Hakem Bülent Uzun da bize yardımcı oldu, diyebilirim. (İşte burası çok önemli) 10. dakikada Faruk ilk golü attı, 1-0 öne geçtik. G.Saray ilk yarıda Okan Buruk kırmızı kartla atılınca 10 kişi kaldı ve paniğe kapıldı. Rogerio, 61. dakikada durumu 2-0 yaptı. Hasan 63'te skoru 2-1'e getirdi ama yetmedi, biz maçı kazandık, F.Bahçe Erzurum'u 2-1 yenip büyük avantaj sağladı.



Ne güvenilir taksiymiş ama



Esas bomba maçtan sonra patladı. Malzemecimiz 'Hocam, bir taksi şoförü bunu size vermemi söyledi F.Bahçeti yönetici.. (İsmi bizde saklı) yollamış' diyerek soyunma odasına bir çanta getirdi. Çantayı açınca beynimden vurulmuşa döndüm. F.Bahçeli yöneticilerden birinin bize yolladığı çantanın içinden dolarlar fışkırıyordu. Soyunma odasında birden hareketlenme oldu, nerdeyse bıraksam herkes çantanın üstüne atlayıp paraları orada paylaşacak. Hepsine çok ağır hakaretler ederek çantayı kapattırdım.



Malzemeciye emanet ettim ve 'Hayatımda böyle işlerin içinde olmadım. Sizin sayenizde geldiğimiz noktaya bakın. Bizim şerefimizin satılık olmaması gerekirdi. Ama madem bu para geldi, en azından bunun dağıtımının nasıl olacağını ben belirleyeceğim. Herkes duşunu alsın ve benden haber beklesin' deyip kapıyı vurup çıktım.



Neyse, Ankara'ya döndük. Çantadaki para sayıldı, içinde 300 bin Amerikan doları vardı. 3 gün sabahlara kadar uyumadan ne yapacağımı düşündüm. Aklımdan parayı alıp federasyona gitmek ve herşeyi anlatmak da geçti. Ama cesaret edemedim.



Al parayı, at imzayı!



Sonra 300 bin doları nasıl dağıtacağımın yöntemini buldum. Beyaz bir dosya kağıdı aldım. Madem böyle bir şerefsizliğin içindeydik, gelen paradan gariban çaycının bile faydalanmasını sağlayacak bir metot geliştirdim. Sayfanın başına 'Teşvik primi alanlar' diye yazdım ve her futbolcunun adını alt alta sıraladım. Ben ve antrenörlerim bu paraya hiç dokunmadık ama malzemeciye, masöre, çaycıya, tesislerdeki bekçiye varıncaya kadar herkesi bu işten nasiplendirmeliydim. Futbolcuları teker teker evime çağırdım ve paylarını dağıttım. Adam başı 15 bin dolar civarında bir para düşüyordu. Parasını her alan, kendi adının yanındaki boşluğa imzasını attı. Mesela Cafer 'Ben o şerejsizin evine gidip para almam. Hakkımı yollasın' demiş, onunkini de takım arkadaşlarından biri götürdü. Ama yine ona da imzayı attırdım. Bu parayı son dolarına kadar dağıttım, sonra da beyaz dosya kağıdını evimde sakladım.



Bu 'beyaz dosya kağıdına imza attırma işi'ni niye yaptım biliyor musun? Teşvik primine madem benim dahlim olmadan karıştılar, ben de onları yakacak bir belgeyi elimde sigorta olarak tuttum."



İşte Telegol'ün geçen yıl Cafer Aydın'ı konuşturarak başlattığı teşvik primi skandalının gerçek perde arkası bu...



300 bin dolarlık teşvik primini yollayan F.Bahçeli bir yönetici...



Alan ve aldıkları paranın karşılığında boş bir kağıda imza atan A.Güçlü futbolcular...



https://twitter.com/ibrahimseten/status/229565580108242945



 
Cevap: İbrahim Seten: Ersun Yanal Fb'den gelen teşviği birebir bana anlattı



İşte bu takıma gidicek kadar şerefsizsin ersun.
 
Cevap: İbrahim Seten: Ersun Yanal Fb'den gelen teşviği birebir bana anlattı



Seten tam zamanında yazmış Ersun un anlattıklarını.
 
AW: İbrahim Seten: Ersun Yanal Fb'den gelen teşviği birebir bana anlattı



Git sen Fenerbahçeye...



Gesendet von meinem GT-I9001 mit Tapatalk 2
 
Cevap: İbrahim Seten: Ersun Yanal Fb'den gelen teşviği birebir bana anlattı



malmısın niye gidiyon o zaman
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe''den gelen teşviği bana anlattı"



tam birbirlerini bulmuşlar
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe''den gelen teşviği bana anlattı"



Hadi beee.........namussuz şerefsiz dinsiz imansız Allahsız kitapsızlar..karınıza kızınıza ulan değmezsiniz be
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"



e aziz dememişmiydi o sene m.denizliye takımı sen mi şampiyon yaptığını sanıyorsun diye. aslında şu itirafları ve yazılı kağıdı işleme koyabilsen, fenerin bir şampiyonluğu daha elinden alınıp bize verilir
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"



bu mevzudan haberi olmayan var mıydı :o
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"



Allah belanızı versin ya yuh arkadaş adam hem delikanlıyım ayagına yatıyo hem gidiyo bu nası iş :D
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"



Aziz Yıldırım yönetiminde şikesiz kazandıkları 1 tane bile şampiyonluk yok
 
Açıkçası ben Kadıköydeki yenilgilerimizin büyük bölümünde hakem şikesi olduğuna inanıyorum. Daha son maçımızda Cüneyt Çakır'ı %500lük faulü vermemesi bile basında konuşulmadı.



O kadar satılmış bir spor basını var ki tetikçi gibi, aşiret gibi. Önceki maçları hatırlayın, hakemin direk iptal etmesi gereken maçı oynatması, aynı maçta ofsayttan bir gol ve haksız bir penaltı ile yenilmemiz...



Bunların kurduğu terör imparatorluğu Cüneyt Çakır gibi, o maçtaki ismini unuttuğum mesleği polis olan hakem gibi hakemleri bile kontrolü altına alabiliyorsa zaten Türk futbolu adına yapacak pek fazla şey yoktur.



Umarım Avrupa'da daimi bir süper kulüpler ligi falan açılır da kurtuluruz.
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"



otyakmazın hacıosmanoğluna anlattıklarını dile getiren aziz yıldırım ersun yanalın ibrahim setene anlattıklarınıda dile getirsene
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"



Ersunun o dönem şikecilerle iş yaptığını bilmeyen yok. Galatasaray 5 yılda şampiyon olmasın diye azizenin çevirdiği tezgahlardan biriside bu. Zaten Şikebahçenin her şampiyonluğu şaibeli.
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"



Ersunun o dönem şikecilerle iş yaptığını bilmeyen yok. Galatasaray 5 yılda şampiyon olmasın diye azizenin çevirdiği tezgahlardan biriside bu. Zaten Şikebahçenin her şampiyonluğu şaibeli.



avatar :yenieek:
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"



Bizim yönetimin acilen resmi siteden bu olay ile ilgili açıklama yapıp ortalığı toz duman etmesi lazım.
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"



Bugün 2 si de reddeder bu açıklamayı.



Tahir Kum'un dedikodusuyla Galatasaray'ı soruşturan savcılar göreve asıl bu olayın üzerine gitmek üzere devreye girmelidir.
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"



Hele o sene 3-0dan 4-3 maçı varki.Onlar için efsane olan rakibin ikinci yarı hiçbirşey yapmadığı kalecinin topa elini bile uzatmadığı.İşte bunlar hep biz ard arda 5. kez şampiyon olmayalım diye.
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"



fenerin aziz yıldırım döneminde temiz şampiyonluğu yok
 
Cevap: İbrahim Seten: "Ersun Yanal Fenerbahçe'den gelen teşviği bana anlattı"



Yukarıdaki yazanlar olayın en masum kısımları!

Onlar maçın teşvik kısmı, birde şike kısmı var olayın!



Okan ve Emre ne olacak!? Biz o maçı Okan ve Emre yüzünden kaybettik. O gün o statda olan herkes biliyor! Herkes gözleriyle gördü! Bütün stadın bu iki garabete maçın ortasından itibaren ana avrat düz gittiğini kaç kişi biliyor? Bu iki futbolcu kendini attırmak için yapmadığını bırakmadı. Taa maçın ilk dakikasında bunları gördük. Okan kendini attırdı ama kat kat fazlasını ve daha beterini yapan Emre'yi hakem atmaya cesaret edemedi! İlk yarı sonunda bütün taraftar anladı olanları. O senenin ikinci yarısında itibaren bu iki futbolcunun katkı yapmasını bırak, takımın neredeyse aleyhine çalıştılar. Sene sonu olunca asıl bomba patladı bu iki futbolcu sezon ortasında zaten İnter ile anlaşmış!



İlerleyen zamanlarda Emre ve Okan için bizim takıma transferi için girişimler oldu. Okan'ı aldılar. Emre'yi tekrar alacakken adam yine kazık atarak Fenerbahçe'nin yolunu tuttu. Bu iki adamı tekrar Galatasaray'a transferi için uğraşanların da yatacak yeri yok diye de düşünüyorum!!!!
 
Geri
Üst Alt