Unutulmaz Galatasaray - Fenerbahçe Maçı Anılarınız

Murat Saylak

Muhasip Üye
Yönetici
Süper Moderatör
Katılım
18 Şubat 2011
Mesajlar
142.979
Tepkime puanı
62.156
Puan
1.868
Unutulmaz Galatasaray - Fenerbahçe Maçı Anılarınızı bu konuda paylaşabilirsiniz.
 
Yılı hatırlamıyorum ankara da kupa maçıydı Kral 3 gol atmıştı benim için unutulmazdı ..
 
Birebir mac olmasa da Fener'e karsi alinan 2006 daki sampiyonluk geliyor ister istemez aklima. 14.05.06 ;)

SM-T110 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Değerlendrilmesi gerekilen bir konu bence. Arkalarda kalmasın ;)
 
saraçoğlunda fenere 4-0 yenildiğimiz maç çok rezil birşeydi resmen ezmişlerdi bizi sahada çok iyi hatırlıyorum 4 ten sonra dayım beni dürterek zorla dışarı çıkarmıştı kahveden :D

birde 6-0 lık dönemde çok küçüktüm açıkcası sanırım 3 yada 4üncü sınıftım büyük bir piskolojik baskı altında kalmıştım o gece yarın okula nasıl gidicem diye düşünüyordum hatta gece fenerli olmayı filan düşünmüştüm ama neyseki şeytana uymadım bizim aşkımız renklereydi fener kırmızı olsa feneri tutardım ne yalan söylim :D
 
3 sene önce, Arenada kombinem var, FB derbisi hafta içi ve yalova yenikapı hattı ile yola çıkmıştım. Saatlerce trafiğe takıldım, maç başladıktan yarım saat sonra stada girebildim. Ben maça girinceye kadar neredeyse 10 tane gol kaçırdık, yaşadığım eziyet inanılmazdı. Neyseki stada giriş ile gollerimiz de yağmur gibi geldi. 92-93 senesinden beri Fb'yi hiç bu kadar ezmemiştik. Hala tadı damağımda.
 
Arenada 3-1 aldığımız maç takım ve taraftar çok efsaneydi.Eze eze koymuştuk
 
Arena'da ki 3-1'lik maç, rahat 7 olurdu efsane oynamıştık çok istekliydik.
 
5-1 kazandigimiz mac evde senlik vardi :D
 
5-1 kazandigimiz macta, hastanede ameliyat olmstum, dolayisiyla maca bakma imkanim yoktu. Peder sagolsun mac oynandigi sira, resmen telefondan maci bana 90 dakika boyunca ercan taner vari anlatmisti hahaha.

Bi sözünü hic unutmam. Ve kraldan bi gol daha
 
Üç sezon önce 3-1 yendiğimiz maçta iklimine fenerli arkadaşımla izlemiştim. Her golde üstlerine atlamistim. :))
 
Fatih Terim döneminde oynadigimiz en iyi maclardan birisi de Süper Final'de kendi evimizde 2-1 kaybettigimiz mac. O mac öyle iyi oynamistik ki adeta deliye dönmüstüm yenildigimize..
 
Kadıköyde 2-0 dan 2-2 ye getirdiğimiz. Maçın son pozisyonu 90+lı dakikalarda Baros'un direkten dönen topuydu. Tam 15 dakika hareket edemedim kilitlendim. O maçı gol atarak bitirsek 2-0dan gelip 3-2 kazanmış olsak tek tesellileri kadıköyü yıkarlardı. Ülkede 5 milyon kuş ölümü gerçekleşirdi. Zaten beyinleri yarım
 
0-0lık süper final maçı tabii ki. Maçın bitiş düdüğü geldiği anda nasıl bağırdığımı hatırlamıyorum ve 2 3 yumrukta sallamış arkadaş bana.
 
Çok da "unutulmaz" değil belki size göre ama benim için kesinlikle bu kategoride.
Yurt dışında yaşadığımdan maçlara gidemiyorum, hayatımda da daha önce Galatasaray maçına gitmemiştim. Bir Türkiye tatilimin Arena'daki Fenerbahçe maçına denk gelme ihtimali vardı, şansıma dayım da o dönemde İstanbul'da çalışıyordu. Türkiye'ye indikten aşağı yukarı 1 hafta sonrasına denk gelen bi maçtı. Önce bilet bulamadık, sonra dayımın arkadaşlarından biri maça gidemeyeceği için biletini bana verdi.

Yağmurlu bi gündü, maç öncesinde çok fazla ıslanmamıştım en azından ama maça giderkenki kalabalık benim için alışılmışın dışındaydı tabi. Metro istasyonundaki kalabalık, merdivenlerden metro istasyonuna inerken yapılan küfürlü tezahüratlar nedeniyle birkaç bayanın tepki göstermesi, ufak bi kavga çıkmasının ardından taraflardan birinin biber gazına başvurması nedeniyle dakikalarca öksürüp gözlerimin yaşarması, metroya binememek, metrodan inememek derken sonunda stada varabildim ve maçı izlemeye başladım.

İlk olarak Eboue'nin Yobo'yu pazara gönderdiği gol, sonrasında Elmander ve Melo'nun ayaklarından (Melo gerçi başka bir organıyla atmıştı :) ) bulduğumuz gollerle coşmuştuk. Müthiş bir atmosfer vardı. 2 tanıdıkla gitmiştim ama onlar farklı yerlerde oturuyorlardı, ben tek başımaydım, etrafımda tanıdığım yoktu ama sağolsun yanımdaki kişi bu eksikliği hiç hissettirmedi. Her golden sonra 40 yıllık arkadaşmış gibi sarıldık, beraber sevindik.

Maç sonrası çalan "telgrafın telleri" şarkısı ve "3'lü" coşkuyu devam ettirdi. Sonra staddan ayrıldık, neredeyse her yerim sırılsıklam olmuştu ama müthiş bi gündü. Hayatımda gittiğim ilk ve tek (maalesef) Galatasaray maçını böyle hatırlamak çok güzel.
 
Kadıköyde 2-0 dan 2-2 ye getirdiğimiz. Maçın son pozisyonu 90+lı dakikalarda Baros'un direkten dönen topuydu. Tam 15 dakika hareket edemedim kilitlendim. O maçı gol atarak bitirsek 2-0dan gelip 3-2 kazanmış olsak tek tesellileri kadıköyü yıkarlardı. Ülkede 5 milyon kuş ölümü gerçekleşirdi. Zaten beyinleri yarım
3 Galatasaraylı 1 Fenerli olarak izliyorduk o maçı arkadaşlarla. 2-0 olunca hemen "ooo 6 olacak" falan filan demeye başladı ben de "dur bi bak" dedim. Zaten 2-2 olana kadar baya ezdik, pozisyonlar kaçırdık, 2-2'den de açık söyleyeyim mutluydum sonuçta 2-0 geriden gelmiştik. Ama o pozisyonda cidden hayata küsmüştüm, hem golün önemi açısından, hem de Baros'un bende ayrı bir yeri olmasından o golü atamamamıza baya üzülmüştüm.
 
Kadıköy'e Dean Saunders'ın golü ile kupayı aldığımız maça gitmiştim. Hele ki Ulubatlı Souness'in hareketi ve çıldıran kuşları izlemek çok ama çok keyifliydi...
 
8 yaşından beri her maçı radyodan takip ediyordum, Avrupa maçları haricinde tabi.

Ama 6 Kasım 2002 tarihinde, ilk defa bir derbiyi izledim, daha doğrusu izlemek durumunda kaldım. Normalde totem yapıp lig maçlarını radyodan dinlerdim ama o gün, babam ve onun koyu Fenerli bir arkadaşı ile görüşecekti, annem de memlekette olduğu için okul çıkışları babamın lokantaya gidiyordum. O gün de sanırım Çarşamba gibi bir gündü, ve babam ile arkadaşı ile birlikte maçı ben de izledim.

Her golden sonra babamın arkadaşının ayağa kalkışı, yan masada ki şişko bir kadının gollerden sonra ki aptal dansı ve çak çaklarını gördükçe sinirim tepeme çıkmıştı.


Bu da böyle kötü bir anımdır.

Ondan sonra 1-2 sene derbi maçı izlememiştim. İzlediğim ilk maç 2-2 biten Olimpiyat derbisi idi yanılmıyorsam.
 
8 yaşından beri her maçı radyodan takip ediyordum, Avrupa maçları haricinde tabi.

Ama 6 Kasım 2002 tarihinde, ilk defa bir derbiyi izledim, daha doğrusu izlemek durumunda kaldım. Normalde totem yapıp lig maçlarını radyodan dinlerdim ama o gün, babam ve onun koyu Fenerli bir arkadaşı ile görüşecekti, annem de memlekette olduğu için okul çıkışları babamın lokantaya gidiyordum. O gün de sanırım Çarşamba gibi bir gündü, ve babam ile arkadaşı ile birlikte maçı ben de izledim.

Her golden sonra babamın arkadaşının ayağa kalkışı, yan masada ki şişko bir kadının gollerden sonra ki aptal dansı ve çak çaklarını gördükçe sinirim tepeme çıkmıştı.


Bu da böyle kötü bir anımdır.

Ondan sonra 1-2 sene derbi maçı izlememiştim. İzlediğim ilk maç 2-2 biten Olimpiyat derbisi idi yanılmıyorsam.

Bu derbiyi izleyecek misin peki?
 
Geri
Üst Alt