- 10 Nisan 2013
- 53.496
- 33.401
- 2.993

İşte Yıldırım Demirören’in açıklamaları:
“Futbolun idaresini bilen tecrübeli bir insanım. Çok suskun kalmam. Burada eksiğimiz oldu, iletişimi yapamadık. İki tane gazete sahibi olmama rağmen. Göreve geldiğimizde 270 milyon TL olan TFF bütçesi 602 milyon TL'ye yükselmiş durumda. Bugün kamuoyunda konuşulanların aksine tamamen gerçeklerden bahsedeceğim. 14 yabancı kuralından kulüplerimiz fayda almış gibi görünüyor. Kanun değişikliği yapılırsa, bir sonraki ihaleyi Kulüpler Birliği yapacak. Ben de bunu destekliyorum. Milli Takım’ı aldığımızda FIFA sıralamasında 50’lerdeydi, bugün 20’lerde. En önemli hocalardan birini getirdik. Genç oyuncularımız yurt dışına transfer olmaya başladı. Bu bizim için çok önemli. Federasyon başarısı denince, milli takım ve hakem performansına göre değerlendiriliyor. Sadece bu çok yanlış.”
“BAŞARI HOCA VE OYUNCULARIN”
“Milli Takım’ın başarısı hocamıza ve oyuncularımıza aittir. Süper Lig takımlarından puan silme cezasından kıl payı kurtulanlar var. PTT 1. Lig ekiplerinin puanlarını sildik. Gelir ve gideri dengelemezlerse ummadığımız takımlarımız UEFA’ya gitmeme durumuyla karşılaşabilir. Ben ve hocam, kimin niye konuştuğunun, kimin niye algı operasyonu yaptığının farkındayız.”
“PTT 1. LİG YAYINI BAŞLIYOR”
“Bu hafta 1. Lig maçları yayınlanmaya başlıyor. Hayırlı olsun takımlarımıza. Passolig güvenlik açısından oluşmuş bir organizasyon. İlk başta istemediğimiz seyirciler stada gelmedi. Son 3 sezonda seyirci ortalaması artıyor. 2015/16 sezonu itibariyle seyirci sayısı %35 arttı. Seyirci konusunda kişilere biz inemeyiz, biz kolluk kuvveti değiliz. Eksik yönler var, yargıya gidince tam çalışmıyor.”
“ÖNCE İĞNEYİ KENDİMİZE BATIRALIM”
“Mühim olan taraftara oynayıp transfer yapmak değil, mali durumu toparlamak. Biz gelmeden önce saha kapanıyordu. Saha kapatmayı kaldırdık. Tribünleri kapattık. Şimdi ise bölümleri kapatıyoruz. Kamuoyunun kavga yaratma isteğinden çok, ben tamamen gerçekleri söyleyeceğim. Herkes bunu bilsin! Yanlış yapan kişileri kendi içimizde ihbar ederek bunları bildirmemiz gerekir. Önce iğneyi kendimize batıralım. Ziraat Türkiye Kupası’nda şampiyon olana ekstradan 5 milyon veriyoruz federasyon olarak. Türkiye Kupası’nı finalini önümüzdeki sezon Avrupa’da oynatabiliriz. Türklerin yoğun olduğu bir yerde…”
“PRİM KAVGASI OLMADI”
“Prim kavgası olmadı. Tabii ki takım kaptanı, hocasıyla primle ilgili konuşabilir. Ancak konuştuğu yer yanlıştı, seyircilerin önünde, antrenman sahasında… Beklenmedik bir anda EURO 2016’ya katıldık. Oyuncularımızın o gün bize yaşattığı mutluluk bu bedele değerdi. Yine elemeleri geçersek prim vereceğiz. Bu ülkede teknik heyete 15 milyon euro prim verildi. Ekim ayında primlerin verildiği tartışılmazken bugün neden tartışılıyor? Prim başarının bir ödülü. Bu bir ödül. Her şeyi tartışmak alışkanlık haline gelmiş. Milli oyuncuya prim vermeyelim o zaman.”
“BURAK 467 bin TL prim aldı”
“Biz hayatımızda 3 defa şampiyonaya gittik. Prim vermiyor dediğimiz adamlar her sene turnuvadalar. Milli Takım’ı korumak hocanın görevidir. Takım yaratmak, şampiyon olmak zaman ister. Sadece şampiyonluğa odaklanmak yanlış. Kamuoyu kimin ne kadar aldığını biliyordu. Neyi tartışıyoruz. Bunlar tehlikeli oyunlar. Biz bunu yapanları biliyoruz. 15 Temmuz’dan sonra Türkiye Yenikapı’yla birleşti. Şimdi nereden vuracaklar? Futbolla vuracaklar. Türkiye bu algı operasyonun kimin yaptığını gayet iyi biliyor. Herkes haddini bilsin. 15 Temmuzda çektik bunun acısını Benim kaptanım prim için kavga etmez. Başkan olarak futbolcu benim kardeşim ama Burak muhattabı olarak değil. Burak 467 bin TL prim aldı.”
Amkspor