Çok değil 1 sezon önce kabuk değiştiren takımımız 2019 yılında gerek yaş, performans gerekse saha dışı değişmesi muhtemel kurallar yüzünden yeniden yapılanmanın eşiğine gelmiş durumda.
Transferde ayağını yorganına göre uzat döneminin resmen başladığı 2018 yılından itibaren, kulüplerin çok daha itidalli olduğu bir süreç başlamış oldu. Türk ekonomisinde kur hareketlerinin yıkıcı etkiler yarattığı, enflasyonun her geçen ay yükseldiği, faizlerin kambur gibi kurumlar üzerine çöktüğü dönemde yeniden yapılanma lafını etmek çok mantıklı değil aslında. Ama kulübümüz özelinde kazın ayağı öyle değil pek.
İŞTE GEREKÇELERİ İLE NEDEN YENİDEN YAPILANMANIN ŞART OLDUĞU GERÇEĞİ
1. Yaşlanan kadro iskeleti
2017 yazında kabuk değiştirerek Mariano(1986), Maicon (1988), Nagatomo (1986), Fernando (1987), Ndiaye (1990), Belhanda (1990), Feghouli (1989), Gomis (1985) gibi isimleri kadrosuna katan Galatasaray takımın kurulduğu ilk sezonda 2 yılın ardından şampiyonluk ipini göğüsledi. Bu takımda Mariano, Nagatomo, Gomis ve her ne kadar sakatlıktan iyi dönemese de Fernando en öne çıkan yeni transferler oldular. Gidene kadar Ndiaye de kattığı dinamizm ile belirli bir standardın altında düşmedi ama çok da kendisinden beklenen patlamayı yapamadı. Keza Feghouli de saman alevi gibi parladığı anlar dışında oyun içi süreklilikte sınıfta kaldı. Buna keza kadroda bulunan Muslera (1986), Donk (1986) gibi isimlerde yaşı 30+ olan diğer futbolcular.
2. Performans Kriteri
Gördüğünüz gibi en iyi performansı veren 4 isimden 3'ü şu an 32 yaş ve üzerinde. Bu isimlerden Gomis satıldı ve henüz yeri doldurulmadı. Belhanda, Feghouli
Maicon gibi alındığında çok şey beklenen yaşları nispeten makul isimler şu an topun ağzında hem taraftar hem de yönetim nezdinde ve kredilerini tükettiler.
a) Şu an kadroya baktığımız zaman yaşı ve performansı tolere edilebilir isimler olarak Serdar Aziz, Emre Akbaba, Ndiaye, Onyekuru, Linnes ön plana çıkıyor.
b) Bu isimlerden ikisi kiralık ve opsiyonu yok. Serdar ve Emre dışında 11 seviyesinde sırıtmayacak yerli yok.
c) Linnes ise iyi bir yedekten öteye geçmesi zor bir oyuncu.
d) İyi niyetli olsa da seviyemiz altında yer alan Eren Derdiyok (1988), Ahmet Çalık (1994) gibi isimler de bu kriterden sınıfta kalanlar arasında.
3. Maliyet ve FFP Kriteri
En önemli faktörlerden biri de FFP kıskacında ki kulübümüz için yıllık maliyetler. Yaşı yüksek olup, ömürlük imzalar ile yüksek ücretler alanlardan tutun, yabancı sınırının ekmeğini yiyip kurdan beslenen saha içinde zerre katkısı olmayan kan emici bazı yerli oyuncularına kadar ne ararsan var takımda. Selçuk İnan (1985), Tarık Çamdal (1991), Eren Derdiyok (1988)-maaşı çok yüksek, Feghouli (1989), Belhanda (1990) da tam da maaş & performans kriterinin kesişiminde yer alıp son şansını şu an kullanan isimler. Ama bu durum çok da umurlarında gibi gözükmüyor ki biri yedekliği, diğeri de takımı baltalamayı dert etmemiş gibi davranıyor.
4. Takım Karakteri ve Taktiğe Uygunluk
Her yiğidin ayrı bir yoğurt yiyişi var derler. Tudor'un kafasında kurduğu kadro ile Terim'in oynatmaya çalıştığı oyun temelde farklı. Terim takımlarında hemen her zaman önemli olan beklerin hucüma katkısı ve üçlü sistemlerde ki gibi sahada pozisyon alması gerekliliğinden tutun, orta saha da yetenekli oyuncu olmadan oynanmayan kontrollü pas oyununa, forvette attığından çok oyun içi katkısı isteyen prese dayalı düzene kadar nerede is taban tabana zıt bir felsefe değişiminden söz ediyoruz. Bu şartlarda yeni kurulan kadroyu çaylak ve komplekslerini aşamamış, beşeri ilişkilerde zayıf bir teknik adama kurdurmanın sıkıntısı çekeceğiz maalesef. Ona verilen imkan ise uzun yıllar hiç bir teknik direktöre nasip olmayacak gibi Galatasaray'da. Bütün bunlara rağmen şartlar kısıtlı da olsa bir yenilenme olması şart gibi gözüküyor.
HANGİ MEVKİYE NE TİP FUTBOLCULAR GEREKİYOR
Maicon, Feghouli gibi hocanın sisteminde sırıtan yabancı oyuncular ile, disiplinsiz Belhanda tarzı isimleri para ediyorken göndererek belirli hamleler yapmak zorundayız.
1. Orta sahaya da Ndiaye sonrası için hem pas hem de pres oyununda olan fiziki açıdan sırıtmayacak bir isim katılması elzem. (Yıllardır istediğim Sissoko cuk oturur buraya)
2. Forvetten presi başlatacak, fiziki açıdan sorunu olmayan, bitiriciliği ortalama üzerinde diri bir forvet alınmalı. (Modeste ismi geçiyor, olmazsa yine bu tarz bir isim alınmalı)
3. Defansta alan paylaşımı ve teknik becerisi olan bir lider stoper şart. (Cahill ismi geçti tam da o profil biri bulunmalı)
4. Onyekuru'nun ayrılığı sonrası o bölgeye benzer özellikte bir kanat oyuncusu alınması elzem. (Scout ekibi burayı halleder)
Bunların yanında rotasyon seviyesi için
1. Muslera'nın yaşlılığa bağlı düşen performansı düşünülerek 2. bir kaleci alınmalı. (Erce Kardeşler, Okan Koçuk bu bölge için ideal seçimler gibi duruyorr)
2. Forvet hattına Eren'den daha iyi iş yapacak mobil bir 2. forvet alınmalı ki oyun sıkıştığında ikili forvet oynatmayı seven Terim için taktik çeşitlilik imkanı verelim. Bu isim Elmander, Umut gibi yedekliği de sorun etmeyecek biri karakterinde olmalı.
3. Ahmet Çalık'ın ayrılığı sonrası o bölge için yerli veya kiralık bir yabancı stoper (yabancı sınırına bağlı) kadroya dahil edilmeli. (Kaan Ayhan, Ertuğrul Ersoy buna uygun adaylar olabilir)
4. Selçuk İnan'ın ayrılığı nedeni ile orta sahaya yerli bir oyuncu takviyesi yapılmalı. (Tolgay, gelişimi takip edilere Furkan, yurt dışından gurbetçi bir oyuncu, veya alt yapıdan biri olabilir)
Görüldüğü gibi 2 forvet, 2 stoper, 2 orta saha, 1 kanat forvet, 1 kaleci alınması gerekiyor. Yunus, Celil, Ali Yavuz Kol, Ozan gibi isimlerden azami verim alıp kazanmak da önemli. Bu isimlerden 1 veya 2 tanesi 11, kalanı rotasyon için oynayacak seviyeye gelirse çok daha ideal olur bizim için.
Sonuç olarak seneye yine bir kabuk değişimi olacak gibi gözüküyor. Yaşlanan isimler ile performanstan kalan isimleri mümkün mertebe ayıklayıp, finansal yük teşkil etmekten başka bir işe yaramayan isimlerin sözleşmesinden çıkacağımız 2019 yazı umarım doğru bir yapılanmanın yılı olur. Özellikle 1992 ve sonrası doğumlu isimlerin kadroya katılması bizim için önemli. Zira en az 4-5 yıl küçük takviyeler dışında bizi taşıyacak bir iskelete ihtiyacımız var. İki sene de bir 40-50 Milyon Euro bonservis bedeli vererek takım kurma lüksümüz artık yok. Ondan sonra her sene alınacak 10-15 Milyon Euro'luk bir topçu ile üzerine koyarak gidebiliriz. Allah yolumuzu açık etsin.
Transferde ayağını yorganına göre uzat döneminin resmen başladığı 2018 yılından itibaren, kulüplerin çok daha itidalli olduğu bir süreç başlamış oldu. Türk ekonomisinde kur hareketlerinin yıkıcı etkiler yarattığı, enflasyonun her geçen ay yükseldiği, faizlerin kambur gibi kurumlar üzerine çöktüğü dönemde yeniden yapılanma lafını etmek çok mantıklı değil aslında. Ama kulübümüz özelinde kazın ayağı öyle değil pek.
İŞTE GEREKÇELERİ İLE NEDEN YENİDEN YAPILANMANIN ŞART OLDUĞU GERÇEĞİ
1. Yaşlanan kadro iskeleti
2017 yazında kabuk değiştirerek Mariano(1986), Maicon (1988), Nagatomo (1986), Fernando (1987), Ndiaye (1990), Belhanda (1990), Feghouli (1989), Gomis (1985) gibi isimleri kadrosuna katan Galatasaray takımın kurulduğu ilk sezonda 2 yılın ardından şampiyonluk ipini göğüsledi. Bu takımda Mariano, Nagatomo, Gomis ve her ne kadar sakatlıktan iyi dönemese de Fernando en öne çıkan yeni transferler oldular. Gidene kadar Ndiaye de kattığı dinamizm ile belirli bir standardın altında düşmedi ama çok da kendisinden beklenen patlamayı yapamadı. Keza Feghouli de saman alevi gibi parladığı anlar dışında oyun içi süreklilikte sınıfta kaldı. Buna keza kadroda bulunan Muslera (1986), Donk (1986) gibi isimlerde yaşı 30+ olan diğer futbolcular.
2. Performans Kriteri
Gördüğünüz gibi en iyi performansı veren 4 isimden 3'ü şu an 32 yaş ve üzerinde. Bu isimlerden Gomis satıldı ve henüz yeri doldurulmadı. Belhanda, Feghouli
Maicon gibi alındığında çok şey beklenen yaşları nispeten makul isimler şu an topun ağzında hem taraftar hem de yönetim nezdinde ve kredilerini tükettiler.
a) Şu an kadroya baktığımız zaman yaşı ve performansı tolere edilebilir isimler olarak Serdar Aziz, Emre Akbaba, Ndiaye, Onyekuru, Linnes ön plana çıkıyor.
b) Bu isimlerden ikisi kiralık ve opsiyonu yok. Serdar ve Emre dışında 11 seviyesinde sırıtmayacak yerli yok.
c) Linnes ise iyi bir yedekten öteye geçmesi zor bir oyuncu.
d) İyi niyetli olsa da seviyemiz altında yer alan Eren Derdiyok (1988), Ahmet Çalık (1994) gibi isimler de bu kriterden sınıfta kalanlar arasında.
3. Maliyet ve FFP Kriteri
En önemli faktörlerden biri de FFP kıskacında ki kulübümüz için yıllık maliyetler. Yaşı yüksek olup, ömürlük imzalar ile yüksek ücretler alanlardan tutun, yabancı sınırının ekmeğini yiyip kurdan beslenen saha içinde zerre katkısı olmayan kan emici bazı yerli oyuncularına kadar ne ararsan var takımda. Selçuk İnan (1985), Tarık Çamdal (1991), Eren Derdiyok (1988)-maaşı çok yüksek, Feghouli (1989), Belhanda (1990) da tam da maaş & performans kriterinin kesişiminde yer alıp son şansını şu an kullanan isimler. Ama bu durum çok da umurlarında gibi gözükmüyor ki biri yedekliği, diğeri de takımı baltalamayı dert etmemiş gibi davranıyor.
4. Takım Karakteri ve Taktiğe Uygunluk
Her yiğidin ayrı bir yoğurt yiyişi var derler. Tudor'un kafasında kurduğu kadro ile Terim'in oynatmaya çalıştığı oyun temelde farklı. Terim takımlarında hemen her zaman önemli olan beklerin hucüma katkısı ve üçlü sistemlerde ki gibi sahada pozisyon alması gerekliliğinden tutun, orta saha da yetenekli oyuncu olmadan oynanmayan kontrollü pas oyununa, forvette attığından çok oyun içi katkısı isteyen prese dayalı düzene kadar nerede is taban tabana zıt bir felsefe değişiminden söz ediyoruz. Bu şartlarda yeni kurulan kadroyu çaylak ve komplekslerini aşamamış, beşeri ilişkilerde zayıf bir teknik adama kurdurmanın sıkıntısı çekeceğiz maalesef. Ona verilen imkan ise uzun yıllar hiç bir teknik direktöre nasip olmayacak gibi Galatasaray'da. Bütün bunlara rağmen şartlar kısıtlı da olsa bir yenilenme olması şart gibi gözüküyor.
HANGİ MEVKİYE NE TİP FUTBOLCULAR GEREKİYOR
Maicon, Feghouli gibi hocanın sisteminde sırıtan yabancı oyuncular ile, disiplinsiz Belhanda tarzı isimleri para ediyorken göndererek belirli hamleler yapmak zorundayız.
1. Orta sahaya da Ndiaye sonrası için hem pas hem de pres oyununda olan fiziki açıdan sırıtmayacak bir isim katılması elzem. (Yıllardır istediğim Sissoko cuk oturur buraya)
2. Forvetten presi başlatacak, fiziki açıdan sorunu olmayan, bitiriciliği ortalama üzerinde diri bir forvet alınmalı. (Modeste ismi geçiyor, olmazsa yine bu tarz bir isim alınmalı)
3. Defansta alan paylaşımı ve teknik becerisi olan bir lider stoper şart. (Cahill ismi geçti tam da o profil biri bulunmalı)
4. Onyekuru'nun ayrılığı sonrası o bölgeye benzer özellikte bir kanat oyuncusu alınması elzem. (Scout ekibi burayı halleder)
Bunların yanında rotasyon seviyesi için
1. Muslera'nın yaşlılığa bağlı düşen performansı düşünülerek 2. bir kaleci alınmalı. (Erce Kardeşler, Okan Koçuk bu bölge için ideal seçimler gibi duruyorr)
2. Forvet hattına Eren'den daha iyi iş yapacak mobil bir 2. forvet alınmalı ki oyun sıkıştığında ikili forvet oynatmayı seven Terim için taktik çeşitlilik imkanı verelim. Bu isim Elmander, Umut gibi yedekliği de sorun etmeyecek biri karakterinde olmalı.
3. Ahmet Çalık'ın ayrılığı sonrası o bölge için yerli veya kiralık bir yabancı stoper (yabancı sınırına bağlı) kadroya dahil edilmeli. (Kaan Ayhan, Ertuğrul Ersoy buna uygun adaylar olabilir)
4. Selçuk İnan'ın ayrılığı nedeni ile orta sahaya yerli bir oyuncu takviyesi yapılmalı. (Tolgay, gelişimi takip edilere Furkan, yurt dışından gurbetçi bir oyuncu, veya alt yapıdan biri olabilir)
Görüldüğü gibi 2 forvet, 2 stoper, 2 orta saha, 1 kanat forvet, 1 kaleci alınması gerekiyor. Yunus, Celil, Ali Yavuz Kol, Ozan gibi isimlerden azami verim alıp kazanmak da önemli. Bu isimlerden 1 veya 2 tanesi 11, kalanı rotasyon için oynayacak seviyeye gelirse çok daha ideal olur bizim için.
Sonuç olarak seneye yine bir kabuk değişimi olacak gibi gözüküyor. Yaşlanan isimler ile performanstan kalan isimleri mümkün mertebe ayıklayıp, finansal yük teşkil etmekten başka bir işe yaramayan isimlerin sözleşmesinden çıkacağımız 2019 yazı umarım doğru bir yapılanmanın yılı olur. Özellikle 1992 ve sonrası doğumlu isimlerin kadroya katılması bizim için önemli. Zira en az 4-5 yıl küçük takviyeler dışında bizi taşıyacak bir iskelete ihtiyacımız var. İki sene de bir 40-50 Milyon Euro bonservis bedeli vererek takım kurma lüksümüz artık yok. Ondan sonra her sene alınacak 10-15 Milyon Euro'luk bir topçu ile üzerine koyarak gidebiliriz. Allah yolumuzu açık etsin.