Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Sahici okçu...
Sahici okçu...
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Arsenal maçında kolu kırık oynadı,hepimizi ağlattı.Seviyoruz Büyük Kaptan'ı.
Arsenal maçında kolu kırık oynadı,hepimizi ağlattı.Seviyoruz Büyük Kaptan'ı.
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Efsane geri döndü...
Efsane geri döndü...
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Teknik Direktör Bülent Korkmaz, LİG TV’de yayınlanan 2’ye 1 programında Bahri Havadır ve Ömer Güvenç’in konuğu oldu.
Takım çalıştırmadığı dönemlerde neler yaptığından, takım çalıştırdığı dönemlerde yaşadıklarına, Galatasaray’ın içinde bulunduğu durumdan, Türk hakemler hakkındaki düşüncelerine kadar birçok konuda samimi açıklamalar yapan Bülent Korkmaz’ın sözlerinden derlenenler şunlar:
-“SÜREKLİ MAÇ İZLİYORUM”-
Evde fazla oturmuyorum. Devamlı maç seyrediyorum. Ne kadar futbol izlerseniz ileride sizin için o kadar iyi bir yatırım olabilir. Futbolcuları tanıyorsunuz hem futbol hem kişilik olarak. Hafta sonları genelde evdeyim sadece. Sabahtan akşama kadar yerli olsun yabancı olsun tüm maçları izliyorum televizyonda yayınlanan. Onun dışında ailem hayatımı kaplıyor tabi ki. Köpeğimle de zaman geçiriyorum.
-“BÜTÜN DÜNYADA FUTBOLCU İZLİYORUZ”-
Benim yardımcılarım var. Türkiye’de hemen hemen her bölgede. Güney Amerika, Avrupa ve Afrika olmak üzere futbolcu tarıyoruz. 4–6 kişiler. Oyuncu seçerken bütçeye göre hareket etmeniz lazım. Belki çok iyi bir oyuncu vardır elinizde ama bulunduğunuz kulübün yapısı o oyuncuya uygun değildir. Güney Amerika’daki hemen hemen her futbolcuyu tanıyorum. Kamplar olduğu zaman kamplara gidiyoruz, oyuncunun maçı yayınlandığı zaman onları izliyoruz, biz izlemeye gidiyoruz… En azından iyi olduğunu bildiğimiz oyuncuyu takip ediyoruz.
-“TAKIMIMA BENDEN BAŞKA KİMSE KARIŞAMAZ”-
Ben her zaman söylüyorum. Benim bazı prensiplerim be ilkelerim var. Takımla ilgili bütün yetki bana aittir. Benim dışımda kimse takıma müdahale edemez. Oyuncu ile ilgili bütün ilişkiler bana aittir. Transfer konusunda tek yetkilinin ben olmam gerekir. Takımla ilgili tüm sorumluluk bende olmalıdır. Benim dışımda kimse karışamaz. Birkaç tane transfer görüşmem oldu, ben kendi şartlarımı sundum, önce kabul olur gibi oldu sonuç olarak olmadı. Ben maddi olarak biraz külfetli olabilirim tamam ama futbolculara servetler harcıyorsanız teknik direktöre de yeterli değeri vermelisiniz.
-“BAŞARI SADECE BENİM DEĞİLDİ”-
Erciyes’teki başarımız sırf benimle olmadı. O zamanki başkanım sağ olsun bütün istediğim transferleri yaptı. Kimi kadro dışı bıraktıysam, istemediysem hiç birine tek laf etmedi. Parasal anlamda da futbolcuların alacaklarını yatırdılar. Böyle olunca da başarılı olduk kısa dönem içinde.
-“FUTBOLCUYLA İLİŞKİLERİM ÜST SEVİYEDEYDİ”-
Ben futbolcuyken birçok zorlukla karşılaştım. Buna rağmen herkesle olan ilişkim üst seviyedeydi. Ben aile yaşantısı olarak da normal hayat olarak da öyle bir insan değilim. Ama iş konusuna gelince, işiyle bütünleşen, bütün gün işiyle yaşayan bir insanım. Ben takımla bütünleşen, ondan başka bir şey düşünmeyen bir insanım. Yapım bu.
-“GELİR GELMEZ 3 OYUNCUYU KADRO DIŞI BIRAKMAK İSTEDİLER”-
Gençlerbirliği benimle kontrat yapmak istedi ben de tanıdığım oyuncular ve kulüp olduğu için kabul ettim. Gelir gelmez başkan 3 tane oyuncunun kadro dışı kalacağını söyledi. Ben de dedim ki “başkanım zaten transfer yapamıyoruz bari devre arasına kadar bunları tutalım.” O zaman tuttun bu oyuncuları. Carle olayı vardı bir de. Bana çok mutsuz olduğunu, terör olaylarından dolayı karısının çok korktuğunu, ayrılmak istediğini söyledi. Ben de “bana söyleme bunları yönetime söyle” dedi. Bunu kabul edecek olan yönetim kurulu ve başkandır. Öyle bir izlenim oldu ki kamuoyunda sanki bütün futbolcuları ben yolladım.
-“BU SENE GİDENLERDEN NE KAZANDILAR?”-
O zamanda yollanan oyuncular için çok şey söylendi ama bu sene yollanan isimlere bakıyoruz, El Saka, Isaac, Engin, Mehmet Çakır… Bunların hepsi banko oynuyor Süper Lig’de. Bunlardan kaç para kazandı kulüp acaba ben de bunu soruyorum şimdi. Ben o zaman 10 tane oyuncu çıkardım PAF takımdan. Şimdi hiçbiri yok ortada. Ben 210 bin TL tazminat aldım ayrıldığım zaman. Sayın başkanımız çok kişiyle kavga etmiştir ve gürültülü ayrılmıştır. Benim başıma da bu geldi.
-“YARDIMCILIK DÖNEMİNİ BİTİRDİM”-
Ben yardımcılık dönemimi bitirdim. Hocaya da bağlı tabi ki biraz. Çok üst seviyede bir isim gelirse farklı bakılır tabi ki. Önce hocayla konuşulur bu tabi ki. Bir de Galatasaray Kulübü’ne bağlı. Ben sorarım, “Bu hoca gittikten sonra ben başa geçecek miyim?” diye. Bunlara bağlı bu tip teklifleri kabul etmem. Benim de geleceğimi düşünmem lazım.
-“ANADOLU’DAN BİR TAKIMI UZUN SÜRE ÇALIŞTIRMAK İSTİYORUM”-
Benim tek bir hedefim var. Anadolu’dan bir takım alarak uzun vadede orada başarılı olmak. Ben Bursaspor’da da söylemiştim. “3 sene içinde şampiyonluğa oynayacağız” dedim. Şampiyon olmasak bile o heyecanı, o keyfi şehre yaşatacağıma inanıyordum. Ben ve benim jenerasyonum Türk futbolunu bir yere getirecektir. Biz yapamazsak başka kimse yapamaz.
-“ARAGONES’E ZAMAN TANIMAK LAZIM”-
Sivasspor’da Bülent Uygun, Kayserispor’da Tolunay Kafkas, İstanbul’da Abdullah Avcı… Bu örnekler var Türkiye’de. İstikrar olduğu zaman ister istemez başarı da geliyor. Yabancılarla bizim aramızdaki fark şu: Aragones, İspanya’daki futbol tarzını Fenerbahçe’ye uygulamaya çalışıyor. Bunu yapmaya çalışan insana şans tanıyacaksınız. Del Bosque de bunu yapmaya çalıştı zamanında o da yapamadan yollandı.
-“3-5 AYDA BİR TEKNİK DİREKTÖR DEĞİŞTİRİLMEZ”-
3 ayda 5 ayda bir teknik direktör değiştirilmez. İnandığınız teknik direktörle en azından sezon sonuna kadar devam etmeniz gerekir. Ben Türk futbolcusuna, Türk yöneticisine bir şeyler öğretmeye çalışıyorum. Üst düzey maçlar oynadık biz Avrupa’da çok şey gördük, yaşadık. Biz çok hata, çok doğru yaptık. Bunları gördük, tecrübe ettik. Beni hala birçok oyuncum arar eski takımlarımdan “hocam ne yapalım?” diye. Bazı yöneticilere de kızmıyorum ben. Kendilerine göre teknik direktör arıyorlar, ne derlerse yapan. Ben öyle bir adam değilim işte.
-“TAKIM RUHU ÇOK ÖNEMLİ”-
Teknik direktörün takıma katkısını yüzdeye vurmamak lazım. O an takımın durumunu havasını incelemek lazım. Ne zaman göreve geldiğine bakmak lazım. Bazen katkısı hiç olmaz teknik direktörün, futbolcu kendisi oynar bazen de yüzde 100 olur takıma katkısı teknik adamın. Bu çok çabuk olacak bir şey değil tabi ki. Takım ruhu çok önemli. Takım olamadıktan sonra çok kolay değil bazı şeyleri sağlamak.
-“GALATASARAY’DAN TÜM PARAMIZI ALDIK”-
Galatasaray’da çok parasız zamanlar geçirdik ama eninde sonunda hepsini aldık son kuruşuna kadar. Futbolcu alacakları Denizli başkanı Ali İpek’le konuşmuştuk. Denizli’nin Fenerbahçe’den 1 puan alarak ligde kaldığı sezon. Nasıl ki şehirlerin kurtuluş günleri var Denizli’nin de kurtuluş günü odur dedim. Denizlispor’un başına geçmek üzereydim ve kimsenin alacağının kalmamasını istedim. Bu olmayınca da anlaşamadık. Benim bu takıma hükmetmem lazım çünkü. Geçen seneden alacağı kalmış futbolcular varken bunu yapamam. Evet, gecikme olamaz mı? Olur. Ama diyeceksiniz ki “şu ayın şu gününde paralar ödenecektir.” Benim takımı yönetmem için bu tür sıkıntıların olmaması lazım.
-“BEN NET KONUŞURUM”-
Futbolcunun ne düşündüğünü ben biliyorum. Çünkü senelerce onlardandım ben. Onların yaptıklarını yaptım. Düşünce yapılarını anlayabiliyorum. Onun için bana iyi oyuncu değil karakterli oyuncu lazım. 15 günde çözebiliyorsun bunu. Uyum gösterip gösteremediği 15 gün içinde bile belli oluyor. Ben her şeyi açık ve net konuşuyorum. Oyuncu kızabilir, küsebilir ama net konuşmak lazım diye düşünüyorum.
-“KALLİ VARSA SKIBBE 2. ADAMDIR”-
Bana Galatasaray’dan resmi bir teklif gelmedi ama gayrı resmi olarak geldi. Tabi ki bunlar ne kadar doğrudur bilemem. Skibbe ile anlaşmaya varılırken diğer teknik direktörlerle konuşuluyordu ve Skibbe’nin de bundan haberi vardı. “Onlarla anlaşamazsak sen geleceksin” dediler ve öyle de oldu. Skibbe’nin Galatasaray takımında bir ağırlığı olduğunu düşünmüyorum. Eğer Kalli’yi takıma teknik danışman olarak getiriyorsanız, Skibbe çalıştırıcıdır. Kalli’nin olduğu yerde Skibbe 2. adamdır. Dünyanın hiçbir yerinde yok böyle bir model. Ben ilk kez Galatasaray’da gördüm. Skibbe’yi tanımıyorum ama dışarıdan çok iyi bir insana benziyor. Galatasaray’da bir ağırlığı olduğunu düşünmüyorum. Tabi o da burada başarılı olup Almanya’da kendine bir kariyer yaratmaya çalışıyor.
-“SKIBBE İLE DEVAM EDECEKLERİNE İNANMIYORUM”-
Galatasaray şampiyon olsun veya olmasın Skibbe ile devam edileceğine inanmıyorum. Gelen teknik direktörlere baktığımız zaman çok büyük isimler geldi ama ne kadar başarılı oldular bakıyoruz, görüyoruz. Yabancı teknik adamları daha gözde olarak görüyor büyük takımlar. Birkaç isim hariç. Bülent Uygun’un Sivas’taki başarısını uzun süre çalışmasına bağlıyorum. Bülent izin vermeden oradan kimse gidemezi, gelemez. Aldığı oyuncuları da görüyorum, takip ediyorum hep bildiğim isimler. Kamanan’ı ben de takip ediyordum. Çoğu da zaten zamanında çakıştığımız oyuncular transfer konusunda.
-“EN İYİ KADRO GALATASARAY’DA”-
En iyi kadro bana göre Galatasaray’da. Yerli olarak kesinlikle böyle. Yabancı olarak da çok önemli isimler var. Keweel ve Lincoln bayağı iyiler. Ama Galatasaray’ın Meira’yı alma lüksüne girmemesi lazımdı bana göre. Emre Güngör gibi bir isim varken, Servet varken, her zaman göreve hazır bir Emre Aşık varken o paralara Meira’nın alınması bir lükstü bana göre. De Sanctis gelirken birinci kaleci olarak geldi. Bir kaleci alıyorsanız 1. kaleci olmalı zaten. “Ne zaman yedek olacağım?” diye düşünürse bir oyuncu başarılı olamaz. Aykut’un Şampiyonlar Ligi ön elemesinde yediği golleri de buna bağlıyorum.
-“SKIBBE, LINCOLN’Ü TERCİH ETTİ”-
Bir takım mı kazanmak istiyorsunuz, bir oyuncuyu mu kazanmak istiyorsunuz? Önce buna karar vermek lazım. Lincoln konusunda da bu geçerli. Skibbe, Lincoln’ü tercih etti. Futbolcu çok akıllıdır. Futbolcu, teknik direktörün bir açığını yakaladı mı ona göre hareket eder. Bir takımın içine girdiğimde 10. gün size söyleyebilirim hangi oyuncunun takıma uygun olmadığını. Galatasaray takımı da bu problemleri yaşıyor. Geçen seneyi hatırlayın, son 6 maçta yaşananları, takımın önemini. Bizim zamanımızdan gelen bir şey bu, zor zamanlarda dik kalmayı başarabiliyor bu takım.
-“ARDA TURAN KAPTAN OLMALI”-
Sayın Adnan Polat’a da dedim “Arda’yı kaptan yapın” diye. Arda’nın o lider oyuncu özelliğini taşıdığını düşünüyorum. Zaman geçtikçe daha da iyi olur. Saha içindeki davranışı da değişir. Arda bence kaptanlığı rahatlıkla kaldırabilecek bir oyuncu.
-“HAKEMLER ART NİYETLİ DEĞİLLER”-
Hakemler hata yapıyorlar tabi ki ama ben kimsenin art niyetli olduğunu düşünmüyorum. Hakemler kurala göre hareket ediyorlar tabi. Her maçta büyük hatalar oluyor. Art niyet yok önemli olan bu. Bu olmadığı zaman, zamanla düzelecektir bunlar. Hakemler de futbolcular gibi çalışırsa bu hatalar olmaz. Gerektiği kadar çalışmaları lazım fiziksel olarak. Biz de şöyle bir durum var, bir hakem bir hata yaptığı zaman onu telafi etmeye çalışıyor. Avrupa’da bu yok. Bir hakem bir hata yaptığı zaman o hatayı unutuyor. Bizde ise bir hata yapıldığı zaman telafisini yapmaya çalışıyor hakemler. Skoru belirliyorlar. Ama art niyetli değiller. Bünyamin Gezer’i, Fırat Aydınus’u, Cüneyt Çakır’ı, Koray Gencerler’i, Halis Özkahya’yı çok beğenirim ben. Önemli olan art niyet olmaması.
-“İSPANYA’YI YENMEMİZ LAZIM”-
Türkiye’nin bu gruptan çıkması için İspanya’yı yenmesi lazım. 2 maçtan 4 puan aldığınız zaman çıkarsınız bu gruptan. Ben Milli Takım oyuncularına çok güveniyorum. Fatih Hoca için zaten bir şey söylemeye gerek yok. Ben bu takımın İspanya’yı yenebileceğine inanıyorum, bu takıma inanıyorum. Tabi ki şans da çok önemli futbolda. Futbolun şans faktörü yanınızda olmazsa bazen ne yaparsanız yapın olmaz.
Kaynak: Maraton.com.tr
__________________
Teknik Direktör Bülent Korkmaz, LİG TV’de yayınlanan 2’ye 1 programında Bahri Havadır ve Ömer Güvenç’in konuğu oldu.
Takım çalıştırmadığı dönemlerde neler yaptığından, takım çalıştırdığı dönemlerde yaşadıklarına, Galatasaray’ın içinde bulunduğu durumdan, Türk hakemler hakkındaki düşüncelerine kadar birçok konuda samimi açıklamalar yapan Bülent Korkmaz’ın sözlerinden derlenenler şunlar:
-“SÜREKLİ MAÇ İZLİYORUM”-
Evde fazla oturmuyorum. Devamlı maç seyrediyorum. Ne kadar futbol izlerseniz ileride sizin için o kadar iyi bir yatırım olabilir. Futbolcuları tanıyorsunuz hem futbol hem kişilik olarak. Hafta sonları genelde evdeyim sadece. Sabahtan akşama kadar yerli olsun yabancı olsun tüm maçları izliyorum televizyonda yayınlanan. Onun dışında ailem hayatımı kaplıyor tabi ki. Köpeğimle de zaman geçiriyorum.
-“BÜTÜN DÜNYADA FUTBOLCU İZLİYORUZ”-
Benim yardımcılarım var. Türkiye’de hemen hemen her bölgede. Güney Amerika, Avrupa ve Afrika olmak üzere futbolcu tarıyoruz. 4–6 kişiler. Oyuncu seçerken bütçeye göre hareket etmeniz lazım. Belki çok iyi bir oyuncu vardır elinizde ama bulunduğunuz kulübün yapısı o oyuncuya uygun değildir. Güney Amerika’daki hemen hemen her futbolcuyu tanıyorum. Kamplar olduğu zaman kamplara gidiyoruz, oyuncunun maçı yayınlandığı zaman onları izliyoruz, biz izlemeye gidiyoruz… En azından iyi olduğunu bildiğimiz oyuncuyu takip ediyoruz.
-“TAKIMIMA BENDEN BAŞKA KİMSE KARIŞAMAZ”-
Ben her zaman söylüyorum. Benim bazı prensiplerim be ilkelerim var. Takımla ilgili bütün yetki bana aittir. Benim dışımda kimse takıma müdahale edemez. Oyuncu ile ilgili bütün ilişkiler bana aittir. Transfer konusunda tek yetkilinin ben olmam gerekir. Takımla ilgili tüm sorumluluk bende olmalıdır. Benim dışımda kimse karışamaz. Birkaç tane transfer görüşmem oldu, ben kendi şartlarımı sundum, önce kabul olur gibi oldu sonuç olarak olmadı. Ben maddi olarak biraz külfetli olabilirim tamam ama futbolculara servetler harcıyorsanız teknik direktöre de yeterli değeri vermelisiniz.
-“BAŞARI SADECE BENİM DEĞİLDİ”-
Erciyes’teki başarımız sırf benimle olmadı. O zamanki başkanım sağ olsun bütün istediğim transferleri yaptı. Kimi kadro dışı bıraktıysam, istemediysem hiç birine tek laf etmedi. Parasal anlamda da futbolcuların alacaklarını yatırdılar. Böyle olunca da başarılı olduk kısa dönem içinde.
-“FUTBOLCUYLA İLİŞKİLERİM ÜST SEVİYEDEYDİ”-
Ben futbolcuyken birçok zorlukla karşılaştım. Buna rağmen herkesle olan ilişkim üst seviyedeydi. Ben aile yaşantısı olarak da normal hayat olarak da öyle bir insan değilim. Ama iş konusuna gelince, işiyle bütünleşen, bütün gün işiyle yaşayan bir insanım. Ben takımla bütünleşen, ondan başka bir şey düşünmeyen bir insanım. Yapım bu.
-“GELİR GELMEZ 3 OYUNCUYU KADRO DIŞI BIRAKMAK İSTEDİLER”-
Gençlerbirliği benimle kontrat yapmak istedi ben de tanıdığım oyuncular ve kulüp olduğu için kabul ettim. Gelir gelmez başkan 3 tane oyuncunun kadro dışı kalacağını söyledi. Ben de dedim ki “başkanım zaten transfer yapamıyoruz bari devre arasına kadar bunları tutalım.” O zaman tuttun bu oyuncuları. Carle olayı vardı bir de. Bana çok mutsuz olduğunu, terör olaylarından dolayı karısının çok korktuğunu, ayrılmak istediğini söyledi. Ben de “bana söyleme bunları yönetime söyle” dedi. Bunu kabul edecek olan yönetim kurulu ve başkandır. Öyle bir izlenim oldu ki kamuoyunda sanki bütün futbolcuları ben yolladım.
-“BU SENE GİDENLERDEN NE KAZANDILAR?”-
O zamanda yollanan oyuncular için çok şey söylendi ama bu sene yollanan isimlere bakıyoruz, El Saka, Isaac, Engin, Mehmet Çakır… Bunların hepsi banko oynuyor Süper Lig’de. Bunlardan kaç para kazandı kulüp acaba ben de bunu soruyorum şimdi. Ben o zaman 10 tane oyuncu çıkardım PAF takımdan. Şimdi hiçbiri yok ortada. Ben 210 bin TL tazminat aldım ayrıldığım zaman. Sayın başkanımız çok kişiyle kavga etmiştir ve gürültülü ayrılmıştır. Benim başıma da bu geldi.
-“YARDIMCILIK DÖNEMİNİ BİTİRDİM”-
Ben yardımcılık dönemimi bitirdim. Hocaya da bağlı tabi ki biraz. Çok üst seviyede bir isim gelirse farklı bakılır tabi ki. Önce hocayla konuşulur bu tabi ki. Bir de Galatasaray Kulübü’ne bağlı. Ben sorarım, “Bu hoca gittikten sonra ben başa geçecek miyim?” diye. Bunlara bağlı bu tip teklifleri kabul etmem. Benim de geleceğimi düşünmem lazım.
-“ANADOLU’DAN BİR TAKIMI UZUN SÜRE ÇALIŞTIRMAK İSTİYORUM”-
Benim tek bir hedefim var. Anadolu’dan bir takım alarak uzun vadede orada başarılı olmak. Ben Bursaspor’da da söylemiştim. “3 sene içinde şampiyonluğa oynayacağız” dedim. Şampiyon olmasak bile o heyecanı, o keyfi şehre yaşatacağıma inanıyordum. Ben ve benim jenerasyonum Türk futbolunu bir yere getirecektir. Biz yapamazsak başka kimse yapamaz.
-“ARAGONES’E ZAMAN TANIMAK LAZIM”-
Sivasspor’da Bülent Uygun, Kayserispor’da Tolunay Kafkas, İstanbul’da Abdullah Avcı… Bu örnekler var Türkiye’de. İstikrar olduğu zaman ister istemez başarı da geliyor. Yabancılarla bizim aramızdaki fark şu: Aragones, İspanya’daki futbol tarzını Fenerbahçe’ye uygulamaya çalışıyor. Bunu yapmaya çalışan insana şans tanıyacaksınız. Del Bosque de bunu yapmaya çalıştı zamanında o da yapamadan yollandı.
-“3-5 AYDA BİR TEKNİK DİREKTÖR DEĞİŞTİRİLMEZ”-
3 ayda 5 ayda bir teknik direktör değiştirilmez. İnandığınız teknik direktörle en azından sezon sonuna kadar devam etmeniz gerekir. Ben Türk futbolcusuna, Türk yöneticisine bir şeyler öğretmeye çalışıyorum. Üst düzey maçlar oynadık biz Avrupa’da çok şey gördük, yaşadık. Biz çok hata, çok doğru yaptık. Bunları gördük, tecrübe ettik. Beni hala birçok oyuncum arar eski takımlarımdan “hocam ne yapalım?” diye. Bazı yöneticilere de kızmıyorum ben. Kendilerine göre teknik direktör arıyorlar, ne derlerse yapan. Ben öyle bir adam değilim işte.
-“TAKIM RUHU ÇOK ÖNEMLİ”-
Teknik direktörün takıma katkısını yüzdeye vurmamak lazım. O an takımın durumunu havasını incelemek lazım. Ne zaman göreve geldiğine bakmak lazım. Bazen katkısı hiç olmaz teknik direktörün, futbolcu kendisi oynar bazen de yüzde 100 olur takıma katkısı teknik adamın. Bu çok çabuk olacak bir şey değil tabi ki. Takım ruhu çok önemli. Takım olamadıktan sonra çok kolay değil bazı şeyleri sağlamak.
-“GALATASARAY’DAN TÜM PARAMIZI ALDIK”-
Galatasaray’da çok parasız zamanlar geçirdik ama eninde sonunda hepsini aldık son kuruşuna kadar. Futbolcu alacakları Denizli başkanı Ali İpek’le konuşmuştuk. Denizli’nin Fenerbahçe’den 1 puan alarak ligde kaldığı sezon. Nasıl ki şehirlerin kurtuluş günleri var Denizli’nin de kurtuluş günü odur dedim. Denizlispor’un başına geçmek üzereydim ve kimsenin alacağının kalmamasını istedim. Bu olmayınca da anlaşamadık. Benim bu takıma hükmetmem lazım çünkü. Geçen seneden alacağı kalmış futbolcular varken bunu yapamam. Evet, gecikme olamaz mı? Olur. Ama diyeceksiniz ki “şu ayın şu gününde paralar ödenecektir.” Benim takımı yönetmem için bu tür sıkıntıların olmaması lazım.
-“BEN NET KONUŞURUM”-
Futbolcunun ne düşündüğünü ben biliyorum. Çünkü senelerce onlardandım ben. Onların yaptıklarını yaptım. Düşünce yapılarını anlayabiliyorum. Onun için bana iyi oyuncu değil karakterli oyuncu lazım. 15 günde çözebiliyorsun bunu. Uyum gösterip gösteremediği 15 gün içinde bile belli oluyor. Ben her şeyi açık ve net konuşuyorum. Oyuncu kızabilir, küsebilir ama net konuşmak lazım diye düşünüyorum.
-“KALLİ VARSA SKIBBE 2. ADAMDIR”-
Bana Galatasaray’dan resmi bir teklif gelmedi ama gayrı resmi olarak geldi. Tabi ki bunlar ne kadar doğrudur bilemem. Skibbe ile anlaşmaya varılırken diğer teknik direktörlerle konuşuluyordu ve Skibbe’nin de bundan haberi vardı. “Onlarla anlaşamazsak sen geleceksin” dediler ve öyle de oldu. Skibbe’nin Galatasaray takımında bir ağırlığı olduğunu düşünmüyorum. Eğer Kalli’yi takıma teknik danışman olarak getiriyorsanız, Skibbe çalıştırıcıdır. Kalli’nin olduğu yerde Skibbe 2. adamdır. Dünyanın hiçbir yerinde yok böyle bir model. Ben ilk kez Galatasaray’da gördüm. Skibbe’yi tanımıyorum ama dışarıdan çok iyi bir insana benziyor. Galatasaray’da bir ağırlığı olduğunu düşünmüyorum. Tabi o da burada başarılı olup Almanya’da kendine bir kariyer yaratmaya çalışıyor.
-“SKIBBE İLE DEVAM EDECEKLERİNE İNANMIYORUM”-
Galatasaray şampiyon olsun veya olmasın Skibbe ile devam edileceğine inanmıyorum. Gelen teknik direktörlere baktığımız zaman çok büyük isimler geldi ama ne kadar başarılı oldular bakıyoruz, görüyoruz. Yabancı teknik adamları daha gözde olarak görüyor büyük takımlar. Birkaç isim hariç. Bülent Uygun’un Sivas’taki başarısını uzun süre çalışmasına bağlıyorum. Bülent izin vermeden oradan kimse gidemezi, gelemez. Aldığı oyuncuları da görüyorum, takip ediyorum hep bildiğim isimler. Kamanan’ı ben de takip ediyordum. Çoğu da zaten zamanında çakıştığımız oyuncular transfer konusunda.
-“EN İYİ KADRO GALATASARAY’DA”-
En iyi kadro bana göre Galatasaray’da. Yerli olarak kesinlikle böyle. Yabancı olarak da çok önemli isimler var. Keweel ve Lincoln bayağı iyiler. Ama Galatasaray’ın Meira’yı alma lüksüne girmemesi lazımdı bana göre. Emre Güngör gibi bir isim varken, Servet varken, her zaman göreve hazır bir Emre Aşık varken o paralara Meira’nın alınması bir lükstü bana göre. De Sanctis gelirken birinci kaleci olarak geldi. Bir kaleci alıyorsanız 1. kaleci olmalı zaten. “Ne zaman yedek olacağım?” diye düşünürse bir oyuncu başarılı olamaz. Aykut’un Şampiyonlar Ligi ön elemesinde yediği golleri de buna bağlıyorum.
-“SKIBBE, LINCOLN’Ü TERCİH ETTİ”-
Bir takım mı kazanmak istiyorsunuz, bir oyuncuyu mu kazanmak istiyorsunuz? Önce buna karar vermek lazım. Lincoln konusunda da bu geçerli. Skibbe, Lincoln’ü tercih etti. Futbolcu çok akıllıdır. Futbolcu, teknik direktörün bir açığını yakaladı mı ona göre hareket eder. Bir takımın içine girdiğimde 10. gün size söyleyebilirim hangi oyuncunun takıma uygun olmadığını. Galatasaray takımı da bu problemleri yaşıyor. Geçen seneyi hatırlayın, son 6 maçta yaşananları, takımın önemini. Bizim zamanımızdan gelen bir şey bu, zor zamanlarda dik kalmayı başarabiliyor bu takım.
-“ARDA TURAN KAPTAN OLMALI”-
Sayın Adnan Polat’a da dedim “Arda’yı kaptan yapın” diye. Arda’nın o lider oyuncu özelliğini taşıdığını düşünüyorum. Zaman geçtikçe daha da iyi olur. Saha içindeki davranışı da değişir. Arda bence kaptanlığı rahatlıkla kaldırabilecek bir oyuncu.
-“HAKEMLER ART NİYETLİ DEĞİLLER”-
Hakemler hata yapıyorlar tabi ki ama ben kimsenin art niyetli olduğunu düşünmüyorum. Hakemler kurala göre hareket ediyorlar tabi. Her maçta büyük hatalar oluyor. Art niyet yok önemli olan bu. Bu olmadığı zaman, zamanla düzelecektir bunlar. Hakemler de futbolcular gibi çalışırsa bu hatalar olmaz. Gerektiği kadar çalışmaları lazım fiziksel olarak. Biz de şöyle bir durum var, bir hakem bir hata yaptığı zaman onu telafi etmeye çalışıyor. Avrupa’da bu yok. Bir hakem bir hata yaptığı zaman o hatayı unutuyor. Bizde ise bir hata yapıldığı zaman telafisini yapmaya çalışıyor hakemler. Skoru belirliyorlar. Ama art niyetli değiller. Bünyamin Gezer’i, Fırat Aydınus’u, Cüneyt Çakır’ı, Koray Gencerler’i, Halis Özkahya’yı çok beğenirim ben. Önemli olan art niyet olmaması.
-“İSPANYA’YI YENMEMİZ LAZIM”-
Türkiye’nin bu gruptan çıkması için İspanya’yı yenmesi lazım. 2 maçtan 4 puan aldığınız zaman çıkarsınız bu gruptan. Ben Milli Takım oyuncularına çok güveniyorum. Fatih Hoca için zaten bir şey söylemeye gerek yok. Ben bu takımın İspanya’yı yenebileceğine inanıyorum, bu takıma inanıyorum. Tabi ki şans da çok önemli futbolda. Futbolun şans faktörü yanınızda olmazsa bazen ne yaparsanız yapın olmaz.
Kaynak: Maraton.com.tr
__________________
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Büyük Kaptanımızın ; Teknik Direktörümüz olacağı günü sabırla bekliyoruz
Çok ama çok mutluyum
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Tebrik ediyorum abi seni. Sonunda hepimizin dileği gerçekleşti.
Tebrik ediyorum abi seni. Sonunda hepimizin dileği gerçekleşti.
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Büyük Kaptan
Bülent Korkmaz...
Bu başlık bu kadar geride kalmamalı....
Büyük Kaptan
Bülent Korkmaz...
Bu başlık bu kadar geride kalmamalı....
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Yanlis zamanda geldi takima,sonu böyle olmamaliydi. Kaptanin yeri bende herzaman ayridr.
Yanlis zamanda geldi takima,sonu böyle olmamaliydi. Kaptanin yeri bende herzaman ayridr.
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Onun Gibisi Dünyaya Birdaha Gelmez
Onun Gibisi Dünyaya Birdaha Gelmez
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
YouTube - Bulent Korkmaz - Asla Vazgecemem
sonunda ingiliz spikeri dinleyin hayatimda böyle bi hirs görmedim diyor
YouTube - Bulent Korkmaz - Asla Vazgecemem
sonunda ingiliz spikeri dinleyin hayatimda böyle bi hirs görmedim diyor
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Yaşayan efsane, büyük kaptan.
Yaşayan efsane, büyük kaptan.
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Orjinal Büyük Kaptan
Orjinal Büyük Kaptan
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
:tiphat: :bid: :bid:
:tiphat: :bid: :bid:
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Futbolcu olarak positif manyak di, TD olarak malesef negativ.
Futbolcu olarak positif manyak di, TD olarak malesef negativ.
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Sayesinde Galatasaray'a teknik direktor olma umudum yeserdi. :ask:
Sayesinde Galatasaray'a teknik direktor olma umudum yeserdi. :ask:
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
-Bülent Korkmaz biz de öyle.
-Bülent Korkmaz biz de öyle.
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Futbolcuyken guzeldi.
Futbolcuyken guzeldi.
Cevap: #3 Bülent Korkmaz [ Büyük Kaptan ]
Puyolu izlerken hep bülente benziyor diyorum.. ahh ahhh
Puyolu izlerken hep bülente benziyor diyorum.. ahh ahhh