hatası çok abartılıyor, mesela ortasahada yaptığı hatada luyindama kademeye girse şimdi hiç kimsenin aklında böyle bir hata olmayacaktı.bi de nasıl bi bahtsızlıksa rakipde gidip yapıştırdı golü hemen. yabancı sınırı olduğu zmaanlarda anadolu takımları böyle golleri hiç atamıyolardı. 10 pozisyonda anca 1 gol bulabiliyolardı. Sınır kaldırılınca kalite de arttı. Böyle hatalara pek yer yok. Rakip onu saçma sapan bi vuruşla gol yapamasaydı o kadar konuşulmazdı. bu kadar saçma olmasa da o bölgede çok kritik hatalar yapıyoruz. luyindama da yaptı kaptırıyordu az kalsın, orda kaptırsa 2. golü yerdik. bu adamın en büyük bahtsızlığı yaptığı hatalarda hep gol oldu. Luyindama bu konuda biraz daha şanslı ve biraz daha ne yaptığını biliyor. kaptıracağı sırada fiziğini koyuyor rakibi sindiriyor. Kaptırdığında kovalayıp fiziğiyle dövüyor. Kolay kolay pes etmiyor.
Mesela onun yerinde luyindama olsa yapacağı hata ile en fazla çalım yerdi ve tekrar koşup yakalardı onu. Ama bunun yaptığı hatalar ve bu hataların sonucunda 2. şansı kalmamış olmasıdır. Yani bu hata yaptığında tamamen ekarte ediliyor. Orda öyle bi uçmuş ki topa, taa tribünlere kadar gitmiş, tekrar bir hamle şansı ya da rakibi yakalama şansı kalmamış. Luyindama, marcaodan daha çok ne yaptığını biliyor. O hata yaptığında tamamıyle ekarte olmuyor, zaten alt yapıda defansçılara öğretilen en önemli şey, ne olursa olsun ayakta kal terimidir. ayakta yani oyunun içinde kalamazsan son adam olduğun için ekarte edilirsin ve bunun sonucunda rakip oyuncu ile kalecini baş başa bırakırsın.
Orda yapması gereken tek şey rakibin arkasında durup onu döndürmemesi olmalıydı. Eğer öyle yapsaydı en fazla orda yapacağı hata bacak arasından yiyeceği bir çalım olurdu, böylece hemen arkasını dönüp var gücü ile koşup rakibi yakalayabilecekti. Ama öyle saçma bir şekilde topa yükselip tribünlere kadar uçunca oyun alanına dönmesi ve rakibi yakalaması imkansızlaştı.