#45 Marcão

İlk kez bir adamı prime'ına ulaştığı an satmışız. Biz sattığımız an tepetaklak gitti adam. Giderken bize kazandırdığı bonservis ücreti çok azdı. Bu sebeple ahı var bizi taraftarın ahı!
Bu olayı alışkanlık haline getirmemiz lazım, bir oyuncu uçup kaçarken satacaksın, çünkü Türkiye Ligi seviyesinde gelebileceği noktanın sınırı var. Zamanında elimizde patlayan nice topçular oldu sırf bu yüzden, bilhassa yerliler.

SM-G970F cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
 
Bu olayı alışkanlık haline getirmemiz lazım, bir oyuncu uçup kaçarken satacaksın, çünkü Türkiye Ligi seviyesinde gelebileceği noktanın sınırı var. Zamanında elimizde patlayan nice topçular oldu sırf bu yüzden, bilhassa yerliler.

SM-G970F cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
Evet öyle ama yerli sınırı şu haldeyken iyi durumdaki yerlilerin de satılması çok zor. Yoksa bir yıl şampiyon olup 2-3 yıl 5.likle 15.lik arasında gezer büyük takımlar. Çünkü şu anda Abdülkerim ve Kerem mesela top seviyede. Bu sene sonu satar mısın mesela? Federasyon yerli sayısını 7'ye indirse ne yapacaksın bu satışlar gerçekleşirse? Tamam ben de "Sat, yerine onlar gibisini bul. İşin ne?!" demek isterim teknik ekip ve scout birimine ama kazın ayağı öyle değil. Kerem, Abdülkerim gibi büyük takımda sırıtmayacak topçuyu nereye buluyorsun yani değil mi? He çok normal bir ülkede yaşarız. Anadolu kulüleri sırf yerli topçu diye ortalama yerlilere 8-10 bandında bonservisler istemezler. Altyapılardan her yıl yerli genç fışkırır. Yabancı sınırı 9+5 ya da 11+3 olur. O zaman dediğini yapalım ama şimdilik bu satışları sadece yabancı futbolcular özelinde yapmaktan başka çaremiz yok. Yerlilerin kaderi maalesef prime'ına gelse bile maaş yükseltmeleriyle büyük takımlarda kalmak için zorlanmaları. Çünkü dediğim gibi milli takım düzeyinde bir yerliyi sattığında onun yerine koyacağın yerli sattığının 4-5 gömlek altı olacak çoğu örnekte.
 
Nasıl unuttuk ulan seni..

Inlesin Tüm Ülke Zaferinle Şanlı Galatasaray
 
Evet öyle ama yerli sınırı şu haldeyken iyi durumdaki yerlilerin de satılması çok zor. Yoksa bir yıl şampiyon olup 2-3 yıl 5.likle 15.lik arasında gezer büyük takımlar. Çünkü şu anda Abdülkerim ve Kerem mesela top seviyede. Bu sene sonu satar mısın mesela? Federasyon yerli sayısını 7'ye indirse ne yapacaksın bu satışlar gerçekleşirse? Tamam ben de "Sat, yerine onlar gibisini bul. İşin ne?!" demek isterim teknik ekip ve scout birimine ama kazın ayağı öyle değil. Kerem, Abdülkerim gibi büyük takımda sırıtmayacak topçuyu nereye buluyorsun yani değil mi? He çok normal bir ülkede yaşarız. Anadolu kulüleri sırf yerli topçu diye ortalama yerlilere 8-10 bandında bonservisler istemezler. Altyapılardan her yıl yerli genç fışkırır. Yabancı sınırı 9+5 ya da 11+3 olur. O zaman dediğini yapalım ama şimdilik bu satışları sadece yabancı futbolcular özelinde yapmaktan başka çaremiz yok. Yerlilerin kaderi maalesef prime'ına gelse bile maaş yükseltmeleriyle büyük takımlarda kalmak için zorlanmaları. Çünkü dediğim gibi milli takım düzeyinde bir yerliyi sattığında onun yerine koyacağın yerli sattığının 4-5 gömlek altı olacak çoğu örnekte.
Ben bu konuda sen kadar kötümser bakmıyorum. Herkesin yeri dolar. Marcao gitse yeri dolar mı dendi, Konya'dan gelen Abdülkerim doldurdu. Şöyle bir ihtimali kim tahmin edebilirdi ki? Şimdi aynı şeyler Abdülkerim için de söyleniyor. Bu konuda bence cesur olmak lazım. Elbette kimse satmış olmak için de satılmamalı, orası kesin. Ben de şu aşamada misal Abdülkerim'i satmayı tercih etmem ama en azından Kaan transferi, Emin-Metehan gibi genç rotasyonu da arkada bekliyor, gerçekten ederini bulan bir teklifte, oyuncu da gönüllüyse önünü açardım. Kerem iyi gelişim gösteriyor lakin söylediğim gibi Türkiye Ligi'nde bu gelişim bir yerde bitecek ve gerilemeye başlayacak, onun da yerine birkaç alternatif hazırlanabilir, mesela altyapıdan Caner, Hamza gibi ya da en kötü eldeki Barış Alper / Yunus gibi seçenekleri değerlendirme ihtimalin var. Ha dersin ki bu isimler Kerem kadar katkı verir mi, işte bu noktada isimlere bağlı olmaktan çok, sistem takımı olman gerekiyor. Bu sezon bunun çalışmalarını biraz biraz gördük gibi, birçok kez rotasyon oldu, maçlar kazanıldı hatta bir noktada giren-çıkan herkes sistem içinde katkı vermeye başlamıştı ama şu aşamada genel bir formsuzluk ve ciddi rehavet oluştu. İyi bir sistem ekibi olursak, yerli kuralından veya diğer koşullardan bu kadar endişe etmeye gerek kalmayacak bence. Yani bir sene şampiyon olup ertesi yıllarda 5.liğe 15.liğe düşüyorsan burada sorun sadece giden 2-3 adamdan çok daha fazlasıdır. Hem unutulmamalı sahada 3 yerli kuralı var ama sahadaki 8 isim yabancı olabildiği için gene de günün sonunda takımın kaderini belirleyen şey yabancı kalitesi olacaktır.

SM-G970F cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
 
Ben bu konuda sen kadar kötümser bakmıyorum. Herkesin yeri dolar. Marcao gitse yeri dolar mı dendi, Konya'dan gelen Abdülkerim doldurdu. Şöyle bir ihtimali kim tahmin edebilirdi ki? Şimdi aynı şeyler Abdülkerim için de söyleniyor. Bu konuda bence cesur olmak lazım. Elbette kimse satmış olmak için de satılmamalı, orası kesin. Ben de şu aşamada misal Abdülkerim'i satmayı tercih etmem ama en azından Kaan transferi, Emin-Metehan gibi genç rotasyonu da arkada bekliyor, gerçekten ederini bulan bir teklifte, oyuncu da gönüllüyse önünü açardım. Kerem iyi gelişim gösteriyor lakin söylediğim gibi Türkiye Ligi'nde bu gelişim bir yerde bitecek ve gerilemeye başlayacak, onun da yerine birkaç alternatif hazırlanabilir, mesela altyapıdan Caner, Hamza gibi ya da en kötü eldeki Barış Alper / Yunus gibi seçenekleri değerlendirme ihtimalin var. Ha dersin ki bu isimler Kerem kadar katkı verir mi, işte bu noktada isimlere bağlı olmaktan çok, sistem takımı olman gerekiyor. Bu sezon bunun çalışmalarını biraz biraz gördük gibi, birçok kez rotasyon oldu, maçlar kazanıldı hatta bir noktada giren-çıkan herkes sistem içinde katkı vermeye başlamıştı ama şu aşamada genel bir formsuzluk ve ciddi rehavet oluştu. İyi bir sistem ekibi olursak, yerli kuralından veya diğer koşullardan bu kadar endişe etmeye gerek kalmayacak bence. Yani bir sene şampiyon olup ertesi yıllarda 5.liğe 15.liğe düşüyorsan burada sorun sadece giden 2-3 adamdan çok daha fazlasıdır. Hem unutulmamalı sahada 3 yerli kuralı var ama sahadaki 8 isim yabancı olabildiği için gene de günün sonunda takımın kaderini belirleyen şey yabancı kalitesi olacaktır.

SM-G970F cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
Büyük takımların altyapısından çıkıp da ilk 11 seviyesine gelen topçu sayısı son 20 yılda iki elin parmağını geçmez. Abdülkerim durumu güzel denk geldi. Ama işte Abdülkerim'den sadece bir tane var. Ya da onun gibi parlayan bir topçu sadece bir tane oluyor ve dört büyük artı Başakşehir'den yalnızca birine gidiyor bu topçular. Her parlayan Türk'ü biz alamayacağımız için çok yetersiz bir oyuncu havuzu içinden çok yüksek fiyatlara transfer yapmaya çalışıyoruz. Abdülkerim göz önündeydi ama şu anda o ayarda bir topçu yok mesela Türkiye'de. Kaan Ayhan'ı da gidip Avrupa'dan getirttin. Mert Müldür'ü alabilirsin Avrupa'dan 6-7 milyon euroya. Cenk Özkaçar var bir de Cengiz var alabileceğin. Gerisi ya bizim seviyemizde değil ya da Salih gibi Orkun gibi Türk kulüplerinin bütçelerini acayip aşan topçular. Zaten biz de konunun başında Avrupa'da kendini gösteren ya da yeni göstermeye başlayan Mert, Çağlar, Merih, Zeki, Enes, Cengiz vs.'den bahsetmiyorduk. Bizim bunları bulup prime'a ulaştırıp Avrupa'ya prime'ında satmamız gerekiyor fakat işte bu tarz topçular erkenden kaçmaya bakıyorlar çünkü bizim ligde prime'ına ulaşamayacaklarını biliyorlar. Örneğin 18 yaşındaki Cengiz bizde olsa oynayabilir miydi Rashica ve Zaniolo varken?! İstediğin kadar potansiyelli ol ama önüne yüksek bütçelere adam alınıyor. Diyelim bir hoca kafayı kırdı ve seni 11 için düşündü. Bu sefer de taraftar sosyal medyadan Galatasaray oyuncu geliştirme yeri değildir. Transfer yapın oraya diye atar gider yapacak. Maalesef önce yabancı kuralının sonra da komple yönetenden oynayanına, tribünden sosyal medyasına, medyasından, reklam verenine kadar her şeyin komple değişmesi gerekiyor. Yoksa her parlayan yerliyi gönderemeyiz. Prime dönemini bizde geçirir ve düşüşe geçince arkasından teneke bağlayarak göndeririz tıpkı Burak Yılmaz ve Semih Kaya gibi. Ya da göndermeyiz Selçuk İnan gibi.

Kıssadan hisse; olması gereken senin dediklerin. Ama olan maalesef benim dediklerim. Senin belirttiğin düşüncelerin tüm Türk futboluna egemen olması ise en büyük dileğim.
 
Evet ederini bulan satılmalı...
Bunu hemen herkes söylüyor da işte o 'ederi' hususunda keskin fikir ayrılıkları ortaya çıkıyor, ucu açık bir kavram!..

Mesela bana kalsa, çift haneli teklif geldiğinde Sacha Boey' i gönderirim. Elbette mümkün olan en yüksek bedeli elde etmeye çalışırım ayrı konu...Bazılarına göre ise 30 dan aşağıya satılmamalı, gerekirse kariyerini bizde tamamlamalı. Sözde aynı fikirdeyiz!..

(Boey 5 büyük ligden iyi bir teklif alırsa bağlasan tutamazsın, oyuncunun tavrı da belirleyici oluyor. Örnek olarak aklıma geldi. Gece vakit tartışma mevzusu çıkarmaya niyetim yok)...
 
Gerçek ederi 12 değildi orası kesin de Sevilla'da sakatlıklardan baş kaldıramadı zaten, böyle devam ederse kiralık geri alabiliriz gibi.
 
Bunu hemen herkes söylüyor da işte o 'ederi' hususunda keskin fikir ayrılıkları ortaya çıkıyor, ucu açık bir kavram!..

Mesela bana kalsa, çift haneli teklif geldiğinde Sacha Boey' i gönderirim. Elbette mümkün olan en yüksek bedeli elde etmeye çalışırım ayrı konu...Bazılarına göre ise 30 dan aşağıya satılmamalı, gerekirse kariyerini bizde tamamlamalı. Sözde aynı fikirdeyiz!..

(Boey 5 büyük ligden iyi bir teklif alırsa bağlasan tutamazsın, oyuncunun tavrı da belirleyici oluyor. Örnek olarak aklıma geldi. Gece vakit tartışma mevzusu çıkarmaya niyetim yok)...
Oyuncuya da bağlı o biraz, marcao gitmek için her şeyi yaptı...
Haliyle elimizi zayıflattı ama genel olarak zamanında vedalaşmak iyidir her zaman, yeter ki planlamayı doğru yapalım.
 
Trabzonspor 5 maç oynattığı gencoyu 10 milyona satıyor, biz şampiyonluk görmüş, Avrupa'da da gayet iyi iş yapmış adamı 12 milyona satıyorsak kusura bakmayın ederinin altına gitmistir.
 
Ederi 17 falandı, a.li gi performansı son sene yaptıkları falan bayağı prim yapmıştı.
 
Her sene kampa fazla kiloyla geliyordu bizim antreman temposu çok sıkmadı herhalde burada idare ediyordu bir şekilde.
 
Geri
Üst Alt