mükemmel değil mi, habercilikte son nokta yav
Afazi Teşhisi Konulan Bruce Willis Oyunculuğu Bıraktı!
- Konbuyu başlatan Vasfi Vural
- Başlangıç tarihi
-
- Etiketler
- bruce willis
Orada tıp eğitimi kaç yıl
Ne doktorası yav
Tıp okursun biter uzmanlığniını yaparsın şeklinde değil mi bu iş her yerde
Tip 6 sene. 3 sene bachelor 3 sene master (yuksek lisans). Sonra hekimlik kayidin yapiliyor. Ben akademik kariyer aradigim icin suan uzerine PhD yapiyorum. Doktora deniliyor Turkiyede buna galiba. Ek olarak yani. Doktora yapmaniza gerek yok meslegi icra etmek icin.
Turkiyede TUS sinavi var uzmanlık için. Burada boyle bir sınav yok ve istedigin bölümün başkanı seni uzmanlığa kabul ediyor. Haliyle bunu o bolumde gosterdigin performans ve akademik kariyerine gore belirliyor.
Orada nüfus az TUS falan olmaması normal.
Senin ihtisas doktorası gibi bir şey oluyor tıptan ziyade, psikiyatri mi ana bilim dalı yoksa daha spesifik bir ABD mi? Bu yola girmen de pozitif btw, Türkiye'de maalesef bu işler değersizleşiyor gittikçe.
Buradaki 6 sene de 4+2 olarak sayılıyor olmalı.
Hollanda da sadece belli başlı uzmanlik egitimi verebilen akademik hastaneler ve kurumlar var. Mesela kalp ve damar cerrahisi sadece 4 yerde veriliyor ve bunun icin tum ulke genelinde 2 yilda sadece 8 kişi alınıyor. Bu tabi ekstrem bir durum, ama ornek olmasi bakımından paylastim. Durum boyle olunca yeni hekimler arası cok rekabet oluyor tabi uzmanlik için.
6 yıl egitimden sonra 2 seçenek çıkıyor önümüze burada. Ya bir bölümde pratisyen hekim olarak başlıyorsun deneyim için. Bu deneyimide uzmanlik için bir referans olarak kullanıyorsun. Veya akademik kariyer yapıp makalelerini vs referans olarak kullaniyorsun. Ikisini yapan da var tabi. Ben mesela gecen sene psikiyatri icin basvurdum ama sadece doktora oldugu icin kabul gormedi ve daha cok hasta deneyimi istediler (ki bu cok dogal). Doktora için istedigin branş ile alakali bir konu olmasi yeterli. Maksat sadece o branşa olan ilgi alakani belli etmek icin (ki o doktorayi bu niyetle yaparsan).
Ben aslinda pratisyen hekimlik ile baslamak istiyordum, ama egitim esnasinda ikinci bir epidemiyoloji master yapma imkanim olmuştu. Buda akademik kariyere kapiyi açınca oradan yuruyelim dedik.
Hastane sayısı da azdır esasında kastım sadece nüfus vurgusu değildi. Eğitim gören nüfusun işsizlik oranına vurguydu. Rekabetin daha fazla ilgi olan yerlerde olması doğal lakin işsizlik seviyesi çok da yüksek değildir diye düşünüyorum? Mesela Hollanda son yıllarda Türkiye dahil çok fazla mühendis ithal etti, orada iç piyasa döndüremiyor kanısındaydım.
Hem doktora yapıp hem 2 gün klinik gibi bir seçenek yok muydu?
Tabii mutluysan sorun yok zaten.
Doğrudur. Genel olarak issizlik sayısı az. Heleki pratisyen hekimler için. Nispeten ucuz iş gücü ve heryerde kullanılabilir. Bu yönden rahatiz. Ama yeni uzmanlarda sıkıntılar baş göstermeye başlıyor. Bahsettigin gibi hastane sayısı nispeten daha az ve uzman sayısı hastane sayisina gore fazla. Bu sebepten uzmanlığını birakip ilaç endüstrisine geçiş yapan 2 arkadas taniyorum. Psikiyatri de ama tersi. Cok fazla talep var. Bu sebepten kendimi 'şanslı' görüyorum. Birde olmadi kendi klinigimi çma imkanim var. Başka alanlarda bu daha zor hatta imkansiz olabiliyor.
Dogru diyorsun, oyle yapan kisilerde var, lakin bu doktora gerçekten zor ve epeyi beyin yiyen bir durum. Doktora esnasinda depresyona giren ogrenci sayısı 40% diye bir makale okudum. yaninda klinik cok agir olurdu. Ki beni fulltime işe aldilar. Ama suan son aylarimi geçirdigim icin biraz daha rahat ve evden calisiyorum (farketmissindir forumdaki varligim sebebiyle
). Evde cocuk ta olunca aslinda iyi oluyor. Biraz destek çıkabiliyorum evdeBen de doktora yapıyorum işin manyaklık seviyesini biliyorum, intihar eğilimine bile sebep oluyor da bazen farklı bir işte çalışmak kafa dağıtmaya yardımcı olabiliyor, ondan dedim.Doğrudur. Genel olarak issizlik sayısı az. Heleki pratisyen hekimler için. Nispeten ucuz iş gücü ve heryerde kullanılabilir. Bu yönden rahatiz. Ama yeni uzmanlarda sıkıntılar baş göstermeye başlıyor. Bahsettigin gibi hastane sayısı nispeten daha az ve uzman sayısı hastane sayisina gore fazla. Bu sebepten uzmanlığını birakip ilaç endüstrisine geçiş yapan 2 arkadas taniyorum. Psikiyatri de ama tersi. Cok fazla talep var. Bu sebepten kendimi 'şanslı' görüyorum. Birde olmadi kendi klinigimi çma imkanim var. Başka alanlarda bu daha zor hatta imkansiz olabiliyor.
Dogru diyorsun, oyle yapan kisilerde var, lakin bu doktora gerçekten zor ve epeyi beyin yiyen bir durum. Doktora esnasinda depresyona giren ogrenci sayısı 40% diye bir makale okudum. yaninda klinik cok agir olurdu. Ki beni fulltime işe aldilar. Ama suan son aylarimi geçirdigim icin biraz daha rahat ve evden calisiyorum (farketmissindir forumdaki varligim sebebiyle
Duş alırsak?
sen de atla buraya gel ama oralar rahattir zaten consultant olunca gelirsen daha cok kazanirsin zaten.
O parayı verirsem psikomanyak olurum
₺ de değil
Sen baş tacisin zaten. Herzaman ozelden yazabilirsin. Ha bu gunlerde bana bir mesafelisin, ama nedenini bilmiyorum. Canın sagolsun bu forumda edindigim ilk dostlardan birisin cigerim.
Takribi 15 seansa çözeriz dostumun işini
Gercekten mi abi? Hosuma gidiyor gercekten bu akademik ortamlar. Turkiyede ama cok hile hurda var diye duyuyorum. Tabi sizi tenzih ederim. Fraud olayı ne durumda sizin sektörde abi. Burada affi yok gercekten
Son düzenleme:
agaya beleş ha
Psikiyatri nöroloji yarısıdır bundan sonra impotans ve libido sorularını İbrahim meslektaşıma yönlendireceğim
Kuşum kalkmıyor temalı mesaj atan arkadaşlara duyurulur
GSCimbom Forum kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Kuşum kalkmıyor temalı mesaj atan arkadaşlara duyurulur
GSCimbom Forum kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Depresyondayım lan!
Akademisyenliği bıraktım yakın zamanda ama doktoraya devam ediyorum, eskiden tezler birbirinin kopyasıydı hep ama 10 yıldır bir eğilim var ve önem veriliyor o yüzden bir yükseliş var ancak mühendislik alanında yenilik/yayın demek bütçe demek, mevcut kurlarla da devlet bu destekleri veremiyor. Onun dışında proje başvurularında ahbap çavuş ilişkileri de dönüyor. Akademiden ayrılmamın temel sebebi bu.
Journal konularında zaten intihal yapamazsın artık mevcut tool'lar kaynakça benzerliklerinden bile %20ye dayandırıyor, sınır da 30 olunca önceki yayınlarındaki formülasyonu dahi kullanamıyorsun.
Ancak literatürde Türkiye'nin adının plagiarismle geçtiği yayınlar var maalesef, yani yapmayı geçtim tüy diktik ve bu tarz yayınların çoğunda ismi geçiyor. Tabii bunda yapısal sorunların da etkisi var.
Ayrıldığım yerde lisansüstü programların alımlarını ben yönetiyordum, son dönemde kontenjanlar direkt tepeden taleple ciddi arttı, lisansüstü eğitime giren işsiz sayılmıyor, doktorada ise önceden 3 kontenjan olur 10 kişi başvururdu, şimdi 15 kontenjana 10 kişi başvuruyor hepsi giriyor vs.
Ülkedeki eğitim sistemi temelde yoğun kontenjanlardan dolayı kötüye gidiyor, hem öğretim hem research'e katkı oldukça zor.
Bir de tabii her alanda akademi birbirinden çok ayrışıyor, sosyoloji tarafı işsizlikten akademisyen oluyor mesela, yine de çok kaliteli akademisyenler var ama 20 yıl sonra ne olur bilemiyorum.
Son düzenleme: