Merkel sonrası gelecek olanın da Türkiye ile benzer ilişkiler kurması kuvvetle muhtemel, ABD'nin artık ufak ufak odağını asya pasifik bölgesine yoğunlaştırmasıyla bu bölgede oluşacak güç boşluğu ister istemez merkez avrupa güçleri arasında rekabete sebebiyet verecek, bugün doğu akdeniz'de yaşananlar bu konuda fragman niteliğinde bilgiler veriyor. Fransa, bu boşluğu doldurma da güçlü donanmasıyla ve deniz aşırı askeri harekat kabiliyetiyle kendini birinci aday olarak görüyor, Yunanistan, Rum kesimi ve Mısır'ı da kendi liderliği altında belirli bir yöne sevk etmeye çalışıyor.
İtalya her zaman ki gibi net bir şekilde taraf seçmiş değil, şu an her iki yöne de dümeni kırabileceği noktada takılıyor. İş dönüp dolaşıp yine Almanya-Fransa rekabetine evrilecek ilerleyen dönemde ve Türkiye burada en önemli rolü oynayacak ülkelerden biri olacak. Tabi bütün bunlar dünden bugüne olacak işler değil süreç meselesi. Bütün bunların yanında Almanya'nın ve bazı AB ülkelerinin Türkiye lehine olan tutumunda Avrupanın güvenliğinin ve istikrarının Türkiye'den başlamasının etkisi çok büyük. Yunanistan tabiri caizse çocuk gibi davranıyor, aşırı derecede orantısız yaptırımlar talep ediyor, o talep ettiklerinin gerçekleşmesi halinde oluşacak ateş illk ve en çok onları yakacak gerçekten nasıl bir yönetim, nasıl bir vizyonsuzluk anlamak mümkün değil.
ABD ise ağırlık merkezini asya pasifik bölgesine yoğunlaştırırken bölgede önemseyeceği iki konu var, biri İsrail'in güvenliği diğeri Rusya'nın bölgede etkisinin sınırlandırılması. Her ikisi içinde Türkiye kilit ülke konumunda.
Neyse daha fazla uzatmayayım, başka başlıkta AB ve ABD'den ağır yaptırım beklemiyorum derken bunları göz önünde bulundurarak beklemiyorum yazmıştım kabaca özetleyeyim dedim neden öyle yazdığımı.
İtalya her zaman ki gibi net bir şekilde taraf seçmiş değil, şu an her iki yöne de dümeni kırabileceği noktada takılıyor. İş dönüp dolaşıp yine Almanya-Fransa rekabetine evrilecek ilerleyen dönemde ve Türkiye burada en önemli rolü oynayacak ülkelerden biri olacak. Tabi bütün bunlar dünden bugüne olacak işler değil süreç meselesi. Bütün bunların yanında Almanya'nın ve bazı AB ülkelerinin Türkiye lehine olan tutumunda Avrupanın güvenliğinin ve istikrarının Türkiye'den başlamasının etkisi çok büyük. Yunanistan tabiri caizse çocuk gibi davranıyor, aşırı derecede orantısız yaptırımlar talep ediyor, o talep ettiklerinin gerçekleşmesi halinde oluşacak ateş illk ve en çok onları yakacak gerçekten nasıl bir yönetim, nasıl bir vizyonsuzluk anlamak mümkün değil.
ABD ise ağırlık merkezini asya pasifik bölgesine yoğunlaştırırken bölgede önemseyeceği iki konu var, biri İsrail'in güvenliği diğeri Rusya'nın bölgede etkisinin sınırlandırılması. Her ikisi içinde Türkiye kilit ülke konumunda.
Neyse daha fazla uzatmayayım, başka başlıkta AB ve ABD'den ağır yaptırım beklemiyorum derken bunları göz önünde bulundurarak beklemiyorum yazmıştım kabaca özetleyeyim dedim neden öyle yazdığımı.