Bazı oyuncular vardır, kendini belirli yerlerde huzurlu, mutlu hissedip fit bir görüntü sergiler. Hakan şükür İtalya ve ingilterede bu ortamı bulamadı, her seferinde Galatasaray'a geri döndü ve gollerine devam etti. Ama Hakan şükürün bizdeki başarısında alt yapının önemi büyük. Bülent korkmaz, Arif erdem, Suat Kaya vs. gibi oyuncular ve oturmuş bir sistemin önemli bir parçasıydı kendisi. Milli takımdaki başarısının sırrıda Galatasaray'ın lokomotif takım oluşu ve 1993 deki Akdeniz şampiyonu ümit milli takımı kadrosunun 96 Avrupa şampiyonası elemeleri için bozulmaması. O da Fatih terim sayesinde oluşan bir işdi. Bugün bakıyoruz hiç uzun vadeli projeler göremiyoruz. Günü kurtarmak için tüpcüyle anlaşan kulübler, yayıncı kuruluşun batmaması için kayırılan bazı kulübler ve en önemlisi bize karşı alınan tüm kararlar bu federasyonun felsefesini gözler önüne seriyor. Konudan belki uzaklaşdım, ama tüm konsantrasyonunu Fenerbahçe, 58. madde, yabancı kısıtlaması, Fatih terim ve melo gibi şeylere harcayan federasyonun yeşil sahalardaki vizyonsuzluğu sayesinde averaj takımı olma yolunda ilerliyoruz. Yeni Hakan şükürler beklemeye deymez, Estonya'da Oper diye bi tane forvet vardı, genellikle o atardı golleri, o seviyede bi forvetimiz olsa öpübde başımıza koyalım.