Ankara Muharebesi

Recep İçfındık

Büyük Kaptan
Katılım
10 Mart 2011
Mesajlar
22.397
Tepkime puanı
1.440
Puan
1.503
Ankara Muharebesi, Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid ile Timur arasında, Ankara'nın Çubuk Ovası'nda 28 Temmuz 1402 tarihinde yapılan muharebe. Geç Orta Çağ tarihinin en kanlı çarpışmalarından olan ve Osmanlıların yenilgisiyle sonuçlanan Ankara Muharebesi, Fetret Devri (1402-1413) olarak bilinen bir iktidar boşluğu döneminin yaşanmasına yol açmıştır.



Taraflar: Buyuk Timur Hanedanligi

Osmanli Devleti-Sirp Prensligi



Kuvvetler:



90.000

  • Ağır Zırhlı Süvariler
  • Türkmen ve Moğol Atlı Okçular
  • Serbedâri Piyadeler
  • 32 Savaş Fili



85.000

  • 5.000 Yeniçeri
  • 10.000 SırpPiyade
  • Tımarlı Sipahiler
  • Kara Tatarlar



Kayıplar: 15,000-25,000 ölü-yarali-------------40,000-50,000 ölü veya yarali



728px-Battle_of_Angora1402.jpg




Çubuk Ovasındaki Karşılaşma



27 Temmuz 1402'de I. Bayezid adına yaraşır süratiyle kuzeydoğu yönünden geldiği Çubuk Ovasında, Timur'un ordusunu, atları besiye bırakılmış, askerleri dinlenmeye çekilmiş, dağınık ve emniyetsiz fakat en iyi mevkide, Çubuksu nehrini arkasına almış bir vaziyette bulur. Osmanlı ordusu ise yorgun ve su sıkıntısı çekmekteydi. Hiç gecikmeden divan'ı toplayan I. Bayezid, durum değerlendirmesi yapar. Yanında bulunan tüm Paşaları, Vezirleri ve oğulları hemen saldırıya geçip düşman ordusunu imha etmeyi teklif etmişlerse de, I. Bayezid bir hata daha yaparak, böyle bir saldırının mertçe olmadığını ifade etmiş ve yol yorgunu ordusunun savaş öncesi dinlenmeye ihtiyacı olduğunu belirterek konaklamayı tercih etmiştir. Timur orduları sayı bakımında Osmanlı ordusuna üstün olmakla beraber I. Bayezid, Timur'a karşı gerçekleştirmiş olduğu bu savaşta muzaffer olmayı umut ediyordu. Bu umudu; Niğbolu'da, kendi ordusunun donanım ve techizatı bakımından üstün, Avrupanın en elit Haçlı ordusuna karşı kazanmış olduğu zaferin vermiş olduğu güvenden doğuyordu. Timur ise gençliğinden beri hayalini kurmuş olduğu Turan Birliğini oluşturabilmesi için önünde tek bir engeli kaldığının farkındaydı. Kendisini savaş sanatının zirvesinde görüyordu. Bu savaşı kazanmakla birlikte, şanına şan katıp, kurmuş olduğu imparatorluğu tehdit edecek hiçbir düşmanı kalmayacaktı ve sırtını sağlama aldıktan sonra kılıcını Çin'e doğru çevirebilecekti.



Osmanlı ordusunun Çubuk ovasındaki savaş düzeni şöyledir; Azaplar, Yeniçeriler ve Tımarlı Sipahilerden oluşan merkez kuvvetlerine I. Bayezid kumanda ediyordu. Sadrazam Çandarlı Ali Paşa, Mustafa Çelebi, İsa Çelebi ve Musa Çelebi onun yanında yer alıyorlardı. Sol cenahta bulunan Rumeliden tedarik edilmiş birliklere Süleyman Çelebi, sağ cenahta Osmanlı himayesi altında bulunan Anadoludaki Türk Beyliklerinden tedarik edilmiş birliklere ise Vezir Kara Timurtaş Paşa kumanda ediyordu. Mehmed Çelebi de esas ordunun gerisinde Karakoyunlu Beyliğinden tedarik edilmiş olan ihtiyat kuvvetlerinin başında bulunmaktaydı. Sol cenahın ihtiyat kuvvetlerini Sırbistan Despotu (Aynı zamanda I. Bayezid'in kayınbiraderi) Stefan Lazareviç'in kumandası altında 10 bin'e yakın zırhlı Sırp askerleri oluşturuyordu. Sağ cenahın ihtiyat kuvvetlerinde ise Kara Tatarlardan oluşan süvari alayı bulunmaktaydı. Ayrıca Süleyman Çelebinin kumandası altında Akıncı kuvvetleri de vardı.




Timur ordularının Çubuk ovasındaki savaş düzeni ise şöyledir; Timur ordunun merkezinde yer alıyordu. Sağ cenahta Miran Şah bulunurken, sol cenaha ise Şahruh Mirza ve Halil Sultan kumanda ediyordu. Hindistan'dan getirilen zırhlı 32 savaş fili İsen Buga komutası altında ordunun önünde sıralanmıştı. Muhammed Mirza da ana ordunun gerisinde Harezmve Maveraünnehirden tedarik edilmiş olan ağır zırhlı süvari alayından oluşan ihtiyat kuvvetlerine kumanda ediyordu. Pir Muhammed ve İskender Mirza onun yanında yer alıyorlardı. Timur, ikiye ayırmış olduğu merkez kuvvetinin sol kanadına Emir Celal el-İslam, sağ kanadına ise yeğeni Cihanşah kumanda ediyordu. Ayrıca daha önceden Timur'a sığınmış olanAydınoğulları, Menteşeoğulları, Germiyanoğulları, Saruhanoğulları gibi Anadolu Beyliklerinden oluşan tümenler de Miran Şah komutası altında sağ cenahın gerisinde yerlerini almışlardı.



Muharebe

28 Temmuz
1402'de iki ordu, sabah namazlarını kıldıktan sonra savaş düzeni aldılar. I. Bayezid, Niğbolu Savaşında kullanmış olduğu hilal taktiğini uygulamak için ordusunun en ön safında yer alan Azaplara saldırı emrini verdi. Bu saldırı emriyle savaşı başlatmış oluyordu. Fakat Çubuk ovası düzlük bir arazi olmasıyla birlikte bodur çam ağaçlarıyla ve boyu aşan otlarla doluydu, bu durum Azapların saldırısını yavaşlatıyordu. Azapların saldırıya geçtiğini gören Timur, karşılık olarak merkezde bulunan Serbedâri piyadelerini kullanarak Azapların üzerine ok yağdırmaya başladı. Okçuların yoğun ok yağmuruna hedef olan Azaplar, ağır zaiyatlar vererek geri çekilmeye başladılar. Uyguladığı taktiğin işe yarayamadığını farkeden I. Bayezid, Yeniçerilere ve Sipahilerine saldırmalarını emretti. Bu taarruza karşılık olarak Timur da, komutanı İsen Buga'ya saldırı emri vererek yüksek çam ağaçlarının içerisine gizlemiş olduğu ordusunun en önünde yer alan birbirlerine zincirlerle bağlı savaş fillerini ileri sürmüştür. Bununla birlikte Miran Şah'ı, Süleyman Çelebi komutasındaki birliklerin üzerine saldırtarak Yeniçerilere takviye birlik gelmesini önlemeyi hedeflemiştir. Timur ordusunun ikiye ayrılmış olan merkez kuvvetlerinin önünden sağlı sollu çıkan savaş filleri, Yeniçerler ve Sipahilerin şaşırmasına neden olmuştur. Çünkü Osmanlılar, o zamana kadar yapılan hiçbir savaşta fillerle karşılaşılmamıştır. Yine de saldırıya devam eden Yeniçeriler, uygulayacakları sahte ricat'ı erken yaparak Sipahilerin fillerle karşı karşıya gelmelerine neden oldular. Savaşın en kanlı ve şiddetlisi olan bu çatışmada savaş filleri, Yeniçerilerin ok atışları ve Sipahilerin yapmış oldukları saldırılar sonucu etkisiz hale getirilmiştir, fakat Osmanlı askerleri de çok ağır kayıplar vermiştir. Fil hücumunun ardından Timur, merkez kuvvetlerinin Yeniçerilere saldırmalarını emretmiştir. Bunu gören I. Bayezid, Rumeli birliklerinin saldırı altında olmasından dolayı, ordusunun sağ cenahında bulunan Kara Timurtaş Paşa komutasındaki Anadolu askerlerini ve Kara Tatarları, Yeniçerilere takviye olarak savaş meydanına sürmek için emir verdi. Fakat Timur ile daha önceden anlaşmış olan Kara Tatarlar, taarruz sırasında I. Bayezid'e ihanet ederek yön değiştirmişlerdir. Kara Tatarlar direkt olarak Rumeli ve Sırp askerlerinin arkasına sarkıp, onlara ok yağdırmak suretiyle saldırıda bulunurlar. Miran Şah ile Süleyman Çelebiarasında geçen çatışma sırasında, Timur tarafında bulunan Anadolu Beylerinin kendi sancaklarını açması sonucu, bunları fark eden Osmanlı ordusundaki Anadolu birlikleri de, kendi beylerinin yanında saf tutarak, I. Bayezid'e ikinci bir ihanette daha bulunurlar. Yeniçeriler ve Rumeli birliklerinin hiç beklemediği bu saldırı karşısında Osmanlı ordusu tam bir bozgun havasına girmiş olur. Bir tek Rumeli ve Sırp müttefikleriyle Yeniçeriler sırt çevirmeyerek I. Bayezid'in yanında sonuna kadar savaştılar.[7] Bu bozgun karşısında ordusuna genel taarruz emri veren Timur, I. Bayezid'in canlı olarak ele geçirilmesini emretmiştir. Şahruh Mirzakomutasındaki birliklerin seri manevrasıyla iyice kuşatılan Osmanlı ordusundaki Vezirler, İsa Çelebi, Süleyman Çelebi, Mustafa Çelebi ve Mehmet Çelebi kuşatmayı yararak kaçmayı başarmışlardı. Şehzadelerin kaçtığını farkeden Stefan Lazarević, I. Bayezid'e geri çekilmesi gerektiğini söylesede o bunu reddetmiş ve savaşmaya devam etmiştir. Ortalama 10 saat süren savaşın sonlarına doğru geri çekilmek zorunda kaldığı Çataltepe'de elinde kalan yaklaşık birkaç bin Yeniçeriyle atının üstünde çarpışmaya devam eden I. Bayezid sonundaÇağatay Hanlığının son Han'ı Sultan Mahmud Han komutasındaki Timur askerleri tarafından yakalanmış ve esir alınmıştır.

Sonuc:



Savaş sonrası Timur, esir alınan Yıldırım Bayezid'e esir gibi davranmamıştır. Her daim yanında bulunmasını sağlayarak tüm ihtiyaçlarını gidermiş, kendi çadırı yanında ona ve oğluna çadır kurdurmuş ve dostça davranmıştır. Daha sonra emri altındaki komutanlar vasıtasıyla ordusunu Anadolu üzerine dağıtarak Bursa'ya kadar olan bölgeleri işgal ve istila etmiş ve kendi tabiyetine bağlamıştır. Hristiyan Hospitalier Şövalyeleri denetimi altında bulunan İzmir'i fethederek, bu bölgenin yönetimini Müslümanlara bırakmıştır. Ankara Muharebesi yenilgisi; Osmanlı Devleti'nin geçici süreliğine dağılarak, devletin imparatorluk aşamasına geçmesinin ve İstanbul'un Fethi'nin 50 yıl kadar gecikmesine, Anadolu`daki Türk siyasal birliğinin bozularak Anadolu beyliklerinin yeniden kurulmasına ve Osmanlı tarihinde Fetret Devri olarak bilinen 11 yıllık bir iktidar boşluğu döneminin yaşanmasına neden oldu.



 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Savaşı biliyordum da detaylarını bilmiyordum valla ne yalan söyleyim üşenmeden okudum thanks recep .
 
Timurun Bayezide iyi davrandığı konusunda emin miyiz? Kadın elbisesi giydirip anadoluda kafesle heryeri gezdirdiğini duymuştum ben..
 
Timurun Bayezide iyi davrandığı konusunda emin miyiz? Kadın elbisesi giydirip anadoluda kafesle heryeri gezdirdiğini duymuştum ben..

timur bayezide sordu ben seni değilde sen beni ele geçirseydin ne yapardın diye bayezid de çok açık sözlüasla sözünü esirgemeyen sert bir tipti direk timura ben seni bir kafesinde içinde gezdirirdim dedi bunun üstüne timur tüm anadoluda ibreti alem için bayezidi kafes içinde gezdirdi bayezid yazık yaşlı adam kahrından öldü sonra...
 
timur bayezide sordu ben seni değilde sen beni ele geçirseydin ne yapardın diye bayezid de çok açık sözlüasla sözünü esirgemeyen sert bir tipti direk timura ben seni bir kafesinde içinde gezdirirdim dedi bunun üstüne timur tüm anadoluda ibreti alem için bayezidi kafes içinde gezdirdi bayezid yazık yaşlı adam kahrından öldü sonra...

kes lan uydurma

gercek sanacak cuma bey
 
savaşın kaybedilmesinin sebebi beyazıdın timuru batıda beklemek yerine ordusunu ankaraya kadar yürütüp yorması ve bazı türk grubları ve beyliklerin son anda timurun tarafına geçmesidir...
 
Bir de bunların birbirlerine yazdıkları hakaret icerikli yazişmalar vardır.

Timur imparatorluğunu biraz araştırınca, Osmanlıyla arasında çok farklar olduğunu, en onemli farkın da Timurun Salt beyinden oluşmuş bir imparatorluk olduğunu çok rahat gözlemleyebilirsiniz.
 
Ben de Sırpların savaştaki rolünü ilk defa duymuş oldum.
Yalnız yanılmıyorsam Türklerle Sırpların arasında 1993'e kadar düşmanlık olmadığını duymuştum.Konu hakkında bilgisi olan arkadaş beni düzeltebilir eğer doğru değilse.
 
timur bayezide sordu ben seni değilde sen beni ele geçirseydin ne yapardın diye bayezid de çok açık sözlüasla sözünü esirgemeyen sert bir tipti direk timura ben seni bir kafesinde içinde gezdirirdim dedi bunun üstüne timur tüm anadoluda ibreti alem için bayezidi kafes içinde gezdirdi bayezid yazık yaşlı adam kahrından öldü sonra...


Azerilerin yaptığı güzel bi belgesel vardı. Ölmüş padişahları ölümden sonra Turan mahkemesi gibi bir yerde en eski Türk ataları yargılıyordu. Timurla Bayezidi yüzleştiriyorlardı. Azerilere göre Timur iyi davranmış, ama bize göre türlü işkencelere maruz kalmış. Bayezidin eşine gözü önünde tecavüz edilip kadın elbisesiyle köy köy dolaştırıldığını okumuştum. Daha öncesinde küfürleşmelere varan mektuplar mevcut bu ikili arasında. Uzak ihtimal değil bu olay..
 
Ben de Sırpların savaştaki rolünü ilk defa duymuş oldum.
Yalnız yanılmıyorsam Türklerle Sırpların arasında 1993'e kadar düşmanlık olmadığını duymuştum.Konu hakkında bilgisi olan arkadaş beni düzeltebilir eğer doğru değilse.

Ermeniler için var o dediğin, milleti sadıka mı ne deniyordu sanırım. Ama sırplarla savaştık bayaa bildiğim kadarıyla..
 
Azerilerin yaptığı güzel bi belgesel vardı. Ölmüş padişahları ölümden sonra Turan mahkemesi gibi bir yerde en eski Türk ataları yargılıyordu. Timurla Bayezidi yüzleştiriyorlardı. Azerilere göre Timur iyi davranmış, ama bize göre türlü işkencelere maruz kalmış. Bayezidin eşine gözü önünde tecavüz edilip kadın elbisesiyle köy köy dolaştırıldığını okumuştum. Daha öncesinde küfürleşmelere varan mektuplar mevcut bu ikili arasında. Uzak ihtimal değil bu olay..

boşver sen hayriyi ben tarih bölümü okuyorum renkdaş bayezidden rahatsız olan bazı beyler timuru bayezide karşı sürekli doldurmaktaydı ilk başta timur bayezide saygı duyuyordu ve buna yanaşmıyordu ama bu mektup muabbetlerinden sonra timur anadoluya girme kararı aldı...

ayrıca bunuda pek kimse bilmez söyliyeyim bayezid çok fena içkiciydi yani öyle böyle değil
 
Ermeniler için var o dediğin, milleti sadıka mı ne deniyordu sanırım. Ama sırplarla savaştık bayaa bildiğim kadarıyla..

Onu biliyorum da eki tarih hocam "tarih boyunca en çok katliama uğrayan halklardan birinin Sırpların olduğunu,en çok katliamı da Japonların yaptığını" söylemişti.
 
Onu biliyorum da eki tarih hocam "tarih boyunca en çok katliama uğrayan halklardan birinin Sırpların olduğunu,en çok katliamı da Japonların yaptığını" söylemişti.

Hocan abartmış ama bence Japonlar pek masum değil ama Fransızların, İngilizlerin, Almanların ve Amerika'nın hatta Rusya'nın yaptığı katliamların yanında hiç kalır. Keza Sırplar Cezayir kadar katliama uğramadı tabi bu benim fikrim
 
Geri
Üst Alt