1- Badou Ndiaye.
Düzenli ve istikrarlı performans ve form grafiği yok. Bir müsabaka da çok çok iyi oynayabildiği gibi sonraki bir kaç maçta sahada gezinebiliyor. Premier lig, görmüş orada tutunmayı başaramamış ve kariyeri için para kazanmak dışında başka bir hedefi kalmamış bir oyuncu olarak Badou'nun gelecek sezonlarda bize fayda sağlayacağını düşünmüyorum. Bence bir daha kiralanmamalı.
Teknik açıdan değerlendirirsek dribling konusunda takımın en iyilerinden ama bu driblingleri 1 ve 3.bölge de değil 2.bölge de yapıp bırakıyor bu da çok faydalı değil.
Yine pas atarken topu öldürmesi kırması çok can sıkıcı. Bunu da şöyle yapıyor. Pası ayağından çıkarırken kendini öyle bir şekle sokuyor ki pası alması muhtemel oyuncular pasın gelip gelmeyeceğini algılamakta zorlanıyorlar. Yine haddinden fazla sert verdiği için bu sefer pası alacak kişi kontrollerde de zorlanıyor. Bütün bunlara rağmen pas isabet başarı yüzdesi de sanıldığı kadar kötü değil. Çok övülen adamlarla benzer ancak pas tarzı pası alan kişinin bir kaç saniye sonra topu kaybetmesine yol açmakta.
Bu adam nerede faydalı olur derseniz bence 4-4-2 de solda ters kenar şeklinde Engin Baytar vari bir randıman verebilir.
2- Fernando Reges.
Ben aslında oyun zekası yüksek oyunculara artı bir saygı duyarım ancak futbolun temel prensiplerini sahada başarılı şekilde uygulamak ve yerine getirebilmek için bu yeterli değil. Fiziki yeterlilik ve skor katkısı tek yönlü olmamak gibi konular üst seviye futbolda barınabilmeyi sağlayan esaslar. Bana göre tek bir olumlu meziyeti olan oyuncular all-arounder olmadıkları gibi overrated olma durumunda kalıyorlar.
Fernando geçen sezon ki ağır sakatlıktan sonra fiziği yeterliliği ve çevikliği bir miktar kaybetti. Bu sezon ve geçen yıl iyi oynadığı bazı maçlar, oyun zekasından esintiler ile yaptığı icraatlar oldu. Ama o da tıpkı Badou gibi form olarak devamlılık sorunu yaşıyor. Adalelerinde ki zayıflama sakatlık riskini arttırdığı gibi deplasmanlarda da genel olarak bir isteksizlik hali var.
Teknik açıdan bakarsak orta alanda sertliği sağlayamadığı gibi birde akıl almaz bir kart görme durumu var. Bu iki özelliği aynı bünye de birleştirebilmesi de çok takdire şayan bir durum.
Geriden oyun kurulumuna ekstra bir faydası olmadığı da düşünmüyorum.
Geçen sezon başında Tudor onu deep savunma kurgusunun önünde Ndiaye ile beraber 6 numara olarak kullanıyordu. Ndiaye'nin kendi açıklamasına göre Tudor ikisini 6 numara oynatıyor ve ofansif yetkiler vermiyordu. Fernando da top uzaklaştırma sahipsiz top alma gibi özelliklerinin yanında zaman zaman arkayı üçleyip savunmaya +1 daha fazla da yardım da bulunuyordu. Ama antrenör değişikliği ve Fatih hocanın oyun felsefesinde bu tip tek yönlü oynayan adamların işlevsel olmamasından dolayı verimi düştü, hoca onu geçen sezon 8 gibi oynattı fena olmayan maçları vardı bjk maçı gibi, ama genel olarak o görev tanımı için yeterliliği olmadığını biliyoruz.
Son olarak kontratı bitene kadar ayrılacağını sanmıyorum. PSG haberleri traş.
3- Younes Belhanda.
Gelelim zurnanın zırt dediği adama...
Bazı adamlar vardır temel de takıma faydalı olup olmadığını bir türlü anlaşılamaz ve izleyicilerde fikirsel bölünmeye yol açar. Belhanda'nın yanında bu konuda bjkli iki futbolcu Quaresma ve Burak da örnek verilebilir.
Sneijder yerine gelen gelecek herkese muhakkak bir kulp takılacak bir süre bu gerçeği kabul etmek gerekiyor. Bu tepkiyi minimize edecek bir konu da 10 numaralı formadan mümkün mertebe uzak durmak bu arkadaş daha bismillah oyuncu gitmeden formasını kapıp Sneijder fansın antipatisini üstüne çekmeyi başardı. Bu durum ve yüksek maliyeti sahada skor üretmekte güçlük yaşaması bazen yaptığı basit top kayıpları ve faydasız agresiflikleri taraftarla yıldızının barışmamasına neden olan konular.
Peki Belhanda'da iki teknik direktörü Fatih Terim ve İgor Tudor'u da çeken şey ne? Karmaşa yaratan konu da tam olarak burada gizli.
Şimdi bizler taraftarlar tv başında veya tribünde belli ölçülerde futbolu takip eden ve çoğunlukla yüzeysel kalan kişileriz. Sahada bir şut bir estetik hareket bizi oyunculara bağlamak için yeterli bir ihtiyaç. Kimse pozisyonu kim iyi alıyor, kim daha çok pozisyon hazırlıyor, kim atak başlangıcı kesiyor bunlarla ilgilenmiyor. Kendisi hakkında muallakta kalmaması sağlayan Younes Belhanda'nın alamet-i farikası da tam olarak burada işte...
Belhanda bir aksiyonel. Saha içinde aksiyon yaratma konusunda tam bir profesyonel.. O yokken galibiyet yüzdemizin düşmesi ve pozisyon yaratamayışımız bu yüzden. Ama gel gelelim bitirme konusunda da fecaat olmasıyla hayal kırıklığı yaratıyor. Bitiremese de sahada topun sorumluluğundan kaçmaması. 3.bölgeye top taşıması, ekstra toplar çalmasıyla takıma faydaları var. Son maçta da Feghouli'ye harika bir asist yapıp ardından Sinan'a çok güzel bir top çıkarmasına rağmen final dakikalarında verse kahraman olacağı ama vermediği bir pas ve 12 hafta sonra attığı ilk isabetli şutla bizleri yine tartışmaların içerisinde bırakmayı başardı.
Belhanda'nın ben sekiz numarayım iddiasına da yüzde yüz iştirak etmiyorum. Belhanda klasik bir 8 numara filan değil. Bu örneği gssözlük de görmüştüm Younes daha çok teknoloji de kullanılan deyimle "mobil bir 8 numara" gibi sahada. Ezcümle hareketli, ofansif ağırlıklı bir orta alan oyuncusu. Kısmen 8 kısmen 10 arada kalmış bir futbolcu.
Belhanda yüksek fiziki kapasitesi, Sert mücadeleye yatkınlığı, Görev tanımına göre yüksek kalan savunmaya yardım ve verimiyle giriş seviyesinde bir modern orta alan oyuncusudur.
Süper lig için yeterli mi?
Evet.
Aldığı paraya göre verimli mi?
Hayır.
Takımın şuan kritik adamlarından biri mi?
Evet.
Belhanda'dan tüm taraftarlar memnun muyuz?
Hayır.
Peki ne olacak?
Gidene kadar tartışmaya devam edeceğiz...
Biraz uzun oldu kusura bakmayın. ?