Camiadan Duyumlar

Yine aynisi Dursun Özbek dönemi icin gecerli.
Kac transfer dönemi gecirdik Dursun ile birlikte bilmiyorum ama bu sezon basi yapilan transferler dahil harcanan paralar ortada.
Yani Dursunun dönemi icin maddi acidan bir hatasi yok idi demek bilmiyorum aban biraz abes geliyor.

eğer feghouli nd'diaye fernandolar alınmasa bitiktik bunlar hep doğru transfer ki bence latovlevici bile doğru transfer adam oynayamadı ama son dakika için türkiyeden birini almak hem de o kadar az paraya ve kısa sözleşmeye normal ama selçuk inan ve burak yılmaz'ın sözleşmelerini uzatmak? gündoğanlar, hajrovicler? bilemiyorum...adnan polat dönemi deniyor ama haldun üstünel suçlu bence defans alınmadı olanı da sattı meira gibi sonra gidip teknik direktör ne yapsın kewell ile defans yaptılar. barış-ayhan-mustafada değil defansif orta saha ve tandem almayan haldun üstünel suçlu. yoksa ki adnan polat'ın yıldız transferlerine barosundan keitasına eleştirebilir? aynı şekilde drogba-eboue transferleri de öyle...
 
sportif durumdan hiç bahsetmedim bahsedersek bence galatasary tarihinin en önemli hareketlerinden biridir ünal aysal misal fenerbahçe ile final maçına takımı çıkartmadı bu doğru karardı. ama bülent tulun ki kendi çalışanı gönderdikten sonra hep hatalı transfer yaptı. euroleague şampiyonluğumuz var yanında. judo avrupa şampiyonluklarımız keza su topunda len çeyrek finali bunlar önemli.
Yani benim bahsettigim sadece sportif basari degil, bu basarilarin getirdigi gelir.
Iki adet sampiyonluk, sampiyonluga giden yolda kazanilan performans geliri, iki kere sampiyonlar ligi katilimi, bir kere gruptan cikma bir kere ceyrek final, kurulan iyi takim sayesinde satilan kombineler, alinan iyi oyuncular sayesinde forma satislari vs, bütün bunlar o kurulan takimin kazandigi basarilar sayesinde elde edilen gelirler. Benim senin yazdiklarindan cikardigim ise Aysal döneminde sirf para harcandi, Polat ve Özbek dönemlerinde maddi acidan bir hata yapilmadi. Eee ama babacim bu iki adamin döneminde alinan adamlar, harcanan paralar ortada. Dün mesela Polat ve Aysal arasindaki gecis döneminde borcu sifirlama sansi yakaladik yazdin, oysa o zamanlar söylenen ve Halil renktasimin da dikkat cektigi gibi yalanlanmaya yeni stadyum dan gelen ilk gelirler Polat döneminde harcandigi yönünde idi. Hatta yanlis hatirlamiyor isem gelecege dönük yine bazi gelirler harcanmis idi. Yine keza borc sifirlana bilirdi dedigin borc miktari 180 milyon dolar, bunu kapata bilecek dedigin gelirler yeni stadyumdan gelen gelirler, oysa borcun Polat döneminde 300 milyon dolar üstüne ciktigi söyleniyor idi. Polat 180 milyon dolar ile devralmis olabilir ama aldigi oyuncular, bunlara harcadigi paralar, bunlar yine Halil renktasimin dedigi gibi gökten inmedi ya. Cünkü o zaman geri dönüs olarak fazla bir basari da elde etmedik, yine Polat döneminin büyük bir bölümünü gelirlerin kisitli oldugu Ali Sami Yen Stadyumunda oynadik. Hadi iyi niyetli düsünelim ve Polat döneminde borcun gercekten artmadigini ve 180 milyon civarlarinda kaldigini kabul edelim, bu borc söyledigin gelirler ile yine kapanmaz idi cünkü bahsettigin gelirler o kadar yüksek degil idi.
 
Polat kutsanamaz. Yanlislari buradan bagdat a yol olur

- en onemli yanlisi , bizi saga sola muhtac kurum algisina maruz birakti , herkesin zihninde "boyun egin istediklerinizin bir kismini yapariz belki" duygusu olusturdu , ayrica fb yi net sekilde "biz sizi yeneriz yeniliriz ama siz agam pasamsiniz" boburlenmesine soktu

- ikincisi baskanligi suresince birinci adamligi yonetemedi , kendi kurdugu yonetimle kavgaya tutustu , ozellikle bir hukukcu karsi cephede ise isin cok zordur , ayrica malum kongre gunu secim karari almamakla o tarihi lekede hem magdur hem de suclu konumuna dustu

- sportif anlamda mucize elde edilen 3 senedeki 2 sampiyonluktan hic ders alamadi ve ust uste 3 sene rezalet bir sportif performans sergiledi , sabirlari zorladi

- faaliyet gelirleri cok dustu , stadyum onun doneminde dolmaz , yayin ve avrupa gelirleri dip yapti

kendin bu kadar madde sayiyorsun , daha ne demeye polati savunuyorsun o halde diyen var mi aranizda ?
 
Neyse Polat-Aysal kıyaslaması gereksiz.Bir sorum var
Florya'dan 190 milyon dolar geleceği garanti mi ve ne zaman?

garanti değil ama kesin duyum 2017'de toki benzer büyüklükte şenlikköyde emsal biçti o tutarın bile altında 190 milyon dolar. ihale takvimi ocak başında açıklanacaktı seçim oldu daha önce yazmıştım detaylı ama galiba seçim öncesi takvim açıklanır teklif süreci yaza seçim sonrasına kalır gibi...
 
Yani benim bahsettigim sadece sportif basari degil, bu basarilarin getirdigi gelir.
Iki adet sampiyonluk, sampiyonluga giden yolda kazanilan performans geliri, iki kere sampiyonlar ligi katilimi, bir kere gruptan cikma bir kere ceyrek final, kurulan iyi takim sayesinde satilan kombineler, alinan iyi oyuncular sayesinde forma satislari vs, bütün bunlar o kurulan takimin kazandigi basarilar sayesinde elde edilen gelirler. Benim senin yazdiklarindan cikardigim ise Aysal döneminde sirf para harcandi, Polat ve Özbek dönemlerinde maddi acidan bir hata yapilmadi. Eee ama babacim bu iki adamin döneminde alinan adamlar, harcanan paralar ortada. Dün mesela Polat ve Aysal arasindaki gecis döneminde borcu sifirlama sansi yakaladik yazdin, oysa o zamanlar söylenen ve Halil renktasimin da dikkat cektigi gibi yalanlanmaya yeni stadyum dan gelen ilk gelirler Polat döneminde harcandigi yönünde idi. Hatta yanlis hatirlamiyor isem gelecege dönük yine bazi gelirler harcanmis idi. Yine keza borc sifirlana bilirdi dedigin borc miktari 180 milyon dolar, bunu kapata bilecek dedigin gelirler yeni stadyumdan gelen gelirler, oysa borcun Polat döneminde 300 milyon dolar üstüne ciktigi söyleniyor idi. Polat 180 milyon dolar ile devralmis olabilir ama aldigi oyuncular, bunlara harcadigi paralar, bunlar yine Halil renktasimin dedigi gibi gökten inmedi ya. Cünkü o zaman geri dönüs olarak fazla bir basari da elde etmedik, yine Polat döneminin büyük bir bölümünü gelirlerin kisitli oldugu Ali Sami Yen Stadyumunda oynadik. Hadi iyi niyetli düsünelim ve Polat döneminde borcun gercekten artmadigini ve 180 milyon civarlarinda kaldigini kabul edelim, bu borc söyledigin gelirler ile yine kapanmaz idi cünkü bahsettigin gelirler o kadar yüksek degil idi.

itiraz ettiğin konularla alakalı dün kaynak verdim kaynağım da bizatihi ünal başkan kendisi kabul etti evet borç bitirme imkanım oldu ilk sene sonu ikinci sene başı ama ben borç kapatmaktansa daha da büyümeyi istedim zaten yönetim içinden ilk tepkiler bundan geldi diye. yani bu bir duyum ya da kişisel görüş değil bizatihi başkanın kendi ağzından yaptığı açıklamalar.
 
eğer feghouli nd'diaye fernandolar alınmasa bitiktik bunlar hep doğru transfer ki bence latovlevici bile doğru transfer adam oynayamadı ama son dakika için türkiyeden birini almak hem de o kadar az paraya ve kısa sözleşmeye normal ama selçuk inan ve burak yılmaz'ın sözleşmelerini uzatmak? gündoğanlar, hajrovicler? bilemiyorum...adnan polat dönemi deniyor ama haldun üstünel suçlu bence defans alınmadı olanı da sattı meira gibi sonra gidip teknik direktör ne yapsın kewell ile defans yaptılar. barış-ayhan-mustafada değil defansif orta saha ve tandem almayan haldun üstünel suçlu. yoksa ki adnan polat'ın yıldız transferlerine barosundan keitasına eleştirebilir? aynı şekilde drogba-eboue transferleri de öyle...
Evet bahsettigin oyuncularin bu sezon basinda alinmalari dogru, Ndiayenin bonservisi her ne kadar yüksek olsa bile en azindan para kazandirip gitti, her ne kadar su an olusan orta saha ile isimiz daha da zor olsa bile. Yine keza Feghouli, skora katkisi iyi ama gerisi yalan, ama geldigi bonservis cok degil, böyle gider ise maasi sorun olacak. Latovlevici, belki maliyet acisindan dogru idi ama tamamen yönetim hatasi, alternatifleri zamaninda belirlemedikleri icin yani her ne kadar düsük maliyeti olsa bile bonservis ve maasi ile birlikte cöpe atilmis bir para. Yine Selcuk ve Burak Yilmaz, her zaman bu adamlarin sözlesmelerinin uzatilmasi ortaya atilir ama ayni cümle icinde ne zaman uzatildigi yazilmaz. Burak hadi neyse, yine en azindan golcülügü iyi ama Selcugun mesela daha bu kadar kötü olmadigi ve yabanci sinirinin oldugu bir dönemde uzatildi sözlesmeleri. Miktari ve süresi üzerine tartisilir ama o zaman takimin yerli oyuncular icerisinde iyi olan iki oyuncu ile, yabanci siniri varken neden uzatildi demek bence dogru degil. Diger bahsettigin transferler, gündogan, hajrovic, evet bunlarin hepsi tam bir fiyasko ki zaten Aysal´in en kötü dönemi de o oyuncularin alindigi dönem idi. Ama yazdiklarinda devamli göz ardi ettigin o dönem elde edilen basarilar ve bu basarilarin maddi olarak geri dönüsü. Aysal döneminden hep para harcanmasindan bahsediyorsun. Yine keza su an Adnan Polat dönemi transferlerini üstünel üzerinden aklamaya calisman. O zaman baskan Polat idi ve Üstünel herhalde kendi basina is yapmadi bu transferleri yaparak. Her dönemin tartisilan ve iyi olan transferleri olur, mesela maddi anlamda hata yapilmadigi dedigin Dursun Özbek dönemi transferlerinin bir cogu tam bir fiyasko, hem maas olarak hem de bonservis olarak. Benim takildigim mevzu bu degil, maddi olarak fazla hata yapilmadigini söyledigin dönemlerde de, maddi olarak hatalar yapildigini söyledigin dönemler kadar paralar harcandi ve Ünal Aysal dönemi haric bu harcamalarin karsiliginda gelen basarilar yeterli degil idi.
 
arkadaşlar ali sami yen stat ve aslantepe olayının özetini geçmeye çalışayım bunda anlatmak istediğim yanlış anlaşılmasın; diyorum ki eski ali sami yen stadının mülkiyeti bizde değildi üst kullanım hakkı vardı zaten şu an gündemi faruk başkanın rahmetli canaydın için söylediği en büyük hata mecidiyeköyü terketmemizdi açıklaması oluşturuyor ama esasında durum öyle değil zaten şimdiki otel eski gs store çadırının olduğu tekele ait yer dışında bizim tapulu malımız yoktu. olsaydı zaten faruk başkanın projesi yapılırdı. bu durum fenerin kenan evren lisesi durumuna benzer. kronolojik olarak gidersek madde madde anlaşılır;

1) 1933 yılında taksim stadının yıkılacak olmasıyla ali haydar barşal başkan zamanında 1933'te tekele ait eski likör fabrikasının kullanılmayan boş arsasını kiraladı. o zaman çok sayıda beyoğlu kulübü vardı ve ittihatspor sahası olan eski papazın çayırına maçlara gitmek zor oluyordu lodos yüzünden. devlet buna sıcak baktı.

2) 1940 yılında ikinci dünya savaşı yıllarında tevfik ali çınar başkan zamanında tekrar gündeme getirildi lakin maddi sıkıntılardan ötürü ertelendi. ki devlet milli şefin isteğiyle inönü adını taşıyacak eski bjk stadını yapmak için mimari proje yaptırıyordu.

3) 1943 yılında ise başbakan osman dardağan eski likör fabrikasının sahasına toprak bir saha ve kale diktirterek galatasaray-süleymaniye maçına evsahipliği yaptırdı.

4) ne var ki aşırı rüzgardan ve tribün olmamasından ve tekelin genişleme planlarından ötürü proje kadük kaldı.

5) 27 mayıstan sonra milli birlik komitesi 1960'ta araziyi tekelden ayırarak beden terbiyesine devretmiştir. tam da burada tekel arazisi üçe bölünmüş oldu. sahanın olduğu eski ali sami yen stadının olduğu yer, tekel fabrika binası ve bahsettiğim eski likör fabrikasının boş tapulu arsası tekele ait sonrasında gs store çadırının şimdiki otelin olduğu yer.

6) sonrasında cem uzanın babası ve amcası mecidiyeköy ihalesinin süleyman demirel'den alıp ilk büyük işlerini yaptılar ne var ki stat milli maç açılışında çöktü ama işin ilginç yanı ihale yine uzanlarda kaldı ve aynı iş için ikinci kez para alıp stadı bir kez daha yaptılar. ancak ali sami yeni hatırlayanlar bilir stat yine çürüktü :) ve gölcük ile düzce depremlerinden sonra kullanılamaz raporu verildiği için zaten faruk başkan yeni stat fikri üzerine yoğunlaştı.

7) faruk sürenin projesinde tekel'in eski likör fabrikasını 100 milyon dolar gibi bir bedelle özelleştireceği haberleri üzerine ali sami yen'den taşınmadan fener gibi olduğumuz yerde stat yapma fikrine yoğunlaştık. fabrika binası pahallı gelince ki o dönem anap tek başına iktidar değil koalisyon ortağıydı sadece parasını verip eski likör fabrikasının arsasını satın aldık. sonra buraya gs store çadırı açtık. şimdiki otelin olduğu yer.

8) dediğim gibi faruk başkan tartan pist olmadığından likör fabrika sahası bize yeter deyip o meşhur 14 milyon dolarlık stat maketi yalanını ortaya çıkaracak olan sürece girdi. ağustos 1997'de gsgm ile likör fabrika sahası tapulu ali sami yen stadının üst kullanım hakkının tamamını üst kullanım hakkına çevirerek adeta eski likör fabrika sahası yani eski gs store çadırını yani şimdiki otel arsasını devlete bedavaya vermeyi kabul ettik ki 10 milyon dolarlık bir bedelle öib'den satın almıştık. kalan 4 milyon dolar da eylül 1996'dan itibaren mimari projenin başlatılığ 18 ay ve 200 kişilik çalışma grubunun masrafıydı.

9) faruk başkan gsgm ile bu şekilde anlaşınca kasım 1998'de mustafa sarıgül tarafından proje şişli belediyesi olarak tasdik edildi.

10) tam da bu aşamada ümit özdemir bize musallat oldu. çalıştığı şitket olan tekfene ihaleyi kazandırmak için özhan canaydın ile proje geliştirdi ne var ki hiçbir banka bize sadece eski likör fabrikasının 2 küsür dönümlü tapusu için kredi vermedi sonuçta burası da gsgm'ye devrediliyor galatasaray tapusu devletin olan bir yer için yüzlerce milyon dolar borçlanıyordu.

11) araya yıllar girdi mustafa sarıgül dediğim gibi bayern münihten etkilenerek yeni bir öneriyle geldi ve bunu star tv'de telegol'de dile getirdi. buna göre galatasaray zaten devletin ali sami yen den çıkıyor karşılığında seyrantepedeki araziye tapusu kendisinde olmak kaydıyla geçiyor ve inşaatı mecidiyeköydeki gsgm arsasında yapılacak olan gayrimenkul geliştirmesi karşılıyor ve eski likör fabrikası-sonraki gs store çadırı-şimdiki otel yeri bize kar olarak kalıyordu zira faruk başkan burayı bilabedel bırakıyordu. yani sinan beyin bilgi eksiklği var trampa filan esnasında yapılmadı trampa sonra toki işin içine girince sarıgül projesi kadük kalınca seyrantepe değil yani ilk projedeki 3 tepe değil tek tepe şimdiki aslantepe için yapıldı.

12) özhan canaydın burada başta ümit özdemir olmak üzere çok sayıda galatasaraylı tarafından kandırıldı ama en çok mustafa sarıgülü kıskandığından galatasaraya en büyük ihaneti yaptı zira bu projeyi kabul etseydik 384 dönümlük arazinin tamamı yani rezidans-avm-hastane hepsi bizim tapulu malımız olacak ayrıca 1 stat-1 kapalı spor salonu ve sanayi tarafında çok sayıda villa inşa edebilecektik.

13) özhan canaydın ise kendisi ihale ederek eren talu ve babasına 384 dönümlük arsadan 264 dönümlük kısmı feragat edip kapalı spor salonundan ve avmlerden hepsinden feragat edip 49 yıllığına üst kullanım hakkına ve eski likör fabrika sahası-sonraki gs store çadırı-şimdiki otel arsasını gsgm'den bilabedel geri alarak projeyi kadükleştirdik. bu arada ortada inşaat omamasına rağmen ali sami yeni bir değil o dönemi hatırlayanlar bilir 2 kere veda edip atatürk olimpiyat stadında çile çektik.

14) hızını alamayan özhan başkan ali müfit gürtuna'yı olimpiyat stadı yan yollarını yapmamakla alakalı dava etti. ayrıca talular iflas etti ve işi toki stadın üstünü kapatmayı ve asalantepe bağlantı yollarını yapmamayı kabul etme ön şartıyla aldı. bu iki defa iptal edilen ihale sonrası başbakanlığın sadece sportif amaçlı geliştirdiği 19 mayıs 2004 projesiydi. talular ise sadece stat ihalesine girip 19 temmuz 2007'de kazandılar sonrasında da iflas ettiler galatasaray olarak teminatlarını irat kaydettik. ki inşaat da gecikmeyle ancak aralık sonunda başlayabilmişti.

15) gecikmeler devam etti iş kazaları oldu ihale el değiştirdi devreye büyük galatasarylı ışın çelebi girdi kasım 2009'da inşaat yeniden başladı. 14 ay sonra aralık 2010'da çimlendirme başladı. adnan polat yönetimi stadı bitirip zarardan kara geçip bu cenazeyi kaldırmış devlet ile dava ve husumetleri bitirmişti. hatta adnan polat kendi işi olan ve çok rüzgar alan aslantepeye boğazolduğundan stadın enerji ihtiyacını karşılayacak rüzgar gülleri bile dikmeyi düşünüyordu mutlaka hatırlayan renktaşlar vardı. sonra malum protestolar oldu ve ümit özdemir yeniden işbaşı yaptı özhan canaydının aklına girdiği gibi ünal aysal'ın da hem aklına hem de yönetimine girdi:) olan bizlere oldu...elimden geldiğimce kısa tutmaya çalıştım bu kadar oldu renktaşlar hürmetler...

Ellerine sağlık öncelikle, uzun uzun yazıp uğraşıyorsun. Lakin 8 numaralı maddede 14 milyon dolarlık maket olayının yalan olduğunu söylemişsin.

Nickinin ismailenver olduğunu söylemiştin. GSSözlük Galatasaray Oteli başlığında ise aynen şunları ifade etmişsin.

"o dönemde tekfende görev yapan daha sonra yöneticimiz olan ümit özdemir'in gazıyla faruk başkan yeni stadımızı başka yerde değil mecidiyeköy'de yeniden fenerbahçe gibi inşa ederek işi bitirmeyi planlamıştı ama sonuç 15 milyon dolara maket sahibi olmak olmuştu".

Linki de burada : Ali Sami Yen Oteli - Galatasaray Sozluk


Şimdi ben şunu anlamadım. 14 milyon dolara maket olayı doğru mu yanlış mı? Burada kastettiğin bir şekilde 14 milyon doların boşa gitmesi, çöp olması mıdır? Cevabın için teşekkürler.
 
Boş bir zamanda toplu okuyacağım kaldığım yerden yalnız bir şey rica edeceğim, yazılara boşluk koymayı unutmayın okuması eziyet oluyor.
 
Polat kutsanamaz. Yanlislari buradan bagdat a yol olur

- en onemli yanlisi , bizi saga sola muhtac kurum algisina maruz birakti , herkesin zihninde "boyun egin istediklerinizin bir kismini yapariz belki" duygusu olusturdu , ayrica fb yi net sekilde "biz sizi yeneriz yeniliriz ama siz agam pasamsiniz" boburlenmesine soktu

- ikincisi baskanligi suresince birinci adamligi yonetemedi , kendi kurdugu yonetimle kavgaya tutustu , ozellikle bir hukukcu karsi cephede ise isin cok zordur , ayrica malum kongre gunu secim karari almamakla o tarihi lekede hem magdur hem de suclu konumuna dustu

- sportif anlamda mucize elde edilen 3 senedeki 2 sampiyonluktan hic ders alamadi ve ust uste 3 sene rezalet bir sportif performans sergiledi , sabirlari zorladi

- faaliyet gelirleri cok dustu , stadyum onun doneminde dolmaz , yayin ve avrupa gelirleri dip yapti

kendin bu kadar madde sayiyorsun , daha ne demeye polati savunuyorsun o halde diyen var mi aranizda ?

adnan başkanı savunmuyorum dünden beri hem dursuncu hem öztürkçü hem de polatçı oldum :) zaten adama yanlış yapıldığında mutabık kalınmasa yıllar sonra idari açıdan da ibra edilecek olmazdı 31 martta. hem birini mali açıdan ibra edip idari açıdan etmemek çocukça değil mi?

algı konusuna gelince doğru ama o algılar yüzünden ünal başkan borçları dağ etti ve yine aynı algılarla fenerbahçeyi aziz 20 yılda fiko da 3 yılda bjkyi iflas ettirdi:) ben adnan polat ibra edilecek mi diye sorulduğundan onun dönemine girdim aslında en başında :) hümetler...
 
itiraz ettiğin konularla alakalı dün kaynak verdim kaynağım da bizatihi ünal başkan kendisi kabul etti evet borç bitirme imkanım oldu ilk sene sonu ikinci sene başı ama ben borç kapatmaktansa daha da büyümeyi istedim zaten yönetim içinden ilk tepkiler bundan geldi diye. yani bu bir duyum ya da kişisel görüş değil bizatihi başkanın kendi ağzından yaptığı açıklamalar.
Peki ama bu borcu bitirecegini söyledigin gelirler zaten Polat döneminde basladi gelmeye ve senin söylediklerinden anladigim kadari ile Polat döneminde borc miktari daha düsük idi. Polat neden bu borcu sifirlamadi? Ünal Aysalin böyle bir imkani yoktu demiyorum, tercihini büyümekten yana kullanmasi ve sonuclarin ne oldugunu zaten hep birlikte gördük. Ben iyi götermeye calistigin Polat döneminden bahsediyorum, cünkü ilk hatiri sayili gelirler onun döneminde gelmeye basladi ve senin söyledigine göre borc miktari onun döneminde daha düsük idi.
 
Ellerine sağlık öncelikle, uzun uzun yazıp uğraşıyorsun. Lakin 8 numaralı maddede 14 milyon dolarlık maket olayının yalan olduğunu söylemişsin.

Nickinin ismailenver olduğunu söylemiştin. GSSözlük Galatasaray Oteli başlığında ise aynen şunları ifade etmişsin.

"o dönemde tekfende görev yapan daha sonra yöneticimiz olan ümit özdemir'in gazıyla faruk başkan yeni stadımızı başka yerde değil mecidiyeköy'de yeniden fenerbahçe gibi inşa ederek işi bitirmeyi planlamıştı ama sonuç 15 milyon dolara maket sahibi olmak olmuştu".

Linki de burada : Ali Sami Yen Oteli - Galatasaray Sozluk


Şimdi ben şunu anlamadım. 14 milyon dolara maket olayı doğru mu yanlış mı? Burada kastettiğin bir şekilde 14 milyon doların boşa gitmesi, çöp olması mıdır? Cevabın için teşekkürler.

14'ü 15 olarak sehven yazmışım evet benim entrym doğru. diğeri de ümit özdemir'e galiba kızmışım öyle yazmışım evet o meblağ ortadaydı ama detayını yazdım sonuçta 4 milyon dolar da bana göre çok ama kalan para arazi alımına gitti. haklısın yani.
 
Peki ama bu borcu bitirecegini söyledigin gelirler zaten Polat döneminde basladi gelmeye ve senin söylediklerinden anladigim kadari ile Polat döneminde borc miktari daha düsük idi. Polat neden bu borcu sifirlamadi? Ünal Aysalin böyle bir imkani yoktu demiyorum, tercihini büyümekten yana kullanmasi ve sonuclarin ne oldugunu zaten hep birlikte gördük. Ben iyi götermeye calistigin Polat döneminden bahsediyorum, cünkü ilk hatiri sayili gelirler onun döneminde gelmeye basladi ve senin söyledigine göre borc miktari onun döneminde daha düsük idi.

adnan öztürk linkinde de detaylı adam anlatıyor ama kısaca kısmi gelmeye başlamıştı aslantepe gelirleri toplamda 3 senede geldi.
 
adnan öztürk linkinde de detaylı adam anlatıyor ama kısaca kısmi gelmeye başlamıştı aslantepe gelirleri toplamda 3 senede geldi.
Ee tamam ama bu yine borcun sifirlanma ihtimali oldugu söylemine zit bir durum.
Ortada bir borc var, miktari x milyon dolar, bunu sifirlamak icin bu miktari kapatacak kadar geliri bir an da almalisin.
Sen simdi borclari sifirlmak icin yeterli oldugunu söyledigin gelirlerin bir cirpida degil üc senede geldigini söylüyorsun.
 
Evet bahsettigin oyuncularin bu sezon basinda alinmalari dogru, Ndiayenin bonservisi her ne kadar yüksek olsa bile en azindan para kazandirip gitti, her ne kadar su an olusan orta saha ile isimiz daha da zor olsa bile. Yine keza Feghouli, skora katkisi iyi ama gerisi yalan, ama geldigi bonservis cok degil, böyle gider ise maasi sorun olacak. Latovlevici, belki maliyet acisindan dogru idi ama tamamen yönetim hatasi, alternatifleri zamaninda belirlemedikleri icin yani her ne kadar düsük maliyeti olsa bile bonservis ve maasi ile birlikte cöpe atilmis bir para. Yine Selcuk ve Burak Yilmaz, her zaman bu adamlarin sözlesmelerinin uzatilmasi ortaya atilir ama ayni cümle icinde ne zaman uzatildigi yazilmaz. Burak hadi neyse, yine en azindan golcülügü iyi ama Selcugun mesela daha bu kadar kötü olmadigi ve yabanci sinirinin oldugu bir dönemde uzatildi sözlesmeleri. Miktari ve süresi üzerine tartisilir ama o zaman takimin yerli oyuncular icerisinde iyi olan iki oyuncu ile, yabanci siniri varken neden uzatildi demek bence dogru degil. Diger bahsettigin transferler, gündogan, hajrovic, evet bunlarin hepsi tam bir fiyasko ki zaten Aysal´in en kötü dönemi de o oyuncularin alindigi dönem idi. Ama yazdiklarinda devamli göz ardi ettigin o dönem elde edilen basarilar ve bu basarilarin maddi olarak geri dönüsü. Aysal döneminden hep para harcanmasindan bahsediyorsun. Yine keza su an Adnan Polat dönemi transferlerini üstünel üzerinden aklamaya calisman. O zaman baskan Polat idi ve Üstünel herhalde kendi basina is yapmadi bu transferleri yaparak. Her dönemin tartisilan ve iyi olan transferleri olur, mesela maddi anlamda hata yapilmadigi dedigin Dursun Özbek dönemi transferlerinin bir cogu tam bir fiyasko, hem maas olarak hem de bonservis olarak. Benim takildigim mevzu bu degil, maddi olarak fazla hata yapilmadigini söyledigin dönemlerde de, maddi olarak hatalar yapildigini söyledigin dönemler kadar paralar harcandi ve Ünal Aysal dönemi haric bu harcamalarin karsiliginda gelen basarilar yeterli degil idi.

üstat ama şöyle adnan başkana rağmen haldün üstünel bu transferleri yaptı ve kadro planlaması elimizde patladı. ünal başkan da ise tam tersi tm iyi transferleri yapan bülent tulun idi; elmander-eboue-hatta forlan olmadı sadece ujfalusi geldi-muslera taffarel ile birlikte-trabzonlu ekip ceyhundan engin baytara-melo-drogba-sneijder hepsinde o var sonra onu kovdular tüm o saçma transferleri yaptılar. ikisi farklı durum birinde işin ehli adamı ki senin adamın unitte de çalıştı bülent tulun onu gönderip kebapçıdan tavsiye alıyorsun.
 
Ee tamam ama bu yine borcun sifirlanma ihtimali oldugu söylemine zit bir durum.
Ortada bir borc var, miktari x milyon dolar, bunu sifirlamak icin bu miktari kapatacak kadar geliri bir an da almalisin.
Sen simdi borclari sifirlmak icin yeterli oldugunu söyledigin gelirlerin bir cirpida degil üc senede geldigini söylüyorsun.

ünal aysal birkaç defa kendisi kabul etti üstat :) en son trt'de de söyledi yılbaşıydı galiba...
 
Benim anlamadığım bir nokta,şirketlerin birleşmesi için 70 milyon Dolar kredi çekilmişti o dönemde.Ama TT Arena daha açılmadan 67 milyon Dolar gelir elde etmiştik.O para nereye gitti o dönemde?
 
Uğur,öyle bir anlatıyorsunki sanki borç 328 milyondan 0'a inecekti.En fazla olacak borç 342 olmazdı ama 300 olurdu. Zaten 3. sermaya arttırımında 50 milyon dolar ödeme zorunda kaldık.Rakamda yanılabilirim ama 50 milyon civarı olmalıydı. Kusura bakma ama samimiyetini kaybediyorsun.
 
Geri
Üst Alt