dönüp dolaşıp bütün mesele galatasaray'ın borcununun sorumlusu kim olduğuna çıkıyor galiba topluca cevap olsun diye işbu girdiyi yazıyorum. galatasaray'ı sıfır borçla aldı osman alp yalman başkanımızdan faruk süren başkanımız. kendisi de dünya kadar başarı kazanıp üstüne eski likör fabrikasını sonraki mecidiyeköy gs store çadırını şimdiki oteli satın aldı. sadece yeni ali sami yen stadını yapmak için 14 milyon dolarlık borç çıktı. medyada aziz yıldırımın gazıyla (sportif başarısızlıklarını örtbas etmek için) galatasaray 14 milyon dolara stat maketi yaptı biz kadıköye kendi imkanlarımızla sıfırdan stat yapıyoruz dediler.
halbuki o dönemi hatırlayanlar bilir tribün tribün yıkıp parça parça inşaat yapmışlardır bu sayede evsiz kalmamıştı fener. hatta son galibiyetimizi kadıköyde alırken rüştü yerlerde çalım yerken arkada inşaat devam ediyordu kale arkasında açıp izleyebilirsiniz. zira fenerin tüm projeleri o tesisleşme dedikleri böyledir. mevcut yapılar kısmi yıkılıp yenilenmiştir. ve hiçbiri de fenerin tapulu mülkü değildir; lefter-can bartu-fenerbahçe adası

da dahil.
başkan başkan gidecek olursak daha netleşecektir vaziyet;
mehmet cansun başkan hem faruk başkanın eski yardımcısı olarak hem de cem uzan'ın adamı ateş ünal erzen'e karşı duayenlerin desteğini alarak başkan seçildi. ve tüm bu borcu sıfırladı üstüne aig skandalı ile uğraştı takıma sefaköy arazisini kazandırdı en son avea ile anlaşarak tüm borcu sıfırladı 7 ay gibi bir sürede. bu arada şampiyonlar liginden iki ayrı gruptan arka arkaya mücadele ettik ve ligde de şampiyon olduk. o zaman başta cem uzan olmak üzere ki kendisi ateş ünal erzen (aslında iyi bir galatasaraylıdır) başkanlığı kaybedince telsimin sponsorluğunu iptal ederek aç kurtların haciz memurları eşliğinde hasnun galibin kapısını aşındırmasına sebebiyet vermiştir. sonrasında avea'nın (yaşı yetenler hatırlar) a'sı olan aria ile göğüs sponsorluk anlaşması yaparak tüm borcu sıfırlamıştı. diğer a da henüz özelleşmemiş olan türk telekom'un aycell'i idi
yani ezcümle özhan canaydın 14 milyon dolarlık faruk süren borcunu sıfırlayan mehmet cansun'dan tertemiz bir bilanço aldı.
peki rahmetli ne yaptı? arama konferansı
sonuç mustafa sarıgül rakip olur diye seyrantepe de mecidiyeköy de gitti geriye kala kala faruk başkanın satın aldığı likör fabrikası kaldı...
dahası sefaköy ve büyükçekmece arsalarını kaybettik kirayı yatırmayı unuttuğumuz için...
dahası 180 milyon dolar borç yaptı gidip mondragonlara, felipelere, bratulara para basıp durdu çünkü allah değil arama konferansı önemliydi rahmetli için. arkasından konuşmak gibi olmasın art niyetli değildi zira kendisi de battı...ailesi şimdilerde maalesef bir ekmeğe muhtaç...
adnan polat bu kadar borcu bir de yüzlerce dava ile aldı...üstelik sıfır sportif başarı...
adnan polat devletle husumeti bitirmek istedi ama bizim mal taraftar alevi olan ve recep tayyip erdoğan'a karşı belediye başkanlık kampanyası yapmış adnan polatı irticacı ilan edip bakan bayraktara sinirleneceğine tayyip erdoğan'a ve adnan polat'a kin kustu... neyse adnan polat aslantepeye geçişimizi sağlayıp, banka borçlarını bitirme aşamasına gelmişti eğer ibra edilseydi 2011 ve 2012 yıllarında gelecek olan tt arena gelirleriyle borcu sıfırlıyordu.
üstelik kimse adnan polata liseli olmadığı için gayrimenkulleri satma yetkisi de vermemişti...biz gittik adamı ibra etmedik...ışın çelebi ile beraber adnan başkan rahmetli canaydın'ın saçma sapan aslantepe ihalesinin cenazesini kaldırıp mükafat olarak küfür yediler.
yahu eren talu vardı hani kökeni saraya dayanan adamın babasına inme indi...şirketleri battı...defne samyeli eren taluyu katarlı bir adamla aldatıp terketti ulvi türk magazin basınına göre...eren talunun lapotopuna haciz memurları el koydu üstelik laptopunun üstüne oturan eren talıyu kaldırarak...eren talu şimdi dünya mutfaklarından örnekleri bir otelde şef aşçı ve garson olarak yeni nesil zenginlere servis ediyor

devlete stadın üstünü kapatacağız deyip suntadan masalar yapıp, inşaatı beceremeyip ölen ve yaralanan işçilerle davalaşıp üstüne tokiye gidince tabii ki sana sadece üst kullanım hakkını verirler vermemek için de davalardan sulh isterler...
neyse sonra ünal aysal geldi...adam 2012'de hem kendisinin hem de adnan öztürkün dediği gibi galatasarayın tüm borcunu sıfırlayabilirdi ama o hem gelen bu paraları kullandı hem de 1.5 katrilyon üzerine borç yaptı. son tahlilde 1 milyar dolar harcayıp paralar bitince de kaçıp gitti. düşünün borçlar bitecek ve riva ile florya biz de kalacaktı.
dahası şimdi vadi istanbul'un, hastanenin olduğu yerler sarıgül zamanındaki projede bize kalıyordu artı mecidiyeköydeki likör fabrikası da...galatasaray bunlar olsaydı real madridin yaptığı gibi iflas kurtulmuş ve şimdiye en azından 1 kez şampiyonlar ligi şampiyonu olmuştu.
ama ünal aysal ikinci bir drogba alacağına önce fatih terimin ardından bülent tulunu kovup hemen ontiveiroları, burdissoları, adilileri, hajrovicleri, günterleri, gündoğanları alıp artistlik yaptı amaç belçikadan bir takım alıp red bull gibi galatasarayın bu oyuncularını oraya bilabedel transfer edip galatasarayı avrupaya kaçırmaktı. başta kıraçlar ünal aysalın bu planında ciddi olduğunu görünce ipini çektiler bu da ağlayarak kaçıp gitti adadaki toplantıdan...
yahu adamın derdi reklamdı...ünal başkan divanlarda da dile getirildiği gibi gitti ikinci eşini aldı baktı olmadı başkanlık gidince onu da bırakıp o zamanki adıyla lig tvdeki manken sunucularla boğazda magazincilere yakalandı ben demiyorum magazin ve ünal başkanın ilk eşi hanımefendi diyor ki helal olsun ünal'a çalıştı haketti keyfini sürsün diye ama biz hak etmedik be ablacığım biz sizden önce de vardık sizden sonra da var olacağız mücahit derviş gül babadan ruz-i mahşere kadar!!!
sonrasında alba torrens'e kupa finalinde prim sözü verip kupa alındıktan sonra o heyecanlı şifahen söylenmiş bir sözdü sözleşmesinde yok diyen biri...adam galatasaray'dan şirket birleşmesi üzerinden milyonlarca dolar temettü elde eden bir adam...adam ergin ataman'a, ekrem memnun'a ve sedat incesu'ya galatasaray basketbol takımlarına unit olarak sponsor olacağım deyip akmerkezdeki ofisinin kapısını kitleyip hocaların gitmesini bekledi ünal başkan...
neyse galatasaray'ın toplamda mustafa cengiz ile 37 başkanı oldu ne yazık ki 2 gafil başkan geri kalan 35 başkanın tüm yaptıklarını yok edip üzerine 2 katrilyonluk borç yaptılar...neyse ki duygun yarsuvat hızır gibi yetişti ve mali disiplini sağlamaya başladı. bu durum bir başka anadolu çocuğu olan mustafa cengiz ile devam ediyor. eğer mustafa cengiz şampiyon olursa zaten yeniden başkan seçilir o zaman hiçbir sıkıntı yok. eğer şampiyon olamazsak da adnan öztürk'ün dursun özbek sonrası başkanlık için duayenlerden destek aldığını biliyoruz adnan öztürk te galatasarayın kurtuluşunun mali disiplinde olduğunu biliyor...dolayısıyla yine sıkıntı yok yeter ki soytarı bir sosyetik bir liseli başkan gelmesin yeter...yine de hiçbir başkanımız ne şike yapmıştır ne usulsüzlük ne haram yemiştir ne de başka bir yüz kızartıcı iş...sonuçta ünal başkan galatasaray'ın sırtından temettü elde etti ama gidip vergisini ödedi...gidip yeniden evlendi eşini aldatmadı...benim tepkim ilkesel yoksa ne ahlaki ne hukuki bir yanlışı yok rahmetli canaydın'ın da ünal başkan'ında...
sevgili renktaşlar galatasaray türkiye ligini iflas etmeyen tek şampiyon türk takımı olarak türk futbolunu ve olimpik branşlarını domine edecek bizim yolumuz bu...hürmetler...