Cevap: Elano bu takımın kilit parçasıdır. Göremediyseniz de göreceksiniz!
Benim fikrimle birebir örtüşen bir başlık olmuş.
Bana göre Galatasaray'ın tek zaafı pasif iç oyuncularıdır. Neden;
Galatasaray’in taktiği 5 kademeli bir taktik. Defans, ön libero, iç oyuncuları, kanat ve forvet. Bu sistemde pas organizasyonu yapmak için basit ve belli yönlendirmeler var. Defans topu liberoya aktarir, libero beklere, bekler iç oyuncularına. Buradan sonra ise iç oyunculari ya kanatlara top aktarır ya da forvete. Kanatlara aktarırsa kanat oyuncularından topa sahip olan ya ters kanattaki forveti çiftleyen oyuncuya oynar ya da forvete. En uygun atak yapılana kadar bu pas organizasyonu kendini tekrar eder. Top iç oyuncularına döner, defanslara döner vs. vs.
Biz pas organizasyonunu yapamıyoruz. Çünkü takimin iç oyuncuları topa doğru gitmiyor. Topu bekliyor. Barcelona, evet dünyada yeri olmayan bir oyun oynuyor ama mesela Inter maçındaki koşu istatistikleri Inter’den fazla! Yüzde 60 küsürle topa sahip olmuş bir takim, diğer takimdan fazla koşmuş. Burada farkı yaratan ise sürekli aktif iç oyunculari.
Bizim iç oyuncularımız sistemin bir katını çökertiyor. Pas organizasyonunu bozuyor. Ne Barış, ne Mustafa Sarp ne de Ayhan’dır bizim iç oyuncumuz. Bizim iç oyuncumuz kim nasil eleştirse eleştirsin Elano’dur. Zira Bursaspor maçında bile o girdikten sonra topu yere indirdi takım tekrar. Çünkü pas yeteneği sıfırın altında olan stoperlerin dibine girip topu alarak ve doğru veya yanlış önemli değil, kullanarak takimi direkt ileri taşıdı. Maalesef bu özellige sahip başka bir oyuncumuz yok. Bu da rakibin bizim sistemdeki katlarin arasina girmesine, bizim sistemdeki katlari pasifize etmesine yol açiyor.
Böylece top kayıpları yaşanıyor. Top kaybı demek 11 oyuncunun tekrar pozisyon alması demek. Bu da yaklaşık olarak 50 metre kadar geriye koşu manasına gelir. Eh her pozisyonda bir anda geriye dönemediğiniz için bu durumda çok pozisyon verirsiniz. Defans oyuncularımızda ağır olunca 50 metrelik mesafeyi geri koşma hızı çok daha azalıyor bu da rakibe boşluklar veriyor. Yani demek istediğim bizim problem savunma değil, pas trafiğini oluşturmakta.
Bu trafiği başlatacak yegane adam ise Elano. Fiziksel yetersizlikleri olabilir. Fakat pozisyon almayı bilen bir adamdır Elano. Rakiple omuz omuza belki çok pozisyon kaybedebilir ama pas arası yapacak kadar futbol zekası vardır. Zaten Elano'nun alınma sebebi budur. Arda ile iç oyuncusu olması.
Arda'nın gelişimi dikkate alındığında şimdilik en iyi oyuncumuz bu iç için Elano'dur. Arda'nın gelişiminden kastım şudur kısaca açıklayayım;
Bildiğiniz gibi Arda, kötü geçen 10 yılın en mükemmel hatıralarından biridir. Takıma çıktığı dönemde takımdaki kaliteli isim azlığı bir anda herkesin ona bambaşka gözle bakmasına sebep oldu. Bu da gelişimini farklı etkiledi;
Mesela atak yaparken top sürekli Arda'ya atılırdı. O nasılsa rakibini geçer, nasılsa asistini, golünü yapar diyerekten. Ve geçmiş maçları izleyin Arda topu ayağına aldığında yardıma giden neredeyse yok gibidir. Bu da Arda'nın sürekli yalnız oynamasına sebep oldu. 19-22 yaş arası sürekli bu şekilde oynayan bir adamdan bir anda tek pasa dayalı bir oyun oynamasını bekleyemezsiniz. Arda şimdi takım oyununun önemini öğreniyor. Yanlış anlaşılmasın takım için en fazla ter döken, en fazla efor sarfeden Arda'dır. Benim için de en değerli oyuncumuz Arda'dır. Ama oyun stili konusunda sabredilmesi gereken bir oyuncudur. Bu yaşta defans dahil her mevkide oynamış, sürekli kendisine tecrübe katmış bir adamdan bahsediyoruz. Şut çekmezken öyle ya da böyle şutuna güvenir olmuş, defansı zayıf derken aut çizgisine kadar rakibini kovalar olmuş, fiziği zayıf derken 90 dakika boyunca hem savunma hem hücum yapan bir oyuncuya dönüşmüş birinden bahsediyoruz. Hepsi de takıma ve futbola bağlılığından dolayıdır. Onun yaşıtlarının ne halde olduğunu görünce saygı, sevgi duymamak elde değil.
Fakat iç oyuncusu olmak çok farklı bir meziyet daha gerektiriyor. O da topu 2. bölgede mümkün olduğu kadar az ayakta tutmak ki savunma uyutulana, dengesi bozulana kadar pas yapılabilsin. Sabır ve soğukkanlı olma durumu biraz da bu.
Elano ise soğukkanlı oluşu, oyun zekası ve şutuyla buraya cuk diye oturuyor. Rijkaard'ın tam olarak oynatmama sebebi ise mantıklıdır bana göre. Dediği gibi Elano sürekli 60-70 dakika oynayan, buna göre ritm sağlamış bir adamdır. Brezilya olsun, Man City olsun. Galatasaray'da ise 90 dakika ritmine sahip olması gerekir. Bu da sezon başı antrenmanıyla olabilirdi. Şimdi futbolcuya fazla yüklenilemiyor haliyle. Devre arası çok daha diri bir Elano seyredeceğiz. Yeri gelince ön libero bile oynamış bir oyuncudan bahsediyoruz sonuçta. Bu da futbolu nasıl iyi bildiğine dair ufak bir ip ucu.
Çok karıştı yazı. Neyse.
Sonuç olarak bana göre bu takımın iç oyuncuları Elano ile Arda'dır. Bu iki güzel adamın ortasaha organizasyonunu yönettiği maçlara pek de uzak olmadığımızı düşünüyorum.
Saygılar.