Elmander: "Tekrar Galatasaray'da oynama şansım olsa, İstanbul'a kadar yürürüm" | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Elmander: "Tekrar Galatasaray'da oynama şansım olsa, İstanbul'a kadar yürürüm"


elmander_2.jpg

Johan Elmander, İsveç'te Galatasaray'a duyduğu özlemi dile getirdi.

Son olarak İsveç'te Orgryte Kulübü'nde forma giyen Johan Elmander, Zlatan Ibrahimovic'in "Yılın futbolcusu" seçildiği ödül töreninde açıklamalarda bulundu. Ödül gecesinde birçok konu hakkında açıklamalarda bulunan Johan Elmander, Galatasaray özlemini de gizlemedi.

İlk olarak 11. kez ''Yılın futbolcusu'' seçilen Ibrahimovic hakkında konuşan Elmander, "Bence 11 onun için fazla değil. Onun adına gerçekten çok mutluyum" dedi.

"OYNAMA ŞANSIM OLSA İSTANBUL'A KADAR YÜRÜRÜM"

"Eğer Galatasaray'da tekrar oynama şansım olsa Göteborg'tan İstanbul'a kadar yürürüm. Galatasaray, İsveç'te Manchester United ile karşılaştığında ben de Göteborg'daydım. Onları ziyaret etmemem haksızlık olurdu. Yeniden onları gördüm ve kendimi çok iyi hissettim. Galatasaray çok büyük bir kulüp. Birçok kulüpte oynadım ama Galatasaray kalbime en yakın kulüp. Hala İstanbul'dan birçok Galatasaray taraftarından mesajlar alıyorum. Bu gerçekten inanılmaz bir şey!"
şeklinde konuştu.

İsveçli golcüye milli takımdan ayrılma kararı da soruldu ve Elmander, "Tabii ki benim için zor bir karardı. Milli takımı bırakma kararımdan sonra kendimi boşlukta hissettim" şeklinde konuştu.
 
Çok büyük oyuncu ve karakter çok , zaten bu tarz isimlerin bir tık üstü Drogba tarzı isimlerdir onları getirme ihtimalin ise yok denecek kadar azdır.

Ujfalusi - Melo - Elmander'den

Chedjou - De Jong - Sigthorsson'a ...
 
1 sene oynayıp kendini bu kadar sevdiren oyuncu azdır.(2.senesi doğru-dürüst oynamadı)

Aslında öyle aman-aman büyük oyuncu değildi ama sonuna kadar mücadele ediyordu. 12Mayıs günü sakatlanmasına rağmen ısrarla devam etmeye çalışması bile yeter.

Demek ki diğer oyuncuların bunu örnek alması lazım.
 
Keşke daha önce gelseydi de uzun yıllar futbolcu ve karakterine doysaydık.

Çok kısa sürdü reisin Galatasaray serüveni.

Yine bir Fener maçında adamın ayağını haşat ettiler zamanında Baroş da da olduğu gibi.

Gesendet von meinem GT-I9195 mit Tapatalk
 
Çok büyük oyuncu ve karakter çok , zaten bu tarz isimlerin bir tık üstü Drogba tarzı isimlerdir onları getirme ihtimalin ise yok denecek kadar azdır.

Ujfalusi - Melo - Elmander'den

Chedjou - De Jong - Sigthorsson'a ...

Bizim en büyük sorunumuz balık hafızalı olmak aslında bu övdüğün üç isim ile küçümsediğin 3 oyuncu arasında aman aman bir fark yok.

Elmander geldiğinde tıpkı Kolbeinn gibi Milli Takım'da başarılı ancak kulüp takımlarında tutunamayan, çok gol atmayan Avrupa'nın orta sınıf takımlarında top koşturmuş adını milli takımda duyurmuş biriydi. Hatta Kolbeinn yaş olarak daha genç yaşta geldi Elmander 30'una merdiven dayamıştı bize geldiğinde.

Yine Melo geldiğinde bir yıl önce İtalya'da yılın bidonu seçilmiş, yine 2010 dünya kupasında takımını yakmış, elenmesinin baş sorumlusu olarak gösterilmiş, Milli takımdan uzaklaşmış bitik haldeydi. Yaşı henüz çok yaşlı olmamasına rağmen ununu elemiş, toparlamaz bu saatten sonra denecek noktadaydı. De Jong, Melo'ya göre çok daha üst düzey takımlarda boy göstermiş, daha üst düzeye çıkabilmiş bir oyuncu yine Melo gibi ununu elemiş gelmiş gözüyle bakıldı. Öyle 35-36 yaşında da değil 31 yaşında.

Hele Ujfa geldiğinde burada neler yazıldığını hatırlıyorum da evlere şenlikti. 3 isim KAP'a bildirilmişti Reyes,Ujfa,Forlan sadece 1'ini getiremiştik. Bayağı alay konusu olmuştur. Taraftar Aysal'a bayağı sövmüştü "Sen git üç oyuncuyla ilgilen sadece emekliliğe gelen Ujfa'yı al" diye. İmzaya geldiğinde ayağında plaj terliği falan vardı buradan belli tatile geldiği vs yorumlarını hatırlıyorum medya da. Evet yıllarca Avrupa'nın kalburüstü takımlarında top koşturmuştu ama 33 yaşında ayağında plaj terliğiyle gelen bir stoperden kimsenin bir beklentisi yoktu. Chedjou ise geldiğinde o dönemin Ligue 1'in en iyi stoperlerinden biri olarak gösteriliyordu. 2 sezon önce Lille şampiyon olurken kendisi de Fransa'da yılın stoperi seçilmiş bir oyuncuydu.

Yani işin özeti oyuncular öyle gösterildiği gibi kalitesiz falan değil onlar geldiğinde o gün takımın başında tabiri caizse oyuncuların suyunu sıkıp maksimum verimi alabilecek bir hoca vardı, şimdi ise takımın başında bir hoca bile yok. İddia ediyorum 2011'de gelenler Chedjou, De Jong, Kolbeinn olsaydı, Bugün oynayanlar Ujfa,Melo,Elmander olsaydı bugün o üçlüyü arıyor olurduk. Selçuk ya bugün gitsin diye dua ettiğimiz adamı o sene nasıl oynadığını hepimiz hatırlıyoruz. Emre, Engin,Semih aynı şekilde...

Hani sanki 2011'de muazzam kaliteli kadro varmış gibi davranılıyor ya. Stoperi Semih, Sol Bek'i mecburiyetten Riera, Ortasahası Selçuk, Kanatları Emre,Engin olan bir takımdan bahsediyoruz. Bugün kadro küçümseniyor ya hani problem oyuncu değil başı bozukluk, otorite, teknik direktör ve yönetim eksikliği. Onlar olmadıktan sonra bugün yeni Melo'lar, Elmander'ler bulup getirsen de farklı olmaz olmuyor da zaten.
 
Bizim en büyük sorunumuz balık hafızalı olmak aslında bu övdüğün üç isim ile küçümsediğin 3 oyuncu arasında aman aman bir fark yok.

Elmander geldiğinde tıpkı Kolbeinn gibi Milli Takım'da başarılı ancak kulüp takımlarında tutunamayan, çok gol atmayan Avrupa'nın orta sınıf takımlarında top koşturmuş adını milli takımda duyurmuş biriydi. Hatta Kolbeinn yaş olarak daha genç yaşta geldi Elmander 30'una merdiven dayamıştı bize geldiğinde.

Yine Melo geldiğinde bir yıl önce İtalya'da yılın bidonu seçilmiş, yine 2010 dünya kupasında takımını yakmış, elenmesinin baş sorumlusu olarak gösterilmiş, Milli takımdan uzaklaşmış bitik haldeydi. Yaşı henüz çok yaşlı olmamasına rağmen ununu elemiş, toparlamaz bu saatten sonra denecek noktadaydı. De Jong, Melo'ya göre çok daha üst düzey takımlarda boy göstermiş, daha üst düzeye çıkabilmiş bir oyuncu yine Melo gibi ununu elemiş gelmiş gözüyle bakıldı. Öyle 35-36 yaşında da değil 31 yaşında.

Hele Ujfa geldiğinde burada neler yazıldığını hatırlıyorum da evlere şenlikti. 3 isim KAP'a bildirilmişti Reyes,Ujfa,Forlan sadece 1'ini getiremiştik. Bayağı alay konusu olmuştur. Taraftar Aysal'a bayağı sövmüştü "Sen git üç oyuncuyla ilgilen sadece emekliliğe gelen Ujfa'yı al" diye. İmzaya geldiğinde ayağında plaj terliği falan vardı buradan belli tatile geldiği vs yorumlarını hatırlıyorum medya da. Evet yıllarca Avrupa'nın kalburüstü takımlarında top koşturmuştu ama 33 yaşında ayağında plaj terliğiyle gelen bir stoperden kimsenin bir beklentisi yoktu. Chedjou ise geldiğinde o dönemin Ligue 1'in en iyi stoperlerinden biri olarak gösteriliyordu. 2 sezon önce Lille şampiyon olurken kendisi de Fransa'da yılın stoperi seçilmiş bir oyuncuydu.

Yani işin özeti oyuncular öyle gösterildiği gibi kalitesiz falan değil onlar geldiğinde o gün takımın başında tabiri caizse oyuncuların suyunu sıkıp maksimum verimi alabilecek bir hoca vardı, şimdi ise takımın başında bir hoca bile yok. İddia ediyorum 2011'de gelenler Chedjou, De Jong, Kolbeinn olsaydı, Bugün oynayanlar Ujfa,Melo,Elmander olsaydı bugün o üçlüyü arıyor olurduk. Selçuk ya bugün gitsin diye dua ettiğimiz adamı o sene nasıl oynadığını hepimiz hatırlıyoruz. Emre, Engin,Semih aynı şekilde...

Hani sanki 2011'de muazzam kaliteli kadro varmış gibi davranılıyor ya. Stoperi Semih, Sol Bek'i mecburiyetten Riera, Ortasahası Selçuk, Kanatları Emre,Engin olan bir takımdan bahsediyoruz. Bugün kadro küçümseniyor ya hani problem oyuncu değil başı bozukluk, otorite, teknik direktör ve yönetim eksikliği. Onlar olmadıktan sonra bugün yeni Melo'lar, Elmander'ler bulup getirsen de farklı olmaz olmuyor da zaten.

Başıbozukluk en büyük sorun kesinlikle. Ama oyuncuların da bariz suçu var.

Ujfalusi, Riera, Elmander, Melo saha içinde iş ahlakı olan adamlardı.

Melo'yu takımda çıban olarak görenler şimdi rahat at koşturuyor. Sneijder mesela Melo ile arası bozuktu hep. Bize karakter olarak da düzgün adamlar lazım.

Selçuk'da artık laçka oldu. Sürekli kapışmalar, forma fırlatmalar derken takım üzerinde bir ağırlığı kalmadı. Lider ruhu olan bir oyuncumuz yok 11'de.

Yönetim yok teknik heyet un helvası gibi. Bizim ülke de disiplini baştan koyacak biri şart.
 
Başıbozukluk en büyük sorun kesinlikle. Ama oyuncuların da bariz suçu var.

Ujfalusi, Riera, Elmander, Melo saha içinde iş ahlakı olan adamlardı.

Melo'yu takımda çıban olarak görenler şimdi rahat at koşturuyor. Sneijder mesela Melo ile arası bozuktu hep. Bize karakter olarak da düzgün adamlar lazım.

Selçuk'da artık laçka oldu. Sürekli kapışmalar, forma fırlatmalar derken takım üzerinde bir ağırlığı kalmadı. Lider ruhu olan bir oyuncumuz yok 11'de.

Yönetim yok teknik heyet un helvası gibi. Bizim ülke de disiplini baştan koyacak biri şart.

Ya işte bununda sebebi otorite eksikliği başta otoritesi sağlam bir başkan veya hoca olsa böyle mi olur anında kapıya koyarlar böyle yapan oyuncuları. Ben oyunculara ahlaksız demem bu iş biraz çorap söküğü gibidir ipi bir kaçırırsan sonra çektikçe devamı gelir. 2 senedir sakatlanan bir daha dönmüyor mesela biz 6 ay sakatlanıp 2 ayda iyileşen, 2 ay sakatlanıp 2 ayda dönenlerin olduğu gördük. Şimdi yine yarıştan kopmak üzereyiz. Hamit ya geldi 2 kıytırık maça çıktı yine sakatlandı herhalde kayboldu piyasaya kaç yıldır böyle hala sözleşme imzalanıyorsa kimse oyuncu vs demesin.
 
Üst Alt