Bir daha aynı hayata düşmem dediği mobbinge uyup yine takımı bırakmam demek. Hoş, Ünal Aysal kovduktan sonra neyin mücadelesini verecekti bilmiyorum ama kovarken rahmetli Canaydın'ın yaptığından farklı olarak ya milli takım ya Galatasaray dendi büyük ihtimal kendisine. Hocamız da koyu bir milliyetçi olduğundan mütevellit vatan, millet deyip Galatasaray'daki görevi yerine milli takımı tercih etti. Sezon sonu gitmesiyle ortasında gitmesi farklı işler. O sezon eldeki kadroyla almamız gereken bir şampiyonluğu kaybettik. Sezon sonu kalsa 3 kez üst üste şampiyonluk kazanmış bir takım bırakacaktı. Hoca zaten yönetimi yedirmemek için her şeyi yapıyor. Abdürrahim'i mi çok sevdiğinden bilmiyorum ama fazla bile arkalarında duruyor.
Hocanın istediği ve gelen pahalı transferler 1 Babel, 2 Falcao. Diagne oyuncu olarak bile 2 transfer sezonu santraforsuz oynatılan bir takım için felaket tercih, hele fiyatına girmiyorum bile. Falcao eyvallah pahalıydı, ona da yönetici olsaydın da para yerine vizyonla ikna etseydin derler adama. Bu sene geçen yıl beğenilmeyen kiralıklardan oluşan kadroyu bile kuramamak, Fener'e ve daha felaketi Beşiktaş'a topçu kaptırmak ise işlerinde ne kadar yetkin olduklarının ispatı. Hocanın geçen sezonun ilk yarısı hariç taktiksel veya maddi olarak fahiş bir hatası yok. Diagne gibi kazmaya yarım sezonda 10 gol attırıp şampiyonluk getirdi. Geçen yıl kiralık da olsa iyi kötü gelen isimli topçuları kullanamadı ama 2. yarının başıyla pandemi arası girene kadar Seri'yi takıma yedirip şampiyonluk potasına soktu. Sonra Muslera'yı kaybedip gelen 3 toptan 2'sini içeri alınca ligden koptuk tabii. Benim hayatımda gördüğüm en kendini geliştirmeye çalışan ve en sakin Fatih Terim bu. Adam bu kadar saçma salak yöneticilik işlerine dünkü bok Sergen'in o kadar yoklukta kendisine Mensah-Josef-Aboubakar filan yönetime giydirdiği kadar bile sataşmadı. Şu gün içinde bulunduğumuz sıkıntıda baş sorumluyu Fatih Terim ilan edenler bence ya ezber görüşlerde yaşıyordur ya da hayal dünyasında.