@Ersin Şen bu konuyu unutmussun kanka
Saçma sapan bir yorum.Gelsin bu sene şampiyon yapsın sezon sonu bıraksın, haziranda doğru düzgün bir yabancı hocayla anlaşalım (tercihen alman) ve kendisiyle en az 3 yıl çalışalım derim. Fikrim bu yönde.
Saçma sapan bir yorum.
Galatasaray tarihinin en büyük efsanesidir bence Fatih Terim. Belki de başarıları sayesinde taraftar sayısını tek başına ikiye katlamış olabilir. Geldiği zaman da mutlaka başarılı olur diyemesek de başarılı olma ihtimali olmama ihtimalinden her zaman daha yüksektir.
Ancak lafa gelince büyük dediğimiz koskoca Galatasaray camiası 2000 yılından bugüne Terim dışında istikrarlı 2 sezon geçirecek hoca bulamamış. Her yıl sonunda, hatta bazen şampiyonluk sonrası bile, Terim'in gelip gelmeyeceği tartışılmış. Ve malesef burda insanlar bir sorun görmüyorlar. Bu nasıl büyük, Avrupalı kulüp Allah aşkına bir TD dışında sportif hiçbir planı, programı yok?
Bunu söylediğimizde de Heynkces örneği verilmeye başlandı. Oysa arada dağlar kadar fark var. O adam göreve dönmedi. Geçici olarak çalışıyor. Terim'e aynı teklifi yapsak kabul eder mi?
Türk futbolunun sadece Demirören sorunu yok. Kabul edelim ki futbola ilgi duyan her birimiz birer Demirören vizyonsuzluğu ile kodlanmış durumdayız bu ülkede. Bu sebeple kendi aramızda daha 100 sene yıldız yatıştırır dururuz. Uefa kupasının da 117. Yılını kutluyor olur torunlarımız.
Not: Dursun Özbek kalacaksa Terim dışında alternatif felaket olur.
Çok da istiyordum halbuki gelmesini niye böyle bir yorum yapmagereğinde bulunduysam çözemedim. Neyse bunların hepsi mazide kalsı, hoca alzheimer olana kadar takımın başında kalmalı.Abi fulari biraz fazla sıkmişsin gibi geldi.
Aslında ben de aynı şeyleri düşünmüşüm ama üşenip kolaya kaçmışım, ortaya anlamsız gibi duran bir mesaj çıkmış. Bu gibi konularda üşenmeyip en az bir adet kendini açıklayıcı mesaj yazmak lazım tebrik ve takdir ettim seni.Zannediyorum daha Terim gelmeden derdimi anlatan, Hoca'ya dair görüşümü en net anlattığım post olmuş. Hala aynı noktadayım.
Kendisini sevmem
Ama gelsin isterim.
Demir,seni severimGelsin ama gozume gozukmesin
Aslında ben de aynı şeyleri düşünmüşüm ama üşenip kolaya kaçmışım, ortaya anlamsız gibi duran bir mesaj çıkmış. Bu gibi konularda üşenmeyip en az bir adet kendini açıklayıcı mesaj yazmak lazım tebrik ve takdir ettim seni.
Başka bir postta da hocanın geldiği gün, Hagi ve Terim'in Galatasaray ile yollarının kesişmesi ile ilgili ne kadar bazen istemsem de olay gerçekleşince inanılmaz bir his kaplıyor beni diye yazmışım. Gerçekten de benim gibi gözlerini 4 yıllık o müthiş serüvenle açanlar için bu adamlar kötü olamaz.
Ama ben gerçekten sıkılıyorum abi. Yani sürekli Terim&Lucescu döngüsüyle geçti 18 yıl. Üstelik bu arada sadece başarı değil oynanan oyun olarak da dünya çok başka yere gitti. Teknik Direktör profilleri değişti( güçlü, patron hocalardan biraz daha matematikçi, filozof denebilecek hocalara geçildi), oyuncu profilleri değişti vs. İnsan yerel başarılardan biraz daha bağımsız olarak en azından oyun olarak başka bir şey görmek istiyor. Ya da en azından ben böyleyim. Ha bir de sadece hoca ile sınırlı olmayan ama hocanın da içinde olduğu Türkiye'deki atmosferden sıkıldım. Yani herhangi bir alternatife, yeniliğe başarı şansı tanımayan medya, eski oyuncular, faal oyuncular ve yönetciler çemberi var. Bu bir türlü kırılmıyor. Bu eleştirilerden hocaya dair kişisel düşmanlık algısı çıkarılıyor ama zannediyorum internet üzerinden anlatılmak istenen pek anlaşılmadığından oluyor bu.
Bugün biz hala 96-2002 mantığı ile dünya ile rakabet edeceğimizi, oyuncu yetiştireceğimizi, jenerasyon yakalayacağımızı düşünüyoruz. Oysa 96-2002'yi yaratan sebep o dönemki yapılanmanın, oyun ve oyuncu tercihlerinin biraz jeneraasyon şansı ama büyük oranda Hoca'nın katkısıyla dönemini yakalamış hatta önüne geçmiş olmasıydı. Bugün ülke oalrak futboldaki sürekli geri kalışımızın bir nedeni de hala oraya takılı kalmamız. Bir türlü bugünü yakalayamıyoruz.
Tek bir adama bağımlı kalmak sıkıntı ama artık yapacak bir şey yok, Allah uzun ömür versin hoca ölene kadar faydalanmak lazım, katılıyorum.Yav Ferguson sonrası sıkıntı yaşayan Manchester United gibi oluyoruz devamlı. O adamlar kesintisiz devam ederek en azından suyunu çıkarana kadar faydalandı heriften. Hocanın ve yönetimlerin hatalarıyla sürekliliği bir türlü yakalayamadık. Sahadan ayrılmaya karar verdiğinde düzeni kendisi kurup, yerine gelecek adamı da kendisi seçer umarım.
Tek bir adama bağımlı kalmak sıkıntı ama artık yapacak bir şey yok, Allah uzun ömür versin hoca ölene kadar faydalanmak lazım, katılıyorum.
Kendimi de dahil ederek söylüyorum; insanımızın tahammül sınırı çok düşük. Gelen adamın hemen bir şekilde başarılı olması gerekiyor ki kendisine bir güven toplayabilsin. Bunun bile yeterli olmadığı zamanlar oluyor. Örnek verirsek Hamzaoğlu'nu gösterebiliriz.
Terim'in en büyük şansı geçmişi. Misal son maçtaki Belhanda hamlesini çoğumuz eleştirdik; ama yapan başka biri olsaydı yorumlarla linç edilirdi. Feghouli'yi Terim değil de herhangi bir hoca oynatmasaydı hem medyada, hem de burada yorumlar çok farklı olurdu. Başka bir hoca olsa geçen sene Gençlerbirliği maçından sonra kimse takımı karşılamaya falan gitmezdi. Medyada yorum yapan adamlar bile söze "hoca daha iyi bilir ama" şeklinde giriyor. Bu gibi örnekler çoğaltılabilir. O yüzden kendisiyle diğerleri arasında çok büyük fark var.
Sonrasında bizde göreve gelecek adamın kesinlikle Fatih Terim'in veliahtı şeklinde bir kamuoyu yaratılarak getirilmesini bu yüzden istiyorum. Hocanın yanında yardımcılık yapıp, sonrasında takımın başına geçeceği belli olan bir kişi olmalı. Ümit Davala veya Hasan Şaş sanırım bu beklentiyi karşılayamadı. Keşke 2010 senesinde Hagi'yi o rezil kadronun başına getirmeseydik. Şu an devam niteliğinde olabilecek kalibrede tek isim Hagi'ydi.
Yav Ferguson sonrası sıkıntı yaşayan Manchester United gibi oluyoruz devamlı. O adamlar kesintisiz devam ederek en azından suyunu çıkarana kadar faydalandı heriften. Hocanın ve yönetimlerin hatalarıyla sürekliliği bir türlü yakalayamadık. Sahadan ayrılmaya karar verdiğinde düzeni kendisi kurup, yerine gelecek adamı da kendisi seçer umarım.
Moyes'u SAF secmisti, sonuc ortada.
Gerci SAF sonrasi hocalar arasinda en iyisi kendisi ama yine de hayal kirikligiydi genel anlamda.
Hocanin baskanliga gecip bir muddet de oradan yonetmesi lazim bu yuzden. Hagi de veliahti olmali nispeten genc 10-15 sene goturur.
Manchester United'ın sorunu bana göre hala takımın başında Ferguson varmışcasına oyuncu tercihlerinde bulunmaları. Ferguson döneminden sonra aldıkları çoğu oyuncu cidden şampiyonluğa oynayan diğer takımların kadrolarında ilk 11'e giremez. O kadar zengin bir kulübün seviyesinin bu kadar aşağıya düşmesi Ferguson'un seçiminden çok, yapılan oyuncu tercihleri bence.
Zannediyorum daha Terim gelmeden derdimi anlatan, Hoca'ya dair görüşümü en net anlattığım post olmuş. Hala aynı noktadayım.