futbolda yorgunluğun önemi ve etkisi

Bize engel olan ne bunu anlamıyorum hoca da onlarla birlikte mi antrenman yapıyor sanki, bu avantaja sahip olsak ligde fark yaratmaz mıyız garip bir paradoks benim için bu konu.
Çalışan, çalıştıran bir takım düzeni olsa sorun olmaz bence.

Fakat sadece futbolcu olarak bakarsak, genel düzen neyse ona uyar bence. Ben buraya gelen yabancıların ilk 1-10 maçına çok bakarım. Sonra salarlar. Salmalarının sebebi de budur bana göre. Herkes relaks. Sıkı çalışma yok. Antrenman sonrası fitnıs ve bireysellik yok. Mis. Ben de salarım. Bakarım ki çiftlik. Ne uğraşacağım?
 
Fiziksele ben de tamamım.

Peki mental? Bunun da çaresi yok mu? Tabi ki herkes bir Gattuso, bir Bülent Korkmaz olamaz zamanımızda, deli gibi amatörce istesin. Bunun da bir yöntemi yok mudur? Psikolog vs? Destek?

Çünkü bu konuyu mental ve fiziksel olarak ayıramaz, futbolcu aynı futbolcu, iyileştirmesi lazım değil mi kendini kötü yönde? Burada sıkıntı futbolcuda mı? Takımda mı? Yani yönetim/teknik heyet? Ya da günümüz koşullarında mı?
Bence yok.

Herkesin psikolojisi de farklıdır.

Bazen hepimiz bugün de işe gitmesek diyoruz. Onlar her hafta evlerinden uzak şehirlere seyahat ediyorlar, 1 gün otelde kalmak garanti üstüne çoğu takımda iç sahada da kamp var 2 ya da 3 gün evde değilsin. Her anın futbolla geçiyor ve zararlı bir alışkanlığın olmamalı. Yemeye, içmeye ve her hareketine dikkat etmelisin.

Türkiye'de buna uymasalarda yabancıların çoğu uyuyor. En büyük tutkunuz bile işiniz olduğunda bir yerde tükenmişlik sendromu yaşarsınız. O yüzden o psikolojiyi kaldırmak çok zor.

Messi ve Ronaldo başta bunun için değerli, inanılmaz istikrarlı oyuncular oldular ikisi de, Javier Zanetti gibi örnekler de var ama az var.

KDB mesela daha güçlü ve daha tutkulu olsa son dönemin 3 numarası olmaya önemli bir adaydı ama bir var bir yok. Hazard da büyük takım oyuncusu olamadıysa sebebi budur.
 
Guardiola'nın Premier Lig fikstüründen şikayet ettiği çok dönem oldu özellikle maç temposunun sakatlığa yol açtığıyla alakalı bize bağlanmaz bu durum ama lig ve Cl'de üst seviye giden takımlar için var.
Son zamanda yeniden şikayet etti. Yakın dönemde. Hatta birkaç hafta önceydi galiba. Ya ben açtım o konuyu ya da başka bir arkadaşım. Hatırlamıyorum tam. Fakat orada da haklı. İngiltere düzeni aşırı insafsız. :)
 
Bence yok.

Herkesin psikolojisi de farklıdır.

Bazen hepimiz bugün de işe gitmesek diyoruz. Onlar her hafta evlerinden uzak şehirlere seyahat ediyorlar, 1 gün otelde kalmak garanti üstüne çoğu takımda iç sahada da kamp var 2 ya da 3 gün evde değilsin. Her anın futbolla geçiyor ve zararlı bir alışkanlığın olmamalı. Yemeye, içmeye ve her hareketine dikkat etmelisin.

Türkiye'de buna uymasalarda yabancıların çoğu uyuyor. En büyük tutkunuz bile işiniz olduğunda bir yerde tükenmişlik sendromu yaşarsınız. O yüzden o psikolojiyi kaldırmak çok zor.

Messi ve Ronaldo başta bunun için değerli, inanılmaz istikrarlı oyuncular oldular ikisi de, Javier Zanetti gibi örnekler de var ama az var.

KDB mesela daha güçlü ve daha tutkulu olsa son dönemin 3 numarası olmaya önemli bir adaydı ama bir var bir yok. Hazard da büyük takım oyuncusu olamadıysa sebebi budur.
Haklısın. 20-30 tane benzemez adam.

Peki futbol bu şekilde daha ötesine mi gider? Daha relaks haline mi döner?

Mesela Merih Demiral şöyle demişti FFT'ya röportajında, "Kulüpler şirketleştikçe, futbol 4 set 25 dakika tarzı bir hal alabilir."

Böyle bir şey çok ütopik ve futbolun ruhuna aykırı ama yakın gelecekte yani bir 20-50 sene sonra böyle olur mu? NBA gibi olur. Leş olur bence.
 
Yav ne yorgunlugu, trdeki maclarda yüzde 40ki hakem faktörü.
Emre kilinca penaltiyi verse ilk yari 2 1 bitecek. 2ci yari baslar baslamaz rakipe penalti verdi, Marcao donkundumu süpheli.
Iki pozisyonda vara bile gidilmedi.
var odalari neicin var? Orda art niyetli biri oturdumu Hersey bosa, ha var ha yok.
Hani 11 oyuncu hakemin üzerinemi gitmesi lazim bagrip cagirmasimi lazim o pozisyonlarin incelenmesi için?
 
Haklısın. 20-30 tane benzemez adam.

Peki futbol bu şekilde daha ötesine mi gider? Daha relaks haline mi döner?

Mesela Merih Demiral şöyle demişti FFT'ya röportajında, "Kulüpler şirketleştikçe, futbol 4 set 25 dakika tarzı bir hal alabilir."

Böyle bir şey çok ütopik ve futbolun ruhuna aykırı ama yakın gelecekte yani bir 20-50 sene sonra böyle olur mu? NBA gibi olur. Leş olur bence.
Teknoloji geliştikçe koşu mesafeleri ve fizik kalite artıyor tabii bir noktada artış duracaktır ama bence bu düzende istikrar zor zaten eskisi gibi istikrar abideleri de çıkmıyor artık hepsi dönem dönem ciddi düşüşler yaşıyor.

Mesela şampiyonluk sonrası Avrupa yapan takımların küme düşmesi ya da düşüşünün sebebi de mental.

Hatta hatırlarsan Feg 2 sene önce takımı şampiyon yaparken sene sonunda "Avrupa kupası almak istiyorum." dedi. Sonraki sezona ise Afrika kupasından geç geldi geç katıldı. Avrupa'da da kötü gidince saldı kendini bir süre. Orada şu var adamlar bir üste çıkma kafasına giriyor ve oradan tekrar zaten başardığı bir şey için aynı motivasyonla çabalamak kolay olmuyor. Sonrasında oyuncu kendisine bakıp toparlaması gerektiğini düşünüyor.

Visca'nın 10 sene maç kaçırmayıp bu sene bu hale gelmesi de buna örnek.
 
Performas odakli sozlesme sart ama bu sefer de kimse gelmez
 
Performas odakli sozlesme sart ama bu sefer de kimse gelmez
Cruyff'un o konuda bir lafı vardır. Takımlar kazanmadıkları başarıları kazanmış gibi oyunculara para ödüyor.

Advocaat da o tarz bir şey demişti. Avrupa'da başarılı olamayan takımlar bu paraları harcamamalı diye.
 
Cruyff'un o konuda bir lafı vardır. Takımlar kazanmadıkları başarıları kazanmış gibi oyunculara para ödüyor.

Advocaat da o tarz bir şey demişti. Avrupa'da başarılı olamayan takımlar bu paraları harcamamalı diye.
Aynen, bu saatten sonra sampiyon dahi olsak maaslari AL butcesine gore vermeliyiz. Zaten eski maaslar haricinde iyiye gidiyoruz. Ha mesela bugun bir Ilicic izledim, helalinden 3 milyonu gomerim :)
 
Olay fiziksel değil bence daha çok mental. Haftasonu koyduğumuz takım fener değil de Bjk, Trabzon veya normal bir Anadolu takımı olsa (bizim futbolcular yine fener maçında katettiği mesafeyi kat etse) bugün sonuç böyle olmazdı.

Herkes salmıştı resmen. Marcao’nun yaptığı hatalar tamamen konsantrasyon kaybı mesela. Donk da keza öyle.

Geçen hafta full derbiye hazırlanıldı çok ekstra bir şekilde hem teknik taktik hem de kafa olarak, maç oynandı ve kazanıldı. Direkt bir boşalma, salma oldu tabi. Bu doğru demiyorum, tabiki profesyonelce değil ama bizim ülkede böyle oluyor. Futbolcu Türk değil yabancı olsa bile böyle oluyor.

Bunu şuna benzetiyorum. ÖSS’ye deli gibi hazırlanıp güzel bir okul, güzel bir bölüm kazanan öğrenciler üniversitenin ilk senesinde ciddi zorlanır. Çalışmak istemez, gezmek tozmak ister; derslerden genelde kalır. İşte belli bir periyot bir şey içim tam konsantraston, fiziken ve ruhen normalinden fazla kasarak başardığın bir şeyden sonra bir rahatlama, boşlama gelir insana. Her ne kadar bunda 1 sene gibi bir süreden bahsediyor olsak da mantık olarak aynı şey.

Bu olayın fiziksel boyutunu daha genel açıklamak lazım. Sene başında şampiyonlar liginde mücadele eden 32 takımın ortalama olarak en çok koşan 15. Takımı kadar fizikaliteye ulaşsak tüm konsatrasyon kaybına rağmen fiziğimizle ezip yine bu tip maçları alırız, çünkü o zaman bizim ligdeki her rakipten toplam 10-12 km fazla koşmuş oluruz her maç.

Avrupa ile bu konudaki temel fark da onlar zaten haftada 3 maçı rutin görüyor. İngiltere’deki topçuların isyanı bile artık Noel haftasında bazen 2 günde bir maç oynamalarına. Bir de fazladan bir kupa daha oynuyor onlar(FA + Lig Kupası) Biz UEFA Kupası ile 2000lerin başında haftada 3 maçı alışkanlık haline getirmiştik onun muhabbeti olmuyordu artık pek ama son zamanlarda bütün Türk takımları erkenden elendiği için haftada 3 maç oynama olayı yine büyük handikap ya da büyük bir olaymış gibi lanse edilmeye başlandı. Onların futbolcusu ona göre bakıyor kendisine, barına discosuna gitse bile yine uyuması gerektiği kadar uyuyor, özel antrenör tutuyor, muhtemelen özel beslenme programları vardır. Bizde git bak, 2 patatesli poğaçayla sabah idmana çıkan vardır.

Arda bile 4-5 ay kendisine çeki düzen vermesiyle bu yaştan sonra belli bir seviyeye geldi tekrar, çok ekstrem bir şey yapmasa da en azından futbolcuya benzedi yine saha içinde.

Takımların güçlerinin birbirine yakın olması da salmayı engeller. Liverpool, City ile oynayıp 3 gün sonra United ile oynuyor arada bir Everton deplasmanı sonra gelsin Tottenham, Leicester City falan; yorgunum, konsantre olamıyorum deme lüksün yok. Yapıştırıverirler 5 tane görürsün. Bize bile 3 tane attı adamlar bugün 60 dk’da ki bu bize uzun yıllar ders olur/olmalı.
 
Futbol Türkiye'de profesyoneleşmediği için olabilir, Ronaldo gelse kendimize benzetiriz en başta suçlu teknik heyet,her maçtan sonra takim yorgundu açiklamasi ilk onlardan geliyor, oyuncularda işin kolayina kaçıp bu bahaneye sığiniyorlar, hergün 14 saat çalişan Maden işcileri zannedersin beyefendileri..
 
Teknoloji geliştikçe koşu mesafeleri ve fizik kalite artıyor tabii bir noktada artış duracaktır ama bence bu düzende istikrar zor zaten eskisi gibi istikrar abideleri de çıkmıyor artık hepsi dönem dönem ciddi düşüşler yaşıyor.

Mesela şampiyonluk sonrası Avrupa yapan takımların küme düşmesi ya da düşüşünün sebebi de mental.

Hatta hatırlarsan Feg 2 sene önce takımı şampiyon yaparken sene sonunda "Avrupa kupası almak istiyorum." dedi. Sonraki sezona ise Afrika kupasından geç geldi geç katıldı. Avrupa'da da kötü gidince saldı kendini bir süre. Orada şu var adamlar bir üste çıkma kafasına giriyor ve oradan tekrar zaten başardığı bir şey için aynı motivasyonla çabalamak kolay olmuyor. Sonrasında oyuncu kendisine bakıp toparlaması gerektiğini düşünüyor.

Visca'nın 10 sene maç kaçırmayıp bu sene bu hale gelmesi de buna örnek.
Peki gerçekten isteyen, kaç sene mücadele eder, koşar o hedefte?

Biz çok mu ütopik düşünüyoruz? Kafamızda hayal ederken, kendimiz bir futbolcu gibi düşünür oynarken kafamızda, hep hırslıyız ya hani?

Mesela Feg onu dedi ve olmadı. Sonra çökmesi mi lazım mental olarak 3-5 milyon yuro alırken? Ben buradayım. Düşmemesi lazım değil mi? O zaman 1 milyon yuroya oynasınlar. Diğer ülkedeki futbolcular da buna dahil.

Ben futbolcu düşmez, gerilemez filan demiyorum. Adriano'yu biliyorsun, hayvan gibi herif ailevi ve mental sorunlardan bitti gitti ama onunki uç örnek ve normal bana kalırsa. Fakat Feg? Burada olmadı. Normal. Devam. Kendi milli takımıyla da olmadı. E o da normal. En güçlü bu takımlar değildi ki zaten.

Bir sene sonra daha iyi hazırlanmazlar mı? Yeneceğim, kazanacağım diye?

Bu bir çöküş mü getiriyor? Kazanamamak. Yapamamak. Para kazanırken.
 
Peki gerçekten isteyen, kaç sene mücadele eder, koşar o hedefte?

Biz çok mu ütopik düşünüyoruz? Kafamızda hayal ederken, kendimiz bir futbolcu gibi düşünür oynarken kafamızda, hep hırslıyız ya hani?

Mesela Feg onu dedi ve olmadı. Sonra çökmesi mi lazım mental olarak 3-5 milyon yuro alırken? Ben buradayım. Düşmemesi lazım değil mi? O zaman 1 milyon yuroya oynasınlar. Diğer ülkedeki futbolcular da buna dahil.

Ben futbolcu düşmez, gerilemez filan demiyorum. Adriano'yu biliyorsun, hayvan gibi herif ailevi ve mental sorunlardan bitti gitti ama onunki uç örnek ve normal bana kalırsa. Fakat Feg? Burada olmadı. Normal. Devam. Kendi milli takımıyla da olmadı. E o da normal. En güçlü bu takımlar değildi ki zaten.

Bir sene sonra daha iyi hazırlanmazlar mı? Yeneceğim, kazanacağım diye?

Bu bir çöküş mü getiriyor? Kazanamamak. Yapamamak. Para kazanırken.

Ben kabul edilebilir görmüyorumki zaten hatamız da burada başlıyor. Bizler taraftar olarak köle olarak görüyoruz oyuncuları, neymiş yüksek bedeller alıyorlarmış arkadaş tüm dünya bu kadar çok fubol izlemese almazlar yani işin bu noktaya gelme sebebi biziz zaten. O parayı alıyorsa köpek gibi oynayacak zihniyeti var çoğu taraftarda ama işte o işler öyle yürümüyor, o parayı alıp yatsa da o parayı alacak o oyuncu, bunu oturduğun yerden ettiğin küfürle engelleyemezsin. Bu da neyi gerektiriyor, doğru hedeflerle, doğru adımlarla, doğru paralarla oyuncu transfer edebilmeyi.

Feg 3.85 alıyormuş mesela zaten bu duruma düşmesinin temel sebebi bu maaş, oyuncuya tutunabileceği bir motivasyon vermelisin. Afrika Kupası'nı kazandılar bu arada sanırım o sene. Normalleştirmesem de çok da anormal görmüyorum ben bu durumu, bu noktada oyuncu hedefsiz hissedebilir.

Sneijder'de bile yaşandı benzer durum, 2015 şampiyonluğundan sonra baktı Avrupa'da da bir şey olmuyor, günden güne koşmamaya, kilo almaya ve kafasını esince oynamaya başladı.

Bence istikrarlı bir oyuncu olabilmek gerek saha içinde gerek de saha dışında çok zor iş, bunu başarabilenler saygıyı haketse de dönemsel düşüşler yaşayanları normal karşılıyorum.
 
yorgunlukla alakası yok yaw tamamen maçı çantada keklik görmelerinden kaynaklı kaybettik. koşmadan da maç kazanamazsın. 3 - 0 a gelmiş maçı 10dk bastırarak da kazanamazsın. nitekim kazanamadık. kazanan oyuncuları bozmak istemiyoruz diyo da hoca, kazanan oyuncuların götü kalmıs hocam.
 
Fiziksel olarak fener de bjkde bizden daha iyi biz genelde kaliteli ayaklarla maç alıyoruz.. dün gedson girmese muhtemelen 3-0 biterdi maç. İlk 20 dklarda en çok gol atan takım biziz son dklarda aldığımız maç sayısı 1 veya 2 dir.. Babel Malatya'ya en son attı işte biraz da kaleci hatasıyla.. bizim goller genelde organize şekilde gelişiyor güzel gol atıyoruz ama bilhassa fener mücadele baskı ile çok gol attı bu sene keza bjk de öyle 10 kişi 70 dk Konya'ya saldırdılar.. Zaten hoca da bu sorunun farkında ki ona göre transferler yaptı..Maşallah diyelim gedson-mohammed-yedlin ve kondisyonu tamamlanınca onyekuru hep enerjik oyuncular
 
fiziksel olarak bam güm oynayacak bir takım istiyorum. Dün alanyalılar ikili mücadelelerde bizi ezdi resmen. Bu kadar bariz fark olması bi şeylerin yanlış olduğuna işaret. Neyse ki kadro kalitemiz ligin üstünde de biraz kıpırdansak hemen fark yaratmaya başlıyoruz. Yalnız bu fizik gücüyle avrupaya gittiğimiz takdirde işte o zaman ne denli ezik bir durumda olduğumuzu anlayacağız.
 
Bal yiyen baldan usanir, istersen milyonlari kazan. O paraninda bir degeri kalmiyor sen hayattan zevk alamiyorsan.

Futbolcularin mis gibi hayatlari var, yedikleri önünde yemedikleri ardinda söylemleride yanlis.

Hergün antreman, hergün futbol. Insana bikkinlik verir, bunun için kendini sarj edip tekrar o sahaya 100% cikmak kolay is degil.
O yüzdende Fatih Terim degerlidir, futbol = motivasyon isi.

Mesela Fenerbahcede öyle bi profilde adam yok. Takim dusus yasadimi ucuruma sürükleniyor freni patlamis kamyon gibi.
Hocanin degerini bilin, futbolculari bi sekilde evinde hissetiriyor ve bu cok önemli.

Paranin satin alamiyacagi seyler var, istersen futbolcuya aylik 100 milyon € ver, 2 ay sonra ben neden 300 milyon € kazanmiyorum diyip yine o mutsuz döngünün içine girer.

Huzur ve güven ortami çok önemlidir futbolda mental açidan.
 
Geri
Üst Alt