Galatasaray Şampiyonluklarının Anatomisi

GSC Root

Root Administrator
Yönetici
Administrator
Root Administrator
Katılım
22 Kasım 2008
Mesajlar
17.526
Tepkime puanı
386
Puan
388
73 doğumluyum, bu da ömrümün ilk 14 yılının, meşhur 14 yıllık şampiyonluk özlemine denk geldiği anlamına gelir. :(

Kendimi bilmeye başladığım ortaokul yıllarından bugüne futbolu yakinen takip ettim ve 1986-87 ‘deki şampiyonluktan bugüne tüm şampiyonlukları bir taraftar olarak yaşadım. O zamanlarda Fenerbahçe’nin şampiyonluklarda 11-6 üstünlüğü ve ağır hegemonyası vardı. ve Galatasaray taraftarı olarak bizler azınlıktaydık. Tabii bugüne dek şartlar çok değişti. Dile kolay, o yıldan bugüne geçen 31 sezonda tam 15 şampiyonluk elde etmişiz… Bu bile şartları değiştirmek için tek başına yeterli.

Yıllar geçtikçe Galatasaray ‘ın şampiyonluklara hangi şartlarda elde edebildiğine dair bazı tespitlerim oluştu. Bunu dilimin döndüğü kadar anlamaya çalışayım. Öncelikle bu oyuncu kalitesinden öte takım olabilmekle ilgili olduğuna hiç şüphe yok. Aksi takdirde Kosecki ‘yi, Hagi ‘yi Ribery ‘yi kaybettikten sonraki sezonlarda şampiyon olabilmemizi izah etmek kolay olmazdı. Bu yüzden yazımın odağında isimler değil, daha çok koşullar olacak.

Geçmiş şampiyonluklara baktığımda Galatasaray, Fenerbahçe gibi her birkaç senede bir şampiyon olmamış. Daha uzun aralar verebilmiş, ama şampiyonluklara ulaşacak düzeni belli bir sistematik dahilinde kurduğunda, istikrarını sonraki yıla da aktarabilmiş ve genelde bir sonraki yılı da kapsayan şampiyonluklar almış. Üstelik ardışık gelen yılın şampiyonluğu çoğu zaman ilkinden daha kolay elde edilebilmiş.

Derwall ile alınan 1986-87 şampiyonluğunun ardından aynı sistemle fakat Mustafa Denizli ile alınan 1988-89 şampiyonluğu buna güzel bir örnektir.

Sonraki yıl Galatasaray yine iyiydi ve Şampiyon Kulüpler Kupasında Yarı Final (1988-89) oynadı. O yıl belki de şampiyonluğu 3 ‘leme şansı vardı ancak o sezonu Fenerbahçe’nin Schumacher, Oğuz, Şenol, Rıdvan, Aykut ‘lu kadrosuna ve 103 gollü şampiyonluğuna kaptırınca ibre aşağıya doğru döndü ve takip eden 3 yılda ligi, Gordon Milne yönetiminde Beşiktaş ‘ın Şifo Mehmet, Rıza, Metin, Ali, Feyyaz’lı kadrosu sildi süpürdü.

Galatasaray için ardışık şampiyonluklardan bir diğeri 1992-93 sezonunda Feldkamp yönetiminde gerçekleşti ve tıpkı Derwall-Denizli örneğinde olduğu gibi, 1992-93 sezonunda Feldkamp ile (averajla) ve hemen bir sonraki sezon (1993-94) aynı ekolün uygulayıcısı Holmann yönetiminde şampiyonluklar (İlk Şampiyonlar Ligi) elde edildi.

Sonraki şampiyonluğumuz Terim yönetimindeki 4 yıl üst üste şampiyonluk rekoru olmuştu. Önceki 2 örnekte gördüğümüz şekilde iyi kadro (Taffarel, Popescu, Bülent, Okan, Suat, Emre, Hasan, Ümit, Hagi, Hakan Şükür) , iyi yönetim (F.Süren), iyi teknik ekip kuran Galatasaray ardışık yıllar şampiyonluğa ambargo koyabildi.

İyi yönetim (Ü.Aysal), iyi teknik ekip (F.Terim) ve iyi kadro (Muslera, Ujfalusi, Melo, Eboue, Selçuk, Elmander) biraraya geldiği 2011-12 & 2012-13 yıllarında da bir diğer Galatasaray klasiği yaşandığını ve ardışık şampiyonluk elde edildiğini görebiliyoruz.

Bunun haricinde ve bu yılki son şampiyonluğumuzu saymazsak, 2001-02, 2005-06, 2007-08 ve 2014-15 yıllarında tekil şampiyonluklar elde ettiğimizi görüyoruz. Bu tekil şampiyonlukların bana göre ortak özelliği, bir nevi mucizeler içerecek sürpriz şampiyonluklar olarak görüyorum. Neydi bu küçük mucizeler?
  • 2001-02; UEFA Şampiyonu kadroyu dağıttığımız, Hagi ‘nin futbolu bıraktığı, Jardel ‘in satıldığı, kiralık futbolcularla ve Lucescu yönetiminde alınan mucizevi şampiyonluk.
  • 2005-06; Trömso ‘ya elendiğimiz yıl, Fener ‘in Appiah, Alex, Anelka ‘lı kadrosuna karşı, Fenerbahçe ‘nin son maçta Denizlispor ‘a takılmasıyla ve Gerets yönetiminde elde edilen 83 puanlı şampiyonluk.
  • 2007-08; Feldkamp yönetiminde ve yine Fenerbahçe’nin çok iyi sayılabilecek R.Carlos, Lugano, Deivid, Alex, Kezman’lı kadrosuna karşı alınan, son 6 haftada Teknik Direktörsüz kalıp, Cevat Güler yönetiminde çıkıp 6 ‘da 6 yaparak elde ettiğimiz şampiyonluk.
  • 2014-15; Yine sezon içinde Başkan ve Teknik Direktör değiştirdiğimiz, Prandelli yönetiminde başlayıp çok kötü gittiğimiz sezonda Hamza Hamzaoğlu ile toparlayıp, son haftalarda da Sneijder, Muslera ve Yasin (evet bizim şu anki Yasin :)) ‘in ekstra eforlarıyla elde edilen şampiyonluk.
Bu tekil şampiyonluklar, altyapı olarak diğerleri gibi iyi yönetim, teknik kadro ve iyi futbolcu birlikteliğiyle oluşmadığı için ardışık yıllarda bu başarı tekrarlanamamış.

Şimdi Galatasaray ‘ın önünde vermesi gereken önemli bir sınav var. Ya bu yıl iyi kadroya rağmen, yönetim, ve teknik heyet değiştirerek zor şartlarda elde ettiği şampiyonluğu tekil ve sürpriz şampiyonluklar arasına yazdıracak. Ya da Mustafa Cengiz, A. Albayrak, F.Terim ve teknik heyeti ile kurduğu uyumlu birlikteliği sürdürerek, zaten iyi sayılabilecek kadroyu doğru ilavelerle destekleyerek bir ardışık şampiyonluk klasiğine taşıyacak. Bu kadar basit.

Bu kapsamda 22nci şampiyonluğumuzun ilk adımının, yönetim istikrarından geçtiğini ve Mustafa Cengiz yönetiminde devam etmekten geçtiğini ve Sn Cengiz ile devam ettiğimiz sürece teknik heyet ve oyuncu kalitesi istikrarını da sağlayacağını ve Galatasaray 'ın 2018-19 sezonunda da şampiyon olacağını düşünüyorum.

Olası bir Dursun Özbek başkanlığı, geçmiş 2,5 yılda gözlemlediğimiz gibi, ne oyuncu kalitesi, ne teknik adam istikrarı ne de finansal başarı sağlamayacağından, tüm zinciri bozacak ve Galatasaray gelecek 3-4 yılını kaybedebilecektir. Bu hafta sonu yapılacak seçimlerde oy kullanacak saygıdeğer Galatasaray Üyelerinin değerlendirmesine sunulur...

Kaynak:

Yıllara göre şampiyonluk sayıları;
1959 Fenerbahçe SK
1959-60 Beşiktaş JK
1960-61 Fenerbahçe SK
1961-62 Galatasaray SK
1962-63 Galatasaray SK
1963-64 Fenerbahçe SK
1964-65 Fenerbahçe SK
1965-66 Beşiktaş JK
1966-67 Beşiktaş JK
1967-68 Fenerbahçe SK
1968-69 Galatasaray SK
1969-70 Fenerbahçe SK
1970-71 Galatasaray SK
1971-72 Galatasaray SK
1972-73 Galatasaray SK
1973-74 Fenerbahçe SK
1974-75 Fenerbahçe SK
1975-76 Trabzonspor
1976-77 Trabzonspor
1977-78 Fenerbahçe SK
1978-79 Trabzonspor
1979-80 Trabzonspor
1980-81 Trabzonspor
1981-82 Beşiktaş JK
1982-83 Fenerbahçe SK
1983-84 Trabzonspor
1984-85 Fenerbahçe SK
1985-86 Beşiktaş JK
1986-87 Galatasaray SK
1987-88 Galatasaray SK
1988-89 Fenerbahçe SK
1989-90 Beşiktaş JK
1990-91 Beşiktaş JK
1991-92 Beşiktaş JK
1992-93 Galatasaray SK
1993-94 Galatasaray SK
1994-95 Beşiktaş JK
1995-96 Fenerbahçe SK
1996-97 Galatasaray SK
1997-98 Galatasaray SK
1998-99 Galatasaray SK
1999-00 Galatasaray SK
2000-01 Fenerbahçe SK
2001-02 Galatasaray SK
2002-03 Beşiktaş JK
2003-04 Fenerbahçe SK
2004-05 Fenerbahçe SK
2005-06 Galatasaray SK
2006-07 Fenerbahçe SK
2007-08 Galatasaray SK
2008-09 Beşiktaş JK
2009-10 Bursaspor
2010-11 Fenerbahçe SK
2011-12 Galatasaray SK
2012-13 Galatasaray SK
2013-14 Fenerbahçe SK
2014-15 Galatasaray SK
2015-16 Beşiktaş JK
2016-17 Beşiktaş JK
2017-18 Galatasaray SK
 
"Çok uzun, özet geç" diyenler olursa "Zıt Tamkarşıt" 'ı salarım üzerinize haberiniz olsun.
 
Aynen kim bu yiğit ne güzel bir başlık benimkileri çağrıştırıyor demeye geldim isim bulamadım...Sinan Üsta bu babayiğit Abdullah Üstat mı? Lütfen bir bilgi geçin...Ayrıca okudum bir çırpıda bence gayet güzel bir uzunlukta hatta kısa bile denebilir zira derdi olan adam uzun yazar hürmetler...
 
Çok güzel bir yazı olmuş, emeğinize sağlık.
 
Başlık akıyordu benim avatarımı gören başlığı benim sanıp kaçtı :) Geri gelin istişarede hayır vardır...ismailenver kaçtı...sıkıntı yok...
 
Abdullah Abi’nin özellikle yönetim konusunda bahsettiği hususlar çok doğru. Umarım Mustafa Cengiz yeniden seçilir. Eline sağlık Abi.


GSCimbom Forum kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
Abdullah bey yıldız transferi olursa foruma kaç gün girmeyelim.
 
Çok güzel bir konu,ellerine sağlık.Çok doğru tespitler var.

Benim gözlemlediğim,her takımın belli bir şampiyonluk anatomisi var.Mesela bizim şampiyonluklarımızda genelde Fb ile çekişiriz.Zaten 21 şampiyonluğumuzun 12'sinde Fb 2. olmuş.Puan farkı da devasa boyutlara ulaşmaz genelde.Hep hedefe x kaldı,konsantrasyon temalı şampiyonluklar.Fb şampiyonluklarında ise,Fb eğer GS veya Bjk ile çekişiyorsa erkenden büyük bir puan farkını yakalar,ligi psikolojik olarak haftalar öncesinden koparır.Fark devasa boyutlara ulaşmıyorsa,bir Anadolu takımı ile (bu da genelde Trabzonspor oluyor.) çekişir,GS de Bjk de ya yarışı biraz uzaktan takip eder ya da çok kötü olurlar.Fb,Trabzon'u alt eder şampiyon olur.Bjk ise ya GS ya Fb ile çekişir ama ya GS ya Fb,hangisi yarıştan uzaktaysa o sezon nal toplar,çok kötü olur.

Bizde şöyle bir ekstra nüans da var.4 sezon belirtilmiş mesela (2002, 2006, 2008, 2015). Bunlar Galatasaray'a özgü şampiyonluklar bence.Hani kazanma duygusu,isteği deniyor ya 'winnerlık'.Tam olarak o.Bu 4 sezonun 4'ünde de sezon içerisinde genel kurul düzenlendiğini,3'ünde başkan (2002, 2008, 2015), 1'inde de yönetim (2006) değiştiğini unutmayalım.2002 ve 2015'te değişen başkan ve yönetimle beraber Albayrak'ın,2006 ve 2008'de de Adnan Polat'ın katkıları da yadsınmamalı,o dönemin aidiyeti yüksek futbolcu jenerasyonuyla beraber.Fb-Bjk bu tarz yönetici ve takıma aidiyeti yüksek futbolcu eksikliğini çekiyor mesela.Ne fedakarlıklar yapıldığını biliyoruz bu sezonlarda,bilhassa 2006 ve 2008.O küçük çaplı mucizeler dediklerimiz,bundan kaynaklı.
 
Başlık akıyordu benim avatarımı gören başlığı benim sanıp kaçtı :) Geri gelin istişarede hayır vardır...ismailenver kaçtı...sıkıntı yok...

Kardes haklisin biraz , valla ben cok onyargili degilim sana ama kendimden biliyorum irite edici biri olmak nasil diye , beni kulup ici bilgilerinde nasil solladi isen antipatiklikte de atbasi gidiyoruz

Kisa surede bana yaklastin , milletin kacmasi normal .
 
Kardes haklisin biraz , valla ben cok onyargili degilim sana ama kendimden biliyorum irite edici biri olmak nasil diye , beni kulup ici bilgilerinde nasil solladi isen antipatiklikte de atbasi gidiyoruz

Kisa surede bana yaklastin , milletin kacmasi normal .
Estağfurullah üstat bunu methiye olarak alıyorum bilmukabele mirim...Bunlar beni mutlu eder zira psikopatım çok farklı şeylerden zevk alıyorum allah ıslah etsin...Tek olmak...Mücadaleye devam etmek...Mağlup olup tekrar ayağa kalkmak filan inanılmaz zevkli...Sekse sokayım çok afedersin ama 1 dayak atıp 3 dayak yemenin verdiği zevk hiç bir şeyde yok...Canın acıdığında en çok yaşadığını hissettiğin andır; bir tarafın kırıldığında ya da hor görüldüğünde...Onun için azizim son nefesimize kadar mücadeleye devam!!!:cimbom::cimbom::cimbom::cimbom:
 
Fanzinde yer alması gereken mükemmel bir yazı olmuş.. 4/4 lük bir analiz yalnız sürpriz diye nitelendirdiğimiz şampiyonluk sayısı, armadaki bir yıldıza tekabül ediyor :asd::asd::asd:

febeşliler görmesi sövebilirler :oops:
 
çok haklı bir yazı. 3. terim dönemi son bulmasaydı muhtemelen şu an daha farklı konumdaydık zaten. hatırlayın 2011-2012 sezonu play off larda zorlu bir süreç yaşayarak şampiyon olduk ama ertesi sene güle oynaya eze eze şampiyon olduk. sonrası malum zaten.
 
Bana da sanki hatali da olsa hocanin ayriliklari , donusundeki basarilari saglamis da olabilir

Terim olunca her sene sampiyon olacaksin diye bir kaide yok , daha cok yipranabilirdi

Boyle farkli yonetimler farkli kadrolarla sampiyon olmasi daha da guclendiriyor
 
73 doğumluyum, bu da ömrümün ilk 14 yılının, meşhur 14 yıllık şampiyonluk özlemine denk geldiği anlamına gelir. :(

Kendimi bilmeye başladığım ortaokul yıllarından bugüne futbolu yakinen takip ettim ve 1986-87 ‘deki şampiyonluktan bugüne tüm şampiyonlukları bir taraftar olarak yaşadım. O zamanlarda Fenerbahçe’nin şampiyonluklarda 11-6 üstünlüğü ve ağır hegemonyası vardı. ve Galatasaray taraftarı olarak bizler azınlıktaydık. Tabii bugüne dek şartlar çok değişti. Dile kolay, o yıldan bugüne geçen 31 sezonda tam 15 şampiyonluk elde etmişiz… Bu bile şartları değiştirmek için tek başına yeterli.

Yıllar geçtikçe Galatasaray ‘ın şampiyonluklara hangi şartlarda elde edebildiğine dair bazı tespitlerim oluştu. Bunu dilimin döndüğü kadar anlamaya çalışayım. Öncelikle bu oyuncu kalitesinden öte takım olabilmekle ilgili olduğuna hiç şüphe yok. Aksi takdirde Kosecki ‘yi, Hagi ‘yi Ribery ‘yi kaybettikten sonraki sezonlarda şampiyon olabilmemizi izah etmek kolay olmazdı. Bu yüzden yazımın odağında isimler değil, daha çok koşullar olacak.

Geçmiş şampiyonluklara baktığımda Galatasaray, Fenerbahçe gibi her birkaç senede bir şampiyon olmamış. Daha uzun aralar verebilmiş, ama şampiyonluklara ulaşacak düzeni belli bir sistematik dahilinde kurduğunda, istikrarını sonraki yıla da aktarabilmiş ve genelde bir sonraki yılı da kapsayan şampiyonluklar almış. Üstelik ardışık gelen yılın şampiyonluğu çoğu zaman ilkinden daha kolay elde edilebilmiş.

Derwall ile alınan 1986-87 şampiyonluğunun ardından aynı sistemle fakat Mustafa Denizli ile alınan 1988-89 şampiyonluğu buna güzel bir örnektir.

Sonraki yıl Galatasaray yine iyiydi ve Şampiyon Kulüpler Kupasında Yarı Final (1988-89) oynadı. O yıl belki de şampiyonluğu 3 ‘leme şansı vardı ancak o sezonu Fenerbahçe’nin Schumacher, Oğuz, Şenol, Rıdvan, Aykut ‘lu kadrosuna ve 103 gollü şampiyonluğuna kaptırınca ibre aşağıya doğru döndü ve takip eden 3 yılda ligi, Gordon Milne yönetiminde Beşiktaş ‘ın Şifo Mehmet, Rıza, Metin, Ali, Feyyaz’lı kadrosu sildi süpürdü.

Galatasaray için ardışık şampiyonluklardan bir diğeri 1992-93 sezonunda Feldkamp yönetiminde gerçekleşti ve tıpkı Derwall-Denizli örneğinde olduğu gibi, 1992-93 sezonunda Feldkamp ile (averajla) ve hemen bir sonraki sezon (1993-94) aynı ekolün uygulayıcısı Holmann yönetiminde şampiyonluklar (İlk Şampiyonlar Ligi) elde edildi.

Sonraki şampiyonluğumuz Terim yönetimindeki 4 yıl üst üste şampiyonluk rekoru olmuştu. Önceki 2 örnekte gördüğümüz şekilde iyi kadro (Taffarel, Popescu, Bülent, Okan, Suat, Emre, Hasan, Ümit, Hagi, Hakan Şükür) , iyi yönetim (F.Süren), iyi teknik ekip kuran Galatasaray ardışık yıllar şampiyonluğa ambargo koyabildi.

İyi yönetim (Ü.Aysal), iyi teknik ekip (F.Terim) ve iyi kadro (Muslera, Ujfalusi, Melo, Eboue, Selçuk, Elmander) biraraya geldiği 2011-12 & 2012-13 yıllarında da bir diğer Galatasaray klasiği yaşandığını ve ardışık şampiyonluk elde edildiğini görebiliyoruz.

Bunun haricinde ve bu yılki son şampiyonluğumuzu saymazsak, 2001-02, 2005-06, 2007-08 ve 2014-15 yıllarında tekil şampiyonluklar elde ettiğimizi görüyoruz. Bu tekil şampiyonlukların bana göre ortak özelliği, bir nevi mucizeler içerecek sürpriz şampiyonluklar olarak görüyorum. Neydi bu küçük mucizeler?
  • 2001-02; UEFA Şampiyonu kadroyu dağıttığımız, Hagi ‘nin futbolu bıraktığı, Jardel ‘in satıldığı, kiralık futbolcularla ve Lucescu yönetiminde alınan mucizevi şampiyonluk.
  • 2005-06; Trömso ‘ya elendiğimiz yıl, Fener ‘in Appiah, Alex, Anelka ‘lı kadrosuna karşı, Fenerbahçe ‘nin son maçta Denizlispor ‘a takılmasıyla ve Gerets yönetiminde elde edilen 83 puanlı şampiyonluk.
  • 2007-08; Feldkamp yönetiminde ve yine Fenerbahçe’nin çok iyi sayılabilecek R.Carlos, Lugano, Deivid, Alex, Kezman’lı kadrosuna karşı alınan, son 6 haftada Teknik Direktörsüz kalıp, Cevat Güler yönetiminde çıkıp 6 ‘da 6 yaparak elde ettiğimiz şampiyonluk.
  • 2014-15; Yine sezon içinde Başkan ve Teknik Direktör değiştirdiğimiz, Prandelli yönetiminde başlayıp çok kötü gittiğimiz sezonda Hamza Hamzaoğlu ile toparlayıp, son haftalarda da Sneijder, Muslera ve Yasin (evet bizim şu anki Yasin :)) ‘in ekstra eforlarıyla elde edilen şampiyonluk.
Bu tekil şampiyonluklar, altyapı olarak diğerleri gibi iyi yönetim, teknik kadro ve iyi futbolcu birlikteliğiyle oluşmadığı için ardışık yıllarda bu başarı tekrarlanamamış.

Şimdi Galatasaray ‘ın önünde vermesi gereken önemli bir sınav var. Ya bu yıl iyi kadroya rağmen, yönetim, ve teknik heyet değiştirerek zor şartlarda elde ettiği şampiyonluğu tekil ve sürpriz şampiyonluklar arasına yazdıracak. Ya da Mustafa Cengiz, A. Albayrak, F.Terim ve teknik heyeti ile kurduğu uyumlu birlikteliği sürdürerek, zaten iyi sayılabilecek kadroyu doğru ilavelerle destekleyerek bir ardışık şampiyonluk klasiğine taşıyacak. Bu kadar basit.

Bu kapsamda 22nci şampiyonluğumuzun ilk adımının, yönetim istikrarından geçtiğini ve Mustafa Cengiz yönetiminde devam etmekten geçtiğini ve Sn Cengiz ile devam ettiğimiz sürece teknik heyet ve oyuncu kalitesi istikrarını da sağlayacağını ve Galatasaray 'ın 2018-19 sezonunda da şampiyon olacağını düşünüyorum.

Olası bir Dursun Özbek başkanlığı, geçmiş 2,5 yılda gözlemlediğimiz gibi, ne oyuncu kalitesi, ne teknik adam istikrarı ne de finansal başarı sağlamayacağından, tüm zinciri bozacak ve Galatasaray gelecek 3-4 yılını kaybedebilecektir. Bu hafta sonu yapılacak seçimlerde oy kullanacak saygıdeğer Galatasaray Üyelerinin değerlendirmesine sunulur...

Kaynak:

Yıllara göre şampiyonluk sayıları;
1959 Fenerbahçe SK
1959-60 Beşiktaş JK
1960-61 Fenerbahçe SK
1961-62 Galatasaray SK
1962-63 Galatasaray SK
1963-64 Fenerbahçe SK
1964-65 Fenerbahçe SK
1965-66 Beşiktaş JK
1966-67 Beşiktaş JK
1967-68 Fenerbahçe SK
1968-69 Galatasaray SK
1969-70 Fenerbahçe SK
1970-71 Galatasaray SK
1971-72 Galatasaray SK
1972-73 Galatasaray SK
1973-74 Fenerbahçe SK
1974-75 Fenerbahçe SK
1975-76 Trabzonspor
1976-77 Trabzonspor
1977-78 Fenerbahçe SK
1978-79 Trabzonspor
1979-80 Trabzonspor
1980-81 Trabzonspor
1981-82 Beşiktaş JK
1982-83 Fenerbahçe SK
1983-84 Trabzonspor
1984-85 Fenerbahçe SK
1985-86 Beşiktaş JK
1986-87 Galatasaray SK
1987-88 Galatasaray SK
1988-89 Fenerbahçe SK
1989-90 Beşiktaş JK
1990-91 Beşiktaş JK
1991-92 Beşiktaş JK
1992-93 Galatasaray SK
1993-94 Galatasaray SK
1994-95 Beşiktaş JK
1995-96 Fenerbahçe SK
1996-97 Galatasaray SK
1997-98 Galatasaray SK
1998-99 Galatasaray SK
1999-00 Galatasaray SK
2000-01 Fenerbahçe SK
2001-02 Galatasaray SK
2002-03 Beşiktaş JK
2003-04 Fenerbahçe SK
2004-05 Fenerbahçe SK
2005-06 Galatasaray SK
2006-07 Fenerbahçe SK
2007-08 Galatasaray SK
2008-09 Beşiktaş JK
2009-10 Bursaspor
2010-11 Fenerbahçe SK
2011-12 Galatasaray SK
2012-13 Galatasaray SK
2013-14 Fenerbahçe SK
2014-15 Galatasaray SK
2015-16 Beşiktaş JK
2016-17 Beşiktaş JK
2017-18 Galatasaray SK
Bence geçen yıl teşhisi tam yapmış ve sonuca ulaşmışız. Birkaç gün içinde ve benzer şekilde, 2019-20 sezonunun değerlendirmesini de yapacağım.

O seneyi domine edip (hatta üst üste 2 yıl) şampiyon olan takımların, kadro, teknik, taktik ve finansal açıdan daha güçlü girdiği sezonlarda neden başarılı olamayabildiklerini analiz edeceğim.

Sonucunda Galatasaray 'ın bu sezonuna da ışık tutabileceğimi düşünüyorum.

Birkaç güne kaleme almak umuduyla...
 
Bu kapsamda 22nci şampiyonluğumuzun ilk adımının, yönetim istikrarından geçtiğini ve Mustafa Cengiz yönetiminde devam etmekten geçtiğini ve Sn Cengiz ile devam ettiğimiz sürece teknik heyet ve oyuncu kalitesi istikrarını da sağlayacağını ve Galatasaray 'ın 2018-19 sezonunda da şampiyon olacağını düşünüyorum.
--


Yazı güzel ama şu satır a ayrı parantez açmak gerekiyor. Geçen senenin yazısı olmasına rağmen liselilere rağmen istikrar sağlandıginda transfer bağlamında uzerlerine düşeni yapmıştır yönetim. Gerisi hocanın tecrübesine ve ufkuna kalmıştır. Bu sene de soke soke şampiyon olacağız başka çaresi yok.

İçerden parcalanmayalim her gün daha da kenetlenelim kafi.
Lig boyunca düşüşler kalmışlar olacaktır. Önemli olan o dususlerde daha fazla kenetlenebilmek. Hocanın dediği gibi 8 de kapanır 18 de. Yeterki inanalım.
 
Geri
Üst Alt