- 22 Kasım 2008
- 17.526
- 386
- 388
73 doğumluyum, bu da ömrümün ilk 14 yılının, meşhur 14 yıllık şampiyonluk özlemine denk geldiği anlamına gelir. 
Kendimi bilmeye başladığım ortaokul yıllarından bugüne futbolu yakinen takip ettim ve 1986-87 ‘deki şampiyonluktan bugüne tüm şampiyonlukları bir taraftar olarak yaşadım. O zamanlarda Fenerbahçe’nin şampiyonluklarda 11-6 üstünlüğü ve ağır hegemonyası vardı. ve Galatasaray taraftarı olarak bizler azınlıktaydık. Tabii bugüne dek şartlar çok değişti. Dile kolay, o yıldan bugüne geçen 31 sezonda tam 15 şampiyonluk elde etmişiz… Bu bile şartları değiştirmek için tek başına yeterli.
Yıllar geçtikçe Galatasaray ‘ın şampiyonluklara hangi şartlarda elde edebildiğine dair bazı tespitlerim oluştu. Bunu dilimin döndüğü kadar anlamaya çalışayım. Öncelikle bu oyuncu kalitesinden öte takım olabilmekle ilgili olduğuna hiç şüphe yok. Aksi takdirde Kosecki ‘yi, Hagi ‘yi Ribery ‘yi kaybettikten sonraki sezonlarda şampiyon olabilmemizi izah etmek kolay olmazdı. Bu yüzden yazımın odağında isimler değil, daha çok koşullar olacak.
Geçmiş şampiyonluklara baktığımda Galatasaray, Fenerbahçe gibi her birkaç senede bir şampiyon olmamış. Daha uzun aralar verebilmiş, ama şampiyonluklara ulaşacak düzeni belli bir sistematik dahilinde kurduğunda, istikrarını sonraki yıla da aktarabilmiş ve genelde bir sonraki yılı da kapsayan şampiyonluklar almış. Üstelik ardışık gelen yılın şampiyonluğu çoğu zaman ilkinden daha kolay elde edilebilmiş.
Derwall ile alınan 1986-87 şampiyonluğunun ardından aynı sistemle fakat Mustafa Denizli ile alınan 1988-89 şampiyonluğu buna güzel bir örnektir.
Sonraki yıl Galatasaray yine iyiydi ve Şampiyon Kulüpler Kupasında Yarı Final (1988-89) oynadı. O yıl belki de şampiyonluğu 3 ‘leme şansı vardı ancak o sezonu Fenerbahçe’nin Schumacher, Oğuz, Şenol, Rıdvan, Aykut ‘lu kadrosuna ve 103 gollü şampiyonluğuna kaptırınca ibre aşağıya doğru döndü ve takip eden 3 yılda ligi, Gordon Milne yönetiminde Beşiktaş ‘ın Şifo Mehmet, Rıza, Metin, Ali, Feyyaz’lı kadrosu sildi süpürdü.
Galatasaray için ardışık şampiyonluklardan bir diğeri 1992-93 sezonunda Feldkamp yönetiminde gerçekleşti ve tıpkı Derwall-Denizli örneğinde olduğu gibi, 1992-93 sezonunda Feldkamp ile (averajla) ve hemen bir sonraki sezon (1993-94) aynı ekolün uygulayıcısı Holmann yönetiminde şampiyonluklar (İlk Şampiyonlar Ligi) elde edildi.
Sonraki şampiyonluğumuz Terim yönetimindeki 4 yıl üst üste şampiyonluk rekoru olmuştu. Önceki 2 örnekte gördüğümüz şekilde iyi kadro (Taffarel, Popescu, Bülent, Okan, Suat, Emre, Hasan, Ümit, Hagi, Hakan Şükür) , iyi yönetim (F.Süren), iyi teknik ekip kuran Galatasaray ardışık yıllar şampiyonluğa ambargo koyabildi.
İyi yönetim (Ü.Aysal), iyi teknik ekip (F.Terim) ve iyi kadro (Muslera, Ujfalusi, Melo, Eboue, Selçuk, Elmander) biraraya geldiği 2011-12 & 2012-13 yıllarında da bir diğer Galatasaray klasiği yaşandığını ve ardışık şampiyonluk elde edildiğini görebiliyoruz.
Bunun haricinde ve bu yılki son şampiyonluğumuzu saymazsak, 2001-02, 2005-06, 2007-08 ve 2014-15 yıllarında tekil şampiyonluklar elde ettiğimizi görüyoruz. Bu tekil şampiyonlukların bana göre ortak özelliği, bir nevi mucizeler içerecek sürpriz şampiyonluklar olarak görüyorum. Neydi bu küçük mucizeler?
Şimdi Galatasaray ‘ın önünde vermesi gereken önemli bir sınav var. Ya bu yıl iyi kadroya rağmen, yönetim, ve teknik heyet değiştirerek zor şartlarda elde ettiği şampiyonluğu tekil ve sürpriz şampiyonluklar arasına yazdıracak. Ya da Mustafa Cengiz, A. Albayrak, F.Terim ve teknik heyeti ile kurduğu uyumlu birlikteliği sürdürerek, zaten iyi sayılabilecek kadroyu doğru ilavelerle destekleyerek bir ardışık şampiyonluk klasiğine taşıyacak. Bu kadar basit.
Bu kapsamda 22nci şampiyonluğumuzun ilk adımının, yönetim istikrarından geçtiğini ve Mustafa Cengiz yönetiminde devam etmekten geçtiğini ve Sn Cengiz ile devam ettiğimiz sürece teknik heyet ve oyuncu kalitesi istikrarını da sağlayacağını ve Galatasaray 'ın 2018-19 sezonunda da şampiyon olacağını düşünüyorum.
Olası bir Dursun Özbek başkanlığı, geçmiş 2,5 yılda gözlemlediğimiz gibi, ne oyuncu kalitesi, ne teknik adam istikrarı ne de finansal başarı sağlamayacağından, tüm zinciri bozacak ve Galatasaray gelecek 3-4 yılını kaybedebilecektir. Bu hafta sonu yapılacak seçimlerde oy kullanacak saygıdeğer Galatasaray Üyelerinin değerlendirmesine sunulur...
Kaynak:
Yıllara göre şampiyonluk sayıları;
1959 Fenerbahçe SK
1959-60 Beşiktaş JK
1960-61 Fenerbahçe SK
1961-62 Galatasaray SK
1962-63 Galatasaray SK
1963-64 Fenerbahçe SK
1964-65 Fenerbahçe SK
1965-66 Beşiktaş JK
1966-67 Beşiktaş JK
1967-68 Fenerbahçe SK
1968-69 Galatasaray SK
1969-70 Fenerbahçe SK
1970-71 Galatasaray SK
1971-72 Galatasaray SK
1972-73 Galatasaray SK
1973-74 Fenerbahçe SK
1974-75 Fenerbahçe SK
1975-76 Trabzonspor
1976-77 Trabzonspor
1977-78 Fenerbahçe SK
1978-79 Trabzonspor
1979-80 Trabzonspor
1980-81 Trabzonspor
1981-82 Beşiktaş JK
1982-83 Fenerbahçe SK
1983-84 Trabzonspor
1984-85 Fenerbahçe SK
1985-86 Beşiktaş JK
1986-87 Galatasaray SK
1987-88 Galatasaray SK
1988-89 Fenerbahçe SK
1989-90 Beşiktaş JK
1990-91 Beşiktaş JK
1991-92 Beşiktaş JK
1992-93 Galatasaray SK
1993-94 Galatasaray SK
1994-95 Beşiktaş JK
1995-96 Fenerbahçe SK
1996-97 Galatasaray SK
1997-98 Galatasaray SK
1998-99 Galatasaray SK
1999-00 Galatasaray SK
2000-01 Fenerbahçe SK
2001-02 Galatasaray SK
2002-03 Beşiktaş JK
2003-04 Fenerbahçe SK
2004-05 Fenerbahçe SK
2005-06 Galatasaray SK
2006-07 Fenerbahçe SK
2007-08 Galatasaray SK
2008-09 Beşiktaş JK
2009-10 Bursaspor
2010-11 Fenerbahçe SK
2011-12 Galatasaray SK
2012-13 Galatasaray SK
2013-14 Fenerbahçe SK
2014-15 Galatasaray SK
2015-16 Beşiktaş JK
2016-17 Beşiktaş JK
2017-18 Galatasaray SK

Kendimi bilmeye başladığım ortaokul yıllarından bugüne futbolu yakinen takip ettim ve 1986-87 ‘deki şampiyonluktan bugüne tüm şampiyonlukları bir taraftar olarak yaşadım. O zamanlarda Fenerbahçe’nin şampiyonluklarda 11-6 üstünlüğü ve ağır hegemonyası vardı. ve Galatasaray taraftarı olarak bizler azınlıktaydık. Tabii bugüne dek şartlar çok değişti. Dile kolay, o yıldan bugüne geçen 31 sezonda tam 15 şampiyonluk elde etmişiz… Bu bile şartları değiştirmek için tek başına yeterli.
Yıllar geçtikçe Galatasaray ‘ın şampiyonluklara hangi şartlarda elde edebildiğine dair bazı tespitlerim oluştu. Bunu dilimin döndüğü kadar anlamaya çalışayım. Öncelikle bu oyuncu kalitesinden öte takım olabilmekle ilgili olduğuna hiç şüphe yok. Aksi takdirde Kosecki ‘yi, Hagi ‘yi Ribery ‘yi kaybettikten sonraki sezonlarda şampiyon olabilmemizi izah etmek kolay olmazdı. Bu yüzden yazımın odağında isimler değil, daha çok koşullar olacak.
Geçmiş şampiyonluklara baktığımda Galatasaray, Fenerbahçe gibi her birkaç senede bir şampiyon olmamış. Daha uzun aralar verebilmiş, ama şampiyonluklara ulaşacak düzeni belli bir sistematik dahilinde kurduğunda, istikrarını sonraki yıla da aktarabilmiş ve genelde bir sonraki yılı da kapsayan şampiyonluklar almış. Üstelik ardışık gelen yılın şampiyonluğu çoğu zaman ilkinden daha kolay elde edilebilmiş.
Derwall ile alınan 1986-87 şampiyonluğunun ardından aynı sistemle fakat Mustafa Denizli ile alınan 1988-89 şampiyonluğu buna güzel bir örnektir.
Sonraki yıl Galatasaray yine iyiydi ve Şampiyon Kulüpler Kupasında Yarı Final (1988-89) oynadı. O yıl belki de şampiyonluğu 3 ‘leme şansı vardı ancak o sezonu Fenerbahçe’nin Schumacher, Oğuz, Şenol, Rıdvan, Aykut ‘lu kadrosuna ve 103 gollü şampiyonluğuna kaptırınca ibre aşağıya doğru döndü ve takip eden 3 yılda ligi, Gordon Milne yönetiminde Beşiktaş ‘ın Şifo Mehmet, Rıza, Metin, Ali, Feyyaz’lı kadrosu sildi süpürdü.
Galatasaray için ardışık şampiyonluklardan bir diğeri 1992-93 sezonunda Feldkamp yönetiminde gerçekleşti ve tıpkı Derwall-Denizli örneğinde olduğu gibi, 1992-93 sezonunda Feldkamp ile (averajla) ve hemen bir sonraki sezon (1993-94) aynı ekolün uygulayıcısı Holmann yönetiminde şampiyonluklar (İlk Şampiyonlar Ligi) elde edildi.
Sonraki şampiyonluğumuz Terim yönetimindeki 4 yıl üst üste şampiyonluk rekoru olmuştu. Önceki 2 örnekte gördüğümüz şekilde iyi kadro (Taffarel, Popescu, Bülent, Okan, Suat, Emre, Hasan, Ümit, Hagi, Hakan Şükür) , iyi yönetim (F.Süren), iyi teknik ekip kuran Galatasaray ardışık yıllar şampiyonluğa ambargo koyabildi.
İyi yönetim (Ü.Aysal), iyi teknik ekip (F.Terim) ve iyi kadro (Muslera, Ujfalusi, Melo, Eboue, Selçuk, Elmander) biraraya geldiği 2011-12 & 2012-13 yıllarında da bir diğer Galatasaray klasiği yaşandığını ve ardışık şampiyonluk elde edildiğini görebiliyoruz.
Bunun haricinde ve bu yılki son şampiyonluğumuzu saymazsak, 2001-02, 2005-06, 2007-08 ve 2014-15 yıllarında tekil şampiyonluklar elde ettiğimizi görüyoruz. Bu tekil şampiyonlukların bana göre ortak özelliği, bir nevi mucizeler içerecek sürpriz şampiyonluklar olarak görüyorum. Neydi bu küçük mucizeler?
- 2001-02; UEFA Şampiyonu kadroyu dağıttığımız, Hagi ‘nin futbolu bıraktığı, Jardel ‘in satıldığı, kiralık futbolcularla ve Lucescu yönetiminde alınan mucizevi şampiyonluk.
- 2005-06; Trömso ‘ya elendiğimiz yıl, Fener ‘in Appiah, Alex, Anelka ‘lı kadrosuna karşı, Fenerbahçe ‘nin son maçta Denizlispor ‘a takılmasıyla ve Gerets yönetiminde elde edilen 83 puanlı şampiyonluk.
- 2007-08; Feldkamp yönetiminde ve yine Fenerbahçe’nin çok iyi sayılabilecek R.Carlos, Lugano, Deivid, Alex, Kezman’lı kadrosuna karşı alınan, son 6 haftada Teknik Direktörsüz kalıp, Cevat Güler yönetiminde çıkıp 6 ‘da 6 yaparak elde ettiğimiz şampiyonluk.
- 2014-15; Yine sezon içinde Başkan ve Teknik Direktör değiştirdiğimiz, Prandelli yönetiminde başlayıp çok kötü gittiğimiz sezonda Hamza Hamzaoğlu ile toparlayıp, son haftalarda da Sneijder, Muslera ve Yasin (evet bizim şu anki Yasin
) ‘in ekstra eforlarıyla elde edilen şampiyonluk.
Şimdi Galatasaray ‘ın önünde vermesi gereken önemli bir sınav var. Ya bu yıl iyi kadroya rağmen, yönetim, ve teknik heyet değiştirerek zor şartlarda elde ettiği şampiyonluğu tekil ve sürpriz şampiyonluklar arasına yazdıracak. Ya da Mustafa Cengiz, A. Albayrak, F.Terim ve teknik heyeti ile kurduğu uyumlu birlikteliği sürdürerek, zaten iyi sayılabilecek kadroyu doğru ilavelerle destekleyerek bir ardışık şampiyonluk klasiğine taşıyacak. Bu kadar basit.
Bu kapsamda 22nci şampiyonluğumuzun ilk adımının, yönetim istikrarından geçtiğini ve Mustafa Cengiz yönetiminde devam etmekten geçtiğini ve Sn Cengiz ile devam ettiğimiz sürece teknik heyet ve oyuncu kalitesi istikrarını da sağlayacağını ve Galatasaray 'ın 2018-19 sezonunda da şampiyon olacağını düşünüyorum.
Olası bir Dursun Özbek başkanlığı, geçmiş 2,5 yılda gözlemlediğimiz gibi, ne oyuncu kalitesi, ne teknik adam istikrarı ne de finansal başarı sağlamayacağından, tüm zinciri bozacak ve Galatasaray gelecek 3-4 yılını kaybedebilecektir. Bu hafta sonu yapılacak seçimlerde oy kullanacak saygıdeğer Galatasaray Üyelerinin değerlendirmesine sunulur...
Kaynak:
Yıllara göre şampiyonluk sayıları;
1959 Fenerbahçe SK
1959-60 Beşiktaş JK
1960-61 Fenerbahçe SK
1961-62 Galatasaray SK
1962-63 Galatasaray SK
1963-64 Fenerbahçe SK
1964-65 Fenerbahçe SK
1965-66 Beşiktaş JK
1966-67 Beşiktaş JK
1967-68 Fenerbahçe SK
1968-69 Galatasaray SK
1969-70 Fenerbahçe SK
1970-71 Galatasaray SK
1971-72 Galatasaray SK
1972-73 Galatasaray SK
1973-74 Fenerbahçe SK
1974-75 Fenerbahçe SK
1975-76 Trabzonspor
1976-77 Trabzonspor
1977-78 Fenerbahçe SK
1978-79 Trabzonspor
1979-80 Trabzonspor
1980-81 Trabzonspor
1981-82 Beşiktaş JK
1982-83 Fenerbahçe SK
1983-84 Trabzonspor
1984-85 Fenerbahçe SK
1985-86 Beşiktaş JK
1986-87 Galatasaray SK
1987-88 Galatasaray SK
1988-89 Fenerbahçe SK
1989-90 Beşiktaş JK
1990-91 Beşiktaş JK
1991-92 Beşiktaş JK
1992-93 Galatasaray SK
1993-94 Galatasaray SK
1994-95 Beşiktaş JK
1995-96 Fenerbahçe SK
1996-97 Galatasaray SK
1997-98 Galatasaray SK
1998-99 Galatasaray SK
1999-00 Galatasaray SK
2000-01 Fenerbahçe SK
2001-02 Galatasaray SK
2002-03 Beşiktaş JK
2003-04 Fenerbahçe SK
2004-05 Fenerbahçe SK
2005-06 Galatasaray SK
2006-07 Fenerbahçe SK
2007-08 Galatasaray SK
2008-09 Beşiktaş JK
2009-10 Bursaspor
2010-11 Fenerbahçe SK
2011-12 Galatasaray SK
2012-13 Galatasaray SK
2013-14 Fenerbahçe SK
2014-15 Galatasaray SK
2015-16 Beşiktaş JK
2016-17 Beşiktaş JK
2017-18 Galatasaray SK