- 16 Haziran 2010
- 190.911
- 133.649
- 6.478

Karanlıkta boğulan yaralı aslan, çektiği acılardan sonra ışığı buldu. Aydınlığın sonu, şampiyonluk oldu.
YORUM | Süleyman Tetik @salomontetik
Bazen kara, bazen aydınlık günler gördüler. Fatih Terim'in gelişiyle üstlerine güneşi aldılar ve aydınlıkta şampiyonluk yaşadılar.
Galatasaray'da sezonun hikayesi Fatih Terim'in başrolünde yazılıyor. Tabii bu başarıda oyuncuların kısa sürede birbirine adapte olması ve kulüp içindeki problemlere rağmen zafere ulaşması da çok önemli.
Galatasaray'ın zaferle biten sezonunu ele alıyoruz.
TRANSFERLER


Üst üste iki sezon ligi ilk dörtte bitiremeyen Galatasaray'da büyük bir operasyonun olması gerekiyordu. Fakat bu denli köklü bir değişimi bekleyenler az sayıdaydı. Özellikle takımın itici gücü Sneijder'ın olaylı ayrılığı zaten kötü durumda olan takımı daha kaotik bir duruma soktu. Galatasaray, kulüp tarihinin en çok bonservis ödediği dönemi geçirdi ve 40 milyon euro'luk bir harcama yaptı. Tabii bununla birlikte ligi dördüncü bitirmiş bir takım, önemli isimlerden bonservis bedelleri de kazandı. Galatasaray'ın sezon başından bu yana transferden elde ettiği gelir yaklaşık 35 milyon euro civarında. Bu şartlarda Galatasaray'ın transfer konusunda çok büyük bir mali sıkıntı yaşadığını söylemek zor.
Verim açısından bakarsak, Galatasaray bu sezon transferlerden en çok fayda alan takım olabilir. Kadrosuna kattığı 11 futbolcunun 9'undan sezon boyunca verim alan Galatasaray, yalnızca Latovlevici ve Carrasso'dan faydalanamadı. Galatasaray sezonu şampiyon olarak tamamladıysa bunu saha içinde yeni transferlerine borçlu. Bu boyuttan baktığımızda Galatasaray'ın harika bir transfer dönemi geçirdiğini söyleyebiliriz.
SEZONUN YILDIZI

Galatasaray'da sezonun iki kahramanı var. Birincisi ligi alt üst eden ve gol rekoru kıran Bafetimbi Gomis, diğeri ise orta sahadaki tüm yükü çeken, istikrarı ve çalışkanlığıyla ön plana çıkan ve takımına yüzde yüz katkı veren Fernando... Sarı-kırmızılı takımın assolisti Gomis'ti, kamera arkasındaki kahraman yönetmeni ise Fernando'ydu. Bu iki oyuncu sezon boyunca ön plana çıkan iki yıldızdı.
SEZONUN HAYÂL KIRIKLIĞI
Galatasaray sezon başında hemen hemen her pozisyona istediği futbolcuyu aldı ama sol bek yetim kaldı. Kwadwo Asamoah için süren uzun soluklu müzakereler sonuç vermeyince kulüp o bölgeye geçici bir önlem alarak Tudor'un eski öğrencisi Latovlevici'yi aldı. Lato, Karabükspor forması giydiği dönemde ligin en iyi sol beklerinden biriydi. Avrupa'ya veda eden Galatasaray, Süper Lig'i onunla idare etmeyi düşündü ama Latovlevici hiçbir zaman idare bile edemedi. Süre aldığı maçlarda hatalarıyla ön plana çıkan Rumen oyuncu, sezonun en büyük hayal kırıklıklarından.
SEZONUN KIRILMA ANI
Galatasaray adına sezona dair birkaç maçta kırılma anı var. Fakat bunlardan en önemlisi, Konyaspor maçıydı. Henüz 2. dakikada geriye düşen Galatasaray, Gomis'in penaltı kaçırmasıyla panik oldu. İkinci yarıda oyuna giren Sinan Gümüş, 69. dakikada Gomis'e asist yaptı ve 86. dakikada attığı golle takımın kahramanı oldu. 2006'daki Aydın Yılmaz'ın Konya'ya attığı gol nasıl şampiyonluğu getirdiyse Sinan Gümüş'ün 2018'deki Konyaspor performansı da o kadar etkiliydi.
TEKNİK DİREKTÖR
Galatasaray'da teknik direktör konusu bu sezon iki ayrı sayfayı barındırıyor. Bu sayfalara isim verecek olsaydım Tudor'a siyah, Fatih Terim'e beyaz derdim. Tudor döneminde takım zaman zaman freni patlamış kamyon gibi hareket ediyordu. Derbi performansları ise rezalet seviyedeydi. Fatih Terim'in gelişi hem mental hem de sportif anlamda takıma itici bir kuvvet uyguladı. Her şeyi tersine çeviren Terim, yine Galatasaray'la bir destan yazdı. Daha önce yaptıkları gibi...
YORUM

Galatasaray, fotoğraftaki kupayı alana dek çok yıprandı. Son üç sezonda yaşadıkları ciddi manada takımı yıprattı. Sportif ve mali anlamda yaşanan kriz, bu sezonu da zedeledi. Ansızın ortaya çıkan başkanlık seçimi de ortamı ısıttı. Sezona dair en kritik nokta, Fatih Terim'in göreve gelmesiydi. Şayet Fatih Terim gelmeseydi bugün şampiyonun adı muhtemelen Galatasaray olmayacaktı.
Takım olarak arzulayan, başarıya aç futbolculardan oluşan Galatasaray, gerçek bir büyük gibi oynadı. Evet, dış saha maçlarından dolayı çok acı çekti ama ligin en etkili hücum takımı halindeydi. Karanlıkta boğulan Aslan, birdenbire aydınlığa çıktı ve ışığın sonu şampiyonluk oldu.
Goal