Niye ki Ömer kardeşim?.
Başkan olmadan ve başkanlığının ilk dönemlerindeki söylemleriyle mest olanlardanım, ancak geriye dönüp baktığımızda, eylemlerinin o söylemlerle hiç de uyuşmadığını görüyoruz.
''Kurumsallaşma'' lafını diline pelesenk etmedi mi?. Sonra o kurumsallaşma adına, astronomik ücretlerle sözde profesyonel kadrolar kurmadı mı?. Hajrovic' in bedava kaçıp gitmesine sebebiyet veren, maaşının bilmem ne kadar süre yatırılmamış olmasının suçunu ''Profesyonellerin hatası'' diye üzerinden atmadı mı?. Sonra o profesyoneller ''Başkanı bu konuda yazılı olarak defalarca uyardık, kayıtlıdır, isteyene ispat ederiz'' demedi mi?. Bu ağır ithama cevap verememiş olmasının anlamı nedir?...Bu işin kurumsallaşma boyutu...
Liseci zihniyetin yıkılmasını kastettiğini anlıyorum. Ancak hem gelişi, hem gittikten sonra ibra edilmesi bizzat İnan Kıraç marifetiyle olmadı mı?. Bu mu Liseci zihniyetin kökünü kazıyacak başkandı yani?!. Konuyu bir daha düşünmeni rica ediyorum...
O çok şikayet ettiğin Liseci zihniyetin gücünü kırmaya yeltenen yegane başkan, benim de hiç hazzetmediğim, zamanında herkesten çok eleştirdiğim Adnan Polat' dır maalesef; detaylarını başka başlıklarda konuştuk...
Yukarıda bahsettiğim iki konuyu defalarca sorduğum halde, Terim' in ayrılma sürecinde hatanın büyüğünü Terim' de görmüş beni ''Terimci'' olmakla itham etmekten başka cevap veremedikleri için en aklı başında gördüğüm forumdaşlardan bile infial içine girenler oldu maalesef. Pabuç bırakacağımdan değil ama gergin polemiklere girmeyi gereksiz bulduğumdan, Aysal' la ilgili başlıklara uzun süredir yazmamaya özen gösteriyorum, sözümü söylemişim zaten...
- - -
