Cevap: Hazırlık Maçı | Galatasaray 0-1 Twente | 20 Temmuz | Maç Sonucu
Son senelerde oynanan hazırlık ve resmi maçlara yapılan yorumlar ile bugün oynanan maçın yorumları oldukça benzer olacaktır. Takımın hala hazırlık döneminde olduğu, ne taktiksel ne de fiziksel olarak istenen seviyede olmadığı ve bunun zaman alacağı bilindik ve yeri geldiğinde haklı bahaneler olarak sunulabilecek konular. Tüm bunlara rağmen takımda olmaması gereken konular mevcut. Fatih Terim'in iyi bir taktisyen olmadığı konusunda büyük bir kitle hemfikir durumda, ki bende katılıyorum. Bu sebepten dolayı da Fatih Terim'den varyasyon delisi, otomatikleşmiş bir sistemi olan takım yaratmasını beklemiyorum. Twente maçı şartların olumsuzluğuna kendini hazırlandırmış kişileri bile hayal kırıklığına uğratabilecek türden bir maçtı. Klasik defansif orta saha oyuncusu olmayacak bir sistem düşünülüyor, bu takım savunmasında kimi risklerin alınıp, ileride ekstra bir oyuncu için yer açılması anlamına geliyor. Bu ekstra oyuncunun Elmander olmayacağı çok açık, eğer olursa alınan risk tamamen boşa alınmış demektir. Çünkü riskin alınma sebebini yerine getiremeyecek biri Elmander. Burada oynayacak oyuncu Elmander olmayacaksa alternatifler ne peki ? İsim yapmış, tecrübeli bir golcü aranıyor sürekli. Oynatılan sistemden gördük ki iki forvet yan yana oynamayacak. Sistem içinde iki oyuncunun da farklı görevleri olacak (birinin daha komple özelliklere sahip olacağı bir görevi barındırıyor bu anlayış). Gündeme gelen forvet oyuncularının hepsi (Forlan hariç) bu anlayışa uymayan oyuncular. Ya transfer anlayışı ile oynatılacak oyun anlayışı arasında bir sorun var ya da daha farklı bir anlayışa geçilme düşünceleri var. Farklı özellikleri olmayan iki golcüyü yan yana oynattığınız taktirde orta sahada zaten büyük bir yük taşıyacak iki oyuncuya, yaratıcılık anlamında da ekstra yük bindirmiş olacaksınız. Arda bir süre daha aldığı sorumluluğu taşıyabilecek durumda gözükmüyor, Kazım ise sorumluluk almaktan uzak bir oyuncu. Bu yüzden açık ve orta saha transferlerinin önemi daha da artıyor. Melo ve Drenthe transferleri bu sorunları yok edecek isimler değildir. Hem golcü hem de kanat oyuncusu trasferi düşünülüyorsa, bu şartlarda mantıklı olan; hem açık hem de forvet arkası oynayabilecek, golcü özellikleri olan yaratıcı bir oyuncu ve kişisel yetenekleri ile kanattan iyi pozisyonlar hazırlayabilecek isimleri transfer etmektir. Oyuncuların isim yapmış kişiler olması gibi bir zorunluluk yok. İlla bu kıstaslara uyacak oyuncu transferi için çok uçuk paralar ödüyorlar, o da başka bir sorun.
Maça, geçtiğimiz seneleri de dikkate alarak baktığımızda pek fark olmadığını görüyoruz. Farkı yaratan tek konu Selçuk. Takımın tek öne çıkabilen oyuncusu. Kariyerindeki gelişim, oyun bilgisi, özellikle bizde uzun süredir böyle bir oyuncu olmamayışı açısından değerinin iyi anlaşılması gerekiyor. Takımın maç içinde yapmak istedikleri ise hep birşeylere takılıyor. Topa hakim olunamıyor, top çevrilemiyor. Ceyhun'un topla arası iyi değil, fiziksel dezavantajları olunca da çok riskli işler yapabiliyor. Basit bir şekilde geri oynuyor, ancak geride de farklı bir durum yok. Servet topun olduğu yerde sorun oluyor. Orta sahanın baskıdan kurtulmak için topu boş alanlarda olan bu oyunculara atması, ya da attığı kişilerin topu bu kişilere doğru çevirmesi top kaybı anlamına geliyor. Ceyhun geriye, Ujfalusi Servet'e, Servet kaleciye, kaleci ise taca şeklinde bir döngü oluşuyor. Servet'in tek olumsuz tarafı bu değil. Servet'i bir stoper olarak olumlu yönleriyle farklı kılacak olan sistem, takım savunmasının top rakibe geçtiği anda aktif olması ve direkt alan-oyuncu kapamasına yönelik olması. Bu şekilde rakibini fiziğinin yardımıyla iki marke edebiliyor ve rakip takım oyuncuları pek rahat hareket edemiyorlar. Oysa ki oynanan oyun şablonu, top rakibe geçtiğinde sadece rakip oyunculara yönelik pasif takibi meşru kılmış durumda. Zamanla değişim olabilir mi bilmiyorum, ancak mutlaka olması gerekiyor. Bu şekilde rakibe topla oynaması için çok uygun bir ortam yaratılmış oluyor, oyuncular savunma becerilerini ortaya koyamıyorlar.
Arda hala geçirdiği sakatlıkların etkisinde. Fizik olarak toparlanması uzun sürecek gibi gözüküyor. Bu şekilde normal şartlarda oynaması problem yaratma olasılığı taşırken, teknik ekip ona çok büyük sorumluluklar yükleyerek oynatıyor. İstediklerini yapamamanın verdiği etkiyle oldukça çok hücum faul yaptı. Bunun takıma büyük zararı oluyor.
Eboue ve Melo transferleri konuşuluyor. İkisi de arıza adamlar. Eboue stil olarak Sabri ile oldukça benzer tipte bir oyuncu. Sabri'ye oranla savunmada yaratabileceği fark tercih sebebi olmamalı. Uruguaylı Maxi Pereira ya da o stilde bir oyuncu bizim için tercih sebebi olmalı. Sağ bekte oynayan oyuncunun fark yaratması bekleniyorsa ve oraya yönelik bir bütçe ayrılmışsa bu tip bir transferin yapılması daha mantıklı gözüküyor.