İsimleşmiş Futbol Taktikleri

Gürbüz Kayalar

Ulubatlı Souness
Katılım
5 Temmuz 2012
Mesajlar
31.702
Tepkime puanı
21.009
Puan
2.643
ANALI%CC%87Z-_-I%CC%87simles%CC%A7mis%CC%A7-futbol-taktikleri-ve-ac%CC%A7%C4%B1l%C4%B1mlar%C4%B1-620x400.jpg



Hangi taktiği tercih ederdiniz?


Verrou


Futbolun oynandığı ilk dönemlerde sıklıklıkla görülen 6-7-8 forvetle ileride yığılma taktiği, İtalyanların elini masaya vurmasıyla birlikte büyük bir darbe yedi. Çizme’nin önde gelen taktisyenleri, artık futbolda golü engellemenin daha mantıklı olacağı kanaatine vardı. Defansif çalışmalara başlayan teknik adamlar, futbol taktikleri için 1-3-3-3’te karar kıldı.
Fransızca’da kilitlemek anlamına gelen “Verrou”, zincirlerle kaleye kadar örülmüş bir ağ kurmayı hedefleyen oyun tarzıdır. En geride libero oyuncusunun olduğu, diğer 3’lü bölgedeki 3 oyuncunun, topun kendi sahalarına gelmemesi için, enine ve boyuna simetrik biçimde genleşip daralmasıyla oluşan oyun biçimidir.
WM taktiği

WM taktiğinde 3-2-2-3 şeklinde sahaya dağılım gösterilir. Gerideki oyuncuların “M” harfi, İlerideki oyuncuların “W” harfine benzerliğinden dolayı “WM” taktiği olarak anılan bu sistemde; en geride sağ ve soldaki 2 oyuncu, kanatlardan gelecek atakları durdurmakla yükümlüdür. En gerideki merkez oyuncusunun görevi ise hava toplarını toplaması ve topla iyi çıkabilmesidir, libero görevi görür. Bu 3’lünün önünde bulunan ikili, ön libero olarak defansif görevlerle donatılmış askerlerdi. Ön liberoların önünde yer alan ikili, top dağıtımında görevli orta saha oyuncuları olarak sahaya sürülüyordu. Uçtaki 3 oyuncudan ikisi hızlı kanat oyuncusu, ileride tek santrfor olarak yer alan isimse tek vuruşu iyi hava toplarında başarılı isimlerden seçilirdi.
“WM” taktiğinden evrilen “WW” ve “MM” sistemleri de benzer özellik gösterirler. “WW” sistemi 2-3-2-3, “MM” sistemi 3-2-3-2’yle “WM” den evrilen taktikler, 1950 yıllarında oldukça popüler sistemlerdi.
Total Futbol

General lakaplı Rinus Michels’in mucidi olduğu bu sistemde teori, top kendi takımında iken sahayı olabildiğince genişletmek ve top rakip takımdayken alanı olabildiğince daraltmaktı. Bu da sahanın her yerinde yoğun pres yapmayı olmazsa olmaz kılıyordu. Topa sahipken 4-3-3 sisteminde sahada yer alsalar da topu kaybettikleri an hiçbir matematiğe bağlı kalmadan, ofsayt taktiğini de kullanarak rakibe ölümcül yapıyorlardı.
Özellikle 1974 Dünya Kupası’nda bu sistemin maksimum noktasına ulaşıldı. Sistem öyle bir hâl almıştı ki kaybedilen her top sonrası bir anda 6-7 oyuncu bir oyuncunun üzerine koşup, rakip oyuncunun paniklemesine ve uzun top oynayıp ofsayta kalmalarına sebep veriyordu. Günümüzde bu çılgın formatı deneyen kulüp bulunmuyor.
Tiki-Taka’nın öncüsü Pep Guardiola
Tiki-Taka

Rinus Michels’in öğrencisi olduğu Cruyff, Total futbolun değişik bir versiyonu olarak “Tiki-Taka”yı icat etti. Ajax ve Barcelona’da denediği bu sistem yıllarca beğeniyle takip edildi. 4-3-3 sistemini baz alan Tiki-taka modeli olabildiğince pas yapmaya dayalıdır. Dakikalarca sabırla pas yapan takımda amaç; karşı tarafı topla beraber koşturup yormak ve dalgınlıklarından yararlanıp ara paslarıyla sonuca gitmektir. Topu kaybettiklerinde “6 saniye kuralını devreye sokan “Tiki-Taka”cılar şok presle 6 saniye içinde topu kapıp tekrar pozisyon üretmeyi hedeflerler.
Luis Van Gaal, Rijkaard ve Del Bosque’nin de büyük başarıyla uyguladığı bu sistem, kulüp ve milli takım bzaında birçok kupa getirdi. Günümüzdeki en büyük temsilcisi ise şüphesiz Manchester City’nin teknik direktörü Pep Guardiola’dır.
Kick and Rush

Futbol taktikleri arasında “Vur ve koş” anlamına gelen bu tarz, sayılara bağlı kalmadan oynanan bir sistemdir. Yakalarında düğme yerine bağcıklarla bağlanan formaları, çamurdan kahverengiye dönmüş futbol ayakkabıları ve birbirinden karizma hakemlerin düdük çaldığı İngiltere’de gelişen bu taktik, günümüzde de hâlâ kullanılıyor.
Genelde bir bek ya da kanat oyuncusunun çapraza attığı paslar sonrasında, ters kanatta bulunan oyuncunun patlama gücü ve hızını birleştirerek topla etkili olduğu oyun sistemidir. Daha çok çapraz toplara dayalı bu sistemde, ortadan uzun paslarla da defans bloğunun aşılması hedeflenir. Diagonal paslarla rakibin dengesinin her zaman bozulduğunu düşünürsek uzun yıllar daha “Kick and Rush” taktiğini göreceğimizi söyleyebiliriz.
Catenaccio

Inter ve Arjantinli teknik direktör Helenio Herrera’nın, Verrou ve “WM” taktiklerinden esinlendiği tarihin ilk “en katı defansif” oyun sistemidir. Göze hoş gelmeyen, oynamaktan çok oynatmamaya yönelik bu sistemle İnter ve İtalyanlar birçok başarı yakaladı.5-3-2 sistemine dayalı bu formatta; 1 ve 2’nci bölge kalabalık tutulup her türlü ofansif tehdit savrulmaya çalışılır. İki stoperin arasında bir süpürücünün, iki bekin biraz daha iç tarafında bulunan orta saha oyuncularının 25-30 metrelik alanda boşluk bırakmadığı katı defans taktiğidir. Tek hücum planı kontralar olan bu sistem, 1960’lı yıllarda futbola damgasını vurmuştu.
Body Crash Football

Sayıların değil kasların, taktiklerin değil vücut kondisyonunun değerli olduğu sistemdir. Elbette ki yerleşmiş taktiklerle sahaya çıkılsa da oyun içinde tamamen futbolcu fiziğinin ön plana çıktığı oyun tarzıdır.
Duran topların altın değeri taşıdığı bu oyun tarzı, Danimarka, İsveç, Norveç gibi fizik gücü yüksek olan İskandinav ülkelerinde sistemin ana dayanağı haline geldi.
Joga Bonito

Portekizce’de “Güzel oyun” anlamına gelen bu oyun tarzı bir slagon haline de geldi. Brezilya’nın kumsallarında ayaklarını güçlendiren, futsalla dar alanda becerilerini arttıran Brezilyalılar, futbola ayrı bir güzellik kattılar. Göze hoş gelen ve taraflı tarafsız herkesin heyecanla izlediği tek sistem olabilir.
Jogo Bonita’da amaç; çapraz koşularla rakibi kandırıp, bilek hareketleriyle adeta dans ederek oyuncu eksiltmektir. 1958 Dünya Kupası’nda kazanılan şampiyonluk ve yakın dönemde Ronaldinho, Ronaldo, Rivaldo, Roberto Carlos’un da başını çektiği bu oyun sistemi herkesi adeta hipnotize etmişti.
Parkir Bus taktiğini en çok uygulayan isim kuşkusuz Mourinho

Parkir Bus

Yalnızca forvet oyuncusunun orta sahada bulunduğu, kaleci dahil 10 oyuncunun ceza sahası etrafında kümelendiği asıl amacın 1 gol dahi yememenin olduğu bir sistemdir. Bu sistem genelde skora göre şekillense de bazı küçük takımlar bunu maç başından itibaren uygulamaya koyuluyor.
En sıkıcı taktik olarak bilinen “Parkir Bus”ın en önemli temsilcisi Jose Mourinho’dur. Chelsea’nin başındayken özellikle büyük maçlarda ceza sahasına tabiri caizse otobüs çeken Portekizli çalıştırıcı, eleştirilere maruz kalsa da birçok başarı kazandı.
Gegenpressing

Yakın dönemin en iyi ama en az kullanılan taktiklerinden biridir. Çünkü “Gegenpresing”e uygun oyuncular bulmak ve haftalarca bu sistemi uygulamak oldukça zordur. Klopp’un kusursuz uyguladığı bu sistem, Borussia Dortmund ve Liverpool ile en üst noktasına ulaştı.
“En iyi defans hücumdur” diyenlerin taktiği olan “Gegenpressing”de amaç; top rakibin yarı sahasındayken 5-6 oyuncuyla korkunç bir pres yapıp adam adama ve alan markajıyla topu oraya hapsetmek ve kazanmaktır. Gereksiz paslardan kaçınılan bu sistemde, direkt futbol ön plandadır. Forvette “false nine( orta sahaya yardım eden ancak gol de atan) ” tarzında bir oyuncunun olmazsa olmaz olduğu formattır.

Burak Özgül
fourfourtwo
 
Son düzenleme:
Şimdi Başlıyoruz

Halısaha taktiğidir 3-0'dan sonra söylenir.Genelde farkın açılmasına engel olunamaz.
 
body crash
ve PARKIR BUS da nedir
 
Gegen olayını Klopp Liverpool'da daha farklı uyguluyor. Dortmund döneminde yüzde 40'lık toplama oynama yüzdeleriyle 4-5 gol atarlarken bu kez topu kullanma odaklı bir yapıda oynuyorlar.

Dortmund döneminde takım olarak topun arkasına geçip genelde kendi yarı sahalarında doğru anda pres yapıp topu kapar ve 4-5 kişi hızlı hücuma çıkarlardı şimdi ise ön bölgede pres yapmalarına rağmen daha çok topu olabildiğince hızlı kullanıp, kanat odaklı hücumlarla pozisyona girme peşindeler.

Parkır Bus diye bir sistem olamaz, İtalyan'ların yaptığının farklı bir modeli olabilir en fazla o.

Favori taktiğim 2-3-5, favori sistemim de tiki taka ile gegenpressing'in entegre edildiği yapı, bunu şu an en iyi Liverpool yapıyor sonrasında da Barcelona ve City.
 
Geri
Üst Alt