2009 Avrupa Ligi finali Ş.Saraçoğlu stadında olacağı duyurulduğu zaman hep beraber orada kupa alacağız diye hayaller kurmaya başladık. Fbli arkadaşlarla konuştuğumuz zaman bunu hatırlatıyordum, bir bayrak daha dikeceğiz dedikçe bazı samimi arkadaşlar da "inşaallah oraya kadar gidemezsiniz, yoksa işimiz zor" diyip duruyorlardı. Turlar ilerledikçe bunların suratları asılıyor, her tur geçişimizde beti benzi atıyordu. Hatta o noktaya vardılar ki, ligde şampiyon olun, Kadıköy'de kazanın, ama bizim mabette kupa almayın diye sayıklıyorlardı. İçleri içlerini yiyip bitiriyordu. Hamburg'a elenir elenmez arka arkaya telefonlar çalmaya başladı, arayanlar define bulmuş gibi sevinçliydiler. Sabah işe gittiğim zaman her kesin yüzlerinde güller açıyor, utanmasalar dans edeceklerdi.
6-0 biraz sıradışı, ezeli rakibine karşı alınmış olsa dahi futbolun içinde olan bir skor. En büyük derbilerden biri Milan-İnter maçında da yaşandı, Man Utd Arsenal'i 8-2 yendi, Man City keza deplasmanda 6-1 yendi, bu liste uzar gider. 6-0 kazanan Milanlıya sorsan "hee yenmiştik, ama önemlisi bizim 7 ŞL kupamız var, onların sadece 3" diye cevap verir.
Ama gel gelelim en büyük rakibinin sahasında rakibinin seyircisi önünde kupa kazanan, kaldıran takım? Ben böyle bir bilgi bulamadım. Özellikle
Türkiye'de bir daha yaşanır mı bu olay? Çok zor. Çünkü bir daha Über Final kepazeliği yok artık.
Bundan sonra ne olacak? 6-0 da gözüm yok, hatta Kadıköy'de galibiyet almada da gözüm yok. Şampiyonluk için beraberlik yetiyorsa bana kafidir, ya da içerideki maçlarda 1-0 olsun bizim olsun, galibiyet galibiyettir.
Bizim kutlayacağımız günler çok: 17 mayıs, 25 ağustos, 12 mayıs, 12 ağustos. Bizim kutladığımız günlerin hepsinde kupa kazanıldı. Bundan sonra artık 3 Temmuz da Türkiye genelinde tüm taraftarlar arasında bayram olarak kutlanacak yüzyıllarca. Yıllarca 12 mayıs ya da 3 temmuz dediğin anda arkadaşların kalbinin bir yerlerinde sızlama olacak, hafif beti benzi atacak.
Okullarda fbyi tutan çocuklara başka takımları tutan arkadaşları tarafından bilip bilmeden "şikeci" denilecek, bu çocuklar da evde babasına "şikeci ne demek" diye soracak, babaların yine kalplerinin bir yerleri sızlayacak. Bunun reklamını bile yapmışlardı geçen yıl. O damga onlara yüzyıllarca yeter.