Tüm bu Milli takım konusunun çok güzel özeti aslında işte bu cümlede.
Ne yazık ki Demirören başkanlığındaki milli takım, kulüplerle anlamsız bir rekabete girmiştir.
Demrören sırf o koltukta daha uzun süre kalabilmek adına, Milli takımı bir araç olarak kullanmakta, ve bunun için kulüplerin sırtına basmaya devam etmektedir. Elindeki maddi imkanları fütursuzca kullanarak, kulüp takımlarında bile olmayan primler, hoca maaşları ödmeleriyle, milli takımı onursal ve paranın konuşulmaması gereken bir yer olmaktan çıkarmış, bambaşka bir yere getirmiş koymuştur.
Yapılan her hoca değişikliğinde kulüplerin aklına, "acaba benim hocamı ayartacak mı" sorusu gelir hale gelinmiştir.
Ve ne yazık ki bu süreçte, daha önce hiç bir dönemde olmadığı kadar, milli takım ülke insanı tarafından antipatik görülmeye başlanmıştır.
Bunun yegane sebebi, Demirören yönetiminin, Milli Takımı kulüpler ile rekabet eder hale getirmesi ve saygınlığını, kulüpler üstü ortak milli değer anlamını yitirmesine sebep olan icraatleridir.
Milli Takım, adı üstünde Milli'dir.
Kulüplerin dostu, hatta ağabeyi olmalıdır.
Onların rakibi değil.
Milli Takıma hakettiği eski saygınlığını kazandıracak yönetim duruşu sergilemek, TFF başkanının en önemli görev ve sorumluluklarından biridir.