Transfer olayini bukadar takmiyorum. Burada bazi arkadaslarin hayal gücüne sahip olmak isterim, profesyonel, ingilizce bilen, sportif direktör ve tozpembe bir dünya. Yakisikli, ingilizceye son derece hakim, beyefendi, jön SD´yi gören yildiz topcular, "imzami verdim, birde sana vereyim" diye atlayacak zannediyorlar.
Fenerbahce sexy isimli Comolli diye multiple dil konusan bir herif getirdi. Yaptiklari transferler ortada. Kulübün sartlari el vermiyorsa, yetki kimde olursa olsun, ancak bukadar yapabiliyor. Maddi olarak önünde binbir bariyer varsa, bu seni transfer yapma konusunda kilitler... Gelecek oyuncu, ne seninin tipine bakar, ne senin ingilizceyi aksansiz, yada aksanli konusmana bakar, adamin öncelik ile baktigi olay sartlarini yerine getirebilme meselesidir. Onun disinda sartlar uyusmasi lazim. Aynisi kulüp icinde gecerli. Ayni durum kulüp icin gecerli, kulüp yöneticileri kiz vermiyorlar, sartlara en uygun teklifi yapan kulübe verecekler oyuncuyu.
Bizim bu durumda sittin sene rahat bir transfer dönemi gecirme sansimiz yoktur. Zaten ekonomik durumumuz da kötü, birde üstüne al sat dengesi ile ugrasiyorsun. Yillik ücretlerine sinir koymuslar, yapacagin zarara sinir koymuslar. Yaptigin her transferi, daha büyük bir risk haline getiriyor. Bu kimsenin, rahat calisabilecegi bir ortam degil. Objektiv bir sekilde bakarsak, Türk kulüpleri icin su an transfer yapma konusunda berbat sartlar hakim.
Yanlis yerden bakiliyor olaya. Esas aksayan olaylar farkli. Mustafa Cengiz bu basarilarin üzerine konuyor, ama Mustafa Cengiz yöneticilik görevlerini yerine getiremiyor. Yine kazandigimiz basarilar üzerine yöneticilik performansi resmen rezalet. Formanin cok gec cikmasi gibi, hala daha sponsor yok. Bu nasil bir rezalet ve isbilmemezliktir ? Sampiyon olmus, Sampiyonlar Liginde oynayacak takima forma sponsora bulamamis bir sahis, kupalar ile böyle poz verme cürreti buluyor kendinde. Hic bir organizasyon bile yok, taraftarlara bu basarilari en basit sekilde dahi pazarlayamiyorlar.