NTV Spor Programları - Sayfa 48 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

NTV Spor Programları


Cevap: NTV Spor Programları



"Türkiye Futbol Federasyonu'nda şike ve teşvik soruşturmasıyla ilgili süren disiplin soruşturmasındaki son rezaletleri yaklaşık bir haftadır bu köşeden sizlerle paylaşıyorum. Bugün, iplerin koptuğu, sürecin nasıl tersine döndüğü, kimlerin bu dönemde aktör olarak olayların perde arkasında yer aldığıyla ilgili notları aktaracağım.



Kamuoyu sürecin Mehmet Ali Aydınlar'ın istifasıyla tersine döndüğünü düşünüyor. Aslında, şikecileri ve teşvikçileri aklama süreci 4 Ocak 2012 tarihinde başladı. Etik Kurulu'nun hazırladığı ve 12 maçta şike ve teşvik yapıldığının belirlendiği rapor bu tarihte eski Disiplin Kurulu'nun önüne geldi. Disiplin Kurulu hemen çalışmalarına başladı. Tüm şüphelilere 20 günlük ifade süresi verdi. Avukatların ek süre talep etmesi üzerine de tutuklulara artı 20 gün, tutuksuz şüphelilere artı 10 gün ek süre tanındı.



Kurul bu süreçte tüm çalışmalarını yapmış, dosyaları incelemiş şike yapılan maçları belirlemişti. Yedi kişilik kurulda, şikecileri kurtarmak isteyen tek isim Başkan Halit Fahri Gültekin'di. Gültekin, Fenerbahçeli olmasının yanı sıra aynı zamanda kongre üyesiydi. Üyelerle yaptığı toplantılarda şikenin sahaya yansımadığını sık sık söylüyor, onları etki altına almak istiyordu. Ancak başkan haricindeki diğer üyelerin tümü (buna Fenerbahçeli olan üyeler de dâhil), belgelerde şike ve teşvikin net olduğunu, 19 ocaktaki Genelkurul'da 58. Madde'nin değişmemesi durumunda üç kulübün (Fenerbahçe, Sivas, Giresun) kesin küme düşmesi gerektiğini düşünüyorlardı. Kararları bu yöndeydi. Manisaspor'un küme düşüp düşmemesiyle ilgili ise kararlarını net verememişlerdi.



Disiplin Kurulu'nun başkan haricindeki altı üyesinin belgeleri incelemesinin ardından yaptıkları toplantıda verdikleri karar buydu. Şike ve teşvik yapılmıştı, kulüpler küme düşmeliydi. Kurul üyelerinden Prof. Dr. Hamide Zafer, 24 sayfalık bir makale de hazırlamıştı. Zafer, iyi bir Ceza Hukuku profesörüydü. Makalenin konusu ise Şike-Teşvik nedir? Hukuk kriterleri açısından şike ve teşvikin bilimsel olarak incelenmesi...



Soruşturmayı kapatmak isteyen "çete", bu bilimsel makaleden de haberdar oldular. Bu makaleyle çetenin "sahaya yansımıştır, yansımamıştır" tezi de çökecekti.



Disiplin Kurulu'nun çalışmaları ve tavrının ortaya çıkmasının ardından, düğmeye basıldı. Fenerbahçe Kulübü Yöneticisi Nihat Özdemir ve NTV Spor Yorumcusu Rıdvan Dilmen bu süreçte etkin rol alan isimlerin başında yer aldılar. Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, TFF Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ da çalışma yapan diğer isimlerdi.



İlk amaç Genel Kurul'dan 58. Madde'yle ilgili düzenlemenin geçmemesi ve yönetimi istifaya davet etmekti. Bu başarıldı. Rıdvan Dilmen bu süreçte perde arkasında önemli çalışmalar yaptı.



Dilmen, Güntekin Onay'la yaptığı programda, önce Mehmet Ali Aydınlar'ı, ardından Disiplin Kurulu'nu hedefe koydu. İkili, kurulunu yıpratmak için programlarında ağır eleştiriler yapmaya başladılar. Dilmen, aynı süreçte Başbakan Erdoğan'ın kardeşi Mustafa Erdoğan'la ilişkisini kullanıp, yukarıyla temaslarını sıklaştırdı. Erdoğan'la yaptığı görüşmelerde, Mehmet Ali Aydınlar'ı eleştirip, Erdoğan'a "kişiler ayrı, kulüpler ayrı, şike sahaya yansımamıştır, gerekirse Avrupa kupalarına gitmeyiz" fikrini ince ince işledi. Kulüpten, özellikle Ali Koç ve Nihat Özdemir'den aldığı talimatları bir bir yerine getirdi. En büyük destekçisi ise Göksel Gümüşdağ ve Başbakan'ın kardeşi Mustafa Erdoğan'dı.



Bu süreçte Aydınlar, Başbakan Erdoğan'la biraraya gelmiş, Erdoğan kendisine kulüplerin ve kişilerin ayrı tutulması gerektiğini belirtmişti. Aydınlar bu isteği içselleştiremedi. Ardından da baskılar ve yapılan eleştiriler sonucu istifa etti.



Aydınlar ve yönetiminin istifasının ardından Yıldırım Demirören, bu ekip tarafından aday gösterildi. Gümüşdağ, kendisinin elinden tutup, Başbakan'la fotoğraf vermesini sağladı. Demirören, aday olduktan sonra yaptığı açıklamada, başkan olması durumunda kurullara dokunmayacağı garantisi verdi. Ancak göreve gelir gelmez ilk iş olarak Disiplin Kurulu'nda küme düşme kararı verecek olan altı ismi değiştirdi. Ardından da Tahkim Kurulu'nun tüm üyelerini değiştirdi.



"Şike sahaya yansımamıştır" diyen başkanın haricindeki tüm Disiplin Kurulu üyeleri değiştirildi. Yerlerine ise Rıdvan Dilmen'in işaret ettiği isimler seçildi. Bunlardan biri de Disiplin Kurulu Başkan Vekilliği'ne seçilen Avukat Serdar Ölmez'di. Ölmez, Dilmen'in resmî avukatıydı. Dilmen, bu süreçte Fenerbahçe adına Tahkim Kurulu'na da el attı. Erdoğan'ın kardeşiyle olan ilişkisini kullanıp, yakın arkadaşı Engin Tuzcuoğlu'nu Tahkim Kurulu Başkanlığı'na getirdi. Dilmen, Tuzcuoğlu çok yakın arkadaşlardı ve geçtiğimiz günlerde ikili Dilmen'in bir rahatsızlığından dolayı da biraraya gelmişlerdi. Tuzcuoğlu, Dilmen'in kendisine attığı mesaj ve cevapsız çağrının ardından tüm işlerini bırakarak, Dilmen'le biraraya gelmişti. Tuzcuoğlu aynı zamanda Şekip Mosturoğlu'nun da çok yakın arkadaşlarından biri.



İşte tüm bu süreçlerin perde ardındaki isim Dilmen, Fenerbahçe Kulübü'yle de sık sık istişare yapmış, süreç adım adım, planlı bir şekilde hayata geçirilmişti.



Etik Kurulu hariç, tüm kurullar Rıdvan Dilmen ve Fenerbahçe Kulübü'nün istediği gibi oluşturulmuş, Başbakan Erdoğan'a gerekli açıklamalar yaptırılmış, (Kişiler ayrı- kulüpler ayrı, Avrupa'ya birkaç yıl gitmesek bir şey olmaz gibi) "şeytan" da işini yapmanın mutluluğuyla köşesine çekilmişti. Bu kurullara seçilen bazı isimlerin Metris cezaevini sık sık ziyaret etmeleri notunu da düşeyim.



"Şeytan"ın ipiyle kuyuya inen Başbakan Erdoğan, bu süreçte ciddi hatalar yaptı. Tüzel kişi- gerçek kişi söylemiyle Fenerbahçe haricindeki tüm kulüplerin taraftarlarının tepkisini çekti. Kongre üyesi olduğu takımının taraftarlarını üzmeyeyim derken, milyonların hakkını yediğinin farkına varamadı. Destek olduğu yol haritasıyla, Trabzonspor, Galatasaray, Beşiktaş ve diğer kulüplerin taraftarlarını aşağıladı. Ve de cezalandırdı.



Başbakan Erdoğan'ın, Avrupa Birliği görüşmelerindeki şu söylemini sanırım hatırlatmak gerekli. Hatırlanacağı gibi Erdoğan, yıllar önce AB'ye şu çıkışı yapmıştı: "Maç başlamışken, kural değiştirilmez." Ancak maç devam ederken, Başbakan Erdoğan kural değiştirdi. Önce Spor Yasası Meclis'ten geçti, ardından da yeni yönetim ve 58. Madde başta olmak üzere çeşitli değişiklikler yapıldı. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin birinci kelimesi "Adalet", kurucuları ve Genel Başkanı tarafından büyük yara aldı.



Son bir haftadır taraftarlardan binlerce mail ve yüzlerce telefon alıyorum. Bu durumu bir yerlere not ettiklerini söylüyorlar ve şunu belirtiyorlar. "Futbolu siyasete alet ettiler ve biz de taraftarlar olarak seçim günü siyasetin futbola alet edildiğini unutmayacağız ve o gün sporu siyasete alet edeceğiz. Bunu 'Adalet' kavramını unutanlar, bir yere not etsinler."



"Mehmet, senin heykelini kulübün önüne dikmeli"



Şike soruşturmasını yürüten Savcı Mehmet Berk'in çok yakın bir arkadaşından şu bilgiyi aldım. Hatırlarsanız, Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Nihat Özdemir aylar önce Savcı Mehmet Berk'i tek başına ziyaret etmiş ve çayını içmişti. İşte o görüşmede Özdemir, Savcı Berk'e şunları söylemiş: "Mehmet Berk, sen çok haklısın yaptıklarında. Aklı başındaki Fenerbahçeliler senin heykelini kulübün önüne dikmeliler." Savcı Berk, bu görüşmenin ardından Özdemir'in söylediklerini yakın arkadaşıyla paylamış. O arkadaş da benimle paylaştı.



Tahkim Kurulu nasıl bir karar verir?



Disiplin Kurulu'nun komedi kararlarının ardından Tahkim Kurulu'nun nasıl bir karar vereceği merak ediliyor. Kararları onanacak diyenlerin yanı sıra başka görüşler de tartışılıyor. Benim fikrim ise şu; Tahkim Kurulu bazı kişilerin cezalarında indirim yapacak. Şekip Mosturoğlu'nun cezası ise kaldırılabilir. Neden mi? Cevap yukarıdaki yazımda saklı.



'Dostça' sohbete devam



Etik Kurulu raporlarının birincisi ve ikincisi arasındaki tutarsızlıkları yayımlamaya devam ediyoruz. Ele aldığmız üç maçta şike ve teşvik priminin nasıl aklandığı görülüyor



15.05.2011 TRABZON - İ.B.B "Beş futbolcu tamam"



Lig'de sondan bir önceki haftaya eşit puanda giren Fenerbahçe ile Trabzonspor arasındaki puan farkının açılması maksadıyla 15.05.2011 tarihinde oynanan Trabzonspor-İstanbul BB maçında Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu, İbrahim İşçen, Abdullah Başak, Yusuf Turanlı, İbrahim Akın, İskender Alın gibi isimlerin Fenerbahçe lehine teşvik primi teşebbüsünde bulundukları, ilk Etik Kurulu raporunda açık bir dille söyleniyor. Ancak ikinci raporda İlhan Ekşioğlu ile İbrahim Akın'ın teşvik teşebbüsünde bulunduğu ifade edilmesine rağmen, Fenerbahçe Kulübü ve kulüp başkanı Aziz Yıldırım, olayın dışında tutuluyor. 11.05.2011 12.15'te Abdullah Başak'ın Yusuf Turanlı'yı aradığı görüşme;



Abdullah: "Beni çağırdı da saat 2'de kulübe, aynı dediğin şekilde diyorum değil mi"



Yusuf: "Şey yani adamı görmüyor musun bugün Şeref... çok korkmuşlar yani"



Abdullah: "Ama ikincisi tamam değil mi"



12.05.2011 15.30'da İlhan Ekşioğlu'nu Abdullah Başak'ın aradığı görüşme;



Abdullah: "Karşıdayım da abi,...arkadaş şimdi yanıma gelecek oturacağız"



İlhan: "Tamam gelsin o isimleri al"



13.05.2011 13.36'da İbrahim Akın'ı Yusuf Turanlı'nın aradığı görüşme;



Yusuf: "Tamam yani o iş tamam...telefonda fazla şey yapma"



İbrahim: "Sağ ol abi"



3.05.2011 16.51'de İbrahim Akın'ın Yusuf Turanlı'yı aradığı görüşme;



Yusuf: "Herkes tamam değil mi"



İbrahim: "Beş kişi ama Yusuf abi...çünkü oynamayacaklar var, söyleyemeyiz onlara"



13.05.2011 18.16'da Aziz Yıldırım'ın İlhan Ekşioğlu'nu aradığı görüşme;



İlhan: "Fikslemeye gittim...söylediğiniz şeyi...her şey tamam"



Aziz: "Karşıda mısın bu tarafta mı?"



İlhan: "Ben hallederim geleyim isterseniz"



Aziz: "Sen şuradan bir çık gel Samandıra'ya"



14.05.201121.19'da Yusuf Turanlı'nın İskender Alın'a gönderdiği mesaj, "Kimlerle konuştunuz şimdiye kadar"



4.05.201121.21'de Yusuf Turanlı'ya İskender Alın'ın gönderdiği mesaj, "Cihan, Holmen Mahmut, Metin bunlarla konuştuk"



14.05.201121.22'de İskender Alın'a Yusuf Turanlı'nın gönderdiği mesaj, "Ok süper kaleci de çok önemli"



5.05.2011 14.07'de İbrahim Akın'ı Yusuf Turanlı'nın aradığı görüşme;



Yusuf: "Top sende ha"



İbrahim: "Tamam ben hallettim ya, şey yaptım yani...o şeyi hallettim yani"



Yusuf: "İnşallah, kalecimiz nasıl iyi mi"



İbrahim: "Oğuzhan, Trabzon'lu"



Yusuf: "Ha ona yanaşmayın o zaman ya"



22.05.2011 SİVAS-FENERBAHÇE "Bir şey olursa tabii biletler ile ilgili konuştuk"



Şike'nin aklandığı bir diğer maç ise Fenerbahçe'nin Sivas deplasmanında şampiyonluğu kucaklardığı Sivasspor- Fenerbahçe karşılaşması. O maçta Sivasspor Kulüp Başkanı Mecnun Odyakmaz şeref tribününde eliyle 4 işareti yaparken kameralara yakalanmıştı. Birinci Etik Kurulu Aziz Yıldırım'ı, İlhan Ekşioğlu ve Mecnun Odyakmaz'ında aralarında bulunduğu 10 kişiyi şike yapmakla suçlamıştı, oysa ikinci etik kurulu diğer maçlarda olduğu gibi şikeyi akladı.



Etik Kurulu raporunda Sivasspor Yöneticisi Ahmet Çelebi ısrarla, Sivasspor futbolcusu Mehmet Yıldız'ı telefonla İstanbul'a çağırdığı bu eylemin defalarca tekrarlandığı ve görüşmenin bir türlü sağlanamadığı belirtildi ve bunların şüphe uyandırdığı yazıldı. Çelebi'yi zan altında bırakan başka bir ifade ise rapora şöyle yansıdı: Ahmet Çelebi'nin, 15.05.2011 tarihinde saat 11.15'te Mehmet Yıldız ile yapmış olduğu telefon konuşmasında "benle görüştüğünü kimseye söyleme ha, millet başka türlü anlar" şeklinde konuşması da bu kanaatimizi güçlendirmektedir. Bir başka konu Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Sivaspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'ın, Yıldırım'ın ofisinde buluşmaları. Raporda yazan ifadelerde Odyakmaz'ın bu görüşmeden rahatsız olduğu yer aldı. Raporda "Odyakmaz ile Aziz Yıldırım'ın, Yıldırım'ın ofisinde buluşmaları sonrasında, özellikle Mecnun Otyakmaz'ın buluşma mekanını terkettiği esnada izlendiklerinden şüphelenmesi ve şüphe duydukları bir aracın kime ait olduğunu kendilerine yakın kaynaklardan sorgulatmış olmalarıdır. Bu şüphelenme polis takibine ilişkin değil, tam tersine basın takibine ilişkin bir korkudur" yazılırken, tapelerdeki konuşma oldukça ilginçti. Tapeye yansıyan konuşma şu şekilde;



"17.05.2011 günü Aziz Yıldırım ve Mecnun Odyakmaz'ın baş başa bir görüşme daha gerçekleştirdikleri görüşme sonrasında Mecnun Odyakmaz'ın Fenerbahçe Kulübü'nden ayrıldıktan sonra şahısların civarda bulunan bir araç içerisinde görüldüklerinden şüphelendikleri bunun üzerine Mecnun Odyakmaz'ın muhtemel bir teknik ve fiziki takip çalışmasını hesaba katarak, görüşmenin Fenerbahçe-Sivasspor maçında Fenerbahçe taraftarına satılacak biletler ile ilgili olduğunu belirtir bir görüşme yaptığı, Aziz Yıldırım'ın görüşmede Mecnun Odyakmaz'ın kastını ilk anda anlamayarak 'Tabii tabii birşey olursa öyle, biletler ile ilgili konuştuk' karşılığı verildiği.."



22.04.2011 ESKİŞEHİR-TRABZON Yıldırım: Bu kadar stres kaldıramıyorum



TFF Etik Kurulu'nun, şike soruşturmasıyla ilgili hazırladığı ilk raporda, Eskişehirspor,Trabzonspor maçıyla ilgili olarak Eskişehirspor'a teşvik primi uygulama teşebbüsünde bulundukları söyleniyor. Ancak ikinci raporda Fenerbahçe Kulübü ve Aziz Yıldırım yine "teşvik teşebbüsü"nün dışında tutuluyor. 20.04.2011 18:18'de Ekşioğlu'nu Aziz Yıldırım'ın aradığı görüşme;



Aziz: "Neredesin kardeşim seni görmeyince işler rast gitmiyor"



İlhan: "Başkanım ben geldiğimde kulüpte siz çıkmışsınız"



Aziz: "İlhan valla bildiğin gibi bu kadar stres bu kadar şey kaldıramıyorum artık,... bir de duydum O Pele mele de sakat diye Eskişehir'de",



İlhan: "Öyle diyorlar da o enteresan bir şey yapacak,kadro yapacakmış"



Aziz: "Onu yalandan yapıyor herhalde"



İlhan: "Valla hani dedik ya ona sağlam dur bilmem ne falan" (tape:3067)



20.04.2011 19:38'de Aziz Yıldırım'ın Şekip Mosturoğlu'nu aradığı görüşme;



Şekip: "Konuştum o çocuğun menajeriyle, oynayacakmış Pele oynayacakmış hiç bir şeyi yokmuş"



Aziz: "Mahsus yapıyorlarmış öğrendim" (tape:1638)



21.04.2011 21:07'de Aziz Yıldırım'ın İlhan Ekşioğlu'nu aradığı görüşme;



Aziz: "Şekip'in söylediğini duydun mu"



İlhan: "Duydum, Şekip'e ben dün dün söyledim ona onunla bi konuş diye. Bizimkini arıyorum bizimki cevap vermiyor şimdi arar beni, anlamadım hiçbir şey...Başkanım onunla o bir numarayla bana gelen öbürünün haberi var"



Aziz: "Arabaya atla işin yoksa atla gel... Şekip'le olacağım, gel konuşalım beraber". (tape:2134) ('Bir numara' diye bahsedilen Bülent Uygun, 'öbürü' olarak bahsedilen ise Ümit Karan'dır."



KAYNAK : Mehmet Baransu/Taraf









Şu yazı ibretlik gerçekten.
 
Cevap: NTV Spor Programları



Eren kusura bakma ama burda suç rıdvanın değil

Rıdvanı kayde alanlarındır

Geçen hafta canlı yayında rıdvan ve gültekin karşılıklı bir konu hakkında konuşurken cümle arasında aynen şu konuşma geçti

"Dün akşam fatih terimle yemekte konuştuğumuz gibi demi" diye

geçen yıldan beri galatasaraya giydiren,oyuncularına üstü kapallı hakaret eden basının bu prenslerini yemekte karşısına alıp konuşuyorsa fatih terim biraz aynayada bakmamı gerekiyor ne yazık ki





Mahallenin şımarık çocuğu Fenere anlayış bekleyen ağırbaşlı Galatasaray beklediler ve gördülerde...



Ama artık şımarıklık , yüzsüzlük küstahlık terbiyesizlik boyutuna geldi...



Buna da dur diyecek olanlar biz değiliz... Biz bir yere kadar daha doğrusu...



Ama tepkiyi koyacak olanlar; kulüp yönetici, TD futbolcu vs kesimidir...



Ben yaptığımda hizipçi ayrılıkçı damgası yiyorum...



Üstelikte alenen ırkçılık , şike ve sahtekarlık yapanın bile kollandığı bir ülkede...
 
Cevap: NTV Spor Programları



Maçlarda sürekli NTV aleyhine bağrılsa sesimizi yönetim de duyar belki. Tesislere girişleri yasaklanırsa da akılları başlarına gelir. Taraftardan tepki gelmedikçe taraflı yayınlarına rahatça devam ediyor adamlar.
 
Cevap: NTV Spor Programları



Mahallenin şımarık çocuğu Fenere anlayış bekleyen ağırbaşlı Galatasaray beklediler ve gördülerde...



Ama artık şımarıklık , yüzsüzlük küstahlık terbiyesizlik boyutuna geldi...



Buna da dur diyecek olanlar biz değiliz... Biz bir yere kadar daha doğrusu...



Ama tepkiyi koyacak olanlar; kulüp yönetici, TD futbolcu vs kesimidir...



Ben yaptığımda hizipçi ayrılıkçı damgası yiyorum...



Üstelikte alenen ırkçılık , şike ve sahtekarlık yapanın bile kollandığı bir ülkede...



Türkiye kafa olarak 3. dünya ülkesi. Bunu son 10 yıldır sadece futbol izleyerek bile anlayabilirsiniz.Öyle ki Fenerbahçe'nin hemen her sezon şampiyon olması veyahut şampiyonluğa oynaması gerekiyor. Neden ? Çünkü kulübün yapısını kendilerine kimlik alan taraftarı da zalim,tehditkar,şımarık. İstediği olmayınca vay haline herkesin. Geçen sene polis arabalarının devrilmesi vb. hatırlayın. Ama maalesef bu ülkede bunlar söküyor. Bu ülkede terbiyeli,profesyonel ve işini yapan oldun mu "enayi" damgası yiyorsun.Siyasetçiler Fenerbahçe için ölüp ölüp diriliyor,medya da keza öyle. Bütün yapı Fenerbahçe'nin emrinde şu an.



Fakat bu noktada ayrıldığım nokta bizim taraftarın da tepki koyamaması. Her ne kadar yüzsüzlüğün dik alası desem de Fenerbahçe şike sürecinde düşürüleceğine inanmışken,taraftarının inanmaması ve süreçten baskı ile lobi ile AK-PAK(!) çıkılması sonuç bakımından başarılıdır. Mesela Galatasaray aynı süreçte ne olurdu düşündünüz mü ? Belki o da para namına düşürülmezdi ama emin olun bir şekilde ceza alırdı. Fenerbahçe müthiş baskı yapardı.Zaten medyası,ekonomisi,siyasetçisi Fenerbahçe için ölüyorlar.



10 yılık süreçte Türk futbolunu kanser gibi emen ve destekçisi çok olan bu yapı ile uğraşmak oldukça zor. Hatırlayın Ünal Aysal da buna benzer ve bunu ima eden birşeyler söylemişti. Yani herkes herşeyin farkında aslında ama Fenerbahçe maalesef şu an için mahallenin serserisi ve ortada güvenliği sağlayacak polis yok.Bu serseriden Galatasaray dışında herkes memnun gibi çünkü hiçbiri Galatasaray gibi büyük değil,korunmaya muhtaç.
 
Cevap: NTV Spor Programları



Türkiye kafa olarak 3. dünya ülkesi. Bunu son 10 yıldır sadece futbol izleyerek bile anlayabilirsiniz.Öyle ki Fenerbahçe'nin hemen her sezon şampiyon olması veyahut şampiyonluğa oynaması gerekiyor. Neden ? Çünkü kulübün yapısını kendilerine kimlik alan taraftarı da zalim,tehditkar,şımarık. İstediği olmayınca vay haline herkesin. Geçen sene polis arabalarının devrilmesi vb. hatırlayın. Ama maalesef bu ülkede bunlar söküyor. Bu ülkede terbiyeli,profesyonel ve işini yapan oldun mu "enayi" damgası yiyorsun.Siyasetçiler Fenerbahçe için ölüp ölüp diriliyor,medya da keza öyle. Bütün yapı Fenerbahçe'nin emrinde şu an.



Fakat bu noktada ayrıldığım nokta bizim taraftarın da tepki koyamaması. Her ne kadar yüzsüzlüğün dik alası desem de Fenerbahçe şike sürecinde düşürüleceğine inanmışken,taraftarının inanmaması ve süreçten baskı ile lobi ile AK-PAK(!) çıkılması sonuç bakımından başarılıdır. Mesela Galatasaray aynı süreçte ne olurdu düşündünüz mü ? Belki o da para namına düşürülmezdi ama emin olun bir şekilde ceza alırdı. Fenerbahçe müthiş baskı yapardı.Zaten medyası,ekonomisi,siyasetçisi Fenerbahçe için ölüyorlar.



10 yılık süreçte Türk futbolunu kanser gibi emen ve destekçisi çok olan bu yapı ile uğraşmak oldukça zor. Hatırlayın Ünal Aysal da buna benzer ve bunu ima eden birşeyler söylemişti. Yani herkes herşeyin farkında aslında ama Fenerbahçe maalesef şu an için mahallenin serserisi ve ortada güvenliği sağlayacak polis yok.Bu serseriden Galatasaray dışında herkes memnun gibi çünkü hiçbiri Galatasaray gibi büyük değil,korunmaya muhtaç.





Düşüncelerimiz benzer nitelikte...



İlerleyen zamanda daha geniş kapsamlı yazılar hazırlamayı düşünüyorum...



FENERE DESTEK VERMEYEN BİZDEN DEĞİLDİR ! SONUCUNA DA KATLANIR ! « Designs by AhmetGS17



Futbolu bu hale getiren herkese teşekkürler…. « Designs by AhmetGS17



Bu duruma bizmi getirdik ki cezasını biz çekelim !! « Designs by AhmetGS17



TÜRKİYE’ DE FUTBOL MU?… O DA NE ? « Designs by AhmetGS17
 
Cevap: NTV Spor Programları






Ben bunları paranoyaklık olarak algılamıyorum açıkçası. Fenerbahçe'nin ,Galatasaray'ın 96-2000 başarısından sonra böyle olacağının ibarelerini de Ali Şen zamanında vermişti : "Galatasaray'ın önü kesilmeli"...Fenerbahçe 3 yıl şampiyon olmaz ise bu ülkenin futbolunda huzur kalmaz,çünkü cıngar bir camiadır.Galatasaray olmaz ise sorun yok,çünkü sessiz bir camiadır,işini yapar. Fenerbahçe bu ülkenin popülist kulübüdür,her yaptığı olaydır. Çünkü Türkiye'nin yapısına uygundur. Galatasaray'ın Avrupa başarılarının sonucunda milletin gözü açılınca, Fenerbahçe arkasına topyekun bir destekle,giden popüleritesini canlandırmak için 10 yıllık süreçte her türlü pisliği yaptı.



Ayrıca voleybol konusu açılmışken şunu da vurgulamak gerek :



Medya "spor kulübü" vurgusunu yapıyor Fenerbahçe futbolda başarısız olunca.Zaten Aziz Yıldırım'ın amacı da bu şekilde göz boyamaktı.Mesela millet basketbol,voleybol vb. branşlara bakıp,neredeyse Fenerbahçe'yi dünyanın en büyük 10 spor kulübünden biri yaptı. Bir programda Sergen hakikaten güzel cevap verdi Altan Tanrıkulu'ya karşı : "Yahu Ülker'in altyapısı dahil herşeyini başka bir kulübe ver,o da şampiyon olur. Çok farklı birşey değil ki Fenerbahçe'nin yaptığı"...Yani millet Fenerbahçe propogandasından gözlerini kapamış bu basketbol saçmalığını bile yutuyor.Ülker,spor salonu da yapıverdi karşılıksız peşkeş çekilen arazide. Bunlar neden haber olmuyor? Seyrantepe için ne haberler oldu: "Devlet yapıverdi,Galatasaray'ın değil" diye. Karşılıksız arazi asıl peşkeştir. Voleybol keza M.Ali Aydınlar'ın para pompalamasıdır hadi onu hep yapıyorlar da masa tenisinde Çinlileri getirip Türk statüsünde oynatıp,her branşta başarılı olmaları erkekçe mi ? Futbolu hiç saymıyorum,mahkeme tescilli apaçık şike.



İşte böyle dalavereci bir camia Fenerbahçe. Her yaptığında bir hırt var.O yüzden Aysberg'in görünmeyen yüzüyle ilgilenmek,sarı laciverti kapkara renkler haline getirir :)
 
Cevap: NTV Spor Programları



----







[video=youtube;wV-6mvJnJc4]https://www.youtube.com/watch?v=wV-6mvJnJc4[/video]

art niyetle söylemez bu kadın. öyle şeylere tenezzül etcegini sanmıyorum. yanlışlıkla agzından çıkmıştır. ama tabi biraz daha dikkat etmesi lazım o başka. kadına edilen küfürlere nedesem boş. okadar maçlarda yorum yaptı. hiç böyle bişeyine şahit olmadım.
 
Cevap: NTV Spor Programları



Rıdvan Dilmen'i izleyen varmı bilmiyorum ama dün ilk kez GS yenilgisinden sonra aşırı sinirli gördüm kendisini. Ve analizleride A'dan Z'ye doğruydu. Söylendiği gibi emir alıyor demekki biryerlerden.
 
Cevap: NTV Spor Programları



Bu geceki yayın akışında şunlar var:



22:10 REAL MADRID'IN MAÇLARI

23:00 GALATASARAY'IN MAÇLARI



Galatasaray'ın ŞL'deki kendi sahasındaki maçlar fon müziği eşliğinde verilmiş, bence hoş olmuş. İzlemek isteyenlere duyrulur.
 
Cevap: NTV Spor Programları



Saat 18:00'de özel bir Wesley Sneijder röportajı var,tabi ki Irmak Kazuk yapıyor röportajı,burada da peşinde adamın :)
 
Cevap: NTV Spor Programları



Istedigi kadar Fener yanlisi olsun,beyaz tv gibi sahibinden tut yorumcusuna kadar serefsiz bir kanal degil.
 
Cevap: NTV Spor Programları



NTV Spor'daki maç ne maçı.Değişik tipler oynuyor.3-4 yaşındaki çocukla 14-15 yaşındaki çocukların maçı mı var ne anlamadım?
 
Üst Alt