organik hoşaf projesiyle finale kalma - Sayfa 2 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

organik hoşaf projesiyle finale kalma


Serkan yanlış şeyleri tartışıyoruz... Ben burada programı vs savunmuyorum çünkü program ile ilgili en ufak fikrim yok. Gülse Birsel'in yazısını da sabah okumuştum zaten. TRT yarışması ile bilim arasında bağlantıyı ilk kim kurdu cidden çok merak ediyorum, bilim tv ekranlarında yapılan bir şey değil, ona popüler bilim diyoruz zaten. Herkes tek bir ağızdan bu bilim değil bu bilim değil diyor, doğru bilim değil ama bilim olduğunu iddia eden yok ki zaten.

Gülse Birsel'in yazısında da tuhaflık var... Yahu Çin'deki robot yarışmasıyla bu programın ne alakası var ? Benim bu konuya eğilme sebebim ne program ne icat ne de kız... Benim derdim zihniyetle.

Soner Yalçın gıda endüstrisi konusuna takık bir adam (ki bence takık olmakta haklı) endüstri özellikle 80'lerden sonra koruyucu/kimyasal işini abarttı, 2000'lerden sonra ise iş çığrından çıktı. 5-6 yaşındaki çocuklarda kronik hastalık görülme oranı feci biçimde arttı, 10-15 yıl sonra diyabet ve kanser'deki korkunç rakamlar sebebiyle devletlerin sağlığa ayırdıkları bütçeleri fersah fersah aşması bekleniyor. Yani endüstrinin verdiği zarar henüz tam anlamıyla ortaya çıkmış değil, bunun en büyük nedeni de raf ömrü meselesi... Kullanılan zararlı maddelerin çoğu raf ömrünü uzatmak için kullanılıyor, düşük raf ömrü = sağlıklı/doğal/organik = endüstrinin kar edememesi. Bu nedenle yarışmadaki kızın üzerine çalıştığı konu değerli bir konu. Yapılabilirliğini vs bilmem, ama kesinlikle dalga geçilecek bir konu değil. Soner Yalçın'ın önemsemesinin sebebi de bu.

Bakınız mehmet bey zaten trt yi tartışmıyoruz soner yalçının yazısının içeriğini tartışıyoruz zaten yarışma yada kızla ilgili tartışılacak bir durum aslında yok sadece bu projenin finale çıkması mevzusu insanların akıllarını karıştırdı bunun sebebide insanların bu yarışmanın konseptinin bir girişimcilik yarışması olduğunu bilmiyor olması.

Asıl meselemize dönelim ilk alıntınızda pastörizasyon işleminden geçmeden raf ömrünün uzaltılması adlı bir proje olduğunu söylediniz şimdi eğer pastörizasyon işlemine alternatif bir bakteriden arınma yöntemi bulup buna hiçbir katkı maddesi karıştırmadan ürünün raf ömrünü uzattı ise bu bir buluştur ve oturup ayakta alkışlanmsı gerekir.Ancak böyle bir yöntem yok ise ortada bu sadece pazarlama yöntemi projesi olarak kalır.

Size söyledim bir çok markette sizde ankarada yaşıyorsunuz pastörizasyon işlemi gerçekleştirmeden raflarda satılan katkı maddesiz içecekler zaten mevcut bu olmayan birşey değil.Raf ömrünün uzatılması pastörizasyon işlemine gerek kalmadan ürünün toplanma aşaması ile başlayıp üretim bandında steril ortamlarda doğru sıcaklık şartlarında doğru ambalajlama yöntemleri ile zaten raf ömrü uzatılabiliyor.Bu kızında projesi tam olarak bu.Bu bir pazarlama projesidir gıda endüstirisinin işi abarttığını hepimiz biliyoruz içtiğimiz kolanın içinde neler olduğuna dair en ufak bir fikrimiz dahi yok bununla mücadele etmek tabiiki iyi bir şeydir ancak soner yalçının yazısında anlattığı gibi gıda endüstrisindeki bu saçmalıkların önüne geçecek bir buluş değildir.Çünkü bulunduğu iddaa edilen şey zaten mevcutta olan bir uygulamadır ve insanları tercihleri ortadadır.
 
Üst Alt