Protesto Ediyorum Çünkü Takımımı Düşünüyorum

Bu arada bu konuyu uzun süredir dile getirdiğimi bilenler vardır muhakkak. Bunun üzerinde akademik olarak spor ekonomisi çalışan bir hocama da sunduğum bir takım fikirlerim var. Olgunlaştırmaya çalışıyorum. Ancak bu çok uzun vadeli bir iş ve sadece protesto ile çözülecek bir mesele değil. Daha çok hukuk yolları kullanılmalı.

Protesto sadece katalizör olabilir ama esas darbeyi indirmez.
 
özgür aslan mamalanmiyor mu artik? muhalefet mi oldu ki liselilere? oysaki en büyük kalemlerinden idi.
 
Elbet toprak olup gidecek bu zihniyet asagi yukari kimden bahsediliyor belli, onemli olan genc kisma bu zihniyetin asilanmamasi.
Dedigin gibi uye sayisinin arttirilmasi da bu kutuplasmanin keskinligini bi hayli azaltir.

SM-T110 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

8bin küsür üye var. zaten üye olma koşullarına baktığınızda GS Lisesi üyesi iseniz eşiniz çocuğunuz çok cüzi rakamlara üye olabiliyor. Bu nedenle eski liseliler her seçimde en az 1500 oyu alıyorlar, tabi katılım yüksek olursa. 200 TL aidatın olduğu, kendi aralarında çelik çomak oynadıkları bir yer olamaz Galatasaray. Yazıklar olsun bu köhne zihniyete.
 
Özgür Aslan ve Fatih Derin. Tamam aranızda husumet varsa başka bir yerde halledelim. Sonuçta buradaki ortak noktamız Galatasaray. Fikirlerinizi bekliyorum. neler yapılabilir.
 
Ayrıca bu meseleyi son 1-2 senelik olay veya Galatasaray ile sınırlı düşünmeyin. Dİğer kulüplerde de farklı yapılarla bu tür bir hegemona oluşturulmuş ve aslında karşılıklı kavga görüntüsü altında çıkar ortaklıkları da sürüp gidiyor.

100 senelik ve Avrupa'da bir çok ülkenin toplam nüfusundan fazla taraftarı olan, Porto'dan ve nerdeyse Dortmund'dan daha çok harcama yapan kulüplerin 100 yılda tek Avrupa kupası ve 3-4 çeyrek finali olmasını kötü sportif yönetimlerden başka bir faktörle açıklamak zor görünüyor.

Proje gerek bütün bunlar için. Dediğim gibi sadece muhalefet etmekle olmuyor. Ortaya yenisi koymazsan, mevcut düzeni yıkmak sadece anarşi ve başıbozukluk meydana getirir.
 
15 senedir hatır gönülle başkan-yönetim seçen camia (belki daha öncesi de öyledir yaşım bu kadarına yetiyor) için fazla iyi niyetli yazı olmuş. Emin ol hiçbir şey değişmeyecek, bizim kulüp böyle yapacak bir şey yok.
 
Bu arada bu konuyu uzun süredir dile getirdiğimi bilenler vardır muhakkak. Bunun üzerinde akademik olarak spor ekonomisi çalışan bir hocama da sunduğum bir takım fikirlerim var. Olgunlaştırmaya çalışıyorum. Ancak bu çok uzun vadeli bir iş ve sadece protesto ile çözülecek bir mesele değil. Daha çok hukuk yolları kullanılmalı.

Protesto sadece katalizör olabilir ama esas darbeyi indirmez.

kısa vadedeki çözüm üye sayısı arttırılarak eski zihniyetin etkinliğinin azaltılması. Üye sayısı da mevcut üyelik koşullarına bakarsanız çok zor. Bunun değişmesi için tüzüğün değişmesi lazım. Tüzüğün de bu zihniyette değişmesi imkansız olduğundan ciddi birşeyler yapmamız gerekiyor. Protestoyla sadece kulübün demokratik yapıya kavuşması sağlansın.

O kadar basit bi saçmalık varki, Liseli isen 600 TL verip üye oluyosun, değilsen 10.000 TL veriyorsun. Ama yıllık aidat 200 TL. Yılda maksimum üye olacak kişi sayısı 400. Yani fazla üye artışı olmasın ki bizim gücümüz azalmasın mantığı. ARkadaşlar çok büyük problemlerimiz var demokratiklikle ilgili.
 
Yönetim kurulunu dernek üyeleri değil taraftar seçmeli. Aynı şekilde taraftarın ibra etmediği yönetim, görevine devam edememeli.
 
Klüp herkese açık üyeleşmeye tamamen kapalı. Üye olabilmek için ya Liseli olmak yada Lise tabanından tanıdık bulmak lazım. Herkesi zaten kabul etmiyorlar, hele hele nüfûz sahibi olmayanları asla kabul etmezler.

Böyle halka açık şirket olupda üyeleşmeye kapalı bir şirketin içinde neler döndüğünü öğrenmek gerçekten zor. Klübü yönetim haricinde gerçekten bir derin oluşum yönetiyor. Bu isimleri hepimiz biliyoruz

Bir değişim olacaksa önce bu kişilerin kellesi alınacak sonra sadece borsada halk açık değil gerçek mânâda halka açık olacak. Halka açık olmayan bir yerde asla şeffaflıktan söz edilemez. Şeffaf olunursada hem ekonomik olarak hem de duygu bazında klüp sömürülemez. Artık bu klübe hesap verilebilirlik prensibi yerleştirilmeli.

Klüpte çoğu şey demode. Tüzük, yönetiliş tarzı, kafa yapısı hâlâ eskilerden gelme. Son olarakta artık bu klübün ahbap-çavuş ilişkisinden çıkarılarak yönetilmesi gerekiyor. Tüm bunlar hemen olabilecek saptamalar değil. Zaman istiyor. Bizim acilen şerit değiştirerek bir "U" dönüşü yapmamız şart.

GT-I9300 Tapatalk
 
Ayrıca bu meseleyi son 1-2 senelik olay veya Galatasaray ile sınırlı düşünmeyin. Dİğer kulüplerde de farklı yapılarla bu tür bir hegemona oluşturulmuş ve aslında karşılıklı kavga görüntüsü altında çıkar ortaklıkları da sürüp gidiyor.

100 senelik ve Avrupa'da bir çok ülkenin toplam nüfusundan fazla taraftarı olan, Porto'dan ve nerdeyse Dortmund'dan daha çok harcama yapan kulüplerin 100 yılda tek Avrupa kupası ve 3-4 çeyrek finali olmasını kötü sportif yönetimlerden başka bir faktörle açıklamak zor görünüyor.

Proje gerek bütün bunlar için. Dediğim gibi sadece muhalefet etmekle olmuyor. Ortaya yenisi koymazsan, mevcut düzeni yıkmak sadece anarşi ve başıbozukluk meydana getirir.

Proje üretmek kolay, yapılmak istensin yeterki. Çok basit bişey söyleyeyim mesela. Açsınlar kulübün önünü, üyeliği düzgün bir sisteme soksunlar, kısıtlamaları azaltsınlar, yıllık havadan üye aidatlarından en az 150.000.000 TL gelir elde edilir. Benim aklımda bir proje daha var, yine kulüp sevenlerinin havadan vereceği başka bir şekil. Proje üretilir sorun yönetim biçiminde.
Şeffaf bir yönetim, düzgün bir yönetim şekli olmadığından kulüp yerinde sayıyor. Ben şimdi nasıl gidip forma alayım, nasıl maça ideyim bu düşüncelerden sonra.
 
ÜYE GİRİŞ ÜCRETLERİ
Galatasaray Lisesi Mezunları 600 TL,
Aile Bireyleri 2.500 TL;
Bu Kategoriler Dışındaki Müracaatlar 10.000 TL,
Sporculuktan Üye Olanlar 1.250 TL.

Tartisilacak konu asil bu
 
ÜYE GİRİŞ ÜCRETLERİ
Galatasaray Lisesi Mezunları 600 TL,
Aile Bireyleri 2.500 TL;
Bu Kategoriler Dışındaki Müracaatlar 10.000 TL,
Sporculuktan Üye Olanlar 1.250 TL.

Tartisilacak konu asil bu

Aynen renkdaş, problemin başlangıcı burası. Kendi aralarında çelik çomak oynuyorlar. Yıllık kabul edilecek üye sayısı maksimum 400. yani 1 takvim yılında 10.000 TL cebinde gitsen bile üye olamazsın.
 
Aynen renkdaş, problemin başlangıcı burası. Kendi aralarında çelik çomak oynuyorlar. Yıllık kabul edilecek üye sayısı maksimum 400. yani 1 takvim yılında 10.000 TL cebinde gitsen bile üye olamazsın.

evet maalesef. memlekette dedigin gibi her dalda ahbab cavus iliski var. senin benim gibi garibani kim takar. sadece futbolda degil cogu seyde revizyon sart bu ülkede.
 
Katılıyorum taraftar olaya el atmazsa bu işin çözüleceği yok, barca modelinde olduğu gibi 5 babayiğit genç adam

(spor yöneticiliğinden, ekonomiden, hukuktan vs anlayan) ortaya çıkıp olaya el atıp yönetime geçmeden bu işler düzelmez kimse düzeltemez,

bugün aspor'da Adnan Öztürk'ün tüm konuşmasını baştan sona dinledim ve fikirlerini çok beğendim ama ona bu fırsatı verirler mi bilemem?
 
nedir Barça yı şaha kaldıran. kısa bir alıntı

Yeni yönetim, 3 bacağı olan bir uygulama planı geliştirerek; net hedefler ortaya koyacak; organizasyon yapısını değiştirecek ve korkusuzca agresif adımlar atarak değişimi an ve an gerçekleştireceklerdi. Kulübün yeniden kendi ayakları üzerinde durabilmesini sağlamak amacıyla kendilerine 12 aylık bir süre tanıyan yeni yönetim, yeni organizasyon modelinde ağırlıklı olarak eski yönetimlerin akraba ve tanıdıkları, ambiane bir tanımla “adamları” olan Kulübün tüm eski profesyonel yöneticilerinin görevlerine son verecek, belirlenen yeni organizasyon şemasını geçiş döneminde kendileri doldurarak, iş planlarının “şok fazı” adı verilen başlangıç döneminde 6 ayda organizasyonu ayağa kaldıracaktı. Seçilmiş yönetim her bir ana fonksiyon alanı için çalışma grupları oluşturuyor ve en ağır hasarın olduğu hayati öneme sahip finansal alanda en yoğun çalışmalarını gerçekleştiriyordu.
Yönetim Komitesi 9 kişiden oluşurken, ilk 1 ayda 7 tanesi işden çıkarılıyor, onların görevlerini yeni Yönetim Kurulu devralırken, departmanlar arası eğitim önem kazanıyordu. Geçiş döneminde organizasyonu yönetmek için iyi reputasyona sahip danışmanlar yönetici pozisyonları için işe alınırken, 1 yıl içerisinde üstün nitelikli yeni personel Barca profesyonelleri arasına katılıyordu. Elephant Blue Platformu yönetiminin Kulüpde bir devrim niteliği taşıyan reform projesinin en önemli kısımlarından biri personelin iyi profesyonellerden oluşması olarak ele alınırken, değişen bu durum kısa bir sürede finansal sonuçlara da yansıyor, Kulüp yeni kurulmuş gibi davranarak, spor kulübü yönetim bilgisi limitli olsa da profesyonel kariyerleri başarılı yeni personelin arasına katmaya devam ediyor ve bu yeni Ekibin yarattığı farklılığın etkisiyle, Kulüp daha ilk yıl operasyonel açıdan kara geçiyordu.
 
Galatasaray lisesine düşman olmayalım orası bizim doğuş noktamız.

Liseye değil şu an kulübü yağmalayan liselilere, kulübün gerçek sahibinin taraftar olmadığını anlayamayanlara. Liseyle kimsenin problemi olmaz. Ama etkinliğinin düşürülmesi lazım, kendi aralarında çelik çomak oynamakla kulüp yönetilmez.
 
Ne yapsin cikip Terim'mi oynasin diyen bir CB'nin ve CB'mizin lafinin ustune laf soylenmez diyen bir Spor Bakaninin oldugu ulkede bunlar cok kucuk problemler bence. Yazdigin seylere katiliyorum yanlis anlama.
 
Geri
Üst Alt