Protesto: Hainler - Sayfa 23 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Protesto: Hainler


Cevap: Protesto: Hainler



Hagi geldikten sonra da fikrim degismemisti. En basta yönetim ve yerli futbolcularin bazilari haindir. Artik sagduyulu olma dönemi kapanmistir. Galatasaray cökmek üzere, hatta benim fikrime göre cökmüstür. Kadroyu tamamen yenilemeyecegimize göre 3-4 sene boyunca basarili olacagimizi düsünmüyorum. Emegi gecenlere tesekkürler. Beceriksiz yönetim demek istiyorum ama gercek öyle degil. Göz göre göre Galatasaray´i felakete sürükleyen yönetim beceriksiz degil HAINDIR. Baska bir aciklamasi varsa bunun özür dileyim
 
Cevap: Protesto: Hainler



"Rijkaard otorite kursaymış" diyenler var. Çok komik bence. Yönetimin hocanın arkasında olmadığı, 2-3 maç arka arkaya başarısız olunca göndereceği belli olan hoca takım üzerinde ASLA VE ASLA otorite falan kuramaz, gidici olduğu görününce kurduğu otorite de kaybolur bu bir. Her gelen teknik direktörün işte aynı sebeple takım üzerinde otoritesi vardır, çünkü yeni gelen bir hoca "gidici" değildir, bir süre onun kararları dikkate alınacaktır, bir süreliğine sorumlu hoca değil futbolcular olacak ve ilk transfer döneminde hocanın isteğine göre transfer yapılacağı için oyuncular onun otoristesinde olacaktır. Ne zaman yeni teknik direktörün de suyu ısınır, medya baskısı gelir, başarısız sonuçlar gelir, yönetim de güven vermez, o zaman işte oyuncular kafasına göre takılır, o zaman bastırdıkları (varsa) hocalarına olan kinleri ortaya çıkar, o zaman adamın dediklerini dinlemezler, o zaman da bilerek veya bilmeyerek hocanın kuyusunu kazarlar. Bu kadar basit.



Bunu kırmanın tek yolu var. Yönetim olarak, her zaman ama her zaman hocanın elini oyuncular başta herkes karşısında güçlü tutacaksın. Ona destek olacaksın. İcraatlerinle arkasında olduğunu hissettireceksin. Adamın beğenmediği oyuncuları gönderecek, istediği oyuncuları elinden geldiğince alacaksın. Disiplin kararlarını %100 ve sert şekilde uygulayacaksın. Hocaya saygısızlık edenin gözünün yaşına futbolcu ayrımı yapmaksızın bakmayacaksın. Uzun süreli sözleşme yapacaksın, hatta işler kötü gidiyorsa insanlar onu gidici bilmesin diye inadına sözleşme uzatacaksın (tabi güveniyorsan ama getirirken güvendiğin adama bir süre sonra güvenmiyor olmak için hem çok ciddi bir süre geçmiş olması, hem de isteklerini yerine getirebilmiş olman lazım.) Başarılı olmak için uzunca bir vakit vereceksin, uzun vakti olduğunu da camiaya, oyunculara hissettireceksin. Şimdi Hagi göreve gelince oyuncular bir gaza geldi, bir performans artışı oldu, işte onlar yukarıdaki duruma bağlı. İddia ediyorum; yönetim Ankaragücü maçından sonra çıkıp; "Kim ne derse desin biz Rijkaard'a güveniyoruz, kendisi ile de anlaştık, sözleşmesini uzattık, 4 sene daha takımın başında kalacak, biz de onu takımın başına yeni gelmiş gibi sonuna kadar arkasındayız. Onun direktifleri doğrultusunda da şu şu şu oyuncuları da disiplinsizlik veya yetersizlik sebebiyle affetmek olmaksızın kadro dışı bıraktık. Bunun kadromuzu daralttığının farkındayız, transfer çalışmalarımıza da şimdiden başlıyoruz. Bu seneki sportif başarıyı da öncelik olmaktan çıkarttık, bu seneyi sadece önümüzdeki senelerin planlaması ve hazırlığının bir parçası olarak görüyoruz. Rijkaard bu planlamanın tamamen başında olacak kişidir. Camiamızın ve medyanın bunu bilmesini ve Rijkaard'a destek olmasını istiyoruz" deseydi (bu yönetimin bunu yapmayacağını biliyorum ama varsayın ki dedi) Fenerbahçe maçında sahaya çıkacak 11 en az pazar günkü 11 kadar disiplinli ve mücadeleci oynayacaktı, yenerdik yenilirdik onu bilemem ama öyle olacaktı.



Bu Rijkaard'ın kadrosu kötü değildi, işte Bursa'dan şöyle iyi, Sivas'dan böyle iyi demeyi de bırakın artık. Adamın kadrosu çağ dışı kalmış Türkiye standartlarında bir futbol oynamak için iyiydi elbette evet ama adamın istediği futbolu oynatmak için YETERSİZDİ. Bunu kabul edin. Şu örneği 871263812736 kere verdim, çeşitli ortamlarda, eğer denk gelmediyseniz siz de okuyun. Bu adam Fransız yemeklerinde uzman bir aşçı ve Fransız yemeği yapmaya geldi. Eğer Fransız Yemekleri yapmakta usta bir adamı mutfağınıza davet ettiyseniz, "sen bize ne yemeği yapacaksın?" diye sormaya gerek var mı? Yok. Adam da bilir, siz de bilirsiniz bunu. O sebeple adam geldikten sonra "neden illa Fransız yemeği yapıyor?" diye sormak kadar abes birşey yok. Adam Fransız yemeği yapacaksa Fransız yemekleri için uygun malzemeler lazım. Adama İşkembe, kokoreç falan verseniz bile adam onlardan Fransız yemeği'ne benzer birşey yapmaya çalışır. Tabi ki de pek güzel olmaz. Bu adama "Elindeki malzemeye göre yemek yap" veya "Bak köşedeki işkembecide seninkinden daha dandik kokoreç, daha kötü işkembe var ama adam mis gibi çorba yapıyor" demek kadar abes birşey olamaz. Adamın işi o yemeği yapmak değil çünkü. Burada Fransız yemeklerinde usta aşçı Rijkaard, Fransız yemekleri total ve modern 4-3-3'ü, kaliteli işkembe ve kokoreç Galatasaray'ın Bursa ve Sivas'a göre kaliteli kadrosunu, daha kötü işkembe ve kokoreç de Bursa ve Sivas'ın kadrosunu temsil etmekte. Günümüzün tartışmasız en güncel, en gelişmiş, en üst seviye futbolu olan Total 4-3-3'ü oynamak istiyorsanız Rijkaard gibi işin uzmanı bir adam getirmek zorundasınız ama ona da malzemesini vermek zorundasınız, bu iş bu kadar ve bu derece basittir. Adamın "kadrom kalitesiz veya yetersiz" açıklamasını yapması da bu yüzdendir. Üstelik bu benzetmede Rijkaard lehine şu fark vardır. İşin ustası bir aşçıya istediği malzemeleri eksiksiz getirirseniz o aşçı 1-2 günde mükemmel yemekler yapmaya başlar. Ancak en mükemmel futbolcuları da getirseniz onlardan yemek yapmak yine de belli bir süre alacaktır.



Servet hain oldu çünkü açıkça Rijkaard'la anlaşamadığı belliydi ve Ankaragücü maçında olan bitenin umrunda olmadığını açıkça belli etti. Olan bitenin umrunda olmamasının da tek açıklaması vardı Rijkaard'dan memnun olmaması ve gitmesini istemesi. Bunu maçtan sonra yaptığı "bana güven duyulursa iyi oynarım" gibi yüzsüzlüğün daniskası bir açıklama yapmasından da anlayabilirsiniz. Elano zaten çok az oynadığı için ona bu maçtan dolayı hain diyemem. Geçen seneki performanslarını işin içine karıştırmanın bir manası yok, ayrıca geçen seneki Elano'yu yerin dibine sokanlardan birisi değilim. Pino ise ileriye çıkmakta ve pas yapmakta zorlanan bir takımın kanadında oynamıştı şimdiye kadar. Her topu alışında karşısında 2-3 kişi vardı. Çok bencil oynadığına ve başarılı olmadığına katılıyorum ama bencillik Fenerbahçe maçında da aynen devam ediyordu. Sadece bu sefer ileri uçta teke tek kaldığı anlarda çalımları daha başarılı oldu, ileri uçta oynadığı için de defansın arkasına sarkma şansı buldu. Ayrıca orta sahası ve defansı sihirli değnek değmiş gibi pas yapmaya çalışan bir takımda hücum oyuncularının performansının artması da gayet normaldir. Ancak değen sihirli değneğin Hagi'nin taktik zekası olduğunu zannedenler çok yanılırlar çünkü Rijkaard aynı adamlardan aynı pasları yapmasını istediğinde bunu başarmak için çabası olmayan oyuncular pazar günü pas yapabilmek için deli gibi çırpındı, deli gibi boş alan aradı, deli gibi çalıştı. Aradaki fark buydu. Yeni teknik direktör, otoritesi ve gazı geçtiğinde aynı pasları yapamayacaklarını göreceksiniz.



%100 Katılıyorum.
 
Cevap: Protesto: Hainler



5 ayda hicbirsey degismemis, mustafa yucedag biraz isi sova dokmeseydi bu isin sonunu gorebilirdik
 
Üst Alt