- 12 Ocak 2013
- 48.756
- 56.167
- 4.128
Teknik Direktörümüz Fatih Terim, kalecimiz Fernando Muslera ile birlikte UEFA Şampiyonlar Ligi A Grubu üçüncü haftasında oynayacağımız Real Madrid karşılaşması öncesi basın toplantısı düzenledi.
İlk olarak Real Madrid’in genel durumu hakkında konuşan Teknik Direktörümüz Fatih Terim, “İspanyol misafirlerimiz için antrenmanı 15 dakika ileriye aldık, bunu söyleyeyim ki UEFA’da duysun. Antrenman saatini normalde değiştirmememize rağmen trafiği de düşünerek böyle bir misafirperverlik gösterdik. Yarın muhakkak ki önemli bir maça çıkacağız. Grup sıralaması için en kritik maçlardan bir tanesi olarak gözüküyor. İspanyol basını dahil olmak üzere dünya üzerinde kimse grupta Real Madrid’in dördüncü sırada olmasına pek alışkın değil. Adınız Real Madrid olunca en ufak bir olayda bile tepkiler farklı oluyor. Nasıl Türkiye’de çalkantılar oluyorsa orada da oluyor. Bizim için çok önemli bir maç. Kazanırsak ne olacağını, kaybedersek nasıl bir durumla karşılaşacağımızı biliyoruz. Ben Zidane isminin dünya futbolunda tartışılır bir tarafı olmadığını düşünüyorum. Tüm takımların böyle dönemleri olabilir. Rakibimiz son Mallorca maçına kadar liderdi. 6-7 oyuncusunu dinlendirecek kadar kredileri var demek bu. Şu anda da ikinci durumdalar. Bunların büyük takımlarda yaşanabilecek şeyler olduğunu düşünüyorum. Zidane’ın bunun altında kalkabilecek tecrübe, bilgi ve birikime sahip olduğunu düşünüyorum. Ben Zidane isminin tartışılacak bir isim olduğunu düşünmüyorum. Bizden sonra oynayacakları El Classico maçının ertelenmesi de onları mental olarak rahatlatmıştır. Bizden hemen sonra Barcelona ile oynamayacak olmaları da mental anlamda bir avantaj sağlamıştır” cevabını verdi.
Takım savunması açısından lig ve Şampiyonlar Ligi maçlarında, ekibimizin gösterdiği performans hakkında gelen soruyu Teknik Direktörümüz Fatih Terim, “Real Madrid takımını mutlaka konfor alanının dışına itmeliyiz. Ne zaman oyunu kontrol edeceğiz ne zaman topu rakibe bırakıp geçiş oyunlarını değerlendireceğiz bunu iyi planladık. Alan ve adam markajımızın en üst seviyede olması gereken bir maç. Rakibimiz hücum üstünlüğü çok yüksek olan bir ekip. 15 tane gol atmışlar, bu gollerin 7’si geçiş hücumunda gelmiş. Oyunun her yönünü iyi oynayabilen bir takım. Rakipleri topa sahip olduğunda bazı defansif problemleri var, ona bir itirazım yok. Bunu da iyi değerlendirmeliyiz. 90 dakika boyunca konsantrasyonumuzu kaybetmememiz lazım. Rakibimiz 10 kişi kaldığında bile konsantre değilsek neler olabileceğini gördük. Real Madrid oyunun kontrolünü kendinde tutmaya çalışan bir takım. 50. dakika ile 65. dakikalar arasında topun kendinde olmasını sağlayan bir takım. Böyle takımlara karşı bir saniye bile oyunun dışında kalamazsınız. Bizim sezon başından beri kendi sıkıntılarımız var. Onları bu maç yapmamamız gerekiyor. Merkezde kaybedilen, kolay kaybedilen toplar bizim için sıkıntı yaratabilir. Dikkatli olmamız gerekiyor. Topa sahip olmak isteyen, çok ani yön değiştirebilen bir ekipler. Kenarları da iyi kullanıyorlar, merkezde her işi yapabilen Benzema ve içeri kat eden Hazard gibi isimlere sahipler. Çok çabuk bir oyuncu olan Viniscius ile beraber tehlikeli bir takım Real Madrid. Maçın başından itibaren 90 dakikayı çok dikkatli ve iyi oynamalıyız.
Böyle maçlarda oyuncularıma hep şunu söylüyorum. Real Madrid ile oynamak kura çekerken şanssızlık gibi gözükse de aslında şanstır. Oyunculara kendini gösterme imkanı sunuyor. Dünyanın izleyeceği bir podyuma çıkıyorlar. Burada kayıtsız şartsız konsantre olmaları gerek. Kendilerini ifade etmeleri gerek. Real Madrid gibi takımlara mağlup olduğunuz zaman size kimse bir şey demez. Avantajdan bahsettiğim budur. Çok kısa bir süre önce Paris Saint-Germain ile oynadık. Kaybetmemize rağmen maçtan sonra taraftarımız tribüne çağırdı. Bu son zamanlarda Galatasaray taraftarının kazandığımız maçlardan sonra bile yaptığı bir şey değil. Demek ki o oyunu, isteği beğenmiş ki mağlup olmamıza rağmen taraftarımız buna bir karşılık veriyor. Bunu oyuncunun iyi değerlendirmesi, kaybetmekten ve hata yapmaktan korkmaması lazım. Bu tip maçlar oynayarak kazanılır. Kaybettiğimiz zaman bile taraftarımızın ‘kaybetmemize rağmen bugün oynadığımız oyundan memnunum’ demesi, sizin kayıpta dahi kazanmanızı sağlamıştır. Böyle maçlarda her zaman oyuncularıma bunu söylerim, Real Madrid gibi takımlarla oynamak her zaman şanstır. Oyuncularımızın kendini göstermesi, bütün dünyanın bu maçı seyretmesi onları podyuma çıkarıyor. Onların kendini ifade etmesi gerek. Real Madrid olur, Barcelona olur, PSG olur, Manchester olur. Her zaman gelmez, geldiği zaman da iyi değerlendireceksin. Güncel değeri 1 milyarın üstünde olan ikinci bir takımla oynuyoruz, aşağı oynamıyoruz zaten” şeklinde cevapladı.
İlk olarak iç saha maçlarımızda taraftarımızın yarattığı atmosfer ile ilgili gelen soruyu Fernando Muslera, “Tabii ki taraftarlarımızı arkamıza alarak; 50.000’den fazla taraftar ile beraber mücadele etmek bize ekstra bir güç veriyor. Rakiplerimiz için de zor bir ortam. Rakibiniz Fenerbahçe, Beşiktaş, Real Madrid olabilir. İsim hiç önemli değil. O motivasyon mutlaka oluyor. Yarın oynayacağımız maç bizim için çok önemli, bu tip maçlarda da taraftarımız 90 dakika boyunca bizim arkamızda oluyor. Yarın da böyle olacağına dair bir şüphemiz yok. Taraftarımız, rakibimiz için o sahayı yine cehenneme çevirecektir” diyerek cevapladı.
Taraftarımızın yarın oynayacağımız Real Madrid maçına verdiği önem ile alakalı gelen soruya Fernado Muslera, “Real Madrid’e karşı oynuyorsanız mutlaka çok önemli bir maçtır. Grubun en önemli maçlarından biri, taraftarın da böyle düşünmesi gayet doğal. Yılın maçı diye nitelendirmeyelim tabii ki ama bizi çok önemli bir maç bekliyor. Taraftarımızın da bu maç için heyecanlanması normal. 2013’te Real Madrid’e karşı çok önemli bir eşleşmeye çıkmıştık. Neredeyse rakibimizi eliyorduk. Oynadığımız oyun, attığımız goller ve taraftarımızın yarattığı atmosfer inanılmazdı. Şimdi yine aynı atmosferi yaratacaklarına şüphem yok. Yarın çok önemli bir maça çıkacağız, taraftarımızın da desteğiyle umarım güzel bir sonuçla ayrılacağız” cevabını verdi.
Kalecimiz Fernando Muslera’ya Real Madrid’e karşı 4. maçında oynayacağının hatırlatılması üzerine, “Real Madrid ile bu kadar maç yapmamız, şampiyon bir takım olduğumuzu ve Şampiyonlar Ligi’ne alışık bir ekip olduğumuzu gösteriyor. Yarın da Real Madrid’e karşı oynamak beni gururlandıracak. Bir futbolcu olarak kulüpler bazındaki en önemli turnuvada böyle bir maça çıkıp; büyük bir takıma karşı oynamak beni gururlandırıyor. Galatasaray benim ikinci evim gibi oldu. Burada çok önemli başarılara imza attım, 5 kere şampiyonluk yaşadım. Birçok Şampiyonlar Ligi maçı oynadık, bu yüzden bir kez daha Real Madrid ile oynayacak olmak beni hem heyecanlandırıyor hem de mutlu ediyor” sözlerini kullandı.