Sunu biraz acayim, biraz zamanim var, nostalji de yapariz... Her sezonun kendi kurali, kendi bir al veri vardir... Örnek vereyim, Besiktas... BJK´nin belkide yükselisi, 13/14 sezonunda bir sene, yada iki sene ertelendi. Bilic döneminin kirilma noktasi. BJK yine "uzay takimi" seklinde baslamisti. Real Madrid macindan sonra da, belirli hesaplar yapiyorlardi. Tam Gaz, 80 bin seyirci ile futbol sölene hazirlanirken, aldiklari maglubiyet ile tam bir kaosa gömüldüler. Hem kritik maglubiyet, hem de 4-5 mac seyirci cezasi aldi. Bilic bir daha istedigi gibi toparlayamadi kulübü. Ancak iki sene sonra Senol gelince, takimin potansiyali ortaya cikmaya basladi yeniden.
Yada 11/12 Antep, Galatasaray maci. 4-2 kaybettigimiz mac. Hakemden sikayet ediyoruz bir iki pozisyondan dolayi, ama muhtemelen son yillarda yasadigimiz en büyük katliamdi. Merk bile cildirmisti Lig TV´de, maclari yorumlarken ki, genelde parasina bakip, yayinci kurulus, ile hakemleri savunurdu. Galatasaray o mactan sonra, bir dönüm noktasi yasadi. Ya daha da hirslanacaktik, ya da "bizi katlediyorlar, mücadele etsek de ne yazar" deyip, büyük bir motivasyon kayibina neden olup, pes etmeye baslayacaktik. Biz orada bir cikis bulmayi tercih ettik.
Ve sonra Fenerbahce-Galatasaray maci. Bana göre piskolojik üstünlügün elimize gectigi mactir. Iyi gitsek de, bilancomuz cok kötüydü Fenerbahce ile son yillarda. Mesele sadece Kadiköy olmaktan cikmisti. Tam 13 mactir, sadece bir tane galibiyet almistik Fenerbahce ile son 6-7 sezonda. Taraftarin icinde, sanki iyi gidis Fenerbahce macina kadar olacakmis gibi bir hissiyat da vardi. Bunun adeta bir tercümesi gibi, bir yarisma programinda, o ara binlerce kez paylasilmis, bir bayan bir kiz taraftarimiz vardi. Kaybedersek de, onlari bir galibiyet ile ugurlariz ikinci lige, demisti. Piskolojimizi bir nevi ortaya koyuyordu.
Sonra ciktik, yillar sonra oynadigimiz en iyi oyun ile, Fenerbahce´yi sahaya gömerek, mutlu sona ulastik. Ve Fenerbahce ile makasi o mactan sonra, her hafta acmaya basladik. Fenerbahce her kupada, iki sene cok agir ezilmisti bize karsi o mactan sonra.
Bu 13 maclik kuruluk döneminde, diger bir kirilma maci da, hocasiz ciktigimiz Fenerbahce macidir 2007/2008 sezonunda. Uzun yillar arasinda tek galibiyetimizdi, ama birden rüzgari lehimize cevirmisti. O maci kaybetsek, yada hatta berabere bitirsek, bana göre sampiyon olamazdik. Fenerbahce o sene CL´de basarisi ile, iyicene yelkenleri acmisti.
Yada IBB maci. IBB gibi takimlar, sampiyonluk yarisindan kolay kopabilir. Sana geldiler mi, cakip eve yollayacaksin böyle kritik macta. Ama biz kendi evimizde onlara galibiyeti verip, cikislarini sürdürmelerini sagladik. Benzer olaylari da, Sivaspor ile yasamistik, daha Skibbe ile dolu dizgin sampiyonluk yarisi icerisindeyken. Bir türlü dis geciremedik, onlari gecme firsatimiz varken, sonuc olarak sampiyonluk yarisindan koptuk. Hem Ligde, hem kupada, yendiler bizi... O mactan sonra tablo su sekildeydi.
Super Lig - Spieltagsubersicht - 17. Spieltag 08/09 | Transfermarkt
Sivasspor´u yensek, 36 Puan ile lider biziz, ve belkide sampiyonluk icin, rüzgarlari arkamiza almis olacaktik. Sonrasi zaten malum. Biz bir daha dahil olamadik yarisa, Sivas ise o motivasyon ile uzun süre götürdü iddiasini, üzerlerine Mustafa Denizli müneccimligi ile cökene kadar.
Bunlar bir kac örnek...
Yani sezonun sana verdigi imkanlari, git gelleri, lehine kullanmayi bilmen lazim sampiyonluk icin. Bu sene ise, böyle imkanlarimiz vardi yine. Besiktas cok puan toplasa da, sallana sallana gidiyor. Fiko, Senol gerginligi ile baslamislardi sezona. Senol hoca transfer politikasindan memnun kalmamisti, ve sikayetini acik bir sekilde belli etmisti. Fiko oturmus kadroyu yok edip, zora soktu resmen hocasini. Bizim ile oynadiklari derbi, bir kilit maciydi yine. 2:0´a getirdikten sonra, o maci kazansak, BJK belki bukadar önde olmayacakti. Ama bizim motivasyon depolayacagimiz mac dönüp, onlarin motivasyon depoladigi maca döndü.
Yada tam toparlanmaya baslamis Fenerbahce´ye, vermeyeceksin o galibiyeti, onlarda o mac ile yeniden zirve yarisina ortak olmus oldular.
Bu firsat maclari, bir sampiyonluk yarisi icerisinde cok önemlidir. Cok underrated kalan, bu olayin bir piskolojik boyutu var... Ve bunu hic bir istatistik, hic bir sayisal denklem hesaplayamaz, yada günümüzde diyelim, ve düzeltmis olalim.
Özellik ile senin direk rakiplerin ile oynadigin maclar, seni sampiyonluk yarisinda pozitif, yada negatif sekilde etkileyebiliyor. Yada bazi dönemler vardir, hakemi de yenmelisin, yada katliamdan sonra, sonraki maclarda ayni tempo ile durmadan, devam oynamalisin.
"Bu hakemler bizi zaten dograyacak, biz en iyisi macta ve mactan sonra hakem ile ugrasalim" dedigin vakit, bir suclu bulmus oluyorsun, bir bahane. Bu reaksiyonu verdigin an takim olarak, o sezon cöpe gider zaten.