Forumda konuşulduğu üzere Riekerink'e karşı medyada çok hızlı bir linç kampanyası başlatıldı. Değişiklik, kısır futbol gibi eleştiriye açık yönleri mutlaka var. Ancak bu linç kampanyası daha çok kişiler üzerinden yürüyor. Ancak ben forumdaki genel kanının aksine problemin kaynağının Selçuk olduğunu düşünmüyorum. Bunun içinde birkaç gerekçem var.
Öncelikle medyadaki yorumlar belli bir güne kadar bu kadar olumsuz değildi. Selçuk'un yedek kalma ihtimali dahi olumsuz karşılanmıyordu. Ne olduysa belli bir günden sonra daha Selçuk oyundan alınmadan bir saldırı başlatıldı.
İkinci olarak ben Selçuk'un oyununa yönelik eleştirileri haklı bulsam da adamın karakterine yönelik eleştirilere katılmıyorum. Bence Selçuk'un ne Sneijder ile ne de bir hoca ile sorun yaşadığını zannetmiyorum geldiği günden bu yana. Herşeyine laf edebiliriz ama bu adamın sorun çıkarttığı gibi bir eleştiri yeterince adil gelmiyor bana.
Ve üçüncü olarak da Selçuk'un Milli Takıma alınmamasının yeterince gündem olmaması meselesi var. Terim Hakan ve Selçuk'un Arda ile aynı gerekçelerden değil farklı gerekçelerden kadroya alınmadığını söyledi. Ortasahada Ozan, Okay gibi gereksiz ve bence Selçuk'un tırnağı etmeyecek adamlar oynarken Selçuk'un olmamasına tepki gösterilmesi normal bir davranış olacakken bunu yapmadılar.
Tabi bir de Riekerink'e yönelik linç kampanyasının Selçuk olayı ile sınırlı kalmadığını, adamın teknik yetersizliğinden, karizma eksiklğinden vs. devam ettiğini görüyoruz. Halbuki aynı adamlar Hamza'yı yere göğe sığdıramıyordu..
Peki ne olduda rüzgar bir anda tersine döndü? Herşey 5 Eylül'de başladı. O gün kendisine sorulan yersiz, hadsiz soruya bir teknik direktör ya da bir meslektaş saygınlığı, olgunluğuna yakışmayan cevap veren şahıs bütün olayın terse dönmesini sağladı bence. O günden sonra Galatasaray'ın ilk iki maçtaki 6 puanı, Tolga Ciğercisi, Sniejder'in gayreti, Eren'in klası konuşan medya herşeyi bırakıp Riekerink'in yetersizliği ve daha gerçekleşmemiş bir Selçuk olayına yoğunlaştılar.
Benim görüşüm taraftarın Selçuk-Sneijder ikilemi tuzağına düşmemesi lazım. Benim 3-4 senedir her fotoğrafta, her maçta ve her antrenmanda gördüğüm böyle birşeyin olmadığı yönünde. Yedek kalabilirler, beraber oynayabilirler. Önemli olan Galatasaray'a fayda vermeleri. Bu ikiliden Riekerink'e de zarar gelmez. Zira bu hocanın kalmasını sadece Sneijder değil, Selçuk başta olmak üzere yerliler de istedi. Sorun sorumsuz ve adaletin olduğu yerde olmadığını gösteren bir teknik direktörün açıklamaları ve o kişinin medyadaki silahşörlerinin 5 Eylül gecesinden itibaren başlattıkları balon sorunlardır.
Öncelikle medyadaki yorumlar belli bir güne kadar bu kadar olumsuz değildi. Selçuk'un yedek kalma ihtimali dahi olumsuz karşılanmıyordu. Ne olduysa belli bir günden sonra daha Selçuk oyundan alınmadan bir saldırı başlatıldı.
İkinci olarak ben Selçuk'un oyununa yönelik eleştirileri haklı bulsam da adamın karakterine yönelik eleştirilere katılmıyorum. Bence Selçuk'un ne Sneijder ile ne de bir hoca ile sorun yaşadığını zannetmiyorum geldiği günden bu yana. Herşeyine laf edebiliriz ama bu adamın sorun çıkarttığı gibi bir eleştiri yeterince adil gelmiyor bana.
Ve üçüncü olarak da Selçuk'un Milli Takıma alınmamasının yeterince gündem olmaması meselesi var. Terim Hakan ve Selçuk'un Arda ile aynı gerekçelerden değil farklı gerekçelerden kadroya alınmadığını söyledi. Ortasahada Ozan, Okay gibi gereksiz ve bence Selçuk'un tırnağı etmeyecek adamlar oynarken Selçuk'un olmamasına tepki gösterilmesi normal bir davranış olacakken bunu yapmadılar.
Tabi bir de Riekerink'e yönelik linç kampanyasının Selçuk olayı ile sınırlı kalmadığını, adamın teknik yetersizliğinden, karizma eksiklğinden vs. devam ettiğini görüyoruz. Halbuki aynı adamlar Hamza'yı yere göğe sığdıramıyordu..
Peki ne olduda rüzgar bir anda tersine döndü? Herşey 5 Eylül'de başladı. O gün kendisine sorulan yersiz, hadsiz soruya bir teknik direktör ya da bir meslektaş saygınlığı, olgunluğuna yakışmayan cevap veren şahıs bütün olayın terse dönmesini sağladı bence. O günden sonra Galatasaray'ın ilk iki maçtaki 6 puanı, Tolga Ciğercisi, Sniejder'in gayreti, Eren'in klası konuşan medya herşeyi bırakıp Riekerink'in yetersizliği ve daha gerçekleşmemiş bir Selçuk olayına yoğunlaştılar.
Benim görüşüm taraftarın Selçuk-Sneijder ikilemi tuzağına düşmemesi lazım. Benim 3-4 senedir her fotoğrafta, her maçta ve her antrenmanda gördüğüm böyle birşeyin olmadığı yönünde. Yedek kalabilirler, beraber oynayabilirler. Önemli olan Galatasaray'a fayda vermeleri. Bu ikiliden Riekerink'e de zarar gelmez. Zira bu hocanın kalmasını sadece Sneijder değil, Selçuk başta olmak üzere yerliler de istedi. Sorun sorumsuz ve adaletin olduğu yerde olmadığını gösteren bir teknik direktörün açıklamaları ve o kişinin medyadaki silahşörlerinin 5 Eylül gecesinden itibaren başlattıkları balon sorunlardır.