Bu aralar Fatih Terim'in eli güçlü değil. Son Arda çekişmesinde kaybeden taraf oldu. Bu oyuncuları ilk çağıracağı anda ''neden zamanında almadın'' diye eleştirilecekti. Her ne kadar kendisi istemiyor olsa da telkinler üzerine almak zorunda kalınca ihale üstüne kaldı. Zayıflığı gören saldırıyor haliyle. Yılların birikmişliği var tabi. Böyle sivri karakterler için bu tehlike her zaman vardır. Siz nasıl güçlüyken gider yaparsanız devran dönüp güçsüz düştüğünüzde size daha fazlasını yapıyorlar. Mesela Fener'de işler kötü gittiğinde Aziz Yıldırım da benzer şeyleri yaşıyor ama o Fener'i kullanarak kapatıyor işin üstünü. Şu an Terim'in bu şansı yok çünkü arkasında bir kulüp yok. Bizde olsaydı kimse bir şey diyemezdi mesela.
Ama Terim de akıllı birisi. Milli takımın problemlerini, puantajdaki sıkıntımızı dikkati farklı tarafa çekerek kapatıyor. Her ne kadar kendisinin bir kaç kişi tarafından böyle rövanşist şekilde eleştirilmesi canını sıkıyor olsa da bunu kullanabilmesi için bu eleştirilerin var olmasına ihtiyacı var. Garip ama böyle.
Ama yine de hocanın böyle çekişmeleri kaybetmesini istemem. Galatasaraylı tarafım ağır basıyor böyle durumlarda.
Bu yüzden işlerin yoluna girip kupaya gitmemizi çok isterim. İşlerin tersine döndüğünü izlemek çok güzel oluyor öyle zamanlarda. Euro 2016'ya gidiş sürecinde de benzerini yaşamıştık. Onca eleştiriden sonra İzlanda maçı kazanılınca basın toplantısına alkışlarla çıkmıştı.
Hatta 2008'de de. Zaten Fatih Hoca bu çekişmeleri sürekli kullandığı için o varken hep bunlar oluyor. Ama kulüpteyken işler farklı oluyor tabi. Arkanda taraftar varken karşına çıkamıyorlar kolay kolay. Ama milli takımda olmayı hoca seçti ve bunlara da katlanacak haliyle.