İlk Fransa maçı efsaneydi. Sadece attığımız 2 gol değil oynadığımız savunma oyunu nefisti. O maçtan itibarense kademe kademe oyunumuz düştü. İstikrarlı şekilde koruduğu tek şey mücadele gücü oldu ki yılda taş çatlasın 7-8 kere toplanan adamlara milli değerlerin bu kadar laçkalaştığı bir devirde bu azmi verebilmek ciddi teknik direktörlük becerisi. O konuda hakkını verdim zaten. Ki bu becerisi bize iyi top oynamadığımız Andorra-Arnavutluk maçında biraz şansla karışık galibiyeti getiren etmenlerdi. Bugünse ilk yarıda sol bek tarafından 3 karşı karşıya pozisyon vermemize rağmen hiçbir taktiksel hamle yapmadı. Kaan-Zeki değişikliğinde Dusseldorf'da 6 gibi de oynayan Kaan'ı ortaya alıp savunma yönü daha iyi olan Ozan'ı sağbek yapabilecekken Ozan'ı ortada tutup takımın hiç çıkamamasına neden oldu. Kenan sahaya mücadeleden başka bir şey koyamazken Cenk'i, Yusuf'u kenarda oturttu, Burak'ı 90 dakika çıkaramadı. Bugün işin doğrusu kaybetmek için her şeyi yaptı ama Mert'in ve tandemimizin muazzam performansından adamların verilmeyen penaltısına, ilk şutumuzun gol olmasına kadar bütün şans faktörleri bizim lehimize işledi. Aynı biz 89'da karambol golü bulana kadar maçın adam akıllı tek pozisyonunu bulan Arnavutluk'a karşı olduğu gibi. Takımda muazzam bir potansiyel var ama evlatçılığı, ezberleri, korkaklığıyla önünü tıkamak için elinden geleni yapıyor. Fatih Terim'den şanslı ve muhtemelen daha iyi olduğu tek konu evlatları olarak nitelendirdiğim vasıfsız topçuların kendisine hiçbir şartta sırf çevirmeyip en azından işin mücadele tarafından hiç tasarruf etmemeleri. Bu konuda hakikaten ülkedeki herkesten daha iyi iş yapıyor.
sen şenolu hep eleştirip ortaya bir gerekçe koyamadın ben de sana bunun yanlışlığını hep izah ettim. Milli takım hocası olarak da sana gerçekleri göstermiş oluyor bundan sonra şekle değil içeriğe bakmaya başlarsın umarım 
Bu senin hayatın için de oldukça müspet sonuçlar doğuracaktır... İleride bana müteşekkir olacaksın... Aysal iflas etmiş diyollar 
