Alper abiden aldığım izinle asıl nöbet acılana kadar bu çatı altında yeniden buluşmamıza izin verildi.Medyada şimdiden isimler dönmeye başladı.Onyekuru,shaqiri ve balotelli gibi.Buyrun hem transfer konusalim,hem takimin durumunu,hem fatih hocayi eleştirelim,hem de sohbet edelim
- Durum
+1905
Eyvah
Fatih Terim: "Zaten hangi oyuncuları istediğimizi biliyorsunuz. İnşallah alırız." Dün söyledi hoca bunu. Onyekuru garanti gibi,balotelli de doğru geliyo
İlk sayfa :s
Brescia'dan ayrılması büyük ihtimalle kesinleşen Mario Balotelli, ara transfer için Galatasaray ve Toronto FC arasında seçim yapacak. (Gazzetta)
Yalandır ya
Sevgili renktaşlar dün gösterdiğimiz büyük özveriye rağmen maalesef bu sezonun laneti olan son dakikalarda gol yeme huyumuz kendini tekrarladı ve yine hüsrana uğradık. Oyuna oldukça iyi başladık, önde bastık, rakibe fiziksel olarak üstünlük kurduk ama bunları ne yazık ki doksan dakikaya yine yayamadık. İkinci yarıda takımın ne kadar yorulduğunu hep birlikte gördük. Burada fatura teknik ekibe yazar.
Günümüz futbolunda atletik yapının ne denli büyük bir öneme sahip olduğunu görüyoruz. Takımımızın en büyük sıkıntısının ağır ve yaşlı bir takım olduğu aşikardır. Dikkat edin atletik açıdan iyi durumda olan oyuncularımız özellikle Avrupa maçlarında en öne çıkan isimlerimiz oluyor. Lemina, Luyindama ve son maçta gördüğümüz gibi Ömer Bayram. Ömer bu konuda harika bir örnek çünkü teknik açıdan bir orta sahanın özelliklerini taşımamasına rağmen atletik özellikleriyle bu kusurunu örtebiliyor, hatta tekniğiyle Barcelona ile ismi geçen Seri'den bu bölgede çok daha verimli performans gösteriyor.
Bir takımın en atletik oyuncuları ise genelde kanat ve bek oyuncularıdır. Özellikle UCL'deki takımların söz konusu mevkilerdeki futbolcularının adeta uçtuklarını görüyoruz. Bir de gelin bizimkilere bakalım;
📌Sağ bekte 33 yaşındaki Mariano'muz var. Teknik açıdan tartışılamaz lakin atletik özellikleri bitmiş durumda. Sırtına bir topçu alıp top sürmeye cesareti yok çünkü biliyor ki o gücü artık kalmadı.
📌Sol bekte 33 yaşındaki Nagatomo'muz var. Aynı şekilde ne bir bindirme yaptığını görebiliyoruz, ne adam geçtiğini, ne de sprinter kanat oyuncularıyla omuz omuza mücadelede topu kazandığını.
📌Sağ kanatta 30 yaşında Feghouli'miz var. Feghouli tarzı itibariyle kanat oyuncularının birçoğundan farklı. Çok hızlı değil ama 10 numara oynayabilecek kadar teknik. Geçen sene sağ taraftan hücuma çıkarken Feghouli'nin özellikleri doğrultusunda set oyunu kurarak geliyorduk, sol tarafta Onyekuru ile de savunma arkasına koşular ve kontra ataklarla gol arıyorduk. Ancak bu sezon Feghouli teknik özelliklerini kullanabilmiş değil.
📌Sol tarafta 33 yaşında Babel'imiz var. Aslında hızlı bir oyuncu fakat çabuk değil. Yaşı itibariyle güçlü değil. Adam kovalayamıyor, UCL bekleriyle boğuşamıyor. Klasik bir kanat oyuncusu da değil. Kanat forvet tarzı var yani kaleye ne kadar yakınsa o kadar tehlikeli olabiliyor fakat topu ileride Babel ile buluşturmamız için de oyunu ileriye taşıyacak sağlam bir organizasyon gerekiyor. Bu duruma karşın biz topu ileriye Babel'le taşımaya çalışıyoruz. Yani şu anki sistem Babel'den yapamayacağı bir iş istiyor.
Özetle, Martin Linnes'in ikinci yarıda takıma katılması çok önemli. Sol tarafta ise maalesef bu iş Emre Taşdemirle de olmaz. Evet iyi niyetli fakat şampiyon takımın, Avrupada hedefleri olan bir takımın beki Emre olamaz, olmamalı. İnşallah Onyekuru'nun takıma katılması ile ayağa top bekleyen iki kanat oyunculu tarzdan (Feghouli, Babel) sıyrılıp en azından birinin savunma arkası koşularıyla hücumda zenginlik kazanacağız.
Atletik yapıya sıkça değindiğimiz bu yazımıza şöyle bir örnek verirsek bizi daha iyi anlayabilirsiniz. İngiltere Premier Ligi'ne son iki yılda ambargo koyan Liverpool ve Manchester City'i ele alalım. Dünyanın en iyi iki takımı durumundalar. Kadro kalitelerine baktığımızda ise teknik açıdan City'nin Liverpool'dan üstün olduğunu görebiliyoruz. Özellikle orta sahaları uzay seviyesinde. Ancak karşılaştıkları maçlarda üstünlük kuran taraf olan Liverpool'un bu bölgede dahi tekniği değil de atletik yapıyı daha önde tutulduğunu görüyoruz. Liverpool'un orta sahasını oluşturan Henderson, Fabinho ve Wijnaldum'un teknik açıdan David Silva, De Bruyne ve İlkay'la karşılaştırılması bile hata olur. Ancak günümüz futbolunun kilidin çözen Klopp'un bu bölgede ilk kaygısının atletik yapı olduğu seçtiği oyunculardan belli oluyor. Hatta santrafor bölgesinde bile kanat kırması, ikinci forvet tadındaki Firmino'yu kullanması tesadüf değil. Bu konuya başka bir yazımızda daha derin girebiliriz, sadece size yazımızın temasına dair bir anektod vermek istedik.
Bizim kadro mühendisliğimize gelecek olursak, Fatih Hocamız transfer döneminde orta alanda sistemine uyacak pas yapacak adamlar alırken takımın savunma yükünü çekecek adamların hesabını hiç mi hiç iyi yapamamış. Bu kadroyu kendisi kurdu ve fatura kesinlikle kendisine yazar. Tabi sattığın kadar alırsın mevzusu da el kol bağlamış olabilir. Hocanın belki de bu konuda yönetimden bir talebi olmuştur bilemiyoruz ancak bu durum yüzleştiğimiz kötü kadro planlamasının tek başına bahanesi olamaz.
Sonuç olarak geçen sene olduğu gibi yine Ocak ayına kadar en asgari kayıplarla kendimizi yeni transfer dönemine atmamız gerekiyor. Biz Hocaya güveniyoruz, tribünlerimizdeki "Bir günde KRAL olmadık, bir günde tahttan inmeyiz" bestesi şiarıyla Fatih Hocayı bir sezonda yemeyeceğiz, yememeliyiz. Hocamızın ve takımımızın arkasında durmaya devam etmeli, kaybedilmiş bir şey yokken ortalığı velveleye vermemeliyiz. O tüm olumsuzluklara rağmen geçen sene bize bir söz verdi ve sezon sonu sözünü yerine getirdi. Her türlü kredisi vardır.
Son söz;
Fatih Terim Galatasaraylılar için eleştirilmez değil, HARCANAMAZ hükmündedir.
KAYNAK: HABERASLAN
Günümüz futbolunda atletik yapının ne denli büyük bir öneme sahip olduğunu görüyoruz. Takımımızın en büyük sıkıntısının ağır ve yaşlı bir takım olduğu aşikardır. Dikkat edin atletik açıdan iyi durumda olan oyuncularımız özellikle Avrupa maçlarında en öne çıkan isimlerimiz oluyor. Lemina, Luyindama ve son maçta gördüğümüz gibi Ömer Bayram. Ömer bu konuda harika bir örnek çünkü teknik açıdan bir orta sahanın özelliklerini taşımamasına rağmen atletik özellikleriyle bu kusurunu örtebiliyor, hatta tekniğiyle Barcelona ile ismi geçen Seri'den bu bölgede çok daha verimli performans gösteriyor.
Bir takımın en atletik oyuncuları ise genelde kanat ve bek oyuncularıdır. Özellikle UCL'deki takımların söz konusu mevkilerdeki futbolcularının adeta uçtuklarını görüyoruz. Bir de gelin bizimkilere bakalım;
📌Sağ bekte 33 yaşındaki Mariano'muz var. Teknik açıdan tartışılamaz lakin atletik özellikleri bitmiş durumda. Sırtına bir topçu alıp top sürmeye cesareti yok çünkü biliyor ki o gücü artık kalmadı.
📌Sol bekte 33 yaşındaki Nagatomo'muz var. Aynı şekilde ne bir bindirme yaptığını görebiliyoruz, ne adam geçtiğini, ne de sprinter kanat oyuncularıyla omuz omuza mücadelede topu kazandığını.
📌Sağ kanatta 30 yaşında Feghouli'miz var. Feghouli tarzı itibariyle kanat oyuncularının birçoğundan farklı. Çok hızlı değil ama 10 numara oynayabilecek kadar teknik. Geçen sene sağ taraftan hücuma çıkarken Feghouli'nin özellikleri doğrultusunda set oyunu kurarak geliyorduk, sol tarafta Onyekuru ile de savunma arkasına koşular ve kontra ataklarla gol arıyorduk. Ancak bu sezon Feghouli teknik özelliklerini kullanabilmiş değil.
📌Sol tarafta 33 yaşında Babel'imiz var. Aslında hızlı bir oyuncu fakat çabuk değil. Yaşı itibariyle güçlü değil. Adam kovalayamıyor, UCL bekleriyle boğuşamıyor. Klasik bir kanat oyuncusu da değil. Kanat forvet tarzı var yani kaleye ne kadar yakınsa o kadar tehlikeli olabiliyor fakat topu ileride Babel ile buluşturmamız için de oyunu ileriye taşıyacak sağlam bir organizasyon gerekiyor. Bu duruma karşın biz topu ileriye Babel'le taşımaya çalışıyoruz. Yani şu anki sistem Babel'den yapamayacağı bir iş istiyor.
Özetle, Martin Linnes'in ikinci yarıda takıma katılması çok önemli. Sol tarafta ise maalesef bu iş Emre Taşdemirle de olmaz. Evet iyi niyetli fakat şampiyon takımın, Avrupada hedefleri olan bir takımın beki Emre olamaz, olmamalı. İnşallah Onyekuru'nun takıma katılması ile ayağa top bekleyen iki kanat oyunculu tarzdan (Feghouli, Babel) sıyrılıp en azından birinin savunma arkası koşularıyla hücumda zenginlik kazanacağız.
Atletik yapıya sıkça değindiğimiz bu yazımıza şöyle bir örnek verirsek bizi daha iyi anlayabilirsiniz. İngiltere Premier Ligi'ne son iki yılda ambargo koyan Liverpool ve Manchester City'i ele alalım. Dünyanın en iyi iki takımı durumundalar. Kadro kalitelerine baktığımızda ise teknik açıdan City'nin Liverpool'dan üstün olduğunu görebiliyoruz. Özellikle orta sahaları uzay seviyesinde. Ancak karşılaştıkları maçlarda üstünlük kuran taraf olan Liverpool'un bu bölgede dahi tekniği değil de atletik yapıyı daha önde tutulduğunu görüyoruz. Liverpool'un orta sahasını oluşturan Henderson, Fabinho ve Wijnaldum'un teknik açıdan David Silva, De Bruyne ve İlkay'la karşılaştırılması bile hata olur. Ancak günümüz futbolunun kilidin çözen Klopp'un bu bölgede ilk kaygısının atletik yapı olduğu seçtiği oyunculardan belli oluyor. Hatta santrafor bölgesinde bile kanat kırması, ikinci forvet tadındaki Firmino'yu kullanması tesadüf değil. Bu konuya başka bir yazımızda daha derin girebiliriz, sadece size yazımızın temasına dair bir anektod vermek istedik.
Bizim kadro mühendisliğimize gelecek olursak, Fatih Hocamız transfer döneminde orta alanda sistemine uyacak pas yapacak adamlar alırken takımın savunma yükünü çekecek adamların hesabını hiç mi hiç iyi yapamamış. Bu kadroyu kendisi kurdu ve fatura kesinlikle kendisine yazar. Tabi sattığın kadar alırsın mevzusu da el kol bağlamış olabilir. Hocanın belki de bu konuda yönetimden bir talebi olmuştur bilemiyoruz ancak bu durum yüzleştiğimiz kötü kadro planlamasının tek başına bahanesi olamaz.
Sonuç olarak geçen sene olduğu gibi yine Ocak ayına kadar en asgari kayıplarla kendimizi yeni transfer dönemine atmamız gerekiyor. Biz Hocaya güveniyoruz, tribünlerimizdeki "Bir günde KRAL olmadık, bir günde tahttan inmeyiz" bestesi şiarıyla Fatih Hocayı bir sezonda yemeyeceğiz, yememeliyiz. Hocamızın ve takımımızın arkasında durmaya devam etmeli, kaybedilmiş bir şey yokken ortalığı velveleye vermemeliyiz. O tüm olumsuzluklara rağmen geçen sene bize bir söz verdi ve sezon sonu sözünü yerine getirdi. Her türlü kredisi vardır.
Son söz;
Fatih Terim Galatasaraylılar için eleştirilmez değil, HARCANAMAZ hükmündedir.
KAYNAK: HABERASLAN
hadi lan yoksa ilk sayfa mı?
2bek yenilendi mi tamamdır
Hic sag bek sol bek ismi yok.
Emre Abdurrahim başkanın locasından maçları izliyo.Arda ile gelecekler..
Boş haberler kulak asma
Arda, EmreÇ, Semih HO.
Onyekuru + Arda Turan + balotelli + Emre çolak
F3111 cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
F3111 cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
- Durum