Şiirler - Sayfa 12 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Şiirler


Cevap: Şiirler



Benim gibi Divan Edebiyatı hastası varsa forumda





Sanma şahım / herkesi sen / sadıkhane / yar olur

Herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyar olur

Sadıkhane / belki ol / alemde / serdar olur

Yar olur / ağyar olur / serdar olur / dildar olur



Yavuz Sultan Selim ( Selimî )



Şiirin hikayesi



Yavuz Sultan Selim İran seferinden önce İran hakkında bilgi sahibi olmak için bizzat kendisi kılık değiştirip İran'a ajanlık yapmaya gider. En büyük düşmanı Şah İsmanil'in sarayına girmenin yollarını arar. Aklına Şah İsmail'in satrancı çok sevdiği gelir ve İran ülkesinde santranç oynayarak nam salar. Şah İsmail bu kişiyi merak eder ve sarayına çağırır.Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmail satranç oynamaya başlarlar.Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail'i mat eder.Şah İsmail bu duruma kızar ve Yavuz Sultan Selim'e ; "sen nasıl şah'ını mat etme cürretinde bulunursun" diyerek tokat atar.





Yavuz Sultan Selim özür diler ve Osmanlı ülkesine döner. Aradan zaman geçer ve Şah İsmail ile Yavuz Çaldıran savaşında karşı karşıya gelir.



Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail'i savaşta da yener. Ardından Yavuz, Şah İsmail'e karşı alaycı bir üslupla bu meşhur şiirini yazar.



( Şiir soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru aynı şekilde aynı dörtlükler okunur bu da Yavuz Sultan Selim'in hem şiirdeki ustalığına hem de muhteşem zekasına bir örnektir )



Şiirin günümüz Türkçesi



Şahım sen herkesi sadık yar sanma

Sen herkesi dost mu sandın belki o düşman olur

Sadık ol belki o alemde komutan olur

Yar olur, düşman olur, komutan olur, sevgili olur.
 
Cevap: Şiirler



Sezai KARAKOÇ'tan bayıldığım bir şiir:



BALKON



Çocuk düşerse ölür çünkü balkon

Ölümün cesur körfezidir evlerde

Yüzünde son gülümseme kaybolurken çocukların

Anneler anneler elleri balkonların demirinde



İçimde ve evlerde balkon

Bir tabut kadar yer tutar

Çamaşırlarınızı asarsınız hazır kefen

Şezlongunuza uzanır ölü



Gelecek zamanlarda

Ölüleri balkonlara gömecekler

İnsan rahat etmeyecek

Öldükten sonra da



Bana sormayın böyle nereye

Koşa koşa gidiyorum

Alnından öpmeye gidiyorum

Evleri balkonsuz yapan mimarların



Sezai KARAKOÇ
 
Cevap: Şiirler



önce dişlerimiz döküldü

sonra saçlarımız

ardından birer birer arkadaşlarımız

şu canım dünyanın orta yerinde

bir başına yapayanlız

kırılmış kolumuz kanadımız

tatlı canımızdan usanmışız



akşam olur mektuplar hasretlik söyler

zagrep radyosunda lili marlen türküsü

siperden sipere ateş tokuşturanlar

karanlıkta dem tutan ishak kuşu



bu civarlarda benim bir cennet mekanım olacak

aslan sıfatlı coni, hisar boylu silahşör

arkasında mısır, el kahire

ehramlar cana can katan nil

cüzzamlı dilenci trahomlu insane

sağında mavi gözlü dilber akdeniz

solunda çöl

ve balta girmemiş orman...



biz insanlar yemin ettik imanımız var

hürriyet için hürriyet aşkına

savulacak dönem

savulacak düşman

dehrin cefasını cektik

sefasını süreceğiz...



biz dünyalılar yemin içtik imanımız var

hürriyet için hürriyet aşkına

savulacak dönem

savulacak düşman

dehrin cefasını cektik

sefasını süreceğiz...



biz sudanlılar kıbleye karşı namaza duranlar

aragon'dan bıçak gibi çekilmiş yedi misra

sidney'den bir muhalif ruzgar...



akşam olur mektuplar hasretlik söyler

zagrep radyosunda lili marlen türküsü

dost ağlar karanfilim

dost ağar karanfilim

marş söylemeden ölmek bize yakışmaz



akşam olur mektuplar hasretlik söyler

zagrep radyosunda lili marlen türküsü

dost ağlar karanfilim

dost ağlar karanfilim

marş söylemeden ölmek bize yakışmaz



ve biz gene yıldızlara bakarız

ve yine yıldızlar bize bakar



duadır güneş bath olasın civan oğlum

hürriyet için dipçik tutan el dert görmesin...



Atilla İlhan



-Bugün açız yine evlatlarım, diyordu peder,

Bugün açız yine; lâkin yarın, ümid ederim,

Sular biraz daha sakinleşir... Ne çare, kader!



- Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim

Diyordu oğlu, yarın sen biraz ninemle otur;

Zavallıcık yine kaç gündür işte hasta...



- Olur;

Biraz da sen çalış oğlum, biraz da sen çabala;

Ninen baban, iki miskin, biz artık ölmeliyiz...

Cocuk düşündü şikayetli bir nazarla: - Ya biz,

Ya ben nasıl yaşarım siz ölürseniz?



Hâlâ

Dışarda gürleyerek kükremiş bir ordu gibi

Döverdi sahili binlerce dalgalar asabi.



- Yarın sen ağları gün doğmadan hazırlarsın;

Sakın yedek biraz ip, mantar almadan gitme...

Açınca yelkeni hiç bakma, oynasın varsın;

Kayık çocuk gibidir: Oynuyor mu kaydetme,

Dokunma keyfine; yalnız tetik bulun, zirâ

Deniz kadın gibidir: Hiç inanmak olmaz ha!



Deniz dışarda uzun sayhalarla bir hırçın

Kadın gürültüsü neşreyliyordu ortalığa.



- Yarın küçük gidecek yalnız, öyle mi, balığa?

- O gitmek istedi; 'Sen evde kal! ' diyor...

- Ya sakın

O gelmeden ben ölürsem?



Kadın bu son sözle

Düşündü kaldı; balıkçıyla oğlu yan gözle

Soluk dudaklarının ihtizâz-ı hâsirine

Bakıp sükût ediyorlardı, başlarında uçan

Kazayı anlatıyorlardı böyle birbirine.

Dışarda fırtına gittikçe pür-gazab, cûşan

Bir ihtilâc ile etrafa ra'şeler vererek

Uğulduyordu...



- Yarın yavrucak nasıl gidecek?



şafak sökerken o, yalnız, bir eski tekneciğin

Düğümlü, ekli, çürük ipleriyle uğraşarak

ilerliyordu; deniz aynı şiddetiyle şırak -

şırak dövüp eziyor köhne teknenin şişkin

Siyah kaburgasını... Ah açlık, ah ümid!

Kenarda, bir taşın üstünde bir hayâl-i sefid

Eliyle engini güya işaret eyleyerek

Diyordu: 'Haydi nasibin o dalgalarda, yürü! '



Yürür zavallı kırık teknecik, yürür; 'Yürümek,

Nasibin işte bu! Hâlâ gözün kenarda... Yürü! '

Yürür, fakat suların böyle kahr-ı hiddetine

Nasıl tahammül eder eski, hasta bir tekne?



Deniz ufukta, kadın evde muhtazır... ölüyor:

Kenarda üç gecelik bâr-ı intizâriyle,

Bütün felaketinin darbe-i hasariyle,

Tehi, kazazede bir tekne karşısında peder

Uzakta bir yeri yumrukla gösterip gülüyor;

Yüzünde giryeli, muzlim, boğuk şikayetler...



Tevfik Fikret



gemliğe doğru

denizi göreceksin

sakın şaşırma



Orhan Veli
 
Cevap: Şiirler



Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız

O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız

Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız

Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız

O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız



Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı

Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı

Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı

Gittiler akşam olmadan ortalık karardı



Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra

Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara

Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara

Geceler uzar hazırlık sonbahara



Atilla İlhan
 
Cevap: Şiirler



Dörtnala gelip Uzak Asya'dan

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan

bu memleket, bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

ve ipek bir halıya benziyen toprak,

bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,yok edin insanın insana kulluğunu,

bu dâvet bizim....

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

ve bir orman gibi kardeşçesine,

bu hasret bizim...



Nazım Hikmet



bira yağ.

duvar uzaklaş.

kafa sakinleş.

geçmiş gelecekle.

life in mono bağır.

istanbulmak fethedil.

mide bulan.

gözler kanlan.

burun kana.

eller titre.

köprü uzak dur.

daimi ergenlik bit.

duygu salma.

duygu sellenme.

bardak icat ol.

bardak dol.

tırnaklar kesil.

beyin susul.

gitar sokul.

camlar kırıl.

kırıklar dağıl.

çarşaflar kok.

sevgili git.

koku kal.

sevgisiz dön.

perdeler kapan.

bilinç ak.

sen bil.

ben bulama.

pazar öğleni ağlaklama.

hayat dur.

kimse yap.

herkes bana ne.

solucanlar daha değil.

balıklar belki.

çilli bir kadın nerele.

telefon susma.

allahlamak yapma.

evrim teorilenme.

kağıt kalemlen.

burun sürtül.

yazmaklar boşa git.

silmekler boşal.

hatalar tekrarlan.

kafa uslanma.

çığlayanlar çağla.

oda yalnızlaş.

yastık artık kokma.

karanlık başla.

alkol dağıl.

damarlar ak.

her şey unutul.

herkes kaybol.

her şey bit.

herkes git.

hey sen sus.

hey ben pus.

her şey ve herkes geç.

saygı duruşa başla.

sevgisizlik susuşa duy!



Turgut Uyar




Ne diye,



Bu şuna,

Şu, buna,

Kafiye?

Başa taş,

Aşa yaş,

Hey'e ney,

Tuhaf şey!

Kafiye

Mantığı,

O mantık!

Hediye

Sandığı,

Bu sandık!

O mantık,

Bu sandık-

ta sandık,

Ve yandık .

Ne yandık!

Hendese,

Kümese

Tıkılmak.

Hadise

Kırkayak.

Adese,

Oyuncak.

Vesvese,

Gökbayrak.

Ölümse,

Gel dese;

Tak, tak tak!

Mu-hak-kak!

Sorular

Sordular;

Neden çok,

Nasıl yok,

Niçin var?

Sanatsız

Papağan,

Neden çok;

Ve atsız

Kahraman,

Niçin yok?

Çok ve yok,

Yok ve çok,

Aç ve tok,

Tok ve aç,

Tut ve kaç!

Saklambaç.

Neden çok,

Nasıl yok,

Niçin var?

Niçin'i

Boğarken

Piçini,

Yatakta

Bastılar,

Şafakta

Astılar.

Ve derken:

Nasıl yok

Niçin var?

Bir varmış,

Bir yokmuş.

Karamış

Ve kokmuş

Dünyamız.

Rüyamız

Kapkara.

Manzara:

Gebeler

Döşeksiz.

Ebeler

Isteksiz.

Kubbeler

Desteksiz.

Habbeler

Süreksiz.

Türbeler

Meleksiz.

Tövbeler

Gerçeksiz.

Cübbeler

Yüreksiz.

Cezbeler

Şimşeksiz.

Izbeler

Emeksiz.Heybeler

Ekmeksiz.

Kafiye,

Hikâye!

Dava tek:

Ölmemek!

Peygamber!

Ne haber?

Bir batan

Var: Vatan!

Kandil loş,

Ocak boş;

Ve dağ dağ

Elveda!

Gitme kal!

Nefes al!

Emir tez,

Bekletmez!

Ve o nur

Bulunur!

İşte iz!

Geliniz!

Toprak post,

Allah dost..



Necip Fazıl
 
Cevap: Şiirler



Başın öne düştüğü

Gözlerin dolduğu zaman

Ayaklarının seni nereye götürdüğünü bilmediğin anlarda

Bir hüzün işlenmiştir yüreğe

Bir nakış ustasının titizliğiyle

Geçmişin pişmanlıklarıyla

Ve kabus gibi anılarla dolu

Yaşlar süzülür yanağından

Dudaklarına değince o tuzlu tadı

Ölümün cazibesi alt eder hayatı

Var olan tek renk kırmızıdır artık

Ünlemler böler her düşüncenin akışını

Üç noktadır her şeyin anlamı…



Sürekliliğin kesintisi

Bir tokat gibi çarpar yüzüne

İnsanın asıl ihtiyaçlarını

Bir pişmanlık düştü mü zihinlere

Tırnak uçlarına kadar

Kanar insan

Kanaması değildir kötü olan

Ölmemesidir kan kaybından



Tüm suçların

Tüm günahların tek azmettiricisi

Bir hapisanede

Müebbet yatması gereken

Tek şeydir zaman

Görevini asla aksatmaz.

Onun gözü karalığıdır bizi korkutan

Sadece ilerler, geri dönmeyi bilmez.

Bu yüzden pişman da olmaz.

Ona ait olması gereken suçları üstlenmektir

Bize kalan



İşte ben de

Beynimi döktüm ortaya

Evrene sığmayacak duyguları

Aptal bir şiire sığdırmak amacıyla

Bir ölünün defterinden notlar

Bir gölgenin ayak izleri kadar

Anlamlı olabilir



Berat Yurdakul
 
Cevap: Şiirler



Hayatımda duyduğum en güzel şiirdi diyebilirim;



[video=youtube;BBbrPknJnes]https://www.youtube.com/watch?v=BBbrPknJnes[/video]
 
Cevap: Şiirler



[TABLE="width: 100%"]



[TD="width: 100%, align: left"]Yar Olamadın

Güldüğün her yerden gül biter sanma

Sen beni ilk defa yaralamadın

Ben sana kul köle olurdum amma

Sen bana bir günlük yar olamadın



Bu kadar yüklenmek var mı susana

Yerimde olupta çıldırmasana

Ben gönül köşkümü açtmda sana

Sen sokak kapını aralamadın



Hançerle mavzerle yıkılmazdım da

Süründüm aklımı senle bozdum da

Ben sana yüzlerce roman yazdım da

Sen bana bir satır karalamadın



Onbinde bir kula nasip olsam da

Kadrimi bilmedin nimet olsam da

Ben senın bağına rahmet olsam da

Sen benim dağıma kar olamadın



Kalplere şifalar sunan meyvaydım

Her keyfe kedere derde devaydım

Ben senin bahtına gülen ayvaydım

Sen bana ağlayan nar olamadın



Yıllara mal oldu gözümden düşmen

Ey şimdi aynayla kavgalı düşman

Her zaman mahçupsan her zaman pişman

Sen kendi kendine yar olamadın
[/TD]





[TD="width: 100%"]

[/TD]





[TD="width: 100%, align: left"]
Cemal Safi

[/TD]



[/TABLE]
 
Cevap: Şiirler



[TABLE="width: 100%"]



[TD="width: 100%, align: left"]Ahu Gözlüm..



Ahu gözlüm böyle oyun

Duydum desem yalan olur.

Senden gayrı yare boyun

Eğdim desem yalan olur.



Erdim aşkın değerine,

Yandım derinden derine,

Seni bin leyla yerine,

Koydum desem yalan olur.



Akışlarda bu coşkuyu,

Nakışlarda bu dokuyu,

Çiçeklerde bu kokuyu,

Duydum desem yalan olur.



Vazgeç artık şu kuşkundan,

Ne umarsın bu şaşkından,

Ecel gelse yar aşkından,

Caydım desem yalan olur.



Aciz olmak ne beter şey,

Gene yoksun geldi hey hey,

Her bakışın bir kadeh mey,

Aydım desem yalan olur.



Dile kolay yedi sene,

Son diyorsun öl desene,

Yedi veren gül busene,

Doydum desem yalan olur.



[/TD]





[TD="width: 100%"]

[/TD]



[/TABLE]
 
Cevap: Şiirler



Ve sen ki,

Alfabem olmuştun benim..


Adını oluşturan harflerin dışında kalanları

silmiştim!




Ve ben ki,

Unuttuğun olmuştum senin..

Yağmurlu bir sonbahar günü

Hoşçakal diyerek attığın her adım,

Yüreğime değen bir kurşun gibiydi

Bilesin..



Burak Erdem
 
Cevap: Şiirler



siz,devlete inanan bütün reziller.

Cehennemde karşıma çıktığınızda

öyle bir yumruk patlatacağım ki tam burnunuza,

hayatınız gazze şeridi gibi geçerken gözünüzden

anlayacaksınız allah ne demek

ahlak ne demek!

ve rüya…

bu sözlerimi cennet ehline aynen ilet sevgilim:

devletin bekasının da allah belasını versin

malboranın da!



Ah Muhsin ünlü (Onur ünlü)
 
Üst Alt