Geçici hocaları saymazsak Galatasaray'da her hocaya asgari şartlar sağlandı. Rijkaard dönemi kötü kadro görünebilir ama ondan daha 2 yıl önce yurtdışından Galatasaray dönmek isteyen Belözoğlu'nun piyasası 2.5 milyon dolarken en fazla 650 bin dolar teklif edebilecek çapta bir ekonomideydik. Yok gücüyle Rijkaard'a da iyi bir kadro verildi, Skibbe'ye de. Elindeki adama en çok değer katan teknik direktörlere bakarsak 2002-2010 arası 1 şampiyonluk almamız bile mucizeyken 2 şampiyonluk kazandıran Gerets ve Kalli'nin yeri başkadır tabii. Hele Kalli elindeki çerçöple, kalecisiz bir sezonu 20-22 gol yiyerek kapatarak benim hala genç yaşımda, Galatasaray'da hatırladığım en büyük teknik direktörlük performansını göstermişti. Gerets'in elinde en azından 4 tane top class santrafor vardı, atarak da kazanabiliyordu ki nitekim sonucu da o getirdi. Kalli'nin isim bazında savunma hattı bile zayıftı ama Luce'den sonra ülkedeki en istikrarlı savunma takımını yarattı. 20 yıllık rezil seride Kadıköy'de galibiyete en çok yaklaştığımız ve en hak ettiğimiz zamanlar da Kalli dönemindeydi. 3 sezon önceki takımın en iyi hattı olan santrafor pozisyonundan bile 4 oyuncunun 3'ünü kaybeden, tek kalanı da 36'lık Şükür olan takım bence gayet vasat bir kadroydu ama sonu efsanevi bir performansla gelmişti.