oyuncuyu gördükten sonra hızlıca düdüğe sarılması ne utanc verici tablo yaw. sadece bu değil. gustavonun kendi köşesinde yere attığı pozisyona da faul veren hakemlerin maç yönetmeye bu işten ekmek yemeye hakkı yok. oyuncu köşeye sıkısmıs topu uzaklastıramamıs. tek çaresi faul almak ona göre bi hamle yapıyor onu da yiyor hakem. daha doğrusu yemek işine geliyor. çünkü orda kapılacak bir topun gol olma olasılığı var. bundan korkuyor hakem. sahada mücadele eden sözde ikisine de objektif karar verecek olan gözetmenin bir takımın gol yeme riskine karsı oyuncunun rolüne ortak oluyor. bu hakemlik değil taraflık. şu meslekten hakkını veremeyerek para kazanan ve bu haksız kazancı colugunun cocugunun boğazından geçiren her kim varsa abv. sizin yaptığınız hak yemek, hakemlik falan değil.
oynatın arkadasım oynatın. bok var herseye düt düt. topun sahada kalma sürelerini baltalıyor serefsizler. yeter ya. nereye kadar gidecek bu böyle. sadece bu mac için değil kendimiz için de geçerli. bariz vurma olmadığı sürece oynatın ya. bi görelim ayakta ne kadar güçleri var oyuncuların. alıştırıyorsunuz böyle oyuncuları sonra zırt pırt atıyorlar kendilerini. yapmayın bırakın bu 90 model futbol kurallarını ve kafanızı. kendinizi güncelleyemiyorsanız siktir olup gidin. ne hakkınız var sizin ya haftada 1 gün stres atmak için maç izleyen insanların huzurunu bozmaya. bilmiyorlar bu oyunu ben baska bise aramak istemiyorum bunun altında. kendi maclarımız dahil çıldırıyorum ya çalınan faulleri gördükçe, lehimize aleyhimize olması bise fark ettirmiyor. ben güzel, oyun iyi paslasma, iyi organize olabilen, mücadelenin 90dk bitmediği, takımların dağılmadığı dişe diş maçlar izlemek istiyorum. çok mu? bi salın şu türk futbolunu yaw. olmasanız hakemsiz daha hakkaniyetli sonuclar cıkar yemin ediyorum. gerizekalılar ya. 20dk da çıldırttılar beni.