Kesinlikle mükemmel pozisyon bilgisi ve sahip olduğu liderlik karakteriyle defansı çekip çeviren adam Tomas Ujfalusi'dir. Hala onun gibi bir stoper arıyoruz. Onun ardından Song ve Tomas gelir. İkisini birbirinden ayırmak olmazdı.
Emre Aşık ve Gökhan Zan görev adamı diye tabir ettiğimiz isimlerdi. Emre özellikle ikinci gelişinde çok olgunlaşmıştı. 12 hafta oynamadıysa 13. hafta formayı kaptığında çatır çatır oynardı. Ankaraspor'a kiralık gönderildiğinde bile yılmayıp ertesi sene yeniden takımda kendine yer bulmuştu. Gökhan Zan transfer edildiğinde birçoğumuz kendisine burun kıvırmıştık. Sık sık sakatlanan, yetenekleri kısıtlı, haliyle pek güven vermeyen bir stoperdi ama Fatih Terim ve Mancini zamanlarında iyi bir yedek oldu. Görev verildiğinde elinden geleni yapmaya çalıştı. Real Madrid ve Juventus maçlarında kimsenin beklemediği kadar iyi oynadığını hatırlıyorum.
Servet 2007-08 sezonundan sonra takımdan ayrılsaydı burada alacağı oy çok daha fazla olurdu herhalde. O sezondan sonra hem formu düştü, hem de yaptıklarıyla kendisinden nefret ettirdi.
Lucas Neill 2009-10'un ikinci yarısında defansta Ujfalusi etkisi yaratmıştı. Ertesi sezon o da takımın berbat gidişatına ayak uydurdu. Nötr yaklaştığım bir isim. Keza Hakan Balta da öyle. İyi maçları da oldu, rezil oynadığı maçlar da.
Emre Güngör 2008 şampiyonluğunun kahramanlarındandır. Şu an takımımızda bulunan stoperlerin hepsinden iyi futbolcuydu. Ama sakatlıklar sonrası bir daha iflah olmadı. Tabii o sıralar rezalet bir sağlık ekibimiz vardı onu da unutmamak gerek. Kılı dönen adam en az 1 ay sahalardan uzak kalıyordu. Trabzon maçında yaptığı hatayla birlikte ipi çekildi. Uğur Uçar gibi ona da çok yazık oldu.
Fernando Meira'nın yeri Burdisso'nun, de Boer'un, Tamas'ın, Cris'in yanıdır. Hayatımda bu adam kadar refakatçilikte usta bir stoper görmedim. Taner Gülleri'yi gol kralı yapmak ve Bordeaux'yu bir üst tura çıkarmak için çok uğraşmıştı.