türk takımlarının avrupa'daki başarısızlığı

Belki de millet olarak futbolda kotuyuzdur. Bu ihtimali de düşünmek gerekir bence. İyi kötü NBA topçu gonderiyoruz, kuluplerimiz Avrupa'da bssketbolda ve voleybolda başarılı.

Futbolu kötü oynuyoruz demek ki. Her işi iyi yapacaz diye bir sey yok
 
avrupanın en az koşan ve topun en az sahada kaldığı ülkesiyiz, özellikle derbilerde hakem denilen eyyamcılar dk başı faul çalıp maçı beraberliğe kitlemeye çalışıyor

bir de siyasetin futbola girmesiyle beraber sürekli kuralların değişmesi plansız olmayı ödüllendiriyor, plan yapan mağdur oluyor
 
Belki de millet olarak futbolda kotuyuzdur. Bu ihtimali de düşünmek gerekir bence. İyi kötü NBA topçu gonderiyoruz, kuluplerimiz Avrupa'da bssketbolda ve voleybolda başarılı.

Futbolu kötü oynuyoruz demek ki. Her işi iyi yapacaz diye bir sey yok
Voleybol ve Basketbolda doğru yapılanma, yatırım vs. var mı? Buna bakmak lazım.

Futbolumuzda yapboz var.
 
bakın eğitmenlerin akademiden, ülkenin zeki insanlarından oluşmasının önündeki engellerden birisi aşağıda

az biraz amatör top oynadıysanız türkiyede yetiştiricilerin baya zayıf kapasitedeki ve eğitimsiz insanlardan olduğunu görürsünüz

tff sadece bir şekilde futboldan gelen insanlar td olsun diye uğraşıyor ki bunun büyük veballerinden biri ft ve oğuz çetindedir

düşünsenize boğaziçi veya koç üniversitelerinde okuyacak kadar zekisiniz harvardda doktora yapabilirsiniz, futbola ilginiz ve bilginiz var ama td olmak için sıradan bir 3. lig topçusu kadar imkanınız yok

 
Hiçbir takımımızda sistem, maç analizi vs. gibi şeylerin olmaması. Yoksa maçları izlediğimizde çoğu takımdan daha kaliteli oyunculara sahip olduğumuz görülüyor bence.
 
Trabzon turu geçebilir bence deplasmanda kötü bir skor almadı.

Fener ve Konya rezalet ama.
 
Türkiye'de futbol, uzunca bir süredir farklı dinamiklerle oynanıyor çünkü.

*Siyaset-futbol iç içe. Federasyon başkanları dahi, "kağıt üzerinde" seçimle geliyor :). Bunu kim inkar edebilir?

*Oyuncu eskileri (bilgili ve vizyoner olan azınlığı tenzih ediyorum), haketmedikleri mevkilerde. Sıfır vizyon ile, yardımcı ve altyapı antrenörlüğü mevkilerini bir güzel kaplamışlar. Sırf eski futbolcular diye. Doğru düzgün kendini ifade edemeyen bu insanlardan, altyapıdaki genç oyunculara bir şeyler öğretmeleri bekleniyor.

*Kulüp yöneticileri, yaptıkları başarısız tercihlerin sonucunda, hiçbir zaman özeleştiri yapmayıp, suçluyu daima dışarıda gösteriyorlar. Bu davranış biçimi ülke insanının bilgi/görgü özeti adeta zaten.

*Görsel/yazılı/sosyal medya mensuplarının yaptığı yegane şey ise toplumun algısını yönetmek. Doğru olanın değil, eşinin/dostunun/fanatiği olduğu kulübün, ya da çıkarı olduğu durumun algısını yapıyorlar. Devlet kanalında dahi yapıyorlar. Bir de eski nesil spor yazarları var, onlar apayrı zaten. Adam 100 yaşına gelmiş, al desen kendine mail adresi alamaz, Tv'de sarhoş gibi agresif üslupla 50 yıldır ekmek yiyor.

*Hakemler desen ayrı bir dünya. Her maç bir skandal olur mu yahu? Maçı 4 dakika erken bitirip, soyunma odasından takımları geri çıkaran hakem gördü bu gözler. Bir hakem emekli olmasın diye, hakemlik yaşı büyütüldü. Sezon ortasında, dünya kupası finalleri seviyesinde maç yönetecek olan hakemi dahil, bir sürü hakemin, sebepsiz yere kadro dışı kalıp sonra yine sebepsiz yere geri alındığını gördü. Bu başka ülkede olsa soruşturma açılır.

*Bütün bu futbol ikliminde, oyuncular da saha içinde, forma kumaşları birbirine dokunsa 40 takla atıp, sahaya sinek sıçsa takımca hakeme itiraz edip, kolay yoldan kazanç kovalıyorlar.

Şimdi bir çırpıda aklıma gelen bu yukarıdaki maddeler var ya, işte Avrupa'da tam tersi uygulandığı için, bizim medyanın öve öve bitiremediği şişme takımlar, milletin orta seviye takımları tarafından tokatlanıp tokatlanıp geri geliyorlar.

Bu durumu yakın tarihte GS bir kaç kez alt üst etti. Avrupa'da uzun süren kalıcı başarılar elde edip, bırakın orta seviye takımları, Real, Milan, Juve gibi devlerin dahi korkulu rüyası oldu. Fakat çok geçmedi ki ülkemizdeki rakipleri goblin çetesi gibi birleşip, GS'ı paçalarından asılıp kendi seviyelerine çekti yine.

Yazı uzun oldu ama cevabı kısacası "coğrafya".
 
yönetimiyle hocasıyla taraftarıyla günlük başarı peşindeyiz. buna bağlıyorum biraz da
 
enteresan derecede başarısızlık var cidden tamam sistem kuramıyoruz hep günü kurtarıyoruz falan ama avrupa'daki her ülke de çok iyi sistem kurmuyor yani benzer problemler oralarda da var bizdeki kadar olmasa da

bizde durum aşırı kötü herhald
 
bakın eğitmenlerin akademiden, ülkenin zeki insanlarından oluşmasının önündeki engellerden birisi aşağıda

az biraz amatör top oynadıysanız türkiyede yetiştiricilerin baya zayıf kapasitedeki ve eğitimsiz insanlardan olduğunu görürsünüz

tff sadece bir şekilde futboldan gelen insanlar td olsun diye uğraşıyor ki bunun büyük veballerinden biri ft ve oğuz çetindedir

düşünsenize boğaziçi veya koç üniversitelerinde okuyacak kadar zekisiniz harvardda doktora yapabilirsiniz, futbola ilginiz ve bilginiz var ama td olmak için sıradan bir 3. lig topçusu kadar imkanınız yok



Mesela Almanya'da 20.000 € civariydi sanirim UEFA Pro Lisans egitiminin fiyati.
 
Mesela Almanya'da 20.000 € civariydi sanirim UEFA Pro Lisans egitiminin fiyati.

bunun dışında bir de amatör veya profesyonel lisans olmasını istiyorlarmış galiba

alttan başlayayım meslek olarak buradan yürüyeyim diyemiyorsun trde

almanyada nasıl bilmiyorum
 
Rapid wien her sene samp olur Zuper ligde bizim

yada Genk/Brugge gibi takimlar
 
bunun dışında bir de amatör veya profesyonel lisans olmasını istiyorlarmış galiba

alttan başlayayım meslek olarak buradan yürüyeyim diyemiyorsun trde

almanyada nasıl bilmiyorum

Evet kademe kademe isliyor benim bildigim kadariyla. Yani Pro Lisans yapabilmen icin önce A Lisans yapmis olman gerekiyor.

Bir kac tane ön kosul daha olmasi lazim, belirli bir süre belirli bir seviyede takim calistirmis olmak vs gibi.
 
Evet kademe kademe isliyor benim bildigim kadariyla. Yani Pro Lisans yapabilmen icin önce A Lisans yapmis olman gerekiyor.

Bir kac tane ön kosul daha olmasi lazim, belirli bir süre belirli bir seviyede takim calistirmis olmak vs gibi.

grassroot için diyorum ben

sıfırdan başlarken önceden top oynama şartı var mı acaba?
 
Turnuva ve lig takımı olmak farklı olabiliyor
Jesus ilginçti aslında ama
Avcı ne anlat turnuvadan afedersiniz
Ft bile son zamanlarında yamuldu
Birikim isteyen işler bence
Artı ligin kalitesi bu
Oynadığın takımlar ortada
Kişisel gelişime baya kapalıyız
La liga ilk 5 kendi arasında 10 maç
İngiltere 20 maç yapıyor
Al sana muamma hazırlık
Aleyküm selam
 
1-Medya en büyük sıkıntı. Herşeyden kriz çıkarmak için aşırı bir uğraş var.

2-Ortadoğulu taraftar ikinci en büyük sıkıntı. Sabır sebat hicbirsey yok. Tek pas hatası olan ama o dakikaya kadar muazzam oynamış Abdulu islikladilar.

3-SD bir transfer döneminin yarısına kadar bile durmuyor, Cenk Ergün gibi. TD o seneyi tamamlarsa opsun başına koysun. Artık başkan bile 6 ay ancak dayanıyor bizim kulüpte. İsmini unuttuğum bir kuzey Avrupa takımında 10 senedir aynı SD, 5 senedir aynı TD görev yapıyormuş ve son 15 Avrupa maçında yenilmemis herifler. Takımın en pahalı transferi 800k olması lazım.

4- siyaset&mafya futbolla iç içe. Buna girmeyeceğim.

5-hakemler, işlerine çok karisildigi gibi, içlerinde de pislik bir düzen var. Ayrıntıya girmeyeceğim.

6-Gunluk yaşamamız.

Ligimizde zamanında en Avrupai takımın cavcav dönemindeki Gençlerbirliği desem herkes bana güler, ama adam Afrika şura bura 50kya oyuncu getirir ve büyüklere 5-10 ne bulursa satardı. Yetiştirme bazında da bı ara altınordu hypei vardı, şimdilerde onlardanda ses yok. Uzun vadeli plan yapan hiçbir takım yok.
 
grassroot için diyorum ben

sıfırdan başlarken önceden top oynama şartı var mı acaba?

Bilgim yok ama sanmam acikcasi.

Genelde böyle egitim sistemlerinin en düsük seviyeleri icin ön kosullar cok az ya da hic olmuyor. Tahminimce B Lisans'tan itibaren ön kosullar daha zorlasiyordur.
 
Geri
Üst Alt