‘Şarık Bey, Rusya’da çok başarılı işler yaptınız ve devam da ediyorsunuz. Size İstanbul’a bir eser bırakmak yakışır.’
Dubai Towers tartışmalarını yakından izleyen Tara, ‘Beni tartışmaya bulaştırmaya kalkmayın’ dedi. Arolat, ısrar etti: ‘Şarık Bey, sıkı bir Galatasaray taraftarısınız. Oğlunuz Sinan Tara da öyle. Galatasaray’ın çektiği sıkıntıyı görüyorsunuz. İstanbul’a bırakacağınız eser neden Galatasaray’ın yeni stadı olmasın. Bunu yapmak Türk inşaat sektörünün duayeni olarak size yakışır.’
Arolat’ın önerisini Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Cüneyt Toros da destekledi. Ben de, ‘Şarık Bey, vereceğiniz sözleri kayda geçmesi için yazacağım. Ona göre konuşun. Zamanı geldiğinde gerçekleşmeleri birlikte gözden geçiririz’ dedim.
Tara, önce ‘Ben öyle çıkarıp para falan veremem’ dedi ve planını açıkladı: ‘Galatasaray’ın durumu umutsuz değil. Çok malı var. Malları şimdi gündemde olan Riva’yla sınırlı değil. Önemli olan bunları harekete geçirmek. Öncelikle Galatasaray’ı doğrudan şirket haline getirsinler. Ardından şirketin hisselerinin önemli bölümünü, halka açsınlar. Ardından hissedarlar genel kurulu yapsınlar, yeni yönetimi belirlesinler. İyi de bir genel müdür bulsunlar. Yeni stad yapımı gündeme geldiğinde planı, projelendirmesi, inşaatının kontrolü gibi işleri bedava yapmaya hazırım.’
Peki, Tara’nın söz verdiği hizmetin parasal değeri neydi? Tara, yanıtladı: ‘Stad işinin yüzde 5-6’sını bedava karşılamış oluruz. 100 milyon dolarlık işte 6 milyon dolar demek...’
Böylece Şarık Tara’dan sözü aldık... Galatasaray’ı yönetenler, yönetmeye talip olanlar unutmasın, yeni stad işi gündeme geldiğinde Enka’nın kapısını çalsın...
30 aralık 2005