25 Temmuz 1988 Tophane doğumlu. Her futbolcu gibi mahalle arasında top oynayarak başlamıştı futbol tutkusu, bir gün kutu kolayla maç yaparken Beyoğlu Yeni Çarşı antranörü Rahmi Erdoğan'ın dikkatini çekti. Futbol'a amatör bir kulüp olan Beyoğlu Yeni Çarşı'nın altyapısında başladı. Yeni Çarşı idmanlarını Halıcıoğlu'nda toprak sahada yapıyordu. Onda ki futbol aşkı onu Tophane'den Şişhane'ye kadar yürütüyor ve daha sonra Hasköy'e giden arabalara otostop çektiriyordu. Altyapı'da forvet arkası olarak oynadığı Yeni Çarşı'da yavaş yavaş parlamaya başlamıştı. Kısa sürede kendinden yaşça büyük oyuncuların oynadığı Genç Takım'a yükseldi. Bu sıralarda başından talihsiz bir olay geçti. Yeni başladığı Fındıklı Lisesi'nde okul çıkışı iki arkadaşıyla yürürken, silahlı saldırıya uğradı. Arkadaşlarının birinin mevzusu nedeniyle üzerlerine gelen kurşunlardan bir tanesi dizine gelmişti. Hemen hastaneye kaldırıldı. Doktor onun yanında annesine "Bu çocuk artık yürüyemez" dediğinde ailesi çok kötü oldu. "Böyle olmayacak başka bir hastaneye gidelim" diyerek aileini ikna etti ve özel bir hastanenin ortepedi servisine gittiler. Gece çekilen MR sonrası doktor sonuçları görünce "Mucize gibi bir şey, dizkapağına sanki hiçbir şey girmemiş gibi" dedi. Mermi girip çıkmış ama bağlarda veya kemikte hasara yol açmamıştı. 1.5 ay sonra Beyoğlu Yeni Çarşı genç takımıyla maça çıktı ve 3 gol kaydetti. Sezonu bol gollü ve asistli geçirince teknik direktörü Suat Ak tarafından takım arkadaşı Yunus ile birlikte Samsunspor'a denenmeye gönderildi. Samsunspor paf takımıyla 3 idman yaptıktan sonra Beyoğlu Yeni Çarşı'ya geri döndü. Bir sene sonra Beyoğlu Yeni Çarşı'nın A takımına yükseldi. Burada geçirdiği son sezonda Beyoğlu Yeni Çarşı'nın teknik direktörlüğünü Galatasaray'ın efsane oyuncuların Metin Kurt (Çizgi Metin) yapıyordu. Onun takımında sivrilerek Amatör Milli Takım'a çağırıldı. Amatör Milli Takım'da iyi maçlar çıkaran Veysel, Müjdat Yetkiner'in dikkatini çekmişti. Bir gün Müjdat Yetkiner onu telefonla arayarak "Dikilitaş'ı çalıştırıyorum, seni de takımımda görmek istiyorum" dedi. O zamanın parası 7 milyar karşılığında Dikilitaş'a transfer oldu. Dikilitaş'ta alışmış olduğu forvet arkası mevkisinin dışında önlibero oynatıldı. Zamanla yeni mevkisine alıştı ve iyi bir sezon çıkardı. O dönemden sonra Sinan Vardar ona telefon ederek Beylerbeyi'nde denenmeye çıkmasını istedi. Veysel, Müjdat Yetkine hocasının nasihatını dinleyerek denenmeyi istemediğini söyledi. Bir iki gün sonra tekrar arayan Sinan Vardar gel ve imza at dedi. Böylece Galatasaray'ın pilot takımlarından Beylerbeyi'ne transferi gerçekleşmiş oldu. Beylerbeyi'nde 34 maçın 32'sinde forma şansı buldu. Kalan iki maçta ise sarı kart cezalısıydı. Kendisi için ilk profesyonel yılı çok başarılı geçmişti ama takımı küme düşmüştü. Gelecek sezon için 3.ligte mücadele edeceğini düşünen Veysel'in durumu menajer'inin telefonu ile bir anda değişti. "Hemen gel, yarın Eskişehir'e gidip imza atıyoruz" diyen menajeriyle birlikte Anadolu'nun köklü ekibinin yolunu tuttu. Rıza Çalımbay başlarda ona pek forma şansı vermedi ama o bu hızlı yükselişinin hakkını vermek için çalışmaya devam etti. Sonra Eskişehirspor'da sık sık oynamaya başladı. 2010-2011 sezonunda 29 maçta forma şansı buldu. İlk golünü Beşiktaş'a attı. Zaman zaman stoper, sağbek mevkilerinde de oynayan Veysel genellikle önlibero olarak tercih edildi. Yükselen performansıyla A2 Milli takımına çağrılmaya başladı. Milli forma ile ilk golünü Lübnan ağlarına gönderdi. Sene başında kendisi gibi Yeni Çarşı altyapısından yetişen Abdullah Ercan'ın önerisiyle Trabzonspor tarafından transfer teklifi aldı. Ancak Eskişehirspor bu teklifi reddetti.