Zaman Gazetesi'den Ahmey Uykan ile röportaj yapan Baliç, 'Kefen giyerim Galatasaray formasını giymem' dedi mi? Jübilesini hangi takım formasıyla yapmak isterdi? Baliç'e göre Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki farklar neler?
İşte yüm bu soruların yanıtını bulacağınız Zaman Gazetesi'nde yer alan Elvir Baliç röportajı!..
Elvir Baliç... O, 34 yaşında olmasına rağmen, kabından taşacak kadar dolu bir hayatın sahibi. Bosna'daki savaştan kaçmak için topun peşine takılıp dünyayı dolaşmasaydı ve Bursaspor'a gelmeseydi, onu bu kadar yakından tanıyamayacaktık.
Bursaspor'u İnter Toto Kupası'nda yarı finale taşıyan ve 9 milyon dolar gibi astronomik bir ücretle Fenerbahçe'ye giden Baliç için dünyanın en iyi takımına yani Real Madrid'e transfer olmak iki yılı bile almadı. Ancak 20 milyon dolarlık Boşnak yıldız, Madrid'de talihsiz bir şekilde sakatlanınca kiralık olarak Fenerbahçe'ye geri döndü. Sarı-Lacivertli takımda şampiyonluk yaşayan Baliç, daha sonra yakın arkadaşı Elvir Boliç'le tekrar İspanya'nın yolunu tuttu. Bu kez adres Vallecano idi. Ardından sürpriz bir şekilde Galatasaray'a 'evet' dedi. Fakat ünlü futbolcunun G.Saray macerası da kısa sürdü. Bosna'daki savaş yıllarından beri biriktirdiği onca acıya ses vermeyi deneyen Baliç, 2006 yılında bir de müzik albümü çıkardı. Duygusal bir yapıya sahip olan Boşnak futbolcu; Konyaspor ve Ankaragücü'nde eski günlerini arasa da umduğunu yine bulamadı. Son olarak bir 'ağabey' olarak gittiği Bank Asya Ligi'nin koca çınarı İstanbulspor'da yeşil sahalara veda etti. Real Madrid gibi dünya devinde top koşturduktan sonra İstanbulspor'da kariyerine nokta koymaktan gocunmayan Baliç'in yeni amacı ise antrenörlük yaparak futbola olan aşkını devam ettirmek.
Nejat Biyediç, seni Bosna'dan bir kasa portakal karşılığında Bursa'ya transfer etti deniliyor? Nasıldı o transfer hikâyesi?
Portakal olayı bir espri tabii. Ben Sarajevo'da oynarken Bursaspor'la maç yapmıştık. O zaman Bursaspor'un hocası Nejat Biyediç, beni beğenip tavsiye etti. Kulübüm Sarajevo, 200 bin mark istedi. Bursaspor da 150 bin mark için pazarlık yaptı. Aslında Bursaspor, savaş olduğu için beni bedavaya bile alabilirdi.
F.Bahçe'ye Bursaspor'dan 9 milyon dolar gibi astronomik bir rakamla transfer olmuştun. Bu sende baskı oluşturmuş muydu?
F.Bahçe'ye transfer olduğumda Türkiye'de adeta yer yerinden oynamıştı. Aylarca Televoleler peşimi bırakmadı. O kadar bunalmıştım ki Bosna'ya kaçmak zorunda kaldım. Bana verilen parayla kaç tane otoyol, kaç tane okul yapılacağı hesaplanıyordu. Genç yaşıma rağmen Allah'a şükür aldığım paranın hakkını verdiğime inanıyorum.
Kadıköy'de tarihi 4-3'lük Gaziantepspor maçının devre arasında stadı neden terk ettin?
Evet, o maçın devresinde disiplinsiz bir hareket yaptım. Sonuçta insanız hepimiz. O maçta bir şeyler yapmaya çalışmıştım, en azından bana göre takımın en kötüsü ben değildim. O mantıkla düşündüm ve maçın devre arasında Mustafa hoca beni oyundan alınca sinirlenip ticari taksiyle Samandıra'ya gittim. Maçı takside radyodan dinledim. Samandıra'ya gelene kadar maçı çevirdik ve 4-3 galip geldik. Benim yerime oyuna giren Rapaiç maçı tek başına aldı. Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi idmana çıktım. Çünkü maçı 4-3 kazandığımız için benim yaptığım olay unutulmuştu.
Real Madrid'e transferin nasıl gerçekleşti?
Real Madrid, o sene Anelka'yı alamayınca Toshack beni önerdi. Aslında ben Fenerbahçe'de çok mutluydum. Başkan Aziz Yıldırım da beni vermek istemiyordu. Ben ise kararsızdım. Bana göre Real Madrid'den daha büyük bir kulüp yoktu. Aynı zamanda hem ben hem de Fenerbahçe büyük paralar kazanacaktık. Sonunda başkanla oturup konuştuk. Ona 'Sakın yanlış anlamayın başkanım. Fakat böyle bir fırsatı bir daha bulamayabiliriz. Allah korusun yarın öbür gün sakatlanırsam bir daha Real Madrid'e gidemem.' dedim. Sanki içime doğmuştu sakatlanacağım. Ve korktuğum başıma geldi. En formda olduğum dönem sol ayağımdan sakatlandım.
G.Saray'da oynadığın için pişman oldun mu?
F.Bahçe'den Real Madrid'e giderken her zaman içimde bir gün Fenerbahçe'ye dönme isteğim vardı. Hatta sık sık Başkan Aziz Yıldırım ve kardeşi Ali Yıldırım'la görüşüyordum. Vallecano'da iken tam 6 ay Fenerbahçe'nin bana teklif yapmasını bekledim. Fakat F.Bahçe'den beni arayan olmadı. Vallecano'dan ayrıldıktan sonra bir otelde tesadüfen Haldun Üstünel'le karşılaştım ve bana ayaküstü teklif yaptı. Düşünmek için süre istedim ve Başkan Aziz Yıldırım'a durumu izah ettim. Fakat başkan benim dönmemi çok istemesine rağmen bana karşı çıkan diğer yöneticileri ikna edemeyince G.Saray'a gittim.
'Kefen giyerim Galatasaray formasını giymem' dediğin iddia ediliyor...
Ben kesinlikle böyle bir söz sarf etmedim. Ben kefenin ne anlama geldiğini bile bilmiyordum. Benim Türkçe sözcük dağarcığımda kefen kelimesi yoktu. Gazetede okuyunca kefenin manasını öğrendim. Bu yalan haberi beni sevmeyen bir Fenerbahçeli gazetecinin yaptığını tahmin ediyorum. Zaten F.Bahçe'den G.Saray'a giden her futbolcu bu tür sıkıntıları yaşar.
Galatasaray'dan ayrılırken 150 bin dolarlık alacağını sildiğin doğru mu?
Konya'ya giderken alacağımı sildim. Rakamı tam olarak hatırlamıyorum ama 150 bin dolar civarında bir rakamı sildim.
Sence F.Bahçe ile G.Saray arasındaki fark ne?
Bu soru bana binlerce kez soruldu. Fenerbahçe'de daha popülerdim. G.Saray'da da mutluydum. Hâlâ oradaki arkadaşlarımla görüşüyorum. Fakat G.Saray'dan ayrılışım pek etik olmadı. Bana oynama fırsatı tanınmadı. Yönetim beni Hagi'den habersiz yolladı. Acaba Fenerbahçe'den geldiğim için mi bana böyle yaptılar diye düşündüm. Bana yapılan haksızlığın Hakan Şükür, Arif Erdem, Bülent Korkmaz gibi isimlere yapıldığını görünce içim rahatladı. Ve kendi kendime dedim ki eğer onlara böyle davranılıyorsa bana yapılan gayet doğal. Çünkü ben G.Saray'da sadece 2,5 sene oynadım. Fakat onlar yıllarca G.Saray'a emek verdiler.
Moderatör tarafında düzenlendi: