Cevap: #76 Servet Çetin
Baros'un gördüğü kartların çoğunluğu itirazdan da, bu adam neye itiraz ediyor, neden itiraz ediyor hiç mi düşünmezsiniz?
Adam kıçını yırtıp tek başına mücadele ettiği zamanlarda "oyna oyna" "devam" gibi karşılıklar alınca tabi haklı olarak hırsıyla hakeme saldırıyor, ne yapsın, diğerleri gibi umursamaz şekilde havalara mı baksın, Aydın, Balta gibi falan.
Tepkisini bir şekilde koymak istiyor, haklı olduğunu kabullendirmek istiyor. Kendini yere atmaktan falan görmüyor bu kartları veya ilk sezonundaki gibi elle almasından değil, tamamen hakem tarafından ezilmemek için isyan ederken görüyor. Öyle yerlerde öyle sert şekilde giriyorlar ki bazen ve hakem devam diyor ki, takım kötü diye bunlar görmezlikten geliniyor.
Tabi artık hakemler de uyuz oluyorlar Baros'a, çok kolay sarı kart gösteriyorlar ve gösterecekler de.
Ayrıca bu durum düzeltilemeyecek bir durum da değil, adam gibi teknik direktörün varsa, yönetimin varsa, takımını sen hakemlere karşı koruyabiliyorsan, sahada ezdirmiyorsan, haklı olarak daha da sakin olabilir Baros.
Ayrıca düşünsenize, uğraşıyorsun, topu ileri taşıyorsun, Sarp gibi biriyle verkaça giriyorsun falan, ben de tutamazdım kendimi çoğu zaman.
Onun dışında Baros'un görevi kafa topu indirmek değil, farklı özellikleri olan bir oyuncu. Milan Baros bu, Crouch değil. Hani Çek Milli Takımı'nda ve Liverpool'da daha çok ikinci santrafor rolünde olup, daha çok bizde tek forvet oynayan. Buna rağmen De Sanctis'in yaptığı kale vuruşlarının yüzde 80'ini de göğsüyle kontrol edip, arkadaşlarına dağıttığını da çok net hatırlıyorum.
