Hala bunu anlayamadi kimse. Ünal Aysal yaptigi transferler ile övülüyor, hangi mantik ile anlamak güc. Galatasaray Adnan Polat döneminde transfer konusunda sorun yasamiyordu. .. Galatasaray´in mali durumu en yüksek noktayi Aysal döneminde ulasti gelir anlaminda. Ama en büyük yükselisini Polat döneminde yapti. Galatasaray´in maddi anlamda bukadar büyük imkanlara sahip olabilmesi, 2005 yillarinda hayal idi. Büyük yönetici olan o vakit kulübün bütcesinin 60 Milyon dollar oldugu zamanda gelip, o zorluklardan cikarsaydi kulübü, ayni zamanda sportif anlamda da basari yakalayarak ?
Adnan Polat dönemindeki transfer politikasi.
1. Avrupanin güclü liglerinden, piyasasi düsmüs iyi futbolculari getir.
2. Türkiye´den bonservis bedeli olmayan, ucus topculari bul
Aysal döneminde ilk senesinde Galatasaray belki Melo´yu getirdi, ama en iyi oyuncusunu Arda Turan´i da sezonun baslamasina 2 hafta kala satti, sezonun planlanmasi alt üst oldu.
Bunu sezon icerisinde kompense edebilen de, aslinda istemedigi, ve göndermek icin can attigi Fatih Terim idi. Fatih Terim de futbolu bu ülkede en özerk yöneten insandir. Zaten futbolda basarida teknik direktörün baskandan payi daha büyüktür, ama bir de Terim gibi isine karistirtmayan adami zor bulursun ülkede.
Adnan Polat´in sportif anlamda hatasi futbolu bilmeden, bilincsizce yönetmesidir. Feldkamp´dan anarsiye, anarsiden Skibbe´ye takimin yasayacak transition u hesaplayamadi. Hollanda sisteminin Türkiye´de tutmayacagini hesaplayamadi. Bütün yatirimlar bu sekilde duman oldu. Bu konuda Aysal´in da hic bir farki yok. Fatih Terim´in yerine bir adam koyamadi. (Bugün inkar edilse de, aysala güvenip, takimin potansiyalini terimin cok az yansittigi iddia edilirdi, sonra ise oyunculara orantisiz bir nefret basladi. Suclu aysal degil, oyuncular oldu)
Bunun ile birlikte Galatasaray Türkiye´nin futbolda tartismasiz en büyük gücü olmusken, Aysal bu gücü tek basina sadece 4-5 ay icinde yitirmeyi basardi.
Yani Avrupa´da mac tartistirken burada okuyurom. Tuchel´i, Simone´yi, Spaletti´yi, Guardiola´yi, Wenger´i, Mourinho´yu, ne bileyim Weinzierl´i tartisiyorsunuz. Türkiye´ye gelince varsa baskan, yoksa baskan. Bu tezatligi anlayabilmis degilim.
Galatasaray´da olaganüstü gelismeler olmadigi sürece, bu adam gelir mir bir daha gelmez ? Borclar sifira yaklastiktan sonra, 80 yasindaki adami da kim ister Baskan olarak ?