antu ana sayfasında yapılan açıklama.ne olursa olsun kendilerini bu yapmış oldukları açıklama için tebrik etmek gerekir.İnşallah gerek Galatasarayın,gerek fenerbahçenin gerekse beşiktaşın bu sağduyulu yaklaşımları günlük olmaz ve artık tribünlerde kan akmaz.rekabetin sahada kıran kırana yaşandığı ancak saha dışında ise herkesin birbirine saygı duyduğu günlerin gelmesini sanırım bu günlerde bütün camiaların taraftarları istemektedir.bu günleri en kısa zamanda yaşamayı Allah bize nasip eder İnşallah.Şimdi bu açıklamayı aynen aşağıya aktarıyorum.
Değerlerimize Tutunalım!
Fenerbahçe’yi Fenerbahçe yapan değerlerin başında ahlaklı ve dik duruşu gelir. Tarihimizi anlatırken Galip Kulaksızoğlu’nun ezeli rakibin as futbolcularının sakatlığı karşısında oynanacak maçın ertelenmesi isteğini, Lefter’in attığı gollerden sonra utangaçlığını, Aykut Kocaman’ın rakibini ezdirmeyen açıklamalarını ve bunun gibi nice övgü dolu hikayeyi anlatırız. Çoğumuz böyle gerçeklerle Fenerbahçeli olduk ve gelecek nesilleri de böyle gerçeklerle Fenerbahçeli yapıyoruz
Futbol her geçen gün büyüyen bütçeleri ve bununla beraber artan endüstriyelleşmesi ile ahlaki değerlerini hızlı bir şekilde kaybetmiştir. Tribününden, sahadaki sporcusuna kadar bu erozyondan camiamızın da etkilendiğini üzülerek görmekteyiz.
Bizler,
- Camiamızın içinde bulunduğu ruh haline uygun demokratik bir tepkinin 12 Mayıs 2013 tarihinde oynanan Galatasaray maçından önce ayrımsız olarak tribünlerden haykırılmasının kulübümüz tarafından olumsuzlanması ve olduğundan farklı şekilde kamuoyuna yansıtılmaya çalışılmasını,
- 2012’nin son günlerinde oynanan yine bir Galatasaray maçında futbolcumuz Raul Meireles’in müsabakanın hakemine tükürdüğü iddiasını redderken söylediği ‘Ben dünyaca tanınan bir oyuncuyum.?Bir ailem, çocuklarım var.?Kesinlikle böyle bir şey yapmadım.’ dedikten sonra son oynanan maçta rakip futbolcuya yaptığı o hareketi,
- Maçtan sonra Volkan Demirel başta olmak üzere bütün futbolcuların ‘rakip bizi tahrik etmeye gelmişti’ dedikten sonra bu kadar kolay tahrik olmalarını,
- Maç çıkışı yaşanan elim olay sonucunda üzerindeki forma farketmeksizin bir gencin bir cinayete kurban gitmesini,
- Ortada bir cinayet varken insan hayatının basın ve futbol yöneticileri tarafından bu kadar ucuz malzeme yapılmasını,
- Futbol ve tribün kültürümüzde yeri olmayan ve anlamı hiç de hoş olmayan o meyvenin neden bir protesto malzemesi olarak kullanıldığını,
- Herkesin benzer rezillikleri mevcutken neden kendilerinin değil de diğerinin benzer sorununa dair bağırdığını,
Anlamakta güçlük çekiyoruz.
Ve diyoruz ki;
Bizi biz yapan değerlerden uzaklaştıkca bataklığa benzeyen bu ortamın hepimizi boğduğunu düşünmekteyiz. Daha fazla derine batmadan bu oyuna bir dur demek tek tek herkesin elindedir.
Bilinmelidir ki şiddet toplumun, basının ve siyasetin genel iletişim dili haline gelmiştir ve tribünlerin de şiddetin yansıdığı bir mecra olmasına şaşırmak büyük bir ikiyüzlülüktür.
Irkçılık ve kendinden olmayana karşı duyulan nefret yine ülkemizin günlük hayatında varolan sorunlardandır ve bu tarihe gömülmesi gereken bu soruna karşı mücadele etmek yükümlülüğü herkese aittir.
Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu, yaşanan sorunlarda pay sahibidir ve kendisini, yarattığı taraftar profili, olaylara ve camiasına yaklaşımıyla sorgulamalıdır.
Bizler, tüm bahsettiğimiz detaylara bir tepki olarak ilk adımda Ankara’da oynanacak ZTK Finali’nde tribünlerdeki yerimizi almayacağız. Camiaların çekişmesinden nemalanan, bundan beslenen, siyaset, basın ve futbol yönetimlerinin tiyatrosundaki dekor olmayı reddediyoruz.
Fenerbahçe’nin büyüklüğü kupa büyüklüğünden öte ahlaki bir büyüklüktür ve gelecek nesiller bu büyüklükle yetişmelidir.
Daha geç olmadan Fenerbahçeliliğimize geri dönmeliyiz
Cefakar Kanaryalar - Vamos Bien